Bayram kimilerine neşe kimilerine stres!

Bayramları kimileri için neşe kimileri için stres olabiliyor. Bazı stres altında bulunan insanlar ise bayramda daha çok şeker ve tatlı yiyecekler tüketebiliyor. Diyetisyen Melisa Çağatay da konuya ilişkin açıklamalarda bulunurken bayram tüketim alışkanlıkları ile ilgili de açıklama yaptı. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...

Bayram kimilerine neşe kimilerine stres!

Bayram ziyaretleri sevgi ve saygının göstergesi olarak bilinse de özellikle ergen yaştaki gruplar, bayram ziyaretlerinden hoşlanmayabiliyor. Öyle ki kimi vatandaşlar bayramları stres haline getirebiliyor. Diyetisyen Melisa Çağatay ise şekerli yiyeceklerin tüketilmesine ilişkin Kayseri Anadolu Haber’e konuştu.

Ramazan Bayramı ile vatandaşların bir aylık beslenme düzeni değişiyor. Bayramın gelişiyle birlikte sofralarda geleneksel lezzetler, bayram şekerleri, tatlılar derken Diyetisyen Melisa Çağatay vatandaşa dikkat çeken uyarılarda bulundu.

Bayram kimilerine neşe kimilerine stres!

Ramazan boyunca sahur ve iftar olmak üzere 2 öğüne alışan metabolizmanın bayram sürecinde aniden değişikliğe maruz kalmaması gerektiğini belirten Çağatay, ''Bayram süresince de yeterli ve dengeli beslenmek için, en az 3 ana ve 2 ara öğün yapılmalıdır. Bayram sabahı hafif bir kahvaltı ile güne başlanabilir. Kahvaltıda kızartma yöntemleriyle pişirilmiş besinler değil, Domates, salatalık, yeşillikler, çiğ sebzeler tüketilmeli, az yağlı, az tuzlu peynir ve. Haşlanmış yumurta tercih edilmelidir.'' dedi.

Çağatay, hem kan şekerinin kontrol altında olması hem de uzun süre tok tutması için tam buğdaylı ekmeğin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.

Ziyaretlerdeki ısrarlara dikkat!

Misafirperverliği ile bilinen Kayseri vatandaşı evine bayramlaşmaya gelen yakınlarına yaprak sarması, baklava çay veya kola ikramında bulunur.

Öyle ki tabağını bitirmeyen misafirlere tabağını bitirmesi konusunda ısrarcı olunur. Kayseri’de tabağın bitmesi gerektiğine dair yazılı olmayan bir kural vardır. 

Ramazan bayramı boyunca tatlı ikramları konusunda dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Çağatay da tatlı tüketiminin şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlılar ve küçük porsiyonlarda tercih edilmesinin daha sağlıklı olacağını kaydetti.

Çağatay, ''Bayram ziyaretlerinde ikram edilen börekleri, tatlıları öğün olarak kabul etmemeliyiz. Bunlar boş ve sağlıksız yüksek kalori içerir. Hızlı acıkmamıza yol açtığı için yüksek şekerli tatlılardan ve hamur işlerinden uzak durmalıyız.''

Vatandaşların Ramazan sürecinde posa alımının azalması nedeniyle kabızlık sorununun yaşanmaması için kabuklu meyveler ve kuru baklagillerin öğünlere eklenmesi gerektiğini de hatırlatan Çağatay, şunları kaydetti: ''Ramazan ayı boyunca su tüketimin azalmasından dolayı sıvı kaybının yerine gelmesi için günde en az 10-12 bardak su içilmeli. Akşam yemeğinden sonra şerbetli tatlı veya hamur işlerini değil, yoğurt, sade kefir, tuzsuz kavrulmamış kuruyemişlerden biri tercih edilmeli. Sahur sürecine alışan vücudumuzu artık normale döndürme vakti geldiği için yatmadan 3 saat önce yeme içme kesilmeli ve gece atıştırma alışkanlığına son verilmelidir.''

Diyetisyen Çağatay’dan dikkat çeken uyarı!

Çağatay, aç karna gidilen ziyaretlerde tüketilen tatlının kan şekerini daha hızlı arttıracağını ve daha fazla acıkmaya yol açacağını belirterek, ''Evde öğünlerimizi tüketip bayram ziyaretlerine gidilmesini öneririm.'' dedi.

Çağatay, bayramda tabaklarda ikram edilen iki dilim baklavanın 10-15 küp şeker olduğunu bununda yaklaşık 300-350 kalori olduğunu söyledi.

Bayram boyunca yaklaşık 40 küp şeker tüketileceğini ifade eden Çağatay, ''Alınan kaloriyi yakmak için 1-1,5 saat tempolu yürüyüş yapmak gerekiyor. Ramazan sürecinde vücudumuz bu kadar şekere ve kaloriye maruz kalmazken bayramda birden sağlıksız ve yüksek kalorili beslenmek oldukça zararlıdır. İkramları gerektiğinde geri çevirmeyi bilmeliyiz. Unutmamalıyız ki sağlığımız her şeyden önemli.'' değerlendirmesinde bulundu.

Çağatay, bayram ziyaretlerine gitmeden önce evde sağlıklı ana öğün veya ara öğün yapılırsa ikramlara karşı daha isteksiz olunacağını ifade etti.

''Diyetini bozmuşken tam boz!''

Bayramda tüketilen tatlılar veya besinlerden dolayı diyetinin bozulduğunu düşününler olabileceğini belirten Çağatay, şöyle devam etti. ''Bayramda artık diyeti bozdun Bozmuşken tam boz!’ havası yaratanları dinlememeliyiz. Diyeti zaten bozduğunuzu düşünerek daha da fazla besin tüketmeye eğilim gösterirseniz bir yanlışa sürüklenebilirsiniz. Daha sonra tüketiminde aşırıya kaçtığınız besinlerin miktarını dengeleyerek ve havalar ısınmışken haftada en az 3 gün tempolu bir aktiviteyle haftayı kurtarabilirsiniz.''

Bayram kimilerine neşe kimilerine stres!

Bayram ziyaretleri sevgi ve saygının göstergesi olarak bilinse de özellikle ergen yaştaki gruplar, bayram ziyaretlerinden hoşlanmayabiliyor. İnsanlar sorulan sorular karşısında stres altında hissederken daha çok şekerli veya çikolatalı yiyeceklere yönelebiliyor.

Diyetisyen Melisa Çağatay şekerli yiyeceklerin tüketilmesine ilişkin Kayseri Anadolu Haber’e konuştu.

Çağatay, ''Stres , birçok insanın duygusal olarak tatmin olmak için şekerli yiyeceklere yönelmesine neden olabilir. Bu nedenle, stres altında olduğumuzda şekerli yiyeceklere olan isteğimiz artabilir. Ayrıca, şekerli yiyeceklerin tüketilmesi kısa süreli bir 'iyi hissetme' etkisi yaratabilir. Bu da stresli durumlarda şekerli yiyeceklere olan talebi artırabilir. Ancak, şeker stresle başa çıkmak için etkili değildir ve sağlığımızı olumsuz etkileyebileceği unutulmamalıdır.'' ifadelerini kullandı.

Tatil döneminde sıkça atıştırma eğiliminde olan bireyler için meyve ve kuruyemiş karışımı önerisinde bulunan Çağatay, miktarına dikkat edildiği sürece meyvelerle beraber kavrulmamış kuruyemişlerin tercih edilebileceğini dile getirdi.

Yoğurt ve meyve karışımının hem kan şekerini yükseltmediğini hem de daha sağlıklı bir atıştırmalık rolü taşıdığını belirten Çağatay, vatandaşların tatil döneminde tatlı tüketme isteklerini az şekerli sütlü tatlılardan yana kullanabileceklerini söyledi.

Çay ve kahve uyarısında bulunan Çağatay, ''İçtiğimiz çay ve kahveler su yerine geçmemektedir. Hatta Çay ve kahve kafein içeriği nedeniyle vücuttan su atılımına neden olur. Her bayram ziyaretine gittiğiniz yerde çay veya kahve ikramını kabul etmeyin. Günde 2-3 çay bardağı çayı, 2 fincan Türk kahvesini geçmemelidir.'' dedi.

Çağatay son olarak, bayram sonrası sıvı alımını arttırmak için sade maden suyu, su, ayran tüketiminin artırılması gerektiğine ve günde en az 2 buçuk 3 litre su içmeye özen gösterilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.