Atak: 'İntiharı önlemede iman en önemli duygu'
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi (ERREM) Müdürü Öğretim Görevlisi Mustafa Atak, sürekli artış gösteren intihar vakaları hakkında bilgiler verdi.
Verdiği bilgi ve paylaştığı görüşlerinde ERREM Müdürü Atak, “İntihar vakalarını önlemenin en önemli yolu iman duygusunun güçlü olmasıdır” dedi.
Öğretim Görevlisi Atak, modernite ve küreselleşme ile birlikte bireyselleşen insanoğlunun kendine odaklandıkça psikolojik problemlerinin gün yüzüne çıkmakta ve problemlerle başetmekte zorlanmakta olduğunu kaydettiği açıklamalarına şöyle devam etti: “ İntihar ve şiddet vakalarının temel nedenlerinden biri de duygusal zekâ ve merhamet duygusu eksikliğidir. Eğitim sistemi duygusal zekâyı destekleyici etkinliklerle yeniden dizayn edilmeli ve merhamet eğitimi bebeklikten başlayarak verilmeli, devlette bu eğitimleri desteklemelidir. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda gerekli çalışmaları yapmalıdır. İntiharları önlemenin en önemli yolu iman duygusunun güçlü olmasıdır. İman, insandaki boşluk hissini yok eder ve bireye dünyada yalnız olmadığı duygusu verir. Maneviyat eğitimlerinin güçlendirilmesi, yaşantıya yönelik bir din eğitiminin verilmesi ve ahlak eğitimlerinin güçlendirilerek sunulması gerekir.”
“YÜKSEK ZEKA İLE İNTİHAR ARASINDA ANLAMLI İLİŞKİ OLABİLİR”
Açıklamalarında yüksek zekâ oranı ile intihar arasında anlamlı bir ilişki olabileceğine de işaret eden ERREM Müdürü Atak; “Burada iman çok önemli bir rol oynar. Zekânın akıl ve hikmetle desteklenmesi ve bu kişilerin duygusal zekâ ile ilgili yönlerinin güçlendirilmesi gerekir. Aksi takdirde sosyal uyumsuzluk nedeniyle üstün zekalılarda intihar riski yüksektir.
Bazı bedensel rahatsızlıklarda intihara yol açabilir. Kronik rahatsızlıklar intihar riskini artırabilir. Mizaç bozukluklarında yüzde 30, (depresyon ve bipolar bozukluk) madde bağımlılıklarında yüzde 18, şizofrenide yüzde 14, kişilik bozukluklarında yüzde 13 oranlarında intihar vakaları görülür. Genetik yatkınlık intihar riskini yaklaşık yüzde 40 oranında artırır. Bu yüzden gençlere yapılacak olan Psikolojik terapilerde aile ile ilgili bilgiler dikkate alınmalı ve ebeveynlerden biri intihar etmişse riskin arttığı unutulmamalıdır. İntiharların yüzde 50’den fazlası alkol ve madde bağımlıklarında görülür. Alkol ve madde bağımlıklarının her ikisi de olan bireylerde intihar oranları yüzde 70’lere dayanmaktadır. Sigara içenlerde intihar riski, sigara içmeyenlere göre 4 kat daha yüksektir. Eşcinsel hayat tarzı intihar riskini 14 kat daha artırır. Boşanmalar ve ailenin parçalanması intihar riskini artırır. Medya kışkırtmaları da intihar riskini artıran faktördür” dedi. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ