Ülkemizde mayıs ayında milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapıldı.
Şu anda seçimlerde milletin oyunu alarak görev yapan meclis üyeleri yasama görevini yürütüyor. Yine milletin çoğunluğunun oyu ile seçilen cumhurbaşkanı kabinesi ile ülkeyi yönetiyor.
Mayıs seçimlerinin yorgunluğu bitmeden 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan mahalli seçimler gündeme geldi. Hem Cumhur İttifakını oluşturan partiler hem Millet İttifakını oluşturan partiler mahalli seçimler için hazırlıklara başladılar.
Bazı parti yöneticileri ittifaklarla seçimlere gireceklerinden söz ederken bazıları da tek başlarına seçimlere katılacak gibi hazırlıklara başladıklarını açıklıyorlar.
Bu seçimlerde belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, mahalle ve köy muhtarlıkları için seçimler yapılacak seçimlerde halktan gerekli oyu alan adaylar 5 yıl boyunca görev yaparak belediyesini, mahallesini, köyünü idare edecek ya da belediye ve mahalle meclisinde görev yapacaklar.
Seçimlerde siyasi parti yöneticileri halkın önüne ondan oy alıp seçilmesi için adaylarını nasıl belirliyorlar. Kamuoyu yoklaması mı, mahalle toplantılarında halka sorma mı, parti yönetiminde istişare etme mi, varsa bölgelerinde toplumu takip eden kanaat önderi ve sivil toplum yöneticilerine sorma mı veya bölgenin siyasi kanaat önderlerinden sorma ya da yapılan müracaatlar arasından tespit etme mi. Bunların hepsi metotlar ama sanırım asıl olan ve de en çok yok sayılarak dikkate alınmayan seçmene sorma, adaletli bir kamuoyu yoklaması yapma ve ona göre ehil insanları aday olarak tespit etme metodu.
Yıllar önce idi ülkemizin saygın kanaat önerilerinden Prof. Dr. Hayrettin Karaman (Allah bereketli ömür ve sağlık versin) Yeni Şafak gazetesindeki köşesinde Cumhurbaşkanına hitaben aday tespiti için şu öneride bulunmuştu. Sayın Cumhurbaşkanım her il de ilçede toplumu takip eden siyasi kaygı ve beklentisi olmayan 3 adamın bulunsun. Adayların tespitinde bunların da görüşüne başvur ve dikkate al böylece yanılma payını azaltırsın.
Mahalli seçimler yaklaşıyor. Siyasi partiler elbette yukarıda saydığımız ya da başka metotlarla adaylarını tespit edecekler ama bu konuda günlük siyasetten beklentisi olmayan ama siyaseti, ülkeyi takip eden sivil toplum yöneticilerine ve kanaat önderlerine de müracaat ederlerse alacakları kararlarda isabet oranları artar, avantajlı duruma geçerler, yanılma payları azalır. Ayrıca sivil toplum milletin ta kendisi olup günlük toplum hayatını yakından takip ettiği için katkıları önemlidir. Belki de siyasilerimizin göremediği kıymetleri sivil toplum daha iyi görüyor olabilir.
Söylemek bizden dikkate almak bizim oylarımızla bize hizmet etsinler diye göreve getirdiğimiz siyasetçilerimizdendir.
Selam ve dua ile
