Uyarmak, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılırken, insanların da doğruda buluşmasını kolaylaştırmak için, Allah’ın emrini hatırlatmaktır. İnsan, elbisesini giyip bir kenara çekilmemelidir. Allah’ın, Kitabından öğrendiğimizi, insanları kurtuluşa yönlendirecek, doğru yola ulaşmaları için, bildiği doğru değerleri paylaşmalıdır. Allah, bu görevi bütün Peygamberlere emrettiği gibi, bütün insanlara da emretmiştir. Allah’ın gönderdiği peygamberler görevlerini tamamlayıp vefat etmişlerdir. Onlardan geriye tebliğ ettikleri Kitaplar elimizdedir, Allah’ın Kitaplarından doğruları yakınlarımızdan başlayarak bütün insanlara bizlerde duyuracağız.
74/ Müddessir 2.’ Kalk ve insanları uyar.’ İnsanları uyarın ki, iyilikte yarışsınlar ve dünyada adaletle geçinme olsun. 26/ Şuara 214. ‘Önce en yakın akrabanı uyar.’ İman, Allah’a bağlılık yarışında kendi üzerine düşen görevi yapmaktır. 10/ Yunus 2.’ İçlerinden bir adama, insanları uyar ve iman edenlere, Rableri katında onlar için yüksek bir doğruluk makamı olduğunu müjdele diye vahiy etmemiz, insanlar için şaşılacak bir şey mi oldu ki, o küfre düşenler, bu elbette apaçık bir sihirbazdır dediler.’ Peygamberimiz, bu uyarıyı yapınca, daha önceden el emin dedikleri Peygambere geri dönüp, sihirbaz ve O var ya, babayla oğlun arasını, akrabalar arasını açıyor, insanların kafasını karıştırıyor diye iftira ederek suçluyorlardı.
6/ Enam 51. ‘Rablerinin huzurunda toplanacaklarından korkanları Onunla (Kur’an la) uyar. Onlar için Rablerinin yanında ne bir dost veli, ne de bir şefaatçi vardır, belki sakınırlar.’ 40/ Mümin 18. ‘Yaklaşan gün hususunda insanları uyar! Çünkü o onlar orada dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir. Zâlimlerin ne dostu, ne de sözü dinlenir şefaatçisi vardır.’ Allah’a inanan insan önce kendisinden başlayacak, düzgün bir Müslüman olacak, hak, hukuk tanıyacak, Allah’a kul olduğunu bilecek, her yönüyle doğru olacak sonrada en yakınlarından başlayarak, bütün insanları uyaracaktır. Bu görev insana, Allah tarafından emanet edilen kaçınılmayacak bir görevdir. İnsan kendisine emanet edilen bu görevi ne kadar korursa o kadar takvaya yakın olur. Hakikate sırt dönmenin savunulacak bir tarafı yoktur.
