Acımasız etiket sendromu
Yılbaşından itibaren her şeyin büyük oranda zamlanacağı ya da iki katına çıkacağı tedirginliğini yaşayanlardan mısınız? Bu nedenle yılın son ayını olur olmaz her şeyi satın alarak mı geçiriyorsunuz? Prof. Dr. Hakan Aydın bu hafta ele aldığı köşe yazısında konuya ilişkin dikkat çeken ifadelere yer verdi. Aydın, ekonomik politikaların yanı sıra vicdan ve algı sorununa dikkat çekti. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...
Yılbaşından itibaren birçok ürüne zam geleceği algısıyla vatandaşlar telaşa kapıldı. Ürünlerin fiyatının iki katına çıkacağı tedirginliğiyle tüketiciler hızla stok yapmaya başladı. Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Aydın, bu durumu ‘acımasız etiket sendromu’ olarak nitelendirdi. Aydın, serbest piyasanın Türkiye'de serbest soygun olarak algılandığını ifade etti.
Enflasyon, enerji fiyatları, kur atakları, girdi maliyetleri vs. Son zamanlarda enflasyonun ateşinin az da olsa düştüğünü belirten Aydın, fiyat etiketlerinin yenilenmeye devam ettiğini kaydetti.
Aydın, ‘’Aynı ürün, farklı satış yerlerinde, olağanın dışında farklılıklarla satışa sunuluyor. Fahiş fiyat manipülasyonlarının nedeni tam olarak izah edilemiyor. (Bazı) Yeşilçam filmlerinin zihnimize işlediği sahtekâr, fırsatçı, kazıkçı, karaborsacı, tefeci, stokçu tiplemeleri galiba en başından beri serbest piyasanın bizde serbest soygun olarak algılandığını gösteriyor.'' ifadelerini kullandı.
Fiyatlar neye göre yükseliyor?
Aralık ayı, yılbaşı zammı derken ev fiyatları da yükselişe geçti. konut kredisi faizlerinin düşeceği beklentisiyle fiyatları yükseltme yarışına geçildi. Asgari ücretin 17 bin TL olduğunu anımsatan Aydın, ev kiraları 10-20 bin bandında olduğunu, Asgari ücretin 24 bin TL olması halinde kiraların bundan nasıl etkileneceği sorusunu sordu.
‘Üretenler bu dayanışmayı unuttu!’
Bir dönem "alın verin ekonomiye can verin" kampanyası olduğunu hatırlatan Aydın, ‘’Üretici-tüketici dayanışması yoluyla iç tüketimi arttırmak ve krizi bir nebze olsun sakinleştirmek amacıyla. Üretenler bu dayanışmayı unutmuş görünüyor.'' dedi.
Hatalı ekonomi politikalarının olduğu kadar bu işin ahlak, vicdan ve algıyla da ilişkisi olduğunu belirten Aydın, şunları kaydetti, ‘’Fahiş fiyat artışları biraz da aşırı kâr hırsını tatmin etmek için... Kriz söylemi, her çareye başvurularak, bunun için canlı tutulmaya çalışılıyor. Maksatlı ve kötü yönelimli bir belirsizlik algısı oluşturarak insanları panikletmek te... İnsanların hayat standartlarının ve refah düzeylerinin her geçen gün biraz daha düşmesinin tek olmasa da önemli nedenlerinden biri bu... Krizi fırsata çevirmeye çalışma durumu.''