AGÜ'de 15 Temmuz programı

Abdullah Gül Üniversitesi'nde (AGÜ), 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı düzenlendi.

AGÜ'de 15 Temmuz programı

Sümer Kampüsü Rektörlük Konferans Salonunda gerçekleştirilen programa Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan, AGÜ Rektör Yardımcıları, Dekanlar, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Program daha sonra 15 Temmuz gecesini, o geceyi yaşayan insanların gözünden anlatan film gösterimi ile devam etti.

Ardından Rektör Prof. Dr. Cengiz Yılmaz, günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı. Prof. Dr. Yılmaz konuşmasında, 15 Temmuz’un anlamı, bu anlamın derinliği ve bu derinliği pekiştirmek amacıyla bu etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi. Milletler için demokrasinin öyle çok kolay elde edilen bir erdem olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, “Dünyanın hiçbir toplumunda bu demokratik ilerleme dediğimiz, demokrasiye ulaşma dediğimiz süreç kolay olmamıştır. Büyük mücadeleler gerektirmiştir, büyük cefakarlıklar gerektirmiştir” dedi. “Aynı şey bizim tarihimizde de bizim öz kendi tarihimizde de hep böyledir” diyen Prof. Dr. Yılmaz, “Tarihimizde demokrasiyle ilgili demokratikleşme süreçleriyle ilgili pek çok büyük badireler, mücadeleler hepimizin bilgisi dahilinde vardır. 15 Temmuz’u da bu çerçevede değerlendirmek gerekir ama bir de şu açıdan bakmak gerekir. 15 Temmuz bir toplumun, bir milletin topyekûn kendi demokrasisini korumak için sokağa döküldüğü, şehitler verdiği, büyük mücadeleler gerçekleştirdiği, büyük fedakarlıklar ortaya koyduğu bu anlamda da bambaşka çok büyük bir vakadır, çok büyük bir mücadeledir” şeklinde konuştu.

Devletin içinde nüvelenmiş bir grubun ortaya koyduğu bir kalkışmaya karşı ama güçlü bir grubun ortaya koyduğu bir kalkışmaya karşı aslında 15 Temmuz bu milletin verdiği çok net bir yanıt olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yılmaz şöyle devam etti: “Bu yanıt o kadar nettir ki bu cevap o kadar nettir ki 251 şehidimiz, binlerce yaralımız, milyonlarca insanımızın sokağa dökülüp haftalarca demokrasi nöbeti tutmasıyla tarif edilebilecek bununla dahi belki tarif edilemeyecek önemli bir vakadır. Bu şekilde görmekte fayda olduğunun özellikle altını çizerim. Şunu da ifade etmek lazım, 15 Temmuz’dan çıkarmamız gereken mesajlar açısından baktığımızda demokrasilerin her zaman risk altında olduğunu da algılamamız lazım. Çünkü demokratik ortamlarda gizli örgütlenmeler her zaman asimetrik güç elde ederler. O gücü de daha fazla güçlenmek, daha fazla yayılmak özellikle devletin içerisinde daha fazla nüvelenmek için kullanırlar. Demokrasinin böyle bir zaafı vardır. Demokratik ortamların böyle bir zaafı vardır. 15 Temmuz bize böyle bir risk olduğunu açık ve net bir şekilde ortaya koyan gerçek bir vakadır. O yüzden devletimizin üzerine titremeliyiz. Devletimizin içerisinde gizli nüvelenmelerle, gizli örgütlenmelerle bu tür asimetrik güç elde etmeye çalışan bütün grupların önünde durmalıyız. Bu konunun çok önemli olduğunu ve bu riskin de her zaman olabileceğini de farkında olmalıyız.”

Konuşmaların ardından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Programı sona erdi.

>>İHA