Alpaslan Baki Ertekin Kayseri'ye veda etti – İşte son açıklamaları…

Erciyes Anadolu Holding eski CEO’su Alpaslan Baki Ertekin Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’ne veda ziyaretinde bulundu. Açıklamalarda bulunan Ertekin ilk olarak 21 Mart Cuma günü hayatını kaybeden duayen gazeteci Oktay Ensari için başsağlığı diledi.

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti’nde (KGC) düzenlenen programa Erciyes Anadolu Holding eski CEO’su Alpaslan Baki Ertekin, KGC Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kösedağ, yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları katıldı. Alparslan Baki Ertekin, veda toplantısında 7 yıl 3 ay süren görev süresine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Görevi gönül rahatlığıyla devrettiğini belirten Ertekin, bu süreçte yaşanan tüm olumlu ve olumsuzluklara rağmen vicdanının rahat olduğunu ifade etti.

‘Başarının sahibi 13 bin çalışan…’

Ertekin, göreve geldiği günden bu yana ekip ruhuna vurgu yaparak, Holding içinde çok önemli adımlar atıldığını belirterek, ‘Bir başarı hikayesi yazmaya geldik. Ama bu başarı ne bana ne yönetime ait; esas sahipleri gece gündüz çalışan 13 bin arkadaşımızdır.' dedi.

‘HES Kablo’da kar ettik!’

Göreve başladığında Holding’in iki şirketiyle ilgili ciddi endişeler taşıdığını belirten Ertekin, HES Kablo’da yaşanan dönüşümü şöyle anlattı: 'Gerçekten Hes kablo o dönemde yüzde 3,5  EBITDA'larla çalışan işte 180 günde para toplayabilen ithalatı ihracatının neredeyse iki katı olan bakırın tamamını yurt dışından alıp, üzerine kablo geçirip bir kısmını ihraç edebilen ve sürdürülebilir olmayan, sağlıklı olmayan bir finansal yapısı olan şirketti. O HES kablo bugün ithalatının 2,5 katı ihracat yapıyor. 300 milyon dolar ihracat yaparak Kayseri'de en çok ihracat yapan şirketi durumuna geldi. Para toplama gün sayısını 180 günden 43 günlere indirdi. Yüzde 3,5 olan EBITDA'sını yüzde 16'ya çıkardı. Ve bugün grubun iyi şirketlerinden bir tanesi, çok daha iyi olan, çok daha iyi kar üreten şirketler var ama yüzde 3,5'a bakıp yüzde 16'lara iyi geldi.'

'Enerji Yatırımları Karlılığa Dönüştü'

Enerji yatırımlarında da benzer bir başarı hikayesi yaşandığını belirten Ertekin: 'Enerjiye gelince aile döneminde özellikle hidroelektrik santrallere yatırım yapılmış ve kötü santraller seçilmişti. Yani ben enerjiyle ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız ve bu yatırımlar yapılmaya devam etseydi grup zor duruma düşerdiyi bana dedirten şey bir rüzgar ve güneş yatırımının hiç yapılmamış olması ikincisi de seçilmiş olan hidroelektrik santrallerinin çok verimsiz olmasıydı. Allah'a şükür biz 2019 yılında rüzgar ve güneş yatırımlarına başladık. 2021 yılına kadar da 320 milyon dolar para harcadık. Ve geçtiğimiz yıl iki tane güneş, iki tane rüzgar santralini 500 milyon dolara sattık. Yani 2019 yılında yapımına başladığımız 2021 yılında tamamladığımız 320 milyon dolar harcadığımız santralleri 500 milyon dolara sattık. Yani kötü yönetilen enerjiden inanılmaz derecede hazineye kar sağlayan yatırımlara çevirdik. O şirket de yolunda gidiyor. Ha o şirkette tabii geride bir tek şeyler kaldı şu anda. Yine o Boydak döneminin işte verimli olmayan hidroelektrik santralleri kaldı. Üç kere ihaleye çıktı, satılmadı. İnşallah ileride onlar da satılır. Bundan sonra da eminim gelecek olan arkadaşlar sizi düzenli bir şekilde bilgilendireceklerdir.'

‘Basına desteği görev bildik’

Yedi yılık süreç içerisinde medyaya hak ettikleri desteği verebildiğimizi düşünüyorum diyen Ertekin, ‘Eksik noksan varsa da kusura bakmayın, hakkınızı helal edin ama rakamlarla yine konuşmak lazım. Kendi aldığım dönemde yapılan reklam harcamalarını biliyorum. Bıraktığım dönemdeki bütçeleri biliyorum. Oradan bakıldığı zaman çünkü şunu söyleyen bir insanın bunun gereğini yerine getirmesi lazım. Son olarak bunu da söyleyeyim. Göreve başladım, çalkantılı bir dönemdi. Biliyorsunuz arkadaşlar yıpranmışlardı psikolojik olarak. Ve farklı şeyler konuşuluyordu, yazılıyordu, çiziliyordu. Bütün genel müdürlere ve sıralı müdürlerle yaptığım toplantılarda şunu söyledim. Bakın dedim, vicdanınızı rahatsız edecek, aklınıza yapmayacak hiçbir iş burada olmaz. Olmasına izin vermeyiz. Ama insanız, şaşarız, beşeriz. Güç zehirlenmesi olur. Bir şey olur. Ben bir toplantıdan sonra gazeteciler cemiyetine gideceğim dedim o tarihte. Ve orada diyeceğim ki ben basının gücüne inanıyorum. Yerel basının kuvvetli olması gerektiğine inanıyorum. Ve yerel basının kamu hizmeti gördüğü için bir denetim fonksiyonu olduğuna da inanıyorum. Yarın bir gün bir şey yapmak, bir talimat aldığınızda, ben size bir şey söylediğimde içinize sinmiyor ve rahatsız oluyorsanız, kapısını çalacağınız kişiler bizim kendi imkanlarımızla güçlendirdiğimiz basın mensupları olacak. İstediğiniz zaman gidip onlara sizi rahatsız edecek bilgileri, belgeleri paylaşabilirsiniz. Ama böyle bir şey olmayacak dedim. Bu 7 yıllık süre içinde de yanlış anlaşılan bir, iki, üç, beş şey olmuş olabilir ama hesabı verilemeyecek. Ya da sorulduğunda cevap verilemeyecek. Hiçbir şey olmadı Allah'a şükür’ dedi.

Ayrılık süreci planlıydı!

İstifasının anlık olmadığını vurgulayan Ertekin, bu kararın 3 ay öncesinden şekillendiğini açıklayarak,  ‘İstanbul'a kendim gittim. Şunu söyleyeyim, bu iş yeni bir iş değil. Benim de artık bu arada en yakınımdaki insanlara sorun 5 yıldan sonra her gün, her ay ben burada olmamalıyım dedi. Çünkü benim inancıma göre bu tür görevlerde 5 yıl makul süredir. 5 yıl açtıktan sonra kendinizi tekrar etme olasılığınız yüksek olduğu için ve yeni gelen yeni bir göz, yeni bir heyecan holdinge, şirketlere daha faydalı olabileceği için ve burada aslolan da Alparslan'a bir ay daha fazla maaş vermek, bir ay daha fazla koltuk makam vermek değil, şirketlerin menfaati olduğu için bir değişimin olması gerektiğini inandım.  Ama şunu söylediler haklı olarak ‘’Ya satış sürecine giriyoruz.Hazır satışlar başlıyor. Hızlıca da satılır. E buraya kadar getirdin. Finali de sen yap''.  Ama şu anda içinde bulunan konjektür. İşte yüzde 50 faizin olduğu yerde işte biraz evvel söyledim. Başarı diye anlatıyorum size. Yüzde 3,5’tan aldık. Yüzde 16,5’ getirdik diyorum HES kabloyu ama 100 liraya 16,5 lira kazandırıyor. Faize giderseniz 50 lira veriyor. Böyle bir ortamda buraların satılmasının daha da zaman alacağına iki tarafta kabul ettiği için ben müsaade istiyordum. Onlar da benim yerime zaman istemişlerdi. Bir ortak konsersüste ve Cuma günü görüşmüştük. Yani Cuma günü, Pazartesi günü konuşmayı planlayarak bu işi nihayetlendirmek üzere geldik. Ama benim inancım, profesyonellik inancım Pazartesi günü bu konuşma bir ihtimal devam yönünde de olabilirdi. Çok küçük bir ihtimal. O yüzden o kadar misafiri çağırıp da Pazartesi günkü yapılacak olan toplantına karar mekanizmalarına halel getirmemek için buraya gelip bir daha niye konuşuyoruz denmesin diye Pazartesi günü bir toplantıya da gittim. Ve pazartesi günü bu karar alındı. Yani ama onun dışında bu arada oradaki insanların tamamı arkadaşlarım hala görüşmeye, sosyal hayatımın içinde olmaya devam edecekler.Sadece yoruldum yani gerçekten bakın sizin baktığınız yerden göremediğiniz şeyler var' dedi. 

Fahri hemşerilik polemiği

Kendisine verileceği açıklanan fakat gerçekleşmeyen fahri hemşerilik konusu sorulduğunda Ertekin fahri hemşeriliği gündeme getiren kişinin kendi olmadığını ifade ederek, ‘Ben konuyu gündeme getirmedim. Geçmişte bakanlık yapmış, bu şehirde hepinizin çok iyi tanıdığı uzun yıllardır milletvekilliği yapmış bir abimiz bundan 3,5 ya da 4 yıl önce bana geldi dedi ki ’Bu ay ki belediye meclisinde (o zaman da milletvekiliydi) sana fahri hemşerilik vereceğiz' bende abi nerden çıktı bu iyi fena olmaz zaten Kayserili sayılırız 3-4 yıl oldu dedim. Aradan bir zaman geçti karşılaştık. Ne oldu bizim fahri hemşerilik diye sordum.  Onun dediği şeyi söylemeyim. Kim olduğunu bulup ona sorduğunuzda doğrusunu o size anlatacaktır. Fahri hemşerilikte atıf zaten kendisineydi. Tweeti ilk görünce o aradı zaten.  Onun muhattabı Memduh abi değildi. Muhattabı beni biliyordu ve aradı zaten' dedi.

Konuşmaların ardından Ertekin’e hediye takdim edilerek program son buldu.