'15 Temmuz, İstiklal Harbimiz Gibi Türk Milleti'nin Topyekûn Dirilişidir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hafıza 15 Temmuz'un açılış töreninde yaptığı konuşmada, '15 Temmuz, demokrasi mücadelemizin en önemli kırılma anlarından biridir. O gece milletimiz kadını erkeği, genci yaşlısıyla nesiller boyu hatırlanacak büyük bir zafere imza atmıştır. 15 Temmuz, tıpkı İstiklal Harbimiz gibi, Türk milletinin topyekûn kıyamıdır, dirilişidir, şahlanışıdır. Açık ve net söylüyorum, Anadolu toprakları o gece bir kez daha bize vatan kılınmıştır' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası tarafında yapılan "Hafıza 15 Temmuz”un açılış törenine katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hafıza 15 Temmuz”un İstanbul ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyerek, bu mekânın İstanbul'a kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik etti.
“TARİH BİR MİLLETİN SADECE MAZİSİ DEĞİL, İSTİKBALİNİN DE PUSULASIDIR”
15 Temmuz şehitlerine bir kez daha Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih yazmak kadar yazılan tarihi yeni nesillere doğru bir şekilde aktarmak da önemlidir. Bizler mazisi çağ açıp çağ kapatan fetihlerle, zaferlerle; Çanakkale, Kut'ül Amare gibi destansı mücadelelerle dolu bir milletiz. Tarih yazan bir millet olarak, tarihimizi kayda geçirme, yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarma konusunda maalesef aynı başarıyı gösteremiyoruz. Bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın sembollerini dahi olması gerektiği şekilde koruyamıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın en büyük şehitliği olan Çanakkale'deki şehitliklerin ve savaş alanlarının 10-15 yıl öncesine kadar, bakımsızlığa terk edildiğini, göreve gelmesinin ardından ilk iş olarak Çanakkale Şehitliği'ni mamur etmek için çalışma başlattığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Oysa kökleri kuruyan bir ağaç nasıl ayakta duramazsa, mazisiyle bağları zayıflayan milletler de yaşayamaz. Çünkü tarih bir milletin sadece mazisi değil, istikbalinin de pusulasıdır. Biz geçmişimize bakınca sadece ibret almayız, aynı zamanda kuvvet alırız, cesaret ve ilham alırız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet olarak her fırsatta tarihle bağları güçlendirecek, vatandaşlara tarih bilinci aşılayacak projeleri hayata geçirmeye çalıştıklarının altını çizerek, şöyle devam etti: “Bilhassa da birilerinin unutturmaya çalıştığı zaferlere, kahramanlıklara, hatta dramlara özel önem veriyoruz. Üç sene önce Kut'ül Amare Zaferimizin 100'üncü yıl dönümünü bu anlayışla ilk kez kutladık. Malazgirt Zaferimizi, Çanakkale Destanımızı yine bu bilinçle her sene büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Son dönem siyasi tarihimize damga vurmuş 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat gibi utanç sahnelerini de ibret vesikası olarak yine bu anlayışla yeniden hatırlıyor, hatırlatıyoruz.”
Türk siyasetinde acı bir yeri bulunan Yassıada'yı da “Demokrasi ve Özgürlük Adası” olarak yeniden inşa ettiklerini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin yılsonuna bitirileceğini açıkladı.
“15 TEMMUZ, DEMOKRASİ MÜCADELEMİZİN EN ÖNEMLİ KIRILMA ANLARINDAN BİRİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz, demokrasi mücadelemizin en önemli kırılma anlarından biridir. O gece milletimiz kadını erkeği, genci yaşlısıyla nesiller boyu hatırlanacak büyük bir zafere imza atmıştır. 15 Temmuz tıpkı İstiklal Harbimiz gibi Türk Milleti'nin topyekûn kıyamıdır, dirilişidir, şahlanışıdır. Açık ve net söylüyorum, Anadolu toprakları o gece bir kez daha bize vatan kılınmıştır. Allah'ın inayeti, milletin direnişi, yüz milyonlarca kardeşimizin duası ile Türkiye yeniden felaha kavuşmuştur” dedi.
Türk siyasi tarihinin en büyük ihanetlerinden birinin milletin fedakârlığı, cesareti ve mücadelesi sayesinde bir demokrasi zaferine dönüştüğüne işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz gecesi birçok kahramanlık hikâyesine şahitlik ettiklerine dikkati çekti.
Füze rampalarının gidişini engellemek için tırın lastiklerini kesen Polatlılı vatandaşların, yıl boyunca hasadını bekledikleri ürünleri yakarak jetlerin uçuşlarına engel olan Kahramankazan halkının unutulmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elinde bayrağı ile tek başına darbecilere kök söktüren hanım kardeşlerimizi, ‘Gün, vatan müdafaası günüdür' diyerek tankların üzerine yürüyen gençlerimizi nasıl unutabiliriz? Alnı secdede sabaha kadar gözyaşı döken, dua eden piri fanilerimizi, 81 vilayetimizin tamamındaki istiklal kahramanlarını nasıl unutabiliriz? Gecenin koyu karanlığını delen salaları, tekbir seslerini nasıl unutabiliriz? Şehit edileceğini bile bile darbecileri engelleyen şeref timsali askerlerimizi, polislerimizi nasıl unutabiliriz? Henüz 17 yaşında körpe bir fidanken babasıyla beraber şehadete yürüyen Abdullah Tayyip Olçok'u nasıl unutabiliriz?” diye konuştu.
“15 TEMMUZ'U UNUTURSAK, DAHA BÜYÜK ACILAR VE KALLEŞLİKLERİN YAŞANMASINA ENGEL OLAMAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz ihaneti ve milletin bu ihanete verdiği cevabın kendileri için nesilden nesile aktarılması gereken kutlu bir emanet olduğuna vurgu yaparak, “Bu emanete sahip çıkmak ise hepimizin boynunun borcudur. Merhum Aliya İzzetbegoviç'in vefatından önce Srebrenitsa Katliamı için söylediği şu acı sözler, 15 Temmuz konusunda bize de örnek olmalıdır. ‘Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.' Evet, 15 Temmuz'u unutursak, daha büyük acıların, daha büyük kalleşliklerin yaşanmasına engel olamayız” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün Ankara'da başlanan 15 Temmuz anma programlarının “Hafıza 15 Temmuz”un açılışıyla nihayete erdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu güzel mekânı bize, milletimize ve tüm insanlığa, diğer darbelerle beraber 15 Temmuz'u hatırlatan sembol eserlerden biri olarak görüyorum. Buranın ayrıca FETÖ gibi yapıların gençlerimizi mankurtlaştırma siyasetine karşı panzehir görevi göreceğine inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'daki “Hafıza 15 Temmuz”un benzeri bir mekânın da Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin hemen yanı başına inşa edildiğini bildirerek, şöyle devam etti: “Öte yandan yazarlarımızın, sanatçılarımızın, kalem ve kelam erbabımızın da 15 Temmuzu yaşatma konusunda gerekeni yapacağını düşünüyorum. Sinemadan romana, belgesellerden marşlara kadar 15 Temmuz destanını gelecek kuşaklara taşıyacak nitelikli eserlere imza atmalıyız. 15 Temmuz'u unutmamak ve unutturmamak sanatçısıyla, sinemacısıyla, öğretmeni, öğrencisi, akademisyeniyle hepimizin ortak görevidir. Bu noktada milletimizin tüm kesimlerden özel gayret bekliyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle birlikte “Hafıza 15 Temmuz”un açılış kurdelesini kesti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra “Hafıza 15 Temmuz”u gezdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü programında yaptığı konuşmada, “15 Temmuz bize, sadece o karanlık geceyi değil, onunla birlikte ülkemizin ve milletimizin yaşadığı tüm bu hadiseleri hatırlatması gereken bir semboldür. Biz, son nefesimize kadar bu çabayı sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle birlikte çıktığımız bu kutlu yolculuğu menziline ulaştırana kadar durmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda gerçekleşen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü Buluşması'na katıldı.
Programda vatandaşlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz FETÖ'nün darbe teşebbüsünde Türkiye'nin istikbalini korumak için uçakların, tankların, kurşunların karşısına dikilen kahraman milletin her bir ferdini selamlayarak konuşmasına başladı.
“MİLLETİN İRADESİNE UZANAN ELLER BİZZAT MİLLET TARAFINDAN KIRILDI”
15 Temmuz'da şehit düşenlere bir kez daha Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emniyet teşkilatı ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülkesine bağlı mensuplarını da alınlarından öptüğünü söyledi.
Atatürk Havalimanı'nın anlamlı bir mekân olduğuna ve 15 Temmuz gecesi burada iki anın yaşandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlardan bir tanesi saat 23:15 civarı ve tankların arasından Sayın Bay Kemal gelip Bakırköy'e geçti. Bakırköy Belediyesinde kendi ifadesiyle, ‘Gidebilecek bir otel bulamadığım için oraya gittim' dedi. 01:15 ve biz de yine buraya indik. Eşim, kızım, torunlarım ve damadımla beraber buraya indik. Burada kim vardı, burada millet vardı. Beraberce buradan üzerimizden geçen F16'lar vardı, üzerimizden geçen helikopterler vardı, onlar mermilerini yağdırıyordu. Fakat biz bir şeye inanıyorduk: ‘La tahzen innallahe meana', ‘Korkmayın Allah bizimle beraberdir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz'da dik duruş sergileyen medyaya, sivil toplum kuruluşlarına, aydınlara, sabaha kadar kesintisiz ezan ve sela okuyan imamlara, müezzinlere, sabaha kadar dua edenlere, Cape Town'dan İslamabat'a, Kudüs'ten Mogadişu'ya kadar dünyanın dört bir köşesinde Türk bayraklarıyla sokaklara çıkan Türk vatandaşlarına ve bombalara rağmen vakur duruşlarını bozmayan milletvekillerine selamlarını iletti.
Millî Mücadele döneminde işgal kuvvetlerinin dâhi Meclis'e saldırmadığını, daha önceki darbelerde bile Meclis binasının fiilen hedef alınmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz'daki darbeye teşebbüs eden caniler bunu bile yaptılar. Hamdolsun, milletin iradesine de evine de uzanan eller, bizzat millet tarafından kırıldı. Hiçbir darbe, hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kâr kalmadı, Allah'ın izniyle bundan sonra da kalmayacaktır” diye konuştu.
“15 TEMMUZ'DAN SONRA HİÇ KİMSE MİLLETİN İRADESİNE EL UZATMAYI AKLININ UCUNDAN GEÇİREMEZ”
15 Temmuz'dan sonra artık hiç kimsenin milletin iradesine el uzatmayı aklının ucundan bile geçiremeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler milletçe, vatanımıza, bayrağımıza, ezanımıza, demokrasimize, devletimize sahip çıktıkça, hiçbir gücün eli Allah'ın izniyle oralara ulaşamayacaktır. Ruhlarını iblise satanlar var. O müptezeller Türkiye'yi ele geçiremeyecek. O karanlık gecede okunan ezanlar ve selalar kalplerimizi nasıl bütünleştirdiyse, inşallah bundan sonra da aynı inançla, aynı heyecanla, aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Şehit;15 yaşındaki Halil İbrahim Yıldırım'ı, 16 yaşındaki Abdullah Tayyip Olçok'u, 63 yaşındaki Ümit Güder'i unutmayacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit; Ömer Halisdemir, Sait Ertürk, Erol Olçok, İlhan Varank ve Halil Kantarcı'nın adlarını anarak bu kişileri de unutmayacaklarını yineledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Emniyet teşkilatımızın her biri diğerinden kıymetli 63 mensubunu unutmayacağız. Her yaştan, her meslekten, her meşrepten, çoğunun selaları son nefeslerini vermeden önce okunan 251 şehidimizin hiçbirini unutmayacağız. Şehitlerini unutanların yürekleri kurur” dedi.
“O KARANLIK GECEYİ AYDINLATAN HERKESE MİNNETTARIZ”
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlıkları yürütülen Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı'nın kuruluşunun resmen tamamlandığı müjdesini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili tüm bakanlıklar ve kurumların mütevelli heyetinde yer aldığı vakıfla hizmetlerin daha derli toplu yürütüleceğini söyledi.
15 Temmuz gecesi Türkiye'yi karanlığa gömmek isteyenlerin bunu başaramadığını, Allah'ın tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirdiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir üstadımız, ‘Geceye yenilmeyen her insana ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır' diyor. O karanlık geceye teslim olmadıkları için milletimin her bir ferdine minnettarız. O karanlık geceyi aydınlatan herkese minnettarız. Siz kurşunların, mermilerin üzerine gittiniz yılmadınız. Bazı gençlerimiz kendini tankların önüne attı, bazıları gazi oldu. Bu yürektir yürek, kürek değil. Bunu ancak bu millet yapar ve siz yaptınız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu Vatan Kimin?” şiirini okuyarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rabbim bu ülkenin gelecekteki tüm nesillerini de Asım şuuruna erenlerden eylesin diyorum. Biz imanımıza, tarihimize, kültürümüze ve elbette en önemlisi neslimize sahip çıktıkça, Allah'ın izniyle bu ülkeyi kimse işgal edemez, bu milleti kimse köle yapamaz. İşte bunun için gençlerimize 2053 ve 2071 vizyonlarını emanet ediyoruz. Şayet geleceğimize bu şuurla bakmazsak, Rabbim muhafaza etsin, 15 Temmuz darbe girişimi işte o zaman başarıya ulaşmış olur.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin ruhlarını muazzep etmemek için daha çok çalışacaklarını, daha çok mücadele edeceklerini ve kendilerini daha çok muhasebeye ve murakabeye çekeceklerini dile getirdi.
“15 TEMMUZ MİLLETİMİZE ESARET BOYUNDURUĞU VURMA ÇABALARININ FARKLI BİR YÖNTEMİYDİ”
Özgürlüğün önemine işaret ederek, özgür olmayanın iradesinin de olamayacağını, özgürlüğü elde etmek, kullanmak ve korumanın da kolay olmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin binlerce yıllık tarihi boyunca hep bu mücadeleyi verdiğini, kurduğu devletler, inşa ettiği medeniyetler ve geliştirdiği kültürle hep özgür bir toplum olarak hayatını sürdürmeye çalıştığını kaydetti.
Türk milletine esaret boyunduruğu vurabilenin çıkmadığını ancak buna niyetlenenlerin de hiç eksilmediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, İstiklal Harbi'nde bu niyetleri toprağa gömdük. 15 Temmuz milletimize esaret boyunduruğu vurma çabalarının farklı bir yöntemiydi. Ülkemizin içine yerleştirdikleri ihanet çetesiyle milletimizi esir alacaklarını sananlar, tıpkı asırlar boyunca hep olduğu gibi, bir kez daha derslerini aldılar” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Türkiye'nin önündeki engellerin, yaşadığı sıkıntıların ve maruz kaldığı saldırıların hepsinin Türk milletinin kadim kavgasının tezahürleri olduğuna işaret ederek, “Suriye meselesini böyle okumayan, müstevlilerin emellerine hizmet ederler. Irak meselesini böyle okumayan, bu oyuna figüranlık yapar. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege konularında karşı tarafı haklı bulanların zihinleri iğfal edilmiş demektir. Ülkemizin diplomatik, askerî, ekonomik alanda verdiği mücadeleyi sıradan bir siyasi çekişme parantezine hapseden, zaten iflah olmaz bir mankurta dönüşmüştür” değerlendirmesinde bulundu.
“MİLLETİMİZİN REFAHINI, HUZURU DÜŞÜNMEKLE MÜKELLEFİZ”
İçinden geçilen dönemin Türkiye'nin gelecek çeyrek asrını, yarım asrını biçimlendirecek öneme sahip olduğunu göremeyenlere söyleyecek bir sözleri kalmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, S-400 savunma sistemlerinin de “alamaz, yerleştiremez” diyenlere rağmen Türkiye'ye geldiğini, montajlarına başlandığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Allah'ın izniyle Nisan 2020 de tamamı yerlerine yerleştirilmiş olacak. Biz, dik durduk, dikleşmedik. Ama biz Türk'üz verdiğimiz sözün arkasında dururuz, durduk. Bu bir taarruz sistemi değildir, savunma sistemidir. Ülkemize saldırmak isteyenlere karşı S-400'ler en güçlü savunma sistemidir. Bunu inşallah Rusya ile birlikte ortak yatırım olarak yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz” dedi.
“Türkiye'nin, son 17 yılda demokraside ve ekonomide gerçekleştirdiği hamlelerle çağ atladığını inkâr edenin gözü görmüyor, kulağı duymuyor, dili lal olmuş demektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yürütülen terörle mücadele operasyonlarını hatırlatarak bu operasyonların hepsinin birer ekonomik karşılığı bulunduğunu, bu harekâtların parayla yapıldığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi terörü arkasına alan siyasi partiler ne diyor? ‘Madem ki böyle yapmayın' diyor. Yapmayalım da bu canımızdan daha mı değerli? Milletimizin refahını, huzuru düşünmekle mükellefiz bunun için bu süreci devam ettiriyoruz” sözlerine yer verdi.
“MİLLETİMİZLE BİRLİKTE ÇIKTIĞIMIZ KUTLU YOLCULUĞU MENZİLİNE ULAŞTIRANA KADAR DURMAYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz bize, sadece o karanlık geceyi değil, onunla birlikte ülkemizin ve milletimizin yaşadığı tüm bu hadiseleri hatırlatması gereken bir semboldür. Biz, son nefesimize kadar bu çabayı sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle birlikte çıktığımız bu kutlu yolculuğu menziline ulaştırana kadar durmayacağız” değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmasını Necip Fazıl Kısakürek'in “Şarkımız Bizim” şiirini okuyarak tamamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir kez daha 15 Temmuz şehitlerine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, gazilerine de sıhhat ve afiyet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın yaptırdığı duaya iştirak etti.
Sahnede yer alan, tarihteki 16 Türk Devleti'nin bayraklarını taşıyan, tören kıtasındaki askerleri her birini yanına giderek selamlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları da selamlayarak sahneden ayrıldı. BÜLTEN