2 eylem

Develi'de üç günden bu yana süren maden işçileri eyleminin ardından, dün de atanamayan öğretmenler eylem yaptı.

Develi'de, Kanada merkezli Anagold şirketine bağlı taşeron Çiftay altın madeni işçileri, ücret ve izin haklarını alamamaları ve sendikal haklarının engellenmesi nedeniyle 3 gün önce iş bırakma eylemine gitti. Dün de, atanamayan öğretmenler, Aksaray Niğde, Tokat, Kırşehir ve Trabzon'daki kaderdaşları ile eş zamanlı eylem yapmak için Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Bağımsız olarak hareket eden grubun eylemine, Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen üyeleri de destek verdi.

DEVELİ'DEKİ SORUN 1 ŞUBAT'TAN BU YANA SÜRÜYOR

Develi'deki altın madeninde sorun 1 Şubat'ta başladı. Ücret ve diğer sosyal haklarıyla ilgili sorun yaşayan işçiler bu tarihte iş bırakarak, 2 Şubat'ta Develi meydanında bir basın açıklaması yaptı. Ardından 3 Şubat'ta, işçilerle Çiftay İnşaat Taahhüt ve Ticaret AŞ yetkilileri anlaşma için masaya oturdu.

ESKİ DAVA SENDİKALAŞMAYA ENGEL OLDU

Eyleme giden işçiler adına konuşan Durmuş Ali Yeşiltepe, şirket yetkilileri ile yapılan anlaşmaya dair şunları söyledi:

'Biz maden işçisiyiz, dolayısıyla ağır bir iş kolunda çalışıyoruz. Ama maaşlarımız bizim gibi ağır iş kolunda çalışan başka iş kollarındaki işçilere göre çok düşüktü. O nedenle 1 Şubat'ta iş bırakmaya gittik. 2 Şubat'ta Develi Meydanı'nda yasal çerçevede bir araya geldik ve bir açıklama yaptık. Daha sonra 3 Şubat'ta şirket yetkilileri ile masaya oturduk. O masada bütün iş kollarında çalışanlar için yüzde 80 zam istedik. Vardığımız anlaşma sonucunda tüm iş kollarında yüzde 32 ile yüzde 60 iyileştirme oldu. Yine aynı masada banka promosyonları ve ramazan iaşesi ile ilgili söz aldık. Ayrıca şirketin uyguladığı performans primi vardı, 15, 8 ve 4 yevmiye şeklinde ve alamayanlar da vardı. Bu konuda da yüz kızartıcı suçu olmayan ve aşırılığa gitmeyen arkadaşların hepsine yılda bir maaşa denk gelen performans primi sözü verildi. O masada bize ayrıca sendikal faaliyete başlama sözü de verilmişti. Biz de o günden itibaren anlaştığımız; Türk İş Konfederasyonu'na bağlı Türk Maden İş Sendikası'na üye olmaya başladık. Daha sonra bir sendikanın iş yeri ile toplu iş sözleşmesi imzalaması içn gerekli olan yüzde 40'lık üye sayısını aştık. Ardaından sendika bakanlığa yetki belgesi için başvuru yaptı. Sendika ile Çiftay arasında 2013 yılından beri süren devam eden dava varmış. Bu dava sonuçlandırılmadığı için sendikal örgütlenmemiz gerçekleştirilemiyordu, böylelikle yetki belgemiz de geri çevrildi. Bu süreci takiben sendikanın da bize bir sözü vardı, yetki belgesine itiraz olması durumunda tüm sendikal haklarımızı kanuni çerçevede arayacaklarını söylediler. Ama sendika da bu sözünü de tutmadı. Biz de Develi şantiyesindeki 400 işçi grubu olarak sendikadan istifa ettik. Bu durumda bizim sendikayla herhangi bir bağlantımız kalmadı. Firma bize, sendikal haklarımızı sendika örgütlenmesinden sonra alabileceğimizi söyledi ama davadan dolayı bunun olmayacağını bilerek bize bu vaatlerde bulundu. Biz de o nedenle, madem sendika bizi yalnız bıraktı, bize söz verilen sendikal hakları tamamen kendimiz almak için 2 gün önce eylem başlattık. Bu eylemde hiçbir şahsa kurum ve kuruluşa hakaret ya da rendice edici herhangi bir fiilde bulunmadık. Şirket ise bizim sendikal talelpelerimize karşı olumsuz yanıt verdi. Dün iki kez görüşme yapıldı ikisindende aynı sonuç çıktı. Bugün tekrar işverenin cevabını almak için görüşmeler yaptık, Çiftay şirketinin yetkilileri telefonla bize sonucu bildirdi; yine aynı görüşte olduklarını, herhangi bir hakkı vermeyeceklerini söylediler. Biz de buna karşı eylemimizi devam ettiriyoruz.'

'GEREKİRSE İŞTEN ATILIRIZ'

Ayrıca, Türk Maden-İş sendikasının, iyi niyet göstererek davadan tek taraflı çekildiğini, ancak Çiftay'ın davadan çekilmemesinden dolayı sendikal haklarının engellendiğini belirten Yeşiltepe, 'Firmamız bize sendikayı getirebileceğimizi ama sendika ile arasındaki davayı da söyledi. Yani siz buraya sendikayı getirebileceğinizi düşünüyorsunuz ama dava nedeniyle hukuki olarak bu gerçekleşmeyecek o nedenle bizden bu hakları alamazsınız demiş oluyor. Geldiğimizde durumda haklarımızı alamadığımız için bu eylemde kararlıyız, gerekirse işten atılmaya aç susuz beklemeye razıyız.' dedi.

'20 BİN ATAMA YETERSİZ'

Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen atanamayan öğretmenler adına, Rabia Olgun konuştu. Ülke genelinde 107 bin 909 öğretmen açığı olmasına rağmen, 80 bin 583 öğretmenin ücretli statüde çalıştırıldığını belirten Olgun, 20 bin öğretmen atamasının yetersiz olduğunu ifade etti.

SON 23 YILIN EN DÜŞÜK ATAMASI

Söz konusu 20 bin atamanın, 2017'den bu yana uygulanan karma alımların yarattığı mağduriyet üzerine, son 23 yılın en düşük atama sayısı olduğunun altını çizen Olgun, '2017 yılında yapılan 25 bin atamadan sonra sayının yetersizliği nedeniyle, KPSS puanlarının geçerlilik süresi 2 yıla çıkarılmıştır. Bu değişiklik karma alıma neden olmuş ve ortaya çıkan karma alım uygulaması, her geçen yıl öngörülemeyen mağduriyetler doğurmuştur. Bu yüzden 2020 KPSS puanlarının geçerliliği sona erdikten sonra, karma alımın uygulamadan kaldırılacağı açıklanmıştır. Bu durumda karma alım yapılan yıllarda sınava giren öğretmenler 2017 puanlarıyla üç atamaya dahil olarak 65 bin alım için, 2018 puanlarıyla 4 atamaya dahil olarak 80 bin alım için, 2019 puanlarıyla 3 atamaya dahil olarak 60 bin alım için tercih yapma hakkına sahip oldu. 2020 KPSS'de yüksek puan alarak branşlarımızda iyi derece alan bizler ise, 2017'de yapılan atamdan daha düşük bir sayı olan 20 bin atama açıklamasıyla mağdur olduk.' diye konuştu.

'40 BİN ATAMA DAHA İSTİYORUZ'

Olgun, tüm bu nedenlerden dolayı 2020 KPSS için verilmiş olan 20 bin atamaya ilaveten 40 bin atama daha verilmesini istediklerini sözlerine ekledi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme