Ab Siyasi İşler Müsteşarı Poupeau'dan AK Parti'ye ziyaret
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarı Vincent Guaillaume Poupeau ve beraberindeki heyet, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden'i makamında ziyaret etti.
Avrupa Birliği heyetini, İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden ile AK Parti Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi (MKYK) ve Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel karşıladı.
Ziyarette konuşan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 'AB'nin diğer partilerle muhatap olmasına gerek bile yok. Çünkü diğer partilerin AK parti gibi ortadaki sorunu çözmek gibi bir niyetleri yok. AK parti ortadaki dertlerle ilgilendiği için biz bu davaya sahip çıkıyoruz' dedi.Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi (MKYK) ve Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel de, Avrupa Birliği değerlerini önemsediklerini ve benimsediklerini belirterek, ' 50 yıldan beri, Türkiye AB normlarını yakalamak istiyor. Şimdiye kadar fasıllar bile açılamazken, son 13 yıllık AK Parti iktidarı ile birlikte, bir bütünleşme sağlandı. Bunun için AB'nin de Türkiye'ye karşı sorumlulukları var. Türkiye'nin gelişmesi ve AB normlarının Türkiye'ye kazandırılması konusunda, AB'nin önü açıcı olması lazım. Bizim şuanda öğrenci sayımız, Avrupa'daki çoğu devletlerden çok daha kalabalık ve büyük. Bunların Avrupa normlarına göre yetişmesi için, AB'nin Türkiye'ye karşı bakış açısını daha da yumuşatması ve kabul edilebilir bir hale getirmesi gerekir. Yeni yetişen nesiller Avrupa değerleri ve bizim değerlerimizle bir arada büyüdükleri zaman bunların kabulü daha kolay olur. AB Türkiye'yi önemsemeyerek, Türkiye'nin AB'ne girmesini geciktirerek, AB bir şey kazanmaz. ama, Türkiye de bir şey kaybetmez. Türkiye kendi imkanları ile kavrulan bir ülke. Biz şu anda 2.5 milyon mülteciye bakıyoruz. Ama Avrupa 200 bin mülteciyi nasıl dağıtacağını konuşuyor. Türkiye'nin ekonomik gücü, Avrupa'dan çok daha büyük değil. Merkel'in ve Avrupa Birliği üyelerinin, ülkemize gelmesini memnuniyetle karşılıyoruz ama, bunlar yeterli değil. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin sınırları Türkiye güçlü olursa korunur. Aksi taktirde, Türkiye'nin sıkıntıya girmesi ve terörle muhatap olması, bir müddet sonra Avrupa'nın da sıkıntıya girmesi demektir. Türkiye, 35-40 yıldır bu PKK ve diğer terör örgütleri ile mücadele ediyor. Avrupa Birliği'nin, Türkiye ye daha büyük destek vermesi gerekir ki, kendilerine bu terör örgütlerinin sirayet etmemesi için. Bir taraftan Rusya, bir taraftan terör faaliyetleri Suriye'deki göç dalgasını yeniden Türkiye'ye yönlendirirse, bu Avrupa içinde çok büyük sıkıntı olur. Bu şartlar altında biz seçime gidiyoruz. Onun için Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını önemseyen bir AK Parti iktidarını tek başına getirmek için gayret gösteriyoruz.' şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarı Vincent Guaillaume Poupeau ise, Kayseri'de olmaktan çok büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, ' Değerlendirmelerinize bende katılıyorum. Hiç bir koşulda ve şartlarda Türkiye'yi dışlamak gibi bir niyetimiz yok. Aslında Türkiye ile daha yoğun bir şekilde bir arada olmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'de meydana gelen bir olay anında, doğrudan Avrupa'yı da etkiliyor. Avrupa Birliği her sene Türkiye-AB ilişkilerine dair bir ilerleme raporu belirliyor. Geçen seneki raporla mukayese edildiğinde, bu sene ki raporda çok önemli hususlar var. Bu sene AB, Türkiye ile yeni müzakere fasıllarını açmayı hazır olduğunu söyleyecek. Bu da Türkiye'nin üyelik sürecini daha da kolaylaştırabilsin.' dedi.
Ziyarette konuşan AK Parti İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, 'AB'nin diğer partilerle muhatap olmasına gerek bile yok. Çünkü diğer partilerin AK parti gibi ortadaki sorunu çözmek gibi bir niyetleri yok. AK parti ortadaki dertlerle ilgilendiği için biz bu davaya sahip çıkıyoruz' dedi.Merkez Karar Yürütme Kurulu Üyesi (MKYK) ve Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel de, Avrupa Birliği değerlerini önemsediklerini ve benimsediklerini belirterek, ' 50 yıldan beri, Türkiye AB normlarını yakalamak istiyor. Şimdiye kadar fasıllar bile açılamazken, son 13 yıllık AK Parti iktidarı ile birlikte, bir bütünleşme sağlandı. Bunun için AB'nin de Türkiye'ye karşı sorumlulukları var. Türkiye'nin gelişmesi ve AB normlarının Türkiye'ye kazandırılması konusunda, AB'nin önü açıcı olması lazım. Bizim şuanda öğrenci sayımız, Avrupa'daki çoğu devletlerden çok daha kalabalık ve büyük. Bunların Avrupa normlarına göre yetişmesi için, AB'nin Türkiye'ye karşı bakış açısını daha da yumuşatması ve kabul edilebilir bir hale getirmesi gerekir. Yeni yetişen nesiller Avrupa değerleri ve bizim değerlerimizle bir arada büyüdükleri zaman bunların kabulü daha kolay olur. AB Türkiye'yi önemsemeyerek, Türkiye'nin AB'ne girmesini geciktirerek, AB bir şey kazanmaz. ama, Türkiye de bir şey kaybetmez. Türkiye kendi imkanları ile kavrulan bir ülke. Biz şu anda 2.5 milyon mülteciye bakıyoruz. Ama Avrupa 200 bin mülteciyi nasıl dağıtacağını konuşuyor. Türkiye'nin ekonomik gücü, Avrupa'dan çok daha büyük değil. Merkel'in ve Avrupa Birliği üyelerinin, ülkemize gelmesini memnuniyetle karşılıyoruz ama, bunlar yeterli değil. Türkiye ile Avrupa Birliği'nin sınırları Türkiye güçlü olursa korunur. Aksi taktirde, Türkiye'nin sıkıntıya girmesi ve terörle muhatap olması, bir müddet sonra Avrupa'nın da sıkıntıya girmesi demektir. Türkiye, 35-40 yıldır bu PKK ve diğer terör örgütleri ile mücadele ediyor. Avrupa Birliği'nin, Türkiye ye daha büyük destek vermesi gerekir ki, kendilerine bu terör örgütlerinin sirayet etmemesi için. Bir taraftan Rusya, bir taraftan terör faaliyetleri Suriye'deki göç dalgasını yeniden Türkiye'ye yönlendirirse, bu Avrupa içinde çok büyük sıkıntı olur. Bu şartlar altında biz seçime gidiyoruz. Onun için Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrarını önemseyen bir AK Parti iktidarını tek başına getirmek için gayret gösteriyoruz.' şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Müsteşarı Vincent Guaillaume Poupeau ise, Kayseri'de olmaktan çok büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, ' Değerlendirmelerinize bende katılıyorum. Hiç bir koşulda ve şartlarda Türkiye'yi dışlamak gibi bir niyetimiz yok. Aslında Türkiye ile daha yoğun bir şekilde bir arada olmak istiyoruz. Çünkü Türkiye'de meydana gelen bir olay anında, doğrudan Avrupa'yı da etkiliyor. Avrupa Birliği her sene Türkiye-AB ilişkilerine dair bir ilerleme raporu belirliyor. Geçen seneki raporla mukayese edildiğinde, bu sene ki raporda çok önemli hususlar var. Bu sene AB, Türkiye ile yeni müzakere fasıllarını açmayı hazır olduğunu söyleyecek. Bu da Türkiye'nin üyelik sürecini daha da kolaylaştırabilsin.' dedi.