Adana'da tarihin en ilginç rekabeti: Kayserililer böyle harekete geçti!

Bir dönem Adana'da yaşanan rekabet tarihin en ilginç olayları olarak anılmaya devam ediyor. Vaktiyle Kayseri'den Adana'ya yerleşen Kayserililer burada pek çok alanda büyük hamleler yaparak ismini duyurmayı başardı. Ancak para piyasasını İş Bankası'nın yönetmesinden ve verdikleri yüksek komisyondan rahatsız olan Kayserili iş insanları Adanalı iş insanlarıyla bir araya gelerek Adana Kayseri Bankası yani Akbank'ı kurdular.

Kuruluş hikyesi şöyle başlıyor: Hacı Ömer Sabancı, Adanalı sanayici Ahmet Sapmaz ve Bekir Sapmaz kardeşler, Adana'nın sanayi kuruluşu Millî Mensucat'ın sahipleri dört iş insanı Nuh Naci Yazgan, Nuri Has, Mustafa Özgür ve Seyit Tekin ile birlikte bir banka kurmaya karar vermişlerdi. Kurucuların hepsi, Adana'da yaşayan Kayserili iş adamlarıydı. Amaçları bölgenin pamuk üreticilerine finansman sağlamaktı. Banka, 12 Nisan 1947 tarihinde 'Adana-Kayseri Bankası' adıyla finans sektöründe yerini aldı. İki şehrin baş harfleri nedeniyle 'Akbank' adıyla anıldı. Bu isim, aynı zamanda bölgede yetişen pamuğu temsil ettiği için seçilmişti. Tek şube ile küçük bir mahalli banka olarak kurulan Akbank, o dönem faaliyette olan dört bankanın en küçüğüydü.

İşte Otoketnet'in anlatımına göre Adana Kayseri Bankası'nın kuruluş hikyesi ve Sabancı ailesinin yükselişi…

'Bir zamanlar Adana'da Türkiye'nin görüp görebileceği en ilginç rekabet yaşanmıştı. Adana'da Kayserililer öncülüğünde hızla gelişen sanayi ticaret hayatına hareketlilik getirmiş piyasa bir hayli rahatlamıştı. Ancak para piyasasını İş Bankası yönetiyordu ve yüksek komisyon veren Kayserililer bundan hiç de hoşnut değildi.

Milli Mensucat Fabrikası'nı işleten Kayserili ortak Hacı Ömer Sabancı ile birlikte arayışa girmişler ve çözümü bir banka kurmakta bulmuşlardı. Yanlarına Adanalı Sapmazlar'ı alarak Adana-Kayseri Bankası yani kısaca Akbank'ı 1947'de kurmuşlardı. Daire çekilişleriyle dikkatleri çekiyorlar, başarılı iletişim faaliyetleriyle birlikte hızla büyüyorlardı. Her şey yolundaydı ancak yönetim içindeki anlaşmazlıklar gittikçe büyüyordu. Tartışmalar o kadar büyümüştü ki ortaklar iki kutba ayrılmıştı. Bir tarafta Sabancı ailesi öbür tarafta Adanalı Sapmazlar.

Her iki taraf da hisse senedi toplayarak kıyasıya bir rekabete girmişlerdi. Erol Sabancı fiyatına bile bakmadan piyasadan hızla hisse senedi toplarken Sapmazlar da boş durmuyordu. Ortaklardan Kadir Has ise tarafsız dürüst bir yönetici olarak Ahmet Dallı'nın yönetim kurulu başkanlığına gelmesini öneriyordu. Öneri o sırada başkanlık yapan ve yüzde 5'e sahip olan İbrahim Tekin'in hiç de hoşuna gitmemişti. Genel kurul zamanı geldiğinde Sakıp Sabancı'nın bir sürprizi vardı. Toplantı açılırken ellerindeki hissenin yüzde 50'yi geçtiğini söylediğinde herkes donup kalmıştı.

Meğer öneriye sinirlenen İbrahim Tekin hisselerini Sabancı'ya satmış ve çekip gitmişti. Sabancı ailesi artık patrondu. Ahmet Dallı önerisin kabul ettiler. Akbank büyük bir ivmeyle Anadolu'nun her bir köşesine yayılarak büyümeye devam etti'