Asırlık sikkeleri saniyeler içerisinde basıyorlar
Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde yer alan Selçuklu Uygarlığı Müzesi yöneticileri, asırlar öncesinde kullanılan sikkeleri saniyeler içerisinde basıyor. Selçuklu Uygarlığı Müzesi Müdürü Fehmi Gündüz, 'Biz o günleri anmak amacıyla burada sikkeleri darp ediyoruz' dedi.
2014 yılının Şubat ayında açılan Selçuklu Uygarlığı Müzesi'nin 1205 yılında yapılan özel bir külliye olduğunu dile getiren Fehmi Gündüz, “Burası Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde hizmet veren özel bir müzedir. 2014 yılının 21 Şubatı'nda biz burayı hizmete açtık. Buranın yapısı çok eski bir yapı ve bu yapı 1205 tarihlerinde Gevher Nesibe Sultan adına ağabeyi Gıyâseddin Keyhüsrev zamanında yapılmış içerisinde medresesi, şifahanesi ve akıl hastaları bölümünün yanı sıra hamam ve mescidi bulunan 2 bin 800 metrekarelik, özel bir külliye. Bizim burada 36 tane ayrı ayrı teşhir odamız var. Bu teşhir odalarımızda biz Selçuklu Dönemi eserlerimiz bulunmaktadır. Biraz önce darp etmiş olduğumuz sikkelerden tutun, kaselere, kandillere, kap-kacak, cini, kilit, kemer tokaları gibi Selçuklu Devleti'ne ait olan burada envanterimize dahil ettik. Şu anda sergiliyoruz. Bu müze bu isimle anılan tek müzedir. Toplamda kendi envanterimize kayıtlı 650 adet eserimiz var. Buna ek olarak, 2 bin adet sikke ve bunları dışında Kayseri Müzesi'nden almış olduğumuz birçok eseri müzemizde sergiliyoruz” şeklinde konuştu.
Ziyaretçilerinde müze içerisinde bulunan sistemle sikkeleri darp ettikleri ve hatıra olması adına evlerine götürdüklerini aktaran Gündüz, “Burada 2 çeşit sikke var. Sikkeler biliyorsunuz ticaret hayatında olmazsa olmazlar. Özellikle Orta Çağ Selçuklu Dönemi'nde oldukça önemli. Baktığımız zaman sikkelerde dönem sultanlarının darp etmiş oldukları ve aynı zamanda kendi hakimiyetlerini göstermek açısından yapmış oldukları döneme ait emtialar. Bu sikkelerin bakır, gümüş ve altın olanları var. Biz o günleri anmak amacıyla dönemin sikkelerinin kalıplarını aldırmak suretiyle burada sikke darp ediyoruz. Bu sikkelerin başında Alaaddin Keykubat'ın oğlu II. Gıyâseddin Keyhüsrev 1237 ve 1246 yılları arasında Sultanlık yapmış, ona ait olan şiiri hurşid denilen bir sikke var. Aslanlı ve Güneşli bir sikke, burada kendisini aslan olarak betimlemiş, üstte bulunan güneşi de eşi olarak betimlemiş. Bu sikke darp ettiğimiz sistemi soran vatandaşlarımız oluyor. Bu uygulamamız güzel bir uygulama. Müzelerde özellikle bu sikkelerin bilgilendirme metnini de hazırladık. Gelen ziyaretçilerimiz bu sikkeleri burada darp edip, daha sonra kendisi evinde hatıra olarak saklayabiliyor” diye konuştu.