'Ayasofya tarihin özüdür'

Ayasofya'nın İstanbul'un fethinin ana unsurlarından olduğunu belirten Coşkun, “Erbakan Hocamızın sözü ile ‘Ayasofya Câmii İslam'ın köhnemiş Hıristiyanlığa galebesinin timsalidir. Yani o bir zaferin timsalidir. Hakk'ın batıla galebesinin timsalidir.' Ayasofya, ruhumuza nakşolmuş bir davanın anahtarıdır. Yıllar boyunca Ayasofya önünde sabah namazı programları düzenleyerek bu gerçeği gün yüzüne çıkarmak için bir araya geldik. Ayasofya noktasında bizim hep mücadelemiz oldu. Mücadelemiz şiirlerimize, ezgilerimize, marşlarımıza döküldü. Biz, her doğan çocuğumuzun zihnine Ayasofya'nın açılma idealini yerleştirdik. Biz, bu sürecin içerisinde hep akıntıya karşı mücadele ettik. Bugünleri görmek bizleri son derece memnun ediyor.” diye konuştu.

Ayasofya'nın tekrar ibadete açılmasının, İslam coğrafyasının geleceği açısından olumlu olduğunu belirten Coşkun, “İstanbul, dünyanın gidişatına yön vermiş, İslam âlemine payitahtlık yapmış, İslam birliğinin ve İslam kardeşliğinin timsali olmuş bir şehirdir. İstanbul, Mekke'nin, Medine'nin ve Kudüs'ün teminatı olmuş bir beldedir. İstanbul, Endonezya'dan Fas'a İslam coğrafyasının bağımsızlığının garantörü olmuş bir merkezdir. Bunların yanında Ayasofya'nın gerçek hükmü şahsiyetine kavuşturulması Fatih'e bir vefadır. Ayasofya'nın gerçek hükmü şahsiyetine kavuşturulması İslam'ın bu coğrafyadaki belirleyiciliğinin bir teminatıdır.” ifadelerini kullandı.