Bakan Özhaseki: 'Avrupa Birliği'ne el açıp 'bizi alın' diye yalvarma dönemi bitti'

Kentte bulunan bir otelde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘Yatırım ve Hizmetleri Değerlendirme Çalıştayı' düzenlendi. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Vali Süleyman Kamçı, “Çevre sorunlarının ele alınacağı bu çalıştayın dünyanın problemi olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu problemlerin insanlığın geleceğine yönelik etkilerini ve alınması gerek tedbirlerin ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen çalışmaların elbette hayata geçirilmeye çalışılıyor. Bu anlamda sayın bakanımızın Fas'ta bir toplantıya katılmış olması, dünyanın da bu iş üzerinde önemle durduğunun göstergesidir. Bu anlamda ilimizde yapılan bu toplantının faydalı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü çevreye muhtaçlığımız son derece önemli. Çevre bize emanet ve bu emaneti çocuklarımızı daha da iyi olarak devretmek zorundayız. Bu sorumluluğun bilincinde olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın yaptığı bu çalışma takdire şayandır” dedi. “Dünyayı kirletenler bize direktif veriyor” Dünyayı en çok kirleten batılı ülkelerin Türkiye'ye direktifler gönderdiğini kaydeden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ise “Çevreyi tahrip etmeden yatırımlar yapılacak. Hangi yatırımlar yapılacaksa sağlamamız gerekiyor. Hem yatırımları yapacağız, hem de çevreyi koruyacağız. Bu iki dengeyi bir arada götürebilirsek bizden daha iyisi yok. Çünkü çevre bize Allah'ın emanetidir. Batı çevrenin adını bilmezken, vahşi şekilde tahrip ederken bizim medeniyetimize bir bakın. Dalı bile kırdırmazlardı. Böyle bir medeniyetin temsilcileriyiz. Batı şimdi bize bolca çevre üzerinden ders vermeye çalışıyor. Dünyayı kirletenlerin başında Çin, Amerika geliyor sonra yüzde 1'in bile altında çevreyi kirlettiğimiz halde bize direktifler gönderiyorlar" diye konuştu. “Avrupa Birliği'ne el açıp ‘bizi alın' diye yalvarma dönemi bitti” Türkiye'nin AB üyeliğinin dondurulması ile ilgili konuşan Bakan Özhaseki, sözlerini şöyle tamamladı: “Suriye'de bir savaş var. Tam 3 milyon insan geldi ülkemize. 25 milyar dolar para harcadık biz bunlara. O insanlar Avrupa'ya gelmek istediklerinde siz kapıları kapatıyorsunuz, tel örgüler örüyorsunuz. Onlardan 400 tanesi gelsin mi gelmesin mi diye senelerce tartışmalar yapıyorsunuz. O insanların ölmesine siz göz yumuyorsunuz. 30 sene sonrası küresel ısınmadan dolayı bazı balık çeşitlerinin yok olacağı tehlikesine karşı 200 ülke toplanıyor, milyarlarca dolar harcanarak tartışılıyor ama şuanda denizlerde ölen insanları görmüyorsunuz. Çok da umurlarında değil. ikiyüzlü tavır devam ediyor. ama biz de bunları söyleyeceğiz. Göz yumuyorlar. Niye? Oradaki insanların kimliğinden dolayı. Müslümanlar ya. Biz bunları gülerek karşılayacağız, bunların farkında olarak hareket edeceğiz. Bunları bileceğiz ama düşmanlık etmeyeceğiz. Bazı iyi değerler varsa Avrupa Birliği'nden almak için kapısını zorlayacağız. O standartları almak için elimizden geleni yapacağız. Ama ezilip, bozulup ‘Bizi alın' diye el açıp yalvarma devri de bitti. Hiç de umurumuzda değil." Çalıştayın sonunda katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirildi.