BAM üyesi eski Kayseri hakimi Daştan'dan Adalet Bakanı'na açık mektup
Bir süre önce Kayseri hakimi olan şu anda ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemeleri Üyesi olan İstinaf Hakimi Necati Daştan'dan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'e açık mektup yazıldı.
Sosyal paylaşım hesabından yayımladığı ‘Sayın Adalet Bakanına Açık Mektup' başlıklı mektubunda İstinaf Hakimi Daştan, yargının ve adaletin içinde bulunduğu sorunlara parmak basarken, çözüm önerilerini de maddeler halinde iletti. Hakim Daştan, ayrıca yargı mensuplarının yıpranma tazminatı konusunda da beklenti içerisinde olduğunu aktardı.
Açık mektubunda Daştan; “Sizden önceki adalet bakanlarına onlarca mektup yazmış biri olarak bu mektubu yazıp yazmamaktaki Tereddütlerimi yenmenin kolay olmadığını da söylemek isterim” diyerek şunları kaydetti; “Teşkilatın içinden gelmediğiniz için sizi tanımıyoruz. Lakin göreve geldiğiniz günden itibaren sizinle ilgili aldığımız olumlu bilgiler ve referanslar, umudunu kaybetmiş bir teşkilatın mensupları olarak bizleri umutlandırdı ve heyecanlandırdı. Yüzünüzdeki samimiyet ışığı ve gözünüzden yansıyan enerjiden ümitliyiz. Samimi bir gayretin içinde olduğunuzu ve adaletin sorunlarını çözmek istediğinizden de şahsım adına ümitvarım. En büyük endişem geçmiş dönemin kronik yanlışlarında boğulmak ve manipülasyonlar nedeniyle ana rotayı kaybetmektir. Bir başka ifade ile yanlış ve yetersiz kadrolarla, yanlış zamanlamalarla ve yanlış yönlendirme ve hamlelerle var olan emek ve enerjiyi israf etmektir. Sorunların devasa olduğundan şüphemiz yok. Sorunlar belki sizin tek başına üstesinden gelemeyeceğiniz oranda büyük ve karmaşık. Lakin gayretteki samimiyet, iyi bir yol haritası ve güçlü bir ekibin yapamayacağı iş yoktur. Bu samimiyet umulmadık kapılar ve umulmadık bereketler ihtiva eder ve bunun yolunuzu açacağını umuyorum. Ben 18 yılını bu teşkilata vermiş bir hakim olarak sizlere ne kadar faydası olur bilmediğim ancak kendi dünyamda yazmakta bir zaruret hissettiğim yol haritası tadında 10 maddelik bir önermeler zinciri aktarmak istiyorum. Faydalı olması ümidiyle.”
Hakim Daştan yol haritasını ise ‘Adalette Neler Yapılmalı' başlığı altında maddeler halinde şöyle sıraladı; “1-Lütfen teşkilatın envanterini çıkarın, 2-Memnuniyet ve durum anketi yaptırın, 3-Daire başkanından yukarıya doğru tüm bürokratlardan katkı raporu ve yol haritası isteyin. Adalete ne gibi katkılar sağlayabileceklerini sorun ve gelen sonuçları kuracağınız bir komisyonda değerlendirin. Bu çalışma Ankara'daki körelmenin önünü açacaktır. Sizin yol haritanıza uymayan veya sizin amaçlarınızı sekteye uğrattığını düşündüğünüz bürokratları değiştirin veya eğitime gönderin, 4-Danışman kadronuzu güçlendirin. Aynı şeyleri tekrarlayan 10 kişiden ziyade farklı şeyleri ifade eden 10 kişi size yeni ufuklar açar. Her bir danışmanın görev alanını belirleyin (veya görev gurupları ihdas edin) ve bu danışmanlardan kendi görev alanlarıyla ilgili 3 ayda bir durum analizi ve raporlar isteyin. Gelişmeleri takip ettirin ve gelişmelerin önündeki engellerin sebeplerini sorun. Duruma ayak uyduramayanları değiştirin ve bu mesajı en güçlü tonda verin, 5-Yargıdaki kronik sorunların bu güne kadar neden bir türlü giderilemediğinin araştırmasını çok yönlü olarak profesyonel şirketlere yaptırın. Yapay değil rasyonel sonuçlara ulaşın. Bu araştırma yapılmadığı müddetçe yeni hatalar mutlaka tekrarlanacaktır . Adalete güvenin neden yüzde 20'ler civarında olduğunun bununla bir ilgisi olduğunu lütfen unutmayın, 6-Adalet teşkilatı büyük ve kompleks bir teşkilat olduğu için sorunların çözümü noktasında ağır bürokratik yapı nedeniyle hantal bir örgüttür. Bu hantallığı giderecek yapısal reformlara gidilmelidir. (bu konuda bir çalıştay yapılabilir), 7- Teşkilatın enerjisini bloke eden, bozan ve motivasyonunu kıran Meslekteki dengesizliği ve çalışma barışını bozan unsurları lütfen tasfiye edin. Çalışmanın ve üretmenin mutlak bir getirisi olduğu algısını teşkilata verin ve bunu örneklendirin, 8- Merkezi idareyi lütfen yeniden dizayn edin. Başka meslek gruplarına yaptırılacak işleri lütfen hakimlerden alın ve onları kürsüye gönderin kürsüdeki erozyonu lütfen durdurun. Adaletin omurgası olan kürsüyü cazip hale getirin ve sorunları giderecek formüller inşa edin, 9-Mahkemelere Risk ve iş yükü ile orantılı olarak kürsü tazminatı getirin. Bunu getirmediğiniz müddetçe kürsüden kaçışları durduramayacak ve kürsüdeki zafiyeti sona erdiremeyeceksiniz, 10 Son olarak gerek teşkilata bir moral ve motivasyon olması, gerekse yeni döneme ait umutlarımız kaybetmemek ve sıcak tutmak adına sizden bir adım bir jest temenni ediyorum.15 Temmuzdan itibaren en çok savrulan en çok yara alan ve bu teşkilata bir moral olması hasebiyle yıpranma tazminatı hakkında bir söz vermenizi bekliyorum. (geçmiş dönemde bunun için 4000 e yakın imza toplandığını hatırlatmak isterim). Pek çok meslek grubuna verilen ve esasında o mesleklerden daha çok yıpranan bir meslek grubu olan bizler için yıpranma tazminatı sözü teşkilatta inanılmaz bir umut ve motivasyon sağlayacaktır. Bundan emin olun.”
Hakim Daştan ‘son söz' olarak ise mektubunu; “Adaleti koruyamazsanız devlet, devleti koruyamazsanız millet helak olur” cümlesiyle bitirdi. HABER: KAAN AKBAŞ