Başkan Akın, 'Ek ödeme yönetmeliğini kabul etmiyoruz'
Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, Sağlık Bakanlığı'nın ek ödeme yönetmeliğini kabul etmediklerini söyleyerek, 'Eczacıların yüzde 70'i risk altında. Hak ettiğimiz değeri göremiyoruz. Bu yüzden de 22 aşamalı eylem planımızı yaptık. Amacımız eczane kapatmak değil, farkındalık yaratmak.' dedi.
Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, Sağlık Bakanlığı'nın ek ödeme yönetmeliği ile ilgili tepkisini, “Hakkaniyetli olmayan Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliğini kabul etmiyoruz” sözleriyle dile getirdi. Akın 13 yıl sonra ilaç fiyat kararnamesi ile ilgili yapılan düzenlemenin yetersiz olduğunu kaydederken, “Bu düzenleme eczane ekonomileri ve bizim isteğimizin istediklerimiz kriterleri doğrultusunda bir düzenleme değil” ifadelerinde bulundu.
“Kimseyi mağdur etmeyiz”
Gerekmediği takdirde eylem planını harekete geçirmeyeceklerini aktaran Kayseri Eczacı Odası Başkanı Uğur Nuri Akın, “Artık dayanacak gücümüzün kalmadığını artık bir şeyler yapılması gerektiğini en son Konya''da düzenlemiş olduğumuz bölgelerarası toplantıda kararını verdik. Tabii orada tüm oda başkanının ve Türk Eczacılar Birliği''nin ortak iradesiyle birlikte ilaç eczacılık hizmetinin devamlılığı için eczacıların artık içerisinde bulunduğu ekonomik durumlar bir an önce kurtulması için bir eylem planı kararı alındı. Bazı basın mensupları basında eczacılar hemen kepenk mi kapatacak? Vatandaş mağdur mu olacak? gibi durumlar söz konusu oldu. Bizim burada temel hedefimiz vatandaşı mağdur etmeden farkındalık yaratabilmek. Aksi halde vatandaşımız mağdur olursa bizim ettiğimiz yeminin de bir anlamı kalmaz. Onun için biz diyoruz ki vatandaş mağdur olmadan eczacılarımız için gereken yapılsın. Çünkü 40 bine yakın eczacımız var Türkiye genelinde. 28 bin 700 tane de eczanemiz var. Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz konulardan birisi de eğer böyle giderse herhangi bir düzenleme yapılmazsa yarısı kapama tehlikesiyle karşı karşıya.” dedi.
“Karamsarlığa sürükleniyoruz”
İlaç fiyat kararnamesindeki düzenlemenin yetersiz olduğunu dile getiren Akın, “Türk Eczacılar Birliği bir rapor yayınladı. Yüzde 70'i neredeyse risk altında olan bir eczane profilinden bahsediyoruz. Tabii ister istemez bu da bizi geleceğe dair karamsarlığa sürüklüyor. Bizim Konya''daki toplantımızın temel konusu da 13 yıldır değişmeyen ilaç fiyat kararnamesiydi. Oradan aldığımız güç oradan aldığımız birliktelikle 13 yıl sonra bir düzenleme yapıldı. Ama bu düzenleme eczane ekonomileri ve bizim isteğimizin istediklerimiz kriterleri doğrultusunda bir düzenleme değil, sadece oransal olarak bazı düzenlemeler yapıldı. Çünkü biliyorsunuz bizim ilaçlarımız fiyatlandırırken kademeli bir artış söz konusu. Kademeli artış olunca da ilaçlara zam geldikçe bir üst kademeye çıkıyor ve karlılık azalıyor. Yani biz zamdan zarar ediyoruz aslında. Biz bunun güncellenmesini istiyorduk. Çünkü 2009 yılına baktığımız zaman enflasyon oranının 6,53 olduğunu görüyoruz. Günümüzde ise yüzde 78-79 bandında seyreden bir enflasyonla mücadelede maalesef ekonomilerimiz alarm vermeye başladı.” diye konuştu.
“İstemiyoruz ama gerekirse kapatacağız”
22 aşamalı eylem planı ile ilgili konuşan Başkan Akın, “Birçok eczanemiz kirada, birçok eczanemiz krediyle döndürüyor. Biz bunun farkındalığını oluşturmak istedik ve yaklaşık 22 aşamalı eylem planımızı yaptık. Bu eylem kapsamında neler var? Kısaca gerekirse öncelikle Türkiye Eczacılar Birliği Başkanımız Sayın Arman Üney''in tüm eczacılarımıza bir bilgilendirme mektubu gönderdik. Bu mektupta mücadelemizin süreceğini aynı zamanda diyaloglarımızın da açık olduğunu üstüne basa basa söyledi ve gerekirse de eczaneyi kapatmaya kadar gidebileceğimiz bir eylemlilik planı var. Şu an için gündemimizde yok ancak eğer gerektiği farkındalığı yaratamadığımızda üzülerek söylemek istiyorum eczane kapatmaya kadar gideceğiz. Şimdi bugün kapatmazsak yarın tamamen kapalı olacak. Sonrasında bilgilendirme broşürleri, afişleri, odalara dağıtıldı ve bizler bu afişleri eczanelerimize asacağız. Bundan vatandaşımızın farkındalığını arttırmaya yönelik yine söylemler, sloganlar, cümleler var. Sonrasında Sayın Cumhurbaşkanımıza randevu görüşmemizi tekrarladık. Sayın Cumhurbaşkanımız bizimle görüşürse biz zaten sorunlarımızı kısa ve net bir şekilde kendisine aktaracağız. Çünkü geçtiğimiz haftalarda Sayın Sağlık Bakanımızla da görüşmüştük. Orada da neredeyse bakanlığımızı ilgilendiren tüm sorumluları kendisine aktardım. Dinledi kendisi ama tabii ki de bu söylenenler bir anda olmuyor. O yüzden bu konunun da takipçisi olduğumuzu tekrardan belirtmek istiyorum. Tüm bunlar yapılırken aslında niyetimizin ne kadar halis olduğunu gösteriyoruz biz burada. Yani burada kesinlikle devlete ya da diğer sağlık otoritelerine karşı bir oluşum söz konusu değil. Buna zaten Kayseri Eczacı Odası olarak biz de müsaade etmeyiz, yanında da durmayız. Buradaki amacımız meslektaşlarımızın içerisinde bulunduğu zor durumu gün yüzüne çıkarmak farkındalığı gerçekleştirmek.” ifadelerini kullandı.
“Kamu eczacıları hak ettiğini alamıyor”
Kamu eczacılarının ek gösterge düzenlemesiyle birlikte hak ettiklerini alamadıklarını kaydeden Akın, “Sadece eczane eczacılarımızın sorunları da yok bizim malumunuz üzere. Çok defa dile getirdik. Gerçekten pandeminin en büyük kahramanlarından, kamu eczacılarımız özellikle de hastanede çalışan eczacılarımız o süreçte çok yoğun çaba sarf ettiler. Ama maalesef ek gösterge düzenlemesiyle birlikte hak ettiklerini alamadılar. Örneğin bir diş hekimi, ki biz aynı yıl aynı süre zarfında eğitim alıyoruz. Beşer yıl eğitim sürecinin ardından meslek sahibi oluyoruz. Hekimlerin, diş hekimlerinin ve eczacıların aynı statüde değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü kanunda da stratejik personel olarak geçiyor eczacılar. Kanunun gerektiği ölçüde yeni bir düzenlemenin yapılması gerekiyor. Bununla alakalı yasal süreci de başlattı Türk Eczacılar Birliği. Dediğim gibi bizim eylem planlamamız sadece eczane eczacıları için değil, kamuda çalışan sanayide çalışan serbest hiçbir iş yapmayan eczacılarımızın da biz haklarını savunmak için bu eylem planına başladık. Tabii umut ediyorum ki bu eylem planı sonuç alır. Artık daha güzel günler, daha güzel şeyleri birlikte tekrardan konuşuruz.” dedi.
>>Selma Kan