Bayram sabahı ilk buna dikkat edin!
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Atilla Karaca, Ramazan ayı sonrasında oruç tutanların normal beslenme dönemine geçişte zorlanmaması için önemli tavsiyelerde bulundu. Peki ilk kahvaltı nasıl olmalı? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberinde..
11 ayın sultanı ramazan hepimizin çocukluktan beri heyecanla beklediği, birlik beraberlik duygusunu en net hissettiğimiz kıymetli dönemlerden birisi. Ancak ibadet olmanın yanı sıra fizyolojik etkileri de olan ve doğrudan beslenme ile ilgili bir dönem. 1 ay boyunca yeme düzenimiz rutinin dışına çıktığı için ramazan bittikten sonra da vücudumuzu tekrar eski düzene alıştırmamız gerekiyor. Bu sayede hem mide-bağırsak sisteminde hem de kan şekeri ve tansiyon düzeylerinde sorun yaşamadan ramazan sonrası süreci atlatabiliriz. Peki nasıl? Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Hilal Atilla Karaca, ”Ramazan uzun saatler boyunca aç ve susuz kalınan bir dönem olduğu için vücut bu duruma geçici olarak alışıyor ve ertesi sabah da kendini buna göre adapte ediyor. Ancak eğer bayram sabahı bol karbonhidrat ve yağlı ürünler içeren büyük bir kahvaltı öğünü ile güne başlanırsa gaz, şişkinlik, kabızlık veya nadiren ishal ve bünyesi yatkın olan kişilerde şeker/tansiyonda ani yükselmeler görülebilir. O yüzden bayram sabahı uyanıldıktan sonra yalnızca 1-2 bardak sade su içilip en az 45 dk ila 1 saat sonra kahvaltıya geçilmesi ideal olacaktır. Kahvaltıda ise bir küçük tabağı beyaz peynir, az tuzlu zeytin, haşlama yumurta, tam tahıl ekmeği ve bol yeşillik ile tamamlayabilir, yanına sindirimi desteklemek amacı ile sade kefir ekleyebiliriz. Ara öğünler ise normalde birçok kişiye iştah baskılama, şeker dengesi sağlama ve kilo verme konusunda yardımcı olsa da ramazan sonrası ilk birkaç gün içinde tercihen kullanılmamalı. Bu sayede vücudun gün içi beslenmesine yeniden alışması sağlanmalıdır.
15-20 dakika yürüyüş yapılmalı
Ramazan bitiminin ilk günlerinde sindirimi kolaylaştırmak için yürüyüş yapılması gerektiğini vurgulayan,” Normal zamanda olması gerektiği gibi bol şekerli, yağlı kızartma ürünlerinden, hamur işlerinden, fast food gıdalardan ve sağlıklı görünse de büyük porsiyonlar tüketmekten kaçınmalıyız. Ayrıca normalde kaliteli ürünler olsa dahi bu birkaç günde bakliyatlardan, gaz yapıcı lahanagiller ailesinden, bol baharatlı beslenmekten kaçınılmalıdır. Vücut alışınca tekrar beslenmeye eklenebilir. Ayrıca bu dönemde sindirimi kolaylaştırmak için mümkünse 15-30 dk arası mini yürüyüşler yapılıp vücuda yardımcı olunmalıdır“ dedi.
Gün içinde neler tüketmeliyiz?
Oruç tutan bireylerin bayramdan itibaren beslenme alışkanlıklarının değişeceğini belirten Karaca, “öğlen ve akşam yemeğinden biri 8-10 kaşık zeytinyağlı sebze yemeği, tam tahıl ürünleri ve 1 kase yoğurttan oluşabilir. Diğeri ise 1 porsiyon ızgara et ürünü yanına 1 kase çorba veya 1 adet meyve ve zeytinyağ ya da ceviz eklenmiş bol salata tüketilebilir. Bu sayede hem gereken besin ögelerini almış oluruz hem de sindirim sorunları yaşamayız.
Bayram ziyaretlerinde porsiyon sınırlaması yapın
Bayram gezmelerinde porsiyon sınırlaması yapılması gerektiğinin altını çizen Karaca, “Aile ve komşuluk bağlarının yüksek olduğu toplumumuzda bayramlar da çok önemli bir yere sahiptir ve çeşit çeşit ikramlar sunulur. Tabii ki her ne kadar "tüketilmemeli" desek de bazen ikramlara hayır demek zor olabiliyor. O yüzden kendinizi her bir bayram günü için yalnızca 1-2 küçük porsiyon ikram ürünü ile sınırlandırmalısınız. Bunlardan biri tuzlu biri tatlı olabilir. Örneğin tabağımızda varsa 1 porsiyon kısır ve 1 küçük ev keki veya 1 ince dilim börek ve 1 cup sütlü tatlı gibi tercihler yapılabilir. Ancak tamamen yararsız olan içli kete, baklava, derin yağda kızarmış kalem börek gibi tercihlerden uzak durulmalıdır. Yine de tüketildi ise o günkü fiziksel aktivite artırılabilir veya kendi ev öğünlerimizde tam tahıl ürünleri dahil tüm karbonhidrat türleri beslenmeden çıkartılabilir.