Benli: 'HIV en fazla 25-49 yaş arasını etkiliyor'
1 Aralık Dünya AIDS Günü ile ilgili açıklamada bulunan İl Sağlık Müdürü Yrd. Doç. Dr. Ali Ramazan Benli, HIV enfeksiyonundan, tüm yaş gruplarında olmakla beraber 25-49 yaş grubunun daha çok etkilendiğini söyledi.
HIV yani, İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsünü, bağışıklık sisteminin içine yerleşerek, bireyin bağışıklık sistemini zayıflatan bir virüs şeklinde tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Benli, “HIV nedeniyle kişi enfeksiyon ve hastalıklarla savaşma yeteneğini kaybeder. AIDS ise, HIV etkeni nedeniyle insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalıktır. HIV (İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü), bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve bireyi çeşitli rahatsızlıklara karşı korunmasız hale getirerek sonunda ölümüne sebebiyet verir AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır. Kanında HIV taşıyan kişiye HIV pozitif denir. Kavram bütünlüğü sağlamak açısından yaygın olarak HIV/AIDS birleşik terimi kullanılır” diye konuştu.
“Hemen belirti vermeyebilir”
HIV virüsü kana bulaştıktan sonra uzun yıllar belirti vermeyebileceğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Benli, virüsün bulaşma yollarını şöyle sıraladı:
“Cinsel İlişki: HIV sperm veya diğer cinsel sıvılar üzerinden insandan insana bulaşır.HIV hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalık, HIV bulaşma ihtimalini daha yükseltir Kan nakli ve ortak şırınga kullanımı: HIV'in, şırıngalarını ortak kullanan damardan uyuşturucu bağımlıları arasında yayılma oranı oldukça yüksektir. Kanda HIV'i tespit ve ısı ile yoketme yöntemlerinin geliştirilmesinden önce virüs, kan nakli ile de bulaşmaktaydı. Günümüzde kan nakli ile HIV bulaşma riski çok çok düşüktür. Anne sütü ve pl"asenta: HIV, plasenta ya da süt yoluyla virüsü taşıyan anneden bebeğine bulaşır.”
“Gündelik temaslarla bulaşmaz”
HIV/AIDS'in gündelik temaslarla, aynı odada bulunma, aynı okulda okuma, aynı havayı soluma gibi yollarla bulaşmayacağını belirten Yrd. Doç. Dr. Benli, “Bunun dışında HIV/AIDS şu yollarla da bulaşmaz: el sıkışma, deriye dokunma, okşama, kucaklama, sosyal öpüşme, tükürük, gözyaşı, ter, aksırık, öksürük, idrar, dışkı, yiyecekler, içecekler, çatal, kaşık, bardak, tabak, telefon vs., tuvalet, duş, musluk, yüzme havuzu, deniz, sauna, hamam vs., sivrisinek ve diğer böceklerin sokması, HIV pozitif bir kimse ile aynı ortamda kedi, köpek ve diğer hayvanlarla birlikte yaşamak.”
“Tek çare tek eşlilik”
Hastalıktan korunma yöntemleri arasında en önemlisinin korunmalı cinsel ilişki ve tek eşlilik olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Benli, “Korunmasız cinsel ilişkiye girilmemelidir. Tek çare tek eşliliktir. Kan nakli sırasında, AIDS testi yapılmamış kontrolsüz kan kesinlikle kullanılmamalıdır. Kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş şırınga, iğne, cerrahi aletler, jilet, makas, diş hekimliği aletleri, akupunktur iğneleri kesinlikle kullanılmamalıdır. HIV pozitif kişi, test sonucunu öğrendikten sonra kesinlikle kan bağışlamamalıdır. HIV bulunduran sperm sıvısı, genital sıvı ya da kanın yaralı bir dokuya teması engellenmelidir. Açık yaralar, vücuda virüsün girişini engellemek için bantla kapatılmalıdır” ifadelerini kullandı. HABER: İHA