Bir rüya: Kayseri'de bir gizemli hikaye!
1134 yılında Danişmendli Melik Mehmet Gazi tarafından yaptırılan Ulu Cami'nin, hayırsever bir kadının 7 tuğlasıyla ölümsüzleşen hikâyesi... Ayrıntılar Kayseri Anadolu Haber'de…
Kayseri’nin en eski camilerinden olan Ulu Cami, tarihi ve mimarisiyle dikkat çeken bir yapı olmasının yanı sıra, bünyesinde sakladığı etkileyici bir hikâyeyle de hafızalarda yer ediyor. Rivayete göre, camiyi yaptıran Danişmendli Melik Mehmet Gazi, ustalara cami için halktan yardım alınmamasını emreder. Amacı, bu eserin tamamen kendi hayrına yapılmasını sağlamaktır.
Olacak ya, günlerden bir gün yaşlı bir kadın cami inşaatına gelir ve yanında getirdiği yedi tuğlayı bağışlamak istediğini söyler. Ustabaşı, Melik Gazi'nin kesin talimatını hatırlatarak kadının isteğini geri çevirir. Ancak aynı gece Melik Gazi, etkileyici bir rüya görür. Rüyasında, yaşlı bir kadının üzüntüsü ve reddedilen bağışı nedeniyle caminin ömrünün kısa olacağı kendisine bildirilir.
Ertesi gün derhal ustabaşını sorgulayan Melik Gazi, kadını buldurur. Kadına büyük bir saygıyla yaklaşır ve ‘‘Sizin hayrınıza engel olmak istemedik; getirdiğiniz tuğlalar bu camiyi ölümsüz kılacak,’‘ der. Bunun üzerine tuğlalarını bağışlayan kadının yedi tuğlası caminin duvarında en güzel yere yerleştirilir.
Bugün hâlâ yerindeler
Caminin doğu cephesinde, kesme taşlar arasında yer alan yedi tuğla, bu unutulmaz hikâyenin birer hatırası olarak hâlâ görülebiliyor. Cami, bu tür hikâyeleri ve asırlardır süren ihtişamıyla Kayseri’nin simge yapılarından biri olmaya devam ediyor.
Tarihi derinlik
12. yüzyılda Anadolu'nun en büyük yapılarından biri olarak inşa edilen Ulu Cami, yıllar içinde çeşitli onarımlar geçirdi. Özellikle Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev dönemindeki onarımla eklenen minaresi, şehre tarihi bir değer katıyor. Osmanlı döneminde de önemli tamirler gören yapı, her bir taşında farklı bir dönemin izlerini taşıyor.
Bugün, hem mimarisi hem de yedi tuğlanın hikâyesiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.