'Birlik ve beraberliğimiz bizim için çok önemli'
Ramazan Bayramı namazını İstanbul Ataşehir'de bulunan Mimar Sinan Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, namaz esnasında yaşadığı rahatsızlığa değinerek, 'Bugün özellikle şekere dayalı bir tansiyon dengesizliği geçirdik. Hamdolsun kısa sürede toparlandı. Şu anda iyi bir konumdayım' dedi ve 'Birlik ve beraberliğimiz bizim için çok önemli' ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bayramla alakalı olarak; “Birliğimiz, beraberliğimiz bizim için çok çok önemli. İnşallah dünya barışı, İslam dünyasının dini bayram olarak çok çok önemsediği bu bayramımız inşallah bir milât olacaktır. Ve temennimiz, duamız, bununla birlikte alemi İslam'da yeni bir dönemin başlangıcına vesile olsun istiyoruz. Zira tüm İslam dünyasında adeta bir parçalanma, bir bölünme havası estirmek isteyenler var ve temenni ediyorum ki bunlar Ramazan Bayramıyla birlikte çok daha farklı bir uyanışa vesile olacaktır” diye konuştu.
KATAR'DAKİ TÜRK ÜSSÜ
Kimi Arap ülkeleri tarafından Katar'a yöneltilen taleplerin arasında Katar'daki Türk üssünün kapatılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, yöneltilen 13 maddeye karşılık Katar'ın tavrını takdir edip benimsediklerini söyledi ve “Bir defa, bu 13 maddeyle ilgili yaklaşımı biz uluslararası hukuka aykırı buluyoruz. Zira devletlerarası hukukta ülkelerin egemenlik haklarına bu denli bir saldırı olamaz” açıklamasında bulundu.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn tarafından söz konusu maddelerin Katar'a yöneltilmesinde bir devletin egemenlik haklarına saldırı ve bir devletin kendi tasarruf alanına girecek kadar bir ileri gidişin söz konusu olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir şeye kalkıp da onların diliyle bakmak, yaklaşmak bana göre çok çok yanlış. Hele hele Türkiye'nin 2014 itibarıyla savunma iş birliğini yapmış olduğu Katar'la attığı bu adıma müdahil olmak çok çok çirkin bir yaklaşım” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Burada Katar'a yönelik ben bu yaklaşımı asla doğru bulmuyorum. Kaldı ki Katar'a yapılan bu yaklaşım bizim Suudi Arabistan'a da teklifimizdir. Eğer Katar'a bu teklifimiz, onlarla yaptığımız bu anlaşma noktasında Suudi Arabistan da kendisinde bir üs kurmamızı isterse, Suudi Arabistan'da da biz buna yönelik bir adım atabiliriz. Bu teklifi ben Kralın kendisine de yaptım, ‘Bunu bir değerlendirelim'dediler ve o günden bugüne böyle bir dönüş de söz konusu olmadı. Ve şu anda bu dönüş söz konusu olmadığı halde Türkiye'nin asker çekmesini talep etmek, bir defa Türkiye'ye karşı da maalesef bir saygısızlıktır. Yani biz herhangi bir ülkeyle savunma işbirliği anlaşmasını yaparken birilerinden izin mi alacağız? Kusura bakmasınlar, Türkiye öyle sıradan bir ülke, sıradan bir devlet değil. Onun için Türkiye'nin de burada askerini çekmesi gibi bir yaklaşımı Türkiye'den istemek, Türkiye'ye yönelik bir saygısızlıktır.”
"KATAR'A ELİMİZDEN GELEN TÜM DESTEĞİ VERECEĞİZ"
Katar menşeli uluslararası medya kuruluşu Al Jazeera'ye yönelik ambargo ve girişimlere de değinerek, uluslararası basın örgütlerine “Siz neyi bekliyorsunuz, ne güne duruyorsunuz? Şu anda basın özgürlüğü elinden alınan uluslararası bir medya kuruluşunun faaliyeti engellenmek isteniyor, buna karşı ne güne duruyorsunuz? Sesinizin çıkması lazım” sözleriyle seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu örgütlerden bu anlamda bir ses çıkmadığına dikkat çekti.
Katar'ın bir devlet olarak birçok yaptırımlarla karşı karşıya kaldığını ve Türkiye'nin bu yaptırımlarla ilgili Katar'a elinden gelen desteği verdiğini ve bundan sonra da bu desteği vermeye gayret edeceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıkça söylüyorum, uluslararası hukuka aykırı bir süreç var, bu sürecin bir defa ortadan kaldırılması lazım. Bu tür yaptırımların kesinlikle, yani devletlerarası hukukta böyle bir şeyin yeri olamaz. Ve bu konularla ilgili olarak da şu anda Kuveyt'in arabuluculuğunu özelikle destekledik, destekliyoruz. Temennim odur ki, Körfez'deki bu gelişmeleri Suudi Arabistan kendi büyüklüğüne yakışır şekilde çözsün. Ve temennim yine odur ki, bu bayram böyle geçmemeliydi” şeklinde konuştu.
“TÜM ŞEHİTLERİ RAHMETLE YÂD EDİYORUM”
Böyle bir günde asıl ve öncelikle anılması gerekenlerin, şehitler ve gaziler olduğunu belirterek, “Çünkü burada bulunuyor ve geleceğe umutla bakıyor olmamızı onlara borçluyuz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' vurgusunda bulundu ve bu ülküler uğruna canlarını veren şehitleri rahmetle yâd ettiğini söyledi.
Bin yıldır bu toprakları kanlarıyla sulayarak vatan kılan, terörle mücadelede ve 15 Temmuz'da destan yazan tüm şehitlere Allah'tan rahmet, tedavileri devam eden gazilere şifa dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu mübarek bayram gününü, şehit verdikleri yakınlarının yokluğunun burukluğuyla geçiren tüm kardeşlerimize sesleniyorum; sizler eşinizi, evladınızı, kardeşinizi, babanızı toprağa vermiş olabilirsiniz ama işte 80 milyon Türkiye sizlerle birliktedir, bunu da böyle bilmelisiniz” dedi.
“GELECEK NESİLLERE BÜYÜK, GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE BIRAKMANIN GAYRETİ İÇİNDEYİZ”
Yaşanan her hadisenin, çıkan her sıkıntının bir imtihan olduğunun birey ve millet planında bilindiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünya ve ölümün birer imtihan vesilesi olduğunu söyledi ve “Ecdadımız bu imtihanları alınlarının akıyla vererek bizlere Türkiye'yi emanet ettiler. Zira biz de aynı yoldan giderek, alnımızın akıyla bu imtihanların üstesinden gelip gelecek nesillere büyük, güçlü, müreffeh bir Türkiye bırakmanın gayreti içindeyiz” diye ekledi.
“Biz, ülkemiz, milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için bu zaferi kazanmak istiyoruz. Rabbim, milletimizin ve tüm mazlumların ettikleri dualar yüzü suyu hürmetine, yürüdüğümüz yolda bizi mahcup etmesin” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bir yandan terör örgütlerinin hain saldırılarıyla, diğer yandan diplomatik ayak oyunlarıyla, öte yandan ekonomik suikastlarla aynı anda mücadele ettiğini vurguladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, kuvvet komutanlarıyla Siirt'in Tillo ilçesinde, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Hakkâri'nin Çukurca ilçesinde bayram namazlarını kıldığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye sınırları boyunca bir terör koridoru kurma girişiminin, Fırat Kalkanı harekâtıyla sekteye uğratıldığının altını çizdi.
“SURİYE'NİN KUZEYİNDE, BİR TERÖR DEVLETİ KURULMASINA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Maalesef, müttefik dediğimiz, dost bildiğimiz ülkeler, Türkiye'nin bütünlüğüne göz dikmiş terör örgütleriyle iş birliği yapmakta sakınca görmüyorlar. Bu terör örgütüne verilen silahları daha sonra geri alacaklarını söyleyerek Türkiye'yi kandırdıklarını sananlar, hayati bir yanlış yaptıklarını eninde sonunda anlayacaklar. Ama onlar için iş işten geçmiş olacak. Biz tüm ikazlarımıza rağmen, terör örgütlerine verilen silahlarla ülkemize atılan her kurşunun, dökülen her damla kanın faturasını, o silahların asıl sahiplerine çıkartacağız. Şunu tüm dünya bilmelidir; Suriye'nin kuzeyinde, sınırlarımızda bir terör devleti kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Bunlara destek verenler de bu gerçeği görecekler. Fırat Kalkanı'nda Cerablus, Rai, Dabık, El Bab'ta nasıl 2 bin kilometrekarelik bir alanda Mehmetçik elinden geleni Özgür Suriye Ordusu ile yaptıysa, bundan sonraki süreçte de aynı şeyi yapacaktır. Asla taviz yok. Bunu bizzat kendilerine de söyledik. Zira Türkiye bir çadır devleti değildir, bunu herkes bilmelidir. Bir taraftan NATO'da beraber olacağız, öbür tarafta terör örgütleriyle beraber hareket edeceğiz. Bu nasıl iştir? O zaman bu NATO'nun yeniden gözden geçirilmesi lazım. NATO'daki iş birliğine, NATO'daki kurallara, atılan bu adımların hepsi aykırıdır. Son Brüksel'deki NATO toplantısında da bunları gündeme getirdik. Nereye gidiliyor, bunu düzeltmemiz lazım ve düzelteceğiz.”
“YILANLARIN BAŞINI İNLERİNDE EZMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Suriye'den ve Irak'tan Türkiye'ye yönelik her terör saldırısına, Türkiye topraklarında değil, kaynağında müdahale edileceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'ye ve Türk milletine saldıran yılanların başlarını inlerinde ezmeye devam edeceklerini dile getirdi ve “Meşru müdafaa hakkımızı, devletimizin ve milletimizin bekası için atacağımız adımları engellemek isteyenlere mesajım şudur: Bunu ancak 80 milyon nüfusu ve 780 bin kilometrekare vatan toprağı ile tüm Türkiye'yi karşısına alma pahasına yapabilirsiniz. Suriye'de kendisine, yolda seçtiğiniz terör örgütüyle sizin nasıl bir geleceğiniz olur, onu bilmiyorum ama ülkemize saldırıp sonra da arkanıza sığınan terör örgütüyle yol yürüdüğünüz sürece bizimle bir geleceğiniz olmayacağını da çok iyi bilmelisiniz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aynı şekilde ülkemizde darbe teşebbüsünde bulunan bir diğer terör örgütünün elebaşını ve mensuplarını ısrarla topraklarınızda barındırmaya devam ederek, Türkiye'nin gönlünde onulmaz yaralar açıyorsunuz. Benzer bir yaklaşıma maalesef Avrupa ülkelerinde de şahit oluyoruz. Terör örgütlerinin mensuplarına gösterilen bu derin muhabbetin, aşırı korumacılığın açacağı felaketleri görmezden gelenleri bir an önce akıllarını başlarına almaya çağırıyoruz. Türkiye tarihî birikiminden, birlik ve beraberliğinden aldığı güçle, bu musibetlerin bir şekilde hepsinin üstesinden gelir. Buna karşılık sırf bize zarar veriyor diye bu yılanları koyunlarında besleyenlerin, damarlarında o yılanların zehriyle uyanacakları günler çok yakındır.”
“MANŞETLERLE ÇARPIŞA ÇARPIŞA, TUZAKLARI BOZA BOZA BUGÜNLERE ULAŞTIK”
Demokrasi, insan hakları, özgürlükler, adalet gibi kavramların içinin boşaltılmasının, bu değerler etrafında kendilerine bir gelecek inşa etmenin heyecanıyla Batı'ya sempati duyan toplumları hayal kırıklığına uğrattığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batı toplumlarının da aynı şekilde bu içi boşaltılmış değerlerin yıkılışının sancılarını çektiğini söyledi ve “Biz hem kendimiz hem de tüm insanlık için bu kötü gidişin önünü kesmenin çabası içerisindeyiz. Ülkemizin içinden geçtiği kritik dönem, AK Partililer olarak bizlere, milletimiz ve tarih önünde çok önemli sorumluluklar yüklüyor” sözlerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 15 yılda Türkiye'yi kronik siyasi, ekonomik, sosyal sorunlarından kurtarıp ülkeyi bugünkü seviyesine getirme başarısını hep birlikte gösterdiklerini belirtti ve konuşmasına şöyle devam etti: “İnşallah önümüzdeki dönemde de 2023 hedeflerimize ulaşmayı yine hep birlikte başaracağız. 14 Ağustos 2001 tarihinde ‘Bismillah' diyerek çıktığımız bu yolculukta, 15 yılda girdiğimiz tüm seçimleri, milletimize hizmet ettiğimiz, ülkemizi ileriye taşıdığımız için kazandık. Milletimizin hislerine tercüman olduğumuz, her vatandaşımızın sıkıntısını yüreğimizde hissettiğimiz için bugün hâlâ iktidardayız. Her akşam başımızı yastığa koyduğumuzda ‘Bugün Hak ve halk için ne yaptık?' Bu soruyu sorarak sürekli kendimizi murakabeye tabi tuttuğumuz için milletimizin gönlündeki yerimizi koruyoruz. İktidarın yolunu içerideki ve dışarıdaki vesayet odaklarında görmediğimiz, sadece ve sadece milletimize bakarak yönümüzü tayin ettiğimiz için itibarımızı kaybetmedik. Unutmayın manşetlerle çarpışa çarpışa, ülkemize, partimize kurulan tuzakları boza boza bugünlere ulaştık.”
“AK PARTİ'NİN ANA OMURGASI SAPASAĞLAM AYAKTADIR”
Bu yola sadece başlarını değil, bedenlerini, vücutlarını ve bütün ruhlarını koyduklarını vurgulayarak, “Ofislerimizin, parti binalarımızın konforunda siyaset yapma kolaycılığına kapılmadık. Birileri gibi fildişi kulelere kendimizi hapsetmedik. Milletimizle bağımızı, irtibatımı hiç koparmadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Şahsi ikbal kaygısıyla değil, sadece ve sadece ülkeye hizmet için siyaset yaptık. Bütün koltukların, makamların geçici olduğunu, baki olanın geride hoş bir sada bırakmak olduğunu, meselenin hayırla, saygıyla, tazimle anılmak olduğunu bir an bile aklımızdan çıkarmadık. Bu süreçte elbette nefesi kesilenler, soluğu yetmeyenler, niçin siyaset yaptıklarını unutanlar oldu. Bu dönemde makam, mevki sarhoşluğuna kendini kaptıranlar, dünyevi ihtiraslarının peşine düşenler oldu. Her adımı meşakkatlerle dolu bu imtihanı hakkıyla veremeyenler elbette çıktı. Bugün onların hiçbiri aramızda yok. Şayet bir şekilde kendilerini gizleyerek hâlâ etrafta dolaşanlar varsa onların da hesaplarının görüleceği günler yakındır. Ama unutmayın, hamdolsun AK Parti'nin ana omurgası sapasağlam ayaktadır."
“AK PARTİ, BU ÜLKEDE İLKLERİN PARTİSİDİR”
Kendisinin bu anlamlı bayram gününde bir ricası olduğunu dile getirerek, “Tüm yakınlarınızı muhakkak ziyaret edin. Tüm konu komşu ziyaret edin. Onlara bayram mesajınızı iletin. Bayram bizim için bütün dargınlıkların, kırgınlıkların bir kenara bırakılması gerektiği gündür. Biz ne yapacağız? Dostları artıracağız, düşmanları da azaltacağız. Bunun gayreti içerisinde olalım” tavsiyesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Teşkilat Başkanlığı'nın hazırlıkları yaptığını, bayramdan sonra artık gerek illerde, gerek ilçelerde, beldelerde kongreler silsilesi içerisinde çalışmalarını başlatacaklarını belirtti.
Bu yılsonuna ya da önümüzdeki yılın ocak ve şubat aylarına kadar bu çalışmaları hızla tamamlamanın gayreti içerisinde olacaklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin arkasında olağan büyük kongrenin olduğunu hatırlattı “Bunu da yapacağız. Bütün bunlarla AK Parti Türkiye'de farklı bir geleneği ortaya koymuş olan partidir. Bunu göreceğiz ve göstereceğiz ve bu dayanışmamız, bu birlikteliğimiz birçok yerlere farklı bir mesaj olacaktır. AK Parti bu ülkede ilklerin partisidir olmaya da devam edecektir” dedi.
“MİLLETİ PARÇALAYANLARA, BUNUN HESABINI SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Hele hele FETÖ terör örgütüyle, hepinize sesleniyorum; nerede, bildiğiniz, bulduğunuz bir FETÖ terör örgütü mensubu varsa bunu bizlere muhakkak bildireceksiniz. Eğer bildirmiyorsanız sorumlusunuz. Bu ümmeti, bu milleti parçalayanlara bunun hesabını sormaya devam edeceğiz. Bakınız, Amerika'da bey bey Pensilvanya'da çiftlikte yaşıyor değil mi? Herhâlde buradan bir şeyler anlamanız lazım. Amerika bunu niye vermiyor, herhâlde buradan da bir şeyler anlamanız lazım. Öyleyse burada bu çalışmayı birlikte yürüteceğiz. Siz hangi mahallede kim var, bunları gayet iyi bilirsiniz. Bulacaksınız, biz de araştıracağız, inceleyeceğiz, hukuk içinde gereğini de yapacağız. Asla buralarda taviz veremeyiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini, şair Abdurrahim Karakoç'un ‘Bayramlar Bayram Ola' şiirinde yer alan “Yaza dönsün kışınız, bayramlar bayram olsun / Dert görmesin başınız, bayramlar bayram olsun / Otlar, dikenler dolsun Nemrutların çanına / Kolay gelsin işiniz, bayramlar bayram olsun” dizeleriyle tamamladı. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ