'Borcu Yoktur' yazısı Anadolu basınına kepenk kapattıracak
Maliye Bakanlığı'nın yayınladığı tebliğ sonrasında gazetelerden 'borcu yoktur' yazısı istemesini değerlendiren Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ ve önceki dönem başkanlardan Recep Bulut ve Veli Altınkaya, 'Bu uygulama Anadolu basınına kepenk kapattıracak' ifadesinde bulundu.
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Metin Kösedağ, konu hakkında yaptığı değerlendirmesinde, "Bilindiği gibi son dönemlerde Basın İlan Kurumu alınan ilan ödemlerinde gerek Maliye'den gerekse SGK'dan "borcu yoktur" kağıdına gerek duymadan işlem yapabiliyordu.
Ancak 2018 yılı Ocak ayından itibaren Maliye Bakanlığı'nın talebi sonucu bundan böyle her ayın "10'unda "borcu yoktur" yazısı alınması zorunlu hale getirilmiştir. Bu durum Anadolu basınını bir hayli güç duruma sokacaktır. Türkiye genelindeki bütün mahalli gazetelerin bu durumdan etkileneceği ve kepenk indirmeye kadar varabilecek bir durum söz konusudur. Bu duruma çözüm bulunmadığı taktirde medya sektöründeki işsizler ordusuna yenileri eklenmiş olacaktır" ifadesinde bulundu.
"BU ÖZELLİKLE GAZETELERİN KAPISINA KİLİT VURMASI ANLAMINA GELECEK"
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nde 2006-2010 yıllarında başkanlık yapan Recep Bulut ise, "Maliye Bakanlığı 5 Aralık 2017 tarihinde bir kanun yayınladı. Daha doğrusu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkan ve uygulamaya giren bir kanun maddesi var. Aynı şekilde Maliye Bakanlığı 23 Aralık 2017 tarihinde bu kanuna dayalı olarak bir tebliğ yayınladı amme alacakları ile ilgili. Bu kanun ve tebliğe göre Maliye Bakanlığı daha önce genel anlamda uygulanan amme alacakları ile ilgili yönetmelikte genelgede öngörüldüğü gibi bu kez basın yayın kuruluşlarını da bu uygulamaya tabii tuttu" dedi.
Bulut, "Basın yayın kuruluşları bu uygulamaya tabii tutulunca genelde basın yayın kuruluşlarının hem geçmişe dönük hem de her aya mahsuben gerek SGK prim borçları gerekse Maliye Bakanlığı'na olan vergi borçları birikmiş durumda. Bu nedenle Maliye Bakanlığı diğer amme alacaklarına uyguladıkları prosedürü basın yayın kuruluşlarına uygulamaya başlayınca 01.01.2018 tarihi itibariyle uygulanmaya başladığı taktirde basın yayın kuruluşlarının özelikle Basın İlan Kurumu aracılığı ile tahsil edilen resmi ilan gelirlerine tedbir konulması anlamına gelir borcu olanlar için" diyerek değerlendirmesini şu şekilde sürdürdü:
"Böylesi bir durum basın yayın kuruluşlarını özellikle Anadolu basınını ciddi anlamda sıkıntıya sokacak. Bu bir noktada özellikle gazetelerin kapısına kilit vurması anlamına gelecek. Elbette hiçbir basın kuruluşu gerek SGK birim borcunu gerekse Maliye Bakanlığı'na olan borçlarından vazgeçme gibi bir hakkı yok. Ancak bıçakla keser gibi hemen 01.01.2018 tarihi itibariyle resmi ilan alacaklarına böyle bir tedbir konulması durumunda gerçekten Anadolu basını başta olmak üzere ulusal basında da ciddi sıkıntılar yaşanacak. Bunun çözümü tekbir şarta dayalı. Yasa bu genelgeyi uygulama yetkisini tamamen Maliye Bakanlığı'na vermiş. Maliye Bakanlığı eğer amme alacakları ile ilgili yapılan yasal düzenlemeden 'basın kuruluşları ayrı tutulacak' gibi bir uygulamaya yönelecek olursa Anadolu'daki yerel gazeteler rahatlamış olacak. Aksi takdirde birçoğu kapısına kilit vurma noktasına gelecek. Anadolu'daki çok sesli basının susturulması anlamına gelir. Böyle bir uygulamaya geçilmesi, Türkiye için de çok ciddi sıkıntılar yaşatacak. Çok seslilikten tek sesliliğe yani, parası olanın gazete çıkarabileceği bir dayatmayla karşı karşıya geleceğiz ki bu da çok sesliliğinin yok edilmesi anlamına gelir. Basının kamu görevini işlevsiz hale getirilmesi anlamına gelir. Bu da hem Türk demokrasisine hem de çok sesliliğe ciddi anlamda bir sekte demektir. Hükümetin ve bu konuda yetkili kılınan Maliye Bakanlığı biran önce bu uygulamadan basın yayın kuruluşlarının haricen tutulması gibi bir yaklaşım getirirse önemli ölçüde bir rahatlama olacağı inancındayım."
"ANADOLU'DAKİ BİN GAZETEDEN 300'Ü CİDDİ MANADA SIKINTIYA GİRECEK"
Kayseri Gazeteciler Cemiyeti'nde 2010-2014 yıllarında başkanlık yapan ve halen Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı olan Veli Altınkaya ise, “Maliye Bakanlığı yayınladığı bir tebliğ ile resmi ilan alan bine yakın gazetelerin özellikle vergi borçlarının öncelikle ödenmesini tebliğ bir hükme bağladı. Bu uygulama daha önce televizyonlar, diğer işletmeler ve şahıslar içinde var olan bir uygulamaydı. Herhangi bir şahıs veya işletme bir kamu kuruluşuna mal ve hizmet karşılığı olarak bir fatura kestiği zaman Maliye Bakanlığı'nın genel tebliği çerçevesinde parasını alabilmesi için ilgili vergi dairesinden veya sistemden borcu yoktur kağıdı getirmek zorundaydı. Gazete haricinde diğer medya kuruluşları, diğer işletmeler, bir fabrika veya sanayideki bir işletmenin bile mutlaka borcu yoktur kağıdını da ilgili kamu kuruluşunun muhasebe servisine vermesi gerekiyordu. Aksi takdirde Maliye Bakanlığı ‘Bana borcu olan bir kişiye para ödeme, ödersen de ben bunun sana hesabını sorarım, borcu varsa o borcu benim hesabıma yatır' demişti. Bu uygulama gazeteler için yoktu ama 5 Aralık'ta çıkan bir kanunla Anadolu'da resmi gazete alan bin gazetede buna dahil edildi" ifadesinde bulundu.
Altınkaya, "Bu uygulama, Anadolu'da yaklaşık 300 gazetenin ciddi manada sıkıntıya gireceğini gösteriyor" diyerek şu şekilde konuştu:
"Bundan sonra Maliye Bakanlığı'nın bu tebliğine bağlı olarak Basın İlan Kurumu her ayın 10'u ile 20'si arasında ‘Bana borcu yoktur kağıdı getireceksiniz, aksi takdirde ödeme yapmayacağım' diyor. Bu Anadolu basınını ve Kayseri basınını ciddi manada sıkıntıya sokacaktır. Bizim gazeteci olarak devlete ‘Bizden vergi almayın' diyecek halimiz yok. Devlet bütçesinin yüzde 86'sını vergiler oluşturmaktadır. Dolayısıyla gazetelere de ‘Vergi borcunuzu ödeyeceksiniz' diyor. Bu uygulama gazetecilik sektörünü ciddi manada sıkıntıya sokacaktır. Biz Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak Maliye Bakanı Naci Ağbal'dan konuyu görüşmek üzere randevu istedik. Çarşamba gününe kadar bakan ile bu konuyu görüşeceğiz. Bir değişiklik olacağından da çok ümitli değilim. Maliye Bakanlığı'nın bu genelgesi umumi bir genelgedir. ‘Bu uygulamanın içerisinden Basın İlan Kurumu'nu çıkartalım, diğer kurumlar bunun içerisinde kalsın' diyeceklerini sanmıyorum. Sonuçta bu genel bir tebliğ ve kanunun emredici hükmü ortada olduğu için Kayseri'deki gazetelerin ağırlıklı bölümünü, neredeyse tamamına yakınını, Anadolu'da da bin gazetenin 300'ünü sıkıntıya sokacak gibi gözüküyor.
Bu sıkıntıyı, daha çok çalışarak, daha çok üretmeye gayret ederek, ve daha çok özel reklam almaya çalışarak aşmaya çalışacağız. Kayseri'de 14 tane resmi ilan alan gazete var. Gazetemiz 25 kuruş. Gazetelerimize yeri kaldığı zaman ‘Haber yapın' diyorlar. Bizim görevimiz haber yapmaktır ama 25 kuruşluk bir gazeteyi hangi gazetede olursa olsun almaktan imtina eden, sendikalar, odalar ve dernekler var. Lütfen bir yerel gazeteyi alın ve okuyun. Eğer siz ciddi bütçeli meslek gruplarıysanız hiç ayrım yapmadan 14 gazetenin tamamından birer tane alın. Tamamından günde 1 tane alsanız günlük 3 buçuk TL tutmuyor, ayda da 100 TL'yi bulmaz. Milyonluk bütçesi olan kamu kuruluşlarının ve meslek gruplarının her gazeteden bir tane almaması ne kadar acıdır. Sonuçta da ‘Almıyorum' derseniz, bu gazeteler yaşamaz. Kapandığı zamanda sizin herhangi bir haberiniz olduğu zaman o haberi yayınlatacak gazete bulamazsınız.
Sektördeki patronlarımızın ve gazeteci arkadaşlarımızın da bunu iyi gözlemlemesi lazım. Gazetecilikte iş sadece ‘Ben iyi haberi buldum' demekle bitmiyor. O gazetede bir ticari işletme. O işletmeyi yaşatacak geliri de bir şekilde devreye sokmak lazımdır." HABER-FOTO: İHA