Bulut: 'KUDER gibi bir çalışma dünyanın hiçbir ülkesinde yok'
Söyleşimizde bu hafta Kayseri Uluslararası Öğrenci Derneği'ni (KUDER) İl Başkanı Mücahit Bulut ile konuştuk.
KUDER hakkında bilgiler veren İl Başkanı Bulut, derneklerinde 80 ülkeden 4 bin civarında öğrenci bulunduğunu ifade ederek; “Bizim gibi karşılıksız şekilde yapılan bu çalışmalarımızı gerçekleştiren bir dernek dünyanın hiçbir ülkesinde yok” dedi.
KUDER NEDİR BİZE BİRAZ DERNEĞİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
KUDER 2010 yılında kurulmuş olan amacı ensar-muhacir ilişkisi içerisinde Kayseri'ye gelmiş olan misafir öğrencilerimize yardımcı olmaktır. Bizim en öncelikli amacımız yurt dışından gelen öğrencilere kendi kültürlerini, geleneklerini unutturmadan, kendi kültürümüzle beraber kaynaştırarak kendi ülkelerine gittiği vakit ülkeler arasında, Müslümanlar arasında iletişimi daha iyi geliştirebilmektir. İletişimin başladığı yerde sıkıntıların çözüldüğünü görüyoruz ama iletişimin olmadığı yerde sıkıntıların baş gösterdiğine ve arttığına tanık oluyoruz. İşte biz de bu nedenle böyle faaliyetler içerisine girmiş bulunuyoruz. Batı medeniyeti ayrıştıraraktan faaliyetler yapmaktalar. Ülkeleri sömürmek istedikleri vakit, yok etmeyi istedikleri vakit ayrıştırmayı amaçlamaktalar. Biz ise sloganımızdaki gibi; ‘Biz bir milletiz' diyerek birleştirerekten beraber olmayı, yaşamayı ve dünyanın yaşamasını amaçlamaktayız. ‘Her adem bir alemdir' mantığıyla hareket ediyoruz ve bu düşünce ile birlikte yolumuza devam etmekteyiz. Ana amaçlarımız bunlar. Bu amaçlara ulaşırken, derneğimiz öğrencilerden, insanlardan oluşmakta malum. Öğrencilerimizin karşılaşmakta olduğu maddi manevi sıkıntılarla da çözümü için uğraşmaktayız. Derneğimizde misafir öğrencilerden oluşan bir misafir öğrenci birimimiz bulunuyor. Bu birimimiz öğrencilerin sorunlarını bize kıyasla daha iyi dinledikleri için bunlarla ilgilenmekteler. Bunların sorunlarını da ilgili mercilere ulaştırıyoruz. Sadece Kayseri'deki öğrenciler değil, çevre illerdeki öğrencilerimizle de ilgileniyoruz. Resmi problemlerle karşılaşırlarsa bunların çözümü, kendi aralarında bir sorun olursa onların çözümü için de mesai harcıyoruz. Bunlara ağabeylik ve rehberlik yapmaktayız. Rehberlik faaliyetlerini yaparken biz bir medeniyetinin devamıyız. Dünyaya iz bırakan ve en uzun yaşayan Osmanlı'nın devamıyız. O zaman bizim medeniyetimize dahil olan bu öğrencilerimize katkımız olmalıdır. Derneğimiz eğitime önem veriyor. Bu öğrencilerimiz mutlaka devletin okullarında okumaktalar ama devletin ilgilenemediği noktada bizim ilgilenmemiz gerekiyor. Zaten sivil tolum kuruluşlarının da amacı eksikleri görerek bu eksikleri gidermek veya bir şeyler katabilmektir. Bu öğrenciler buradan gittikleri vakit bir çok değer ile gitsinler ki bunları oralarda anlatarak Türkiye'ye daha parlak, daha iyi öğrencilerin gelmesine katkı sağlasınlar.
KUDER'İN NE TÜR ÇALIŞMALARI VARDIR YABANCI ÖĞRENCİLER İÇİN?
Bir çok faaliyetimiz var bu noktada. Mesela bizim bu sene başlattığımız bir liderlik atölyemiz var. İşte Osmanlı'dan gelmeyiz dedik. Osmanlı biliyorsunuz uzun süre devlet geleneğine sahip olan bir devlet. Şu anda yaşadığımız coğrafyada en köklü devlet ve medeniyetlerden birisi Türkiye'dir. Doğal olaraktan buradaki liderliğin, buradaki siyaset bilincinin diğer ülkelere ne yapması lazım, taşınması lazım. Bunun için şu anda iki tane siyaset okulu açmış yerle görüşmelerimiz sürüyor. Bunlarla birlikte 24 kişiden oluşan bir liderlik okulu faaliyete geçecek inşallah. Diğer taraftan geçen sene başlatmış olduğumuz bir arama-kurtarma çalışması var. Bu sene ikincisini yapacağız. 20 ülkeden 30 öğrenci ile AFAD'dan ve İtfaiyeden sağlık hizmeti alarak şu anda bir doğal afet olduğu vakit bir kendi canlarını iki diğer insanların canlarını kurtaracak şekilde bir eğitim aldırlar. İnşallah Ankara AFAD'da 5 günlük arama-kurtarma eğitimi alaraktan eğitici eğitimi sertifikası alacaklar. Biz bunu önemsiyoruz. Neden, çünkü bugün İslam ülkelerinde herhangi bir problem olduğu vakit ülkeleri sömürmek isteyen ülkeler o ülkelere gidip güya insani yardım adı altında farklı çalışmalar yapmaktalar. Mesela yakın bir zamanda Nepal'de bir deprem oldu. Buraya giden yardım kuruluşları asıl amaçlarının yardım olmadığını, insanlara yardım yaparken yanlarında bir İncil vermeleri insanların tepkisini çekmiş. Bugün Nepal'de en güvenilir kurumlar Türk kurumları olarak ifade ediliyor. Niçin, çünkü Türkiye'den giden yardım kuruluşları bir dini öğreti yapmadan, direkt insani yardım yapıyorlar. Nepalli insanların, Müslüman olmadıkları halde Türkiye'ye karşı sempatisi üst düzeye çıkmış durumda. Biz bu girişimlerle sömürge ülkelerin bu faaliyetlerine engel olmayı hedefliyoruz. Yine dört yıldan beri devam eden ve her yıl 24 öğrenciyi sertifikalandırdığımız dış ticaret seminerlerimiz devam ediyor. Bir dış ticaret uzmanımız var. Sağolsun gönüllü olarak geliyor. Hem iş adamlarımızla öğrencileri buluşturuyoruz. Biz burs verdiğimiz vakit bir öğrenciye ne kadarlık yardım yapmış oluyoruz; işte 100 lira, 200 lira her neyse. Ama biz bir öğrenciye dış ticareti öğrettiğimiz vakit hem kendi ayakları üzerinde duracak, hem kayseri kazanacak, hem Türkiye kazanacak, hem de o öğrencimiz de başkasının üzerine yük olmayacak. İsteyen değil, alan değil, kazanan, veren bir insan olacak. Bunu istediğimiz için dördüncü yılı devam eden dış ticaret seminerlerini sürdürüyoruz. ‘Her dil KUDER'de şeklinde Kayseri halkına yönelik il seminerlemiz devam etmekte. Aklımıza gelmeyen bütün dillerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Uluslararası öğrenci buluşmalarımız var. KUDER olarak Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) üyesi dernekler aracılığıyla Türkiye'de eğitim gören 186 ülkeden 110.000 uluslararası öğrenciye yönelik icra edilen 7 ülke ve 43 şehirde eş zamanlı olarak planlanan Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının Kayseri ayağını gerçekleştirmekteyiz. Uluslararası Öğrenci Buluşmalarının sonuncusu 23 Nisan 15 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleştirilmiş olup buluşmanın Final Programı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle 15 Mayıs 2016'da İstanbul'da organize edilmiştir. Ülke tanıtım günlerimiz var. KUDER olarak Müslüman toplumların birbirini daha iyi tanımaları ve ümmet birliği şuurunun oluşturulması için her hafta bir İslam memleketini hem öğrencilerimize hem de Kayseri halkına tanıtmaktayız. Uluslararası ümmet iftarlarımız bulunuyor ‘Ademin Çocukları Aynı Sofrada' sloganı ile. Bayramlaşma programlarımız var. Piknik ve gezilerimiz var. Her türden eğitim ve sportif faaliyetlerimiz yer alıyor. Üniversite adaylarına yönelik olarak başarılı misafir öğrencilere burs ayarlayarak diğer illerde okutuyoruz. Yemekli Öğrenci tanışma programlarımız bulunuyor. Bunların dışında sinema günleri, rehberlik faaliyetleri sağlık hizmeti yardımları ve hukuksal yardımlar, barınma yardımları, öğrenci evi ziyaretlerimiz bulunuyor. Mezun öğrenci çalışmaları kapsamında lise ve üniversite mezunlarımızla Türkiye'deki diğer kurum ve kuruluşları irtibatlandırıp kaybolmalarını engellemekteyiz. Ayni yardımlar, nakdi yardımlar var. Doğa kampları bulunuyor. Toplumsal etkinliklerimiz, kitap tahlil gurupları, iftar programları ve daha ifade edemediğimiz birçok faaliyetimiz bulunuyor. Biz kısaca bu öğrencilerimizin ailesi olmaya çalışıyoruz.
ŞU AN İLGİLENDİĞİNİZ KAÇ YABANCI ÖĞRENCİ BULUNMAKTA VE HANGİ ÜLKELERDEN BU ÖĞRENCİLER?
Derneğimizde şu an 80 ülkeden yaklaşık olarak 4 bin öğrencimiz var Kayseri'de. Yollarımız bunlarla bir şekilde kesişiyor. Ülke tanıtım günlerinde vesaire, sağlık alanında mesela sigortası olmayan öğrenciler var. Bu gibi nedenlerle mutlaka bir şekilde her yabancı öğrenci ile buluşuyoruz. Görüştüğümüz özel hastaneler ve eczaneler ile yabancı ve sigortası olmayan öğrencilerimizin tedavi ile sağlık ihtiyaçlarını gideriyoruz. Bunları da ensar-muhacir anlayışı şeklinde gerçekleştiriyoruz. Bu öğrencilerimiz millet olarak bizim bilmediğimiz ancak onların vakıf olduğu ülkeleri ile ilgili konularda ülkelerini tanıtım günleri yapacak. Cumartesi günleri 15 günde bir 100 kişilik salonumuzda kendi ülkeleri ile ilgili olarak bizim bilmediğimiz ve onların bize aktarmak istedikleri konuları işleyecek, anlatacaklar. Mesela terör örgütleri ile ilgili olarak DAEŞ'i fazla bilmiyoruz. Boko Haram'ı tam olarak bilmiyoruz. Bu ülkelerde yaşayan öğrencilerimiz bunlarla ilgili geniş bir bilgi birikimine sahip oldukları için bunları da gerçekleştireceğiz. İlk konumuz misafir öğrenci gözüyle 15 Temmuz olacak. Ordan da kapitalist ülkelerin kurmuş olduğu terör örgütleri ele alınacak. Sonra Türkiye'nin algısı nasıl, Türkiye'den beklentiler var. Bunların cevapları da bulunacak. Mesela Yemen'de neler oluyor. Mısır'da ne olup bitiyor duyuyoruz ama tam olarak vakıf değiliz. Bunların anlatımı yapılacak inşallah. Bu bağlamda bir çok ülkeden öğrencimiz bulunuyor. Osmanlı coğrafyasında en fazla öğrencinin bulunduğu ülkeler Afganistan, Suriye, Türkmenistan, sonra Irak geliyor, güneydoğu Asya ülkeleri yani Çin'in içinden gelen Müslüman öğrenciler var. Afrika ülkelerinden ismini bile bilmediğimiz Komor Adaları'ndan öğrencimiz var. Sonra yine Afrika'nın Ekvator üstü Zambiya, Mozambik, Kongo gibi Güneydoğu Asya ülkelerinden Pakistan, Filipinler, Malezya, Endonezya gibi. Diğer taraftan Suudi Arabistan'tan öğrenci gelmeye başladı. Misafir öğrenci geldiği zaman Göç İdaremiz ve diğer resmi ve yarı resmi kurumlarımız tarafından kaydediliyor. Şunu söyleyebilirim, bizim derneğimiz gibi faaliyet gösteren, karşılık beklemeyen, resmi kurumların dışında böyle bir faaliyet gerçekleştiren bir dernek başka bir ülkede yok. Bir de biz Uluslar arası Öğrenci Dernekleri Federasyonu diye bir federasyonumuz var. UDEF diye. Bu federasyonla beraber çalışan 52 tane dernek var. Biz burada da faaliyetler içersindeyiz.
YABANCI ÖĞRENCİLERİN KUDER'E BAKIŞI NASIL, MEMNUN OLUYORLAR MI HİZMETLERİNİZDEN?
Muhatabımız insan. Ağırlıklı olarak memnun oluyorlardır diye düşünüyoruz. Ama biz kendimizi bir baba gibi görüyoruz. Baba bazen çocuğunu bazen sever, bazen yol gösterir, bazen uyarır. Mutlaka uyarıda bulunduğumuz öğrenciler olabilir, sonra bizimle aynı manada düşünmeyen veya bizim baktığımız gözle dünyaya bakmayan öğrencilerimiz olabilir. Onların farklı beklentileri olabilir. Öğrenci geliyor şuradan, bir yardım derneği olarak görüyor burayı oysa bir eğitim derneğidir burası. Hocam işte ben yazın memleketime gitmedim. Bu yaz gitmem gerekiyor bana şu kadar para lazım diyor. Biz bunu araştırıyoruz ama böyle olmadığını görüyoruz. Biz bunu kendisine söylediğimiz an bu öğrencini hoşuna gitmiyor. Genel anlamda öğrencilerimiz memnun ama özel manada memnun olmayanlar da olabilir. İnsana yardımcı oluyorsak bunu farklı şekilde değerlendiren insan da olabilir. Çünkü biraz kültürler, yaşamlar farklı. Bu nedenle aynı şekilde düşünemeyebiliyoruz.
KUDER OLARAK NEYİ AMAÇLIYORSUNUZ VE ŞU AN O AMACINIZIN NERESİNDE BULUNUYORSUNUZ?
KUDER olarak, Adem'in çocukları olaraktan dünyada bir kardeşliğin tesis edilmesini istiyoruz. İkinci olaraktan Peygamberimizin ümmetiyiz. Ümmet olarak da bir olmayı, beraber olmayı hedefliyoruz. Bugün İslam ümmeti başı kesilmiş bir tavuk gibi. Toparlayıcısı yok. Akan kan hep bu coğrafyalardan. Yani bu gençlerin geldiği coğrafyalarda yaşanıyor. O zaman bu gençlerin bir üst akıl oluşturup İslam toplumunu yönlendirmeleri gerekiyor. İslam toplumunu yönlendirirken de adaletle hükmedecek bir yapının oluşması gerekiyor. Bundan 20 sene sonra KUDER'in eliyle yetişen gençler bir araya gelip dünyada bir İslam birliğini, ortak pazarını kurması gerekiyor. Amaçlarımızdan biri de kendi ülkelerine yön verecek, kendi ülkelerine yön verirken bizim ülkemizle de bağlantıyı kuvvetlendirebilecek gençleri yetiştirmektir. Bu anlamda ta bir hayli mesafe katettik. İnşallah bu mesafeyi daha da arttırmaya çalışıyoruz.
SON OLARAK KUDER'İN 15 TEMMUZ SÜRECİNDE KAPATILMA GİRİŞİMİ İLE İLGİLİ NELER PAYLAŞMAK İSTERSİNİZ?
KUDER maalesef 15 Temmuz sürecinde, hiç ilgimiz olmadığı, sürekli onlarla mücadele eden bir yapı olmamıza, kişisel ve kurumsal olarak bunlarla hiçbir bağlantımız olmadığı halde onların kapatılan bir derneği olarak gösterilmesi bizleri üzdü. Tabi devletimiz bu konuda çalışmalar yaparken incelemelerden geçiriyor kurumları ama demek ki bazen yanlışlıklar yapılabiliyor. Bu da zaten Cumhurbaşkanlığımız, İl Emniyet Müdürlüğümüz ve Valiliğimiz tarafından bilindiği için kapatılma ismi geçtiği sırada bu tamamen durduruldu. Bu bizim temiz olduğumuzun bir göstergesi. Zaten bizim abdestimizden bir şüphemiz yoktu. KUDER kurulduğu ilk günden itibaren bu yapıyla mücadele içerisinde olmuştur. Onların da misafir öğrenciler ile ilgili çalışmaları vardı ve bizim çalışmalarımız o yapıyı rahatsız etti. Daha doğrusu bizim çalışmalarımız Batılıları rahatsız etti. Elhamdülillah bugün bizim çalışmalarımız gibi faaliyetleri başlatan bir çok ülkede buradan mezun olup giden öğrenci kardeşimiz bulunuyor. Böyle bir olayın yaşanması bizi üzdü ancak kapatılma kararının geri alınması da bizi temize çıkardı. Bu noktada bu yanlıştan dönülmesini sağlayan Cumhurbaşkanlığımıza, Valiliğimiz ve İl Emniyet Müdürlüğümüze sizin aracılığınızla teşekkürlerimi sunuyorum. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ