ÇİN TEHLİKESİ

25 yıldan bu yana arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünü olan propolisle ilgili yaptığı araştırmalarıyla tanınan Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Seyrani Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Silici, Çin'in yaptığı yatırımlarla propolis üretimine hazırlandığını, propolis bakımından zengin olan Türkiye'nin, Çin'in gerisinde kalmamak için bir an önce önlem alması gerektiğini söyledi.
25 yıldan bu yana propolisle ilgili yaptığı araştırmalardan dolayı dünyaca tanınan, propolisi dünyada ilk kez zeytinyağında çözündürerek ürün haline getiren, yaptığı çalışmalarla 2005 yılında Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ‘Genç Bilim Kadını' unvanına layık görülen Prof. Dr. Sibel Silici, Ekim ayı sonunda Çin'in China Medical City (CMC) adıyla anılan Tayçu eyaletinde gerçekleştirilen Belt&Road Forum toplantısına, Brezilya propolisine dair yaptığı araştırmalarla tanınan Prof. Alexandra Sawaya ile birlikte davet edilen iki bilim insanından biri oldu.

“Potansiyelimiz var ama üretmiyoruz”
Prof. Dr. Sibel Silici, toplantıdan edindiği izlenimlere göre, üretimi ile ünlenen Çin'in, bundan sonraki süreçte propolis üretiminde de dünyada bir numara olmak için yatırımlar yaptığını ifade etti. Silici, “Çin, propolise de el atmış durumda. Yakında, propolis ve ondan oluşturacakları tüm ürünlerle Avrupa ve dünya piyasasına hakim olmak niyetindeler. Oysa, Türkiye olarak arıcılık konusunda bizler çok üst noktalardayız. Bitkisel, floral orijinimiz gayet iyi. Kavak ağacımız kozmopolit ve Türkiye'nin hemen hemen her yerinde var. Çok önemli bir potansiyele sahip olmamıza ve bu kadar değerli bilimsel araştırmalar yapmış olmamıza rağmen biz üretmiyoruz ve başka ülkeler bizden bu bilgileri almak suretiyle kendileri tüm Avrupa ve dünya piyasasına hakim olmak niyetindeler” diyerek Türk bilim insanlarını ve yetkililere konuya duyarlı olmaları çağrısında bulundu.

“Çin ucuz üretim yapıp dünya piyasasına hükmetmek amacında”
Türkiye'nin propolis üretimi ve araştırmaları konusunda dünya ülkeleri arasında oldukça gelişmiş olduğunu belirten Prof. Dr. Sibel Silici, “Türkiye'de kavak propolisi yaygın. Biz de daha çok kavak propolisini tercih ediyoruz, çünkü kavak propolisinde kafeik asit fenetil ester adı verilen çok önemli bir biyomolekül var. Bu biyomolekülün antikanserojen aktivitesi ve antimikrobiyal aktivitesi çok büyük. Daha önemlisi, dünyada propolisin standardizasyonuna gitmek zorundayız. Çünkü standardize ederseniz ancak ilaç olması yolunda adım atabilirsiniz. Biz de bu yolun, kafeik asit fenetil ester üzerinden olması gerektiğini düşünüyoruz. Ve bu konuda da çalışmalarımıza hız veriyoruz. Bilimsel anlamda Türkiye'de propolis konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Çok güzel çalışmalar yaptık artık klinik çalışmalara yöneldik. Dozu biliyoruz, hangi hastalıkta ya da koruyucu olarak ne şekilde kullanılabileceğini biliyoruz. Kalite ve güvenlik testlerinde de oldukça iyi bir yol aldık. Çin'de ise 2 bin yıllık bir gelenek var. Akupunktur, masaj, fitoterapi, Ying-Yang, 5 element felsefesi o kadar güçlü ki, bu konuda çok yol almış bir ülke. Propolisi de iyi kullanmak niyetinde ama bilimsel olarak bu konuda çok yeterli değiller. O yüzden, dünyada bu konuda önemli araştırmalar yapan birikimli ve tecrübeli bilim insanlarını davet ederek, onlardan bilgiler alarak bu konuda daha çok yol almak ve belki de, bunu çok miktarda üretip, ucuza mal edip gerek ham madde gerek işlenmiş biçimde olsun ilaç üreterek tüm dünyaya satmak amacındalar” ifadelerini kullandı.

Propolis nedir?
Propolis arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından, kovandaki mikropları yok etmek ve kovanın sterilizasyonu için kullanılır.