CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ÇOK ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 998 gün önce aynı salonda ayrıldığı partisine yine aynı salonda düzenlenen olağanüstü büyük kongre ile geri döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz' dedi ve FETÖ ile mücadele konusunda çok önemli açıklamalar yaptı.

3. AK Parti Olağanüstü Kongresi'nde konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eksiklerimiz hatalarımız elbette olmuştur ama ihanetimiz asla vaki değildir. Bundan sonra da hak olan yoldan sapmadan devam edeceğiz" dedi. İtirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin verilmeyeceğini kaydeden Erdoğan, "OHAL ne zaman kalkacak diyorlar... Benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışılıyor ve biz 249 şehit veriyoruz, 2 bin 193 gazimiz var. Ya siz ne yüzle bize OHAL'in ne zaman kalkacağını soruyorsunuz? Kalkmayacak. Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL neden kalksın?" diye konuştu.

Erdoğan, şunları söyledi: "Eksiklerimiz hatalarımız elbette olmuştur ama ihanetimiz asla vaki değildir. İnşallah bundan sonra da hak olan yoldan sapmadan devam edeceğiz. Türkiye'nin FETÖ ile PKK ile DEAŞ ile diğer terör örgütleriyle mücadelesini işte bu anlayışla yürüttük yürütüyoruz. Bizim kimseye karşı kişisel bir husumetimiz yoktur ama bu aziz milletimizin hakkının yenilmesine geleceğinin tehlikeye atılmasına da iznimiz yoktur. İsterse babamın oğlu olsun kimin böyle bir yanlışı varsa karşısında yer alırım. Kimseye diyet borcumuz bulunmuyor. Elbette mazlumun hakkını korumak görevimizdir ama bu mazlum kılığına girmiş zalimlerin oyunlarına teslim olacağımız anlamına gelmiyor.

"İTİRAFÇILIK OYUNLARIYLA MÜCADELENİN SULANDIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişiminin ardından çağrı yaptık. Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet olan bu yapıyla ilişkinizi kesin dedik. Çağrımız üzerine bu ihanet çetesiyle ilişkisini kesenler kendilerini kurtardılar. Ama iletişim programlarını kullanarak, bankalarına para yatırarak destek olanlar için yapacak bir şeyimiz kalmadı. Türkiye'nin ve Türk milletinin bu örgütün bir başka ihanet teşebbüsüne daha tahammülü yoktur. Eğer bu mücadele gerektiği gibi yürütülmezse ülkemiz daha büyük tehlike altında kalacaktır. O yüzden bütün milletimizi ucu en yakınımıza da uzansa mücadeleye davet ediyorum. İtirafçılık oyunları ile mücadelenin sulandırılmasına izin vermeyeceğiz. Bu konuda önümüzdeki dönemde çok daha hassas, çok daha kararlı bir mücadele yürütülmesini temin edeceğiz.

"OHAL NE ZAMAN KALKACAK DİYORLAR?"

Aynı şekilde bölücü terör örgütü. Ona karşı da mücadele ediyoruz. Uzattığımız eli ısıranlara hiddetimiz sert olmuştur. 2015 yılındaki çukur eylemlerinin üstesinden bölge halkının desteğiyle gelebilmemizde 2013 yılından itibaren yaşadıklarımızın büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Şimdi bundan sonraki süreç bunları tamamen yok etme sürecidir. Ülkemizin güney sınırları boyunca bir terör organizasyonu inşa etmek isteyenler ülkemizin neler yapabileceğini görmek istiyorsa tarihe baksınlar. O kadar geri gitmek istemiyorsa 15 Temmuz'a baksınlar. Unutmayın namert kaçar mert dövüşür. Biz hiçbir zaman kaçanlardan olmadık. FETÖ'den PKK'ya ve DEAŞ'a kadar terör örgütlerinin hiçbiriyle meselem şahsi değildir. Buradaki mesele ülkemizin ve milletimizin istiklali, istikbali, bekası meselesidir. Ortadaki mesele şahsi olmadığı için benim kimseyi affetmem ya da cezalandırmam söz konusu değildir. Dünyada Türkiye'nin yaşadıklarını yaşayıp da hukuk devleti ilkelerine bu kadar bağlı olan bir ülke olabileceğini sanmıyorum. OHAL ne zaman kalkacak diyorlar. Ben de onlara diyorum ki Fransa'da 15-20 tane terörist ayağa kalktı. Öldürüldü ve Fransa 1-1,5 yıl OHAL ilan etti. Benim ülkemde devlet yıkılmaya çalışılıyor ve biz 249 şehit veriyoruz, 2 bin 193 gazimiz var. Ya siz ne yüzle bize OHAL'in ne zaman kalkacağını soruyorsunuz? Kalkmayacak. Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL neden kalksın? Göreve geldiğimizde uzun yıllar OHAL vardı. Şimdi ise dün bir bugün iki."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 998 gün önce aynı salonda ayrıldığı partisine yine aynı salonda düzenlenen olağanüstü büyük kongre ile geri döndü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.
AK Parti Olağanüstü Büyük Kongresinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kürsüsünde bu sefer Cumhurbaşkanlığı Forsu değil, AK Parti logosu vardı. AK Parti'nin 16 yıllık icraatlarını özetleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu uzun, meşakkatli, sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti, ne kararlılığımız değişti, ne de milletimizle aramızdaki rabıta zayıfladı” dedi.

"Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz" açıklamasında bulunan Erdoğan, bu yolun kutlu bir yol olduğunu ifade etti. Erdoğan, “Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. İster Kasım 2002'de olduğu gibi Meclise sokmasınlar, ister 2008'de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister 2013'te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, 15 Temmuz'da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler, ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah'a can, milletimize hizmet borcumuzdan başka, kimseye eyvallahımız yoktur, olmayacaktır” diye konuştu.
Erdoğan, “Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük mahcup durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilerek kaderimiz neyse ona rıza gösteririz” ifadelerini kullanarak ölümden öte yol olmadığını söyledi. Türk milletine seslenen Erdoğan, “Eğer bu kardeşinizin ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, icraatını, sözünü duyarsanız bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışın içine düşen Tayyip Erdoğan'ın tüm hakları size helaldir. Ben de şimdi milletimden helallik istiyorum” şeklinde konuştu.

“En büyük teşekkürü, en büyük şükranı, en büyük takdiri 80 milyonun tamamıyla milletimiz hak ediyor”
Kurulduğu 2001'den bugüne kadar AK Parti teşkilatında görev almış tüm partilileri selamlayan Erdoğan, hayatını kaybedenlere rahmet diledi. “Hanım kardeşlerim, sizlere ayrı bir hitabım olacak. Türkiye'de hanımları siyasetin asli unsuru haline getirmiş bir partinin kurucusu olarak ilk günden beri siz hanım kardeşlerimle beraber olmanın, yürüyor olmanın memnuniyeti ile şükranlarımı sunuyorum. Gençler, siyasete gençlik kollarında başlamış birisi olarak sizlerin bu parti için ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Seçilme yaşını 18'e düşürürken bunu laf olsun diye yapmadık. Her seçimde, her kademede gençlerimize verdiğimiz sözleri yerine getireceğiz. Elde ettiğimiz tüm başarılarda hanımlarımızın ve gençlerimizin çok büyük payı var. AK Parti; yolu da, kaderi de ülkemizle ve milletimizle bütünleşmiş bir partidir. Sınırlarımız ötesinde ve içinde görev yapan kahraman askerlerimize teşekkür ediyorum, evimizin, mahallemizin güvenliğinden küresel suç faaliyetlerine kadar geniş bir alanda bizim huzurumuz için görev yapan polislere teşekkür ediyorum. Terör örgütleri ile mücadelemize katkı sağlayan güvenlik korucularımıza teşekkür ediyorum. Hangi kurumda hangi konumda nerede görev yaparsa yapsın ülkemizin ve milletimizin büyümesi, gelişmesi, kalkınması için emek veren tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü, en büyük şükranı, en büyük takdiri 80 milyonun tamamıyla milletimiz hak ediyor. Bize güvendiği, inandığı, destek verdiği için milletimin her bir ferdine yürekten teşekkür ediyorum. 19 Mayıs'ı geride bıraktık. Gençliğin dinamizmi ile geleceği buluşturduk. 8 gün sonra İstanbul'un fethinin 564. yıldönümü. Coğrafyamızdaki ilk devletimizi kuran Süleyman Şah'tan Osman Gazi'ye, Fatih Sultan Mehmet Han, Gazi Mustafa Kemal'e kadar bu toprakları vatanımız haline getiren tüm abide isimleri rahmete yad ediyorum” dedi.

“Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, Fatiha'mızı okuyoruz, yeni bir başlangıç yapıyoruz”
Bundan yaklaşık 3 yıl önce AK Parti Genel Başkanlığını bıraktığı kongreyi hatırlatan Erdoğan, “27 Ağustos 2014 tarihinde bu salonda sizlere ‘her bitiş yeni bir başlangıçtır' diyerek, helalleşerek ayrılmıştık. Hatırlayın o günü. Bu sadece hukuki bir ayrılıktı. Gönüllerimiz hiçbir zaman ayrı düşmedi. Sevinçlerimizi de hüzünlerimizi de hep tek yürek, tek kalp olarak yaşadık. Şimdi de 998 gün sonra yine aynı salonda ‘nerede kalmıştık' diyerek yeniden bir aradayız. Cumhurbaşkanlığına aday olurken bunun bir Fatiha olduğunu, yeni bir başlangıç olduğunu söylemiştik. Bugün bir kez daha besmelemizi çekiyor, Fatiha'mızı okuyor, daha büyük hedefler için, daha çok çalışmak için yeni bir başlangıç yapıyoruz. Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla, alemlerin rabbi Allah'a hamdolsun. O rahmandır, rahimdir. O ki, din gününün sahibidir. Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet, bizi kendisine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanların, sapkınların yoluna değil. Amin. 16 yıl önce çıktığımız bu kutlu oyda sadece Rabbimizden yardım istedik, milletimizden destek talep ettik. Milletimizin dudaklarından dökülen hayır dualarına en az sandıkta kullandığı oy kadar önem verdiğimiz için sürekli büyüyerek bu günlere geldik. Gönül kazanmayı oy kazanmak kadar önemli gördüğümüz için içeride ve dışarıda maruz kaldığımız onca saldırıya rağmen dimdik ayakta durabildik. ‘İnsani yaşat ki devlet yaşasın' anlayışına sarıldığımız için zor zamanlarımızda milletimizi yanımızda bulduk. Bu ülkede güvenlik kaygıları ile demokrasi taleplerinin aynı anda karşılanabileceğini gösterdiğimiz için 81 vilayetimizin tamamında karşılık bulan tek parti olduk. Ülkemizin tamamına hizmet ettik, ayrımcılık yapmadık. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden haberleşmeye tüm hizmetleri götürmek suretiyle herkesi birinci sınıf vatandaş haline getirdik. Türkiye'nin gücünü ve imkanlarını kendi vatandaşları ile birlikte dünyanın her yerindeki mazlumlara ve mağdurlara kucak açmaya yettiğini gösterdiğimiz için nereye gitsek muhabbetle karşılanıyoruz. Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmış Türkiye idealinin ancak tarihimize, kültürümüze, değerlerimize, ecdadımızın hatıralarına sahip çıkarak hayata geçirebileceğini ispatlayarak milletimizin her kesimine ulaştık. Eğer 16 yıl sonra dahi hala ‘AK Parti nedir' diye soranlar varsa, AK Parti işte budur” diye konuştu.

“AK Parti demokrasinin teminatıdır, AK Parti değişimin teminatıdır”
“Büyük kongrelerimiz hasret giderme ve parti organlarında görev alacak arkadaşlarımızı belirlemenin yanında muhasebe ve murakabe yapmanın da vesilesidir” diyen Erdoğan, AK Parti'nin kuruluşundan bu yana geçen zamanı ve yapılan hizmetleri özetledi. Türkiye'de kuruluşu tepeden tabana doğru değil, tabandan tepeye doğru gerçekleştirilmiş ilk ve tek partinin AK Parti olduğunu kaydeden Erdoğan, “AK Parti bunun için milletin partisidir. Kuruluşumuzdan bu yana geçen 16 yılda milletimizin emanetinin hakkını vermenin gayreti içinde olduk. Dünyada normal demokratik düzen içinde faaliyete başlamasından 16 ay gibi kısa bir süre sonra iktidara gelen çok az parti örneği vardır. Bu bizim sorumluluğumuzu daha da artırmıştır. Milletimizin AK Parti'yi kısa sürede sahiplenmesinin sebebini bizler önceki dönemlerde yaşanan hadiselere baktığımızda daha kolay anlayabiliriz. 1990'lı yıllar boyunca yaşanan hadiseler her biri ülkemizin demokrasisi, ekonomisi üzerinde ne yazık ki oluşturulan yıkıcı tahribatlara yol açmıştır. Hatırlayın o günleri, üst üste yaşadığımız krizler sebebiyle ekonomimiz batmıştı, kuyrukları hatırlayın. En ağırı 28 Şubat müdahalesi sebebiyle demokrasimiz ağır yaralar almıştı. Vesayet güçlerinin kıskacındaki siyasi partilerin milli irade ile irtibatları tamamen kesilmişti. Devlet ile siyaset ve siyaset ile ahlak arasındaki ilişki kirlenmişti. Milletimiz istikrar istiyordu, güven istiyordu, huzur istiyordu. İnancından kıyafetine, dilinden meşrebine her konuda özgürlük istiyordu. Milletimiz hizmet istiyordu, yatırım istiyordu. Milletimiz yarınından kaygı duymak değil, geleceğinden emin olmak istiyordu. Milletimiz devletinin vesayet güçlerine değil, kendisine hizmet edilmesini istiyordu. Biz Allah'tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedik, eğilmeyiz. Bu böyle biline. AK Parti milletimizin tüm bu taleplerini, beklentilerinin bir tezahürü olarak ortaya çıkmıştır. İlk günden beri siyasetteki yerini hep milletin durduğu yer olarak tarif etmiştir. Kasım seçimlerinde partimiz yüzde 34 oy ile Mecliste 365 milletvekilliği elde ettiğinde milletimizin neredeyse tamamı rahatlamış, geleceğe ümitle başladığını gördük. Her seçime milletimizin bu umudunu tazeleyerek girdik. AK Parti'yi var eden de ayakta tutan da işte bu umuttur. Bu umudu diri tutmasıdır. 15 yılda Türkiye'nin gündemi değişmiştir, öncelikleri, sıkıntıları, beklentileri değişmiştir. Değişmeyen yegane şey bunları karşılayan tek partinin AK Parti olduğu gerçeğidir. AK Parti demokrasinin teminatıdır, AK Parti değişimin teminatıdır, AK Parti reformların adresidir. AK Parti olarak hedeflerimizin çıtasını sürekli yükselterek mazeret yerine çözüm üreterek milletimizin gönlünün başköşesindeki yerimizi korumayı başardık. Kerameti hiçbir zaman kendimizde görmeden, işin sırrının yaptığımız hizmetler olduğu bilinci ile mücadeleden mücadeleye koştuk. Hep ilk günkü heyecanla çalıştık” şeklinde konuştu.

“Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu uzun, meşakkatli, sabır gerektiren yolculukta elbette yorulanlar, elbette yolunu kaybedenler oldu, elbette çeşitli sebeplerle geride kalanlar oldu ama AK Parti olarak bizim ne menzilimiz değişti, ne kararlılığımız değişti, ne de milletimizle aramızdaki rabıta zayıfladı. Allah'ın izni, milletimizin desteği ile daha çok kat edeceğimiz yol olduğunu bildik. Rabbim ömür ve imkan verdikçe milletimize hizmet yolunda çalışmayı sürdüreceğiz. Çünkü bu kutlu bir yoldur. Çünkü bu hayırlı bir yoldur, bu kendimizle birlikte çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini de şekillendirecek bir yoldur. Kim dönerse dönsün, biz dönmeyiz bu yoldan. İster Kasım 2002'de olduğu gibi Meclise sokmasınlar, ister 2008'de olduğu gibi partimizi kapatmaya çalışsınlar, ister 2013'te olduğu gibi sokakların altını üstüne getirsinler, 15 Temmuz'da olduğu gibi darbe yapıp canımıza kastetsinler, ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Allah'a can, milletimize hizmet borcumuzdan başka, kimseye eyvallahımız yoktur, olmayacaktır. Yarın milletimizin karşısında boynumuz bükük mahcup durmaktansa bugün içerideki ve dışarıdaki alçakların karşısına dimdik dikilerek kaderimiz neyse ona rıza gösteririz. Ölümden öte yol olmadığını biliyoruz. Bugüne kadar Allah'tan her şeyin hayırlısını istedik. Siyasetin de, iktidarın da, başarının da, hatta rakibin bile hayırlısı için dua ettik. Şu saatten sonra ülkemiz, milletim, ümmetimiz ve insanlık için hayırlı olmayan hiçbir şeyin bizim nezdimizde yeri yoktur, olamaz. Buradan milletime sesleniyorum, eğer bu kardeşinizin ülkesinin ve milletinin hayrına olmayan en küçük bir tavrını, icraatını, sözünü duyarsanız bugüne kadar yaptığı her şeyi bir kenara bırakın ve gereğini yapın. Böyle bir yanlışa düşen Tayyip Erdoğan'ın tüm hakları size helaldir. Ben de şimdi milletimden helallik istiyorum.”

HABER MERKEZİ- İHA

Bakmadan Geçme