Deniz: 'Uygun beslen, oruçla sıhhat bul'
Oruç ve maneviyat ayı Ramazan'da, oruç tutarak sıhhat bulmak için uygun bir beslenme şeklinin izlenmesi gerektiği belirtildi.
Özel Tekden Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Duygu Deniz ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Gerçekleşen söyleşide oruç tutarak sıhhat bulmanın uygun bir beslenme şekli ile mümkün olduğunu ifade eden Diyetisyen Deniz, 'Oruç tutarak sıhhat bulmak için yeme içme faaliyetini uygun bir şekilde yapmalıyız' dedi.
ORUÇ TUT, SIHHAT BUL HADİSİ İLE ORUÇ TUTULARAK SIHHAT BULMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU BİLİYORUZ. HER ORUÇ TUTAN SIHHAT BULUR MU?
Oruç tutmak bedenimize, bünyemize sıhhat verir. Ancak biz oruç tutmadan önce sağlıklı ve uygun olup olmadığına bakmadan her şeyi yersek, ya da tam tersine sahur yapmaz ve hiçbir şey yemezsek, tabi bir de iftarda yine aynı şekilde orucumuzu açar açmaz sağlıksız denebilecek şeylerle hızlı bir şekilde karnımızı doldurursak bu durumda orucun sıhhat getirmesini beklemek uygun olmaz. Orucu anlamına uygun şekilde tutup, yiyecek ile içeceklerimizi de o amaç doğrultusunda, ölçülüce ve vücudumuza ağırlık yapmayacak şekilde tüketmemiz hem sağlığımıza fayda sağlayacaktır hem de orucun aslına uygun olacaktır. Bizler normalde kişiye özel diyet programlarını ayarlıyoruz. Ramazan'da da yine kişiye özel bir beslenme şekli uygulamaktayız. İşte küçük yaşlarda oruç tutanlar varsa onların ihtiyacı olan proteini, sahur ve iftar menülerini mutlaka bulundurmak gerekiyor. Daha ihtiyaçları farklı olan, kansız olan kişiler için örneğin yine sahur ve iftarda farklı yiyeceklerin olması gerekiyor. Yani mutlaka bir kişinin sağlıklı bir beslenme planı varmış gibi, aynen diyet listesi planlıyormuş gibi Ramazan'da da bunu uygulamalıyız. Bu planı 17 saat oruç tuttuğumuz için geri kalan zamana, 7 saate ya da 6 saate yayarak ayarlamamız gerekiyor.
AŞIRI SUSUZLUK VE AÇLIK ÇEKMEMEK İÇİN NE GİBİ TAVSİYELERDE BULUNABİLİRSİNİZ?
Aşırı susuzluğa karşı kişi sahurda minimum 1 litre, 1 buçuk litre su içmesi gerekiyor. Sahurda da suyu bu şekilde içmesi gerekiyor. Susuzluğu giderecek şekilde kullandığımız şeylerde limonlu maden suyu, işte taze sıkılmış limonla yapılmış limonata olabilir. Bunun dışında karpuz, kavun gibi, çilek gibi erik gibi sulu meyveler olursa bunların susuzluk açısından özellikle sahurda tüketilmesi çok iyi gelecektir. Açlık konusunda ise çok fazla açlık çekmemek için mesela içerisine ceviz badem gibi besinler de ilave edilmiş olan proteinli yiyecekler yenilmelidir. Yine ekmek olarak esmer, tam buğday ve tahıllı ekmek tercih etmek gerekiyor sahurda. Susuzluk için ise limonun susuzluğa karşı etkin olduğu biliniyor. Ayrıca minimum 1 litre su içilmelidir. Diğer taraftan çok susatacak tuzlu, ekşili, acılı yiyeceklerin de tercih edilmemesi gerekiyor. Hele oruç tutacak kişilerde ülser ve reflü gibi rahatsızlığı olanların ise kesinlikle acılı, ekşili, asitli, tuzlu, gazlı ve baharatlı yiyecekler almaması önemli.
İFTAR NASIL OLMALIDIR, NASIL YAPILMALIDIR, NE İLE BAŞLANMALI, NELER YENİLMELİDİR?
İftarda en önemli nokta, iftarı yaparken böyle 10-15 dakika ara vererek yapmaktır. Örneğin çorba içtikten sonra 15 dakika ara verip, arkasından da ana yemeğe geçmek. Daha sonra tatlı yenecekse eğer bir buçuk iki saat sonra yenmesi gerekmektedir. Bunlar hemen iftarın üzerine değil de bir iki saat sonra alınması sağlığın korunması açısından son derece önemlidir. İftarda hurma ile başlamalı, iftariyelikler olan zeytin, peynir gibi besinlerle devam edilmeli. Çorba da olabilir ancak 10-15 dakikalık bir aradan sonra çok sıcak olmayan bir biçimde tüketilmelidir. Daha sonra günlük protein ihtiyacımız olan tavuk, balık, köfte gibi et ve et türevleri ana menü olarak alınabilir ancak 250 gram kadar olmalıdır bunlar. Tatlı ise hemen yemeğin arkasından alınmamalıdır. 1 buçuk, iki saat geçmelidir üzerinden. Ya tatlı yenmeli ya da meyve tüketilmelidir. İkisi birarada tüketilmemelidir. Çok tuzlu, tatlı, soğuk, sıcak ve ölçüsüzce yemek yenmemelidir. Zaman aralıkları ile yenmesinde fayda vardır.
RAMAZAN SÜRESİNCE RİSK TAŞIMAYACAK BİR BESLENME ŞEKLİ NASIL OLMALIDIR?
Yapılan hatalardan bahsedecek olursak, iftarı açarken fazla miktarda soğuk su içilmemesi gerekiyor. Arkasından tekrar çok sıcak çorba içilmemesi gerekiyor. Önce az miktarda çok soğuk olmayan su ile iftarı açıp, daha sonra işte iftariyelik olan peynir, zeytin gibi yiyeceklerle devam edilebilir. Kan şekerimizi artırması için mutlaka bal, kayısı, hurma gibi besinlerden de orucumuzu açarken yemeliyiz. Yani çok soğuk ve fazlaca su içilmeyecek ve çok da sıcak çorba içilmeyecek. Sahur yapmamak risklidir ancak sahura kalkıp da tek çeşit yiyecekler yemek, mesela poğaça gibi, pilav gibi, makarna gibi hamur işi yiyecekler yemek rahatsızlık verecek ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyecektir. Yine sahurda fazlaca tuzlu yemek ertesi gün tansiyonun yükselmesine sebep olacaktır. İftarda da tatlı, yemeklerle birlikte yendiği zaman tansiyonda ve kolesterolde büyük miktarda yükselme görülecektir. Oruç tutanlar iftarda zeytinyağlı yiyecekler gibi sağlıklı ve hafif olan yitecekleri tercih etmelidirler. Bunun yanında yeşillikler ile bitkilerin de bulunduğu bir beslenme şekli oruçta sıhhat bulunmasında etkendir. Kısaca besinleri hafif ve ölçülüce tüketmeli, zaman aralıklarına dikkat edilmeli ve besinleri arka arkaya tüketilmemeli. Aşırıya kaçmamalıdır.
TATLISIZ VE İÇECEKSİZ BİR RAMAZAN OLMAZ. TATLI VE İÇECEKLER KONUSUNDA NE ÖNERİYORSUNUZ?
Tatlı konusunda Ramazan'da en çok bilinen ve gündeme gelen güllaç bence çok iyi bir tercihtir. Güllaç olabilir. Dondurma olabilir. Yine muhallebi gibi sütle yapılan tatlılar olabilir. Sütle yapılan tatlılar faydalıdır. Hani ama illa da hamur tatlısı yemek istiyorsak eğer, Ramazan'da en fazla iki ya da üç defa alabiliriz. Bu da çok küçük bir dilim baklava şeklinde olmalı. Yanında da doğal sütle yapılmış sade bir dondurma olursa şeker yükselmesinin önlenmesi açısından iyi olacaktır. Hamur tatlısı da olursa doğal sütle yapılmış dondurma hamurun zararlı etkisini telafi edecektir. Dondurma yoksa hamur tatlısının yanında ayran yine aynı etkiyi gösterecektir. İçeceklerden ise genel olarak bütün şekerli ve asitli içeceklerden kaçınmamız iyi olacaktır. Piyasada olan şerbet, hoşaf, komposto tarzı yiyecekler bizim için gazlı içeceklere kıyasla daha sağlıklı olacaktır. Ancak ev yapımı komposto, şerbet ve hoşaf bizim için çok daha sağlıklı içecekler olur. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ
ORUÇ TUT, SIHHAT BUL HADİSİ İLE ORUÇ TUTULARAK SIHHAT BULMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU BİLİYORUZ. HER ORUÇ TUTAN SIHHAT BULUR MU?
Oruç tutmak bedenimize, bünyemize sıhhat verir. Ancak biz oruç tutmadan önce sağlıklı ve uygun olup olmadığına bakmadan her şeyi yersek, ya da tam tersine sahur yapmaz ve hiçbir şey yemezsek, tabi bir de iftarda yine aynı şekilde orucumuzu açar açmaz sağlıksız denebilecek şeylerle hızlı bir şekilde karnımızı doldurursak bu durumda orucun sıhhat getirmesini beklemek uygun olmaz. Orucu anlamına uygun şekilde tutup, yiyecek ile içeceklerimizi de o amaç doğrultusunda, ölçülüce ve vücudumuza ağırlık yapmayacak şekilde tüketmemiz hem sağlığımıza fayda sağlayacaktır hem de orucun aslına uygun olacaktır. Bizler normalde kişiye özel diyet programlarını ayarlıyoruz. Ramazan'da da yine kişiye özel bir beslenme şekli uygulamaktayız. İşte küçük yaşlarda oruç tutanlar varsa onların ihtiyacı olan proteini, sahur ve iftar menülerini mutlaka bulundurmak gerekiyor. Daha ihtiyaçları farklı olan, kansız olan kişiler için örneğin yine sahur ve iftarda farklı yiyeceklerin olması gerekiyor. Yani mutlaka bir kişinin sağlıklı bir beslenme planı varmış gibi, aynen diyet listesi planlıyormuş gibi Ramazan'da da bunu uygulamalıyız. Bu planı 17 saat oruç tuttuğumuz için geri kalan zamana, 7 saate ya da 6 saate yayarak ayarlamamız gerekiyor.
AŞIRI SUSUZLUK VE AÇLIK ÇEKMEMEK İÇİN NE GİBİ TAVSİYELERDE BULUNABİLİRSİNİZ?
Aşırı susuzluğa karşı kişi sahurda minimum 1 litre, 1 buçuk litre su içmesi gerekiyor. Sahurda da suyu bu şekilde içmesi gerekiyor. Susuzluğu giderecek şekilde kullandığımız şeylerde limonlu maden suyu, işte taze sıkılmış limonla yapılmış limonata olabilir. Bunun dışında karpuz, kavun gibi, çilek gibi erik gibi sulu meyveler olursa bunların susuzluk açısından özellikle sahurda tüketilmesi çok iyi gelecektir. Açlık konusunda ise çok fazla açlık çekmemek için mesela içerisine ceviz badem gibi besinler de ilave edilmiş olan proteinli yiyecekler yenilmelidir. Yine ekmek olarak esmer, tam buğday ve tahıllı ekmek tercih etmek gerekiyor sahurda. Susuzluk için ise limonun susuzluğa karşı etkin olduğu biliniyor. Ayrıca minimum 1 litre su içilmelidir. Diğer taraftan çok susatacak tuzlu, ekşili, acılı yiyeceklerin de tercih edilmemesi gerekiyor. Hele oruç tutacak kişilerde ülser ve reflü gibi rahatsızlığı olanların ise kesinlikle acılı, ekşili, asitli, tuzlu, gazlı ve baharatlı yiyecekler almaması önemli.
İFTAR NASIL OLMALIDIR, NASIL YAPILMALIDIR, NE İLE BAŞLANMALI, NELER YENİLMELİDİR?
İftarda en önemli nokta, iftarı yaparken böyle 10-15 dakika ara vererek yapmaktır. Örneğin çorba içtikten sonra 15 dakika ara verip, arkasından da ana yemeğe geçmek. Daha sonra tatlı yenecekse eğer bir buçuk iki saat sonra yenmesi gerekmektedir. Bunlar hemen iftarın üzerine değil de bir iki saat sonra alınması sağlığın korunması açısından son derece önemlidir. İftarda hurma ile başlamalı, iftariyelikler olan zeytin, peynir gibi besinlerle devam edilmeli. Çorba da olabilir ancak 10-15 dakikalık bir aradan sonra çok sıcak olmayan bir biçimde tüketilmelidir. Daha sonra günlük protein ihtiyacımız olan tavuk, balık, köfte gibi et ve et türevleri ana menü olarak alınabilir ancak 250 gram kadar olmalıdır bunlar. Tatlı ise hemen yemeğin arkasından alınmamalıdır. 1 buçuk, iki saat geçmelidir üzerinden. Ya tatlı yenmeli ya da meyve tüketilmelidir. İkisi birarada tüketilmemelidir. Çok tuzlu, tatlı, soğuk, sıcak ve ölçüsüzce yemek yenmemelidir. Zaman aralıkları ile yenmesinde fayda vardır.
RAMAZAN SÜRESİNCE RİSK TAŞIMAYACAK BİR BESLENME ŞEKLİ NASIL OLMALIDIR?
Yapılan hatalardan bahsedecek olursak, iftarı açarken fazla miktarda soğuk su içilmemesi gerekiyor. Arkasından tekrar çok sıcak çorba içilmemesi gerekiyor. Önce az miktarda çok soğuk olmayan su ile iftarı açıp, daha sonra işte iftariyelik olan peynir, zeytin gibi yiyeceklerle devam edilebilir. Kan şekerimizi artırması için mutlaka bal, kayısı, hurma gibi besinlerden de orucumuzu açarken yemeliyiz. Yani çok soğuk ve fazlaca su içilmeyecek ve çok da sıcak çorba içilmeyecek. Sahur yapmamak risklidir ancak sahura kalkıp da tek çeşit yiyecekler yemek, mesela poğaça gibi, pilav gibi, makarna gibi hamur işi yiyecekler yemek rahatsızlık verecek ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyecektir. Yine sahurda fazlaca tuzlu yemek ertesi gün tansiyonun yükselmesine sebep olacaktır. İftarda da tatlı, yemeklerle birlikte yendiği zaman tansiyonda ve kolesterolde büyük miktarda yükselme görülecektir. Oruç tutanlar iftarda zeytinyağlı yiyecekler gibi sağlıklı ve hafif olan yitecekleri tercih etmelidirler. Bunun yanında yeşillikler ile bitkilerin de bulunduğu bir beslenme şekli oruçta sıhhat bulunmasında etkendir. Kısaca besinleri hafif ve ölçülüce tüketmeli, zaman aralıklarına dikkat edilmeli ve besinleri arka arkaya tüketilmemeli. Aşırıya kaçmamalıdır.
TATLISIZ VE İÇECEKSİZ BİR RAMAZAN OLMAZ. TATLI VE İÇECEKLER KONUSUNDA NE ÖNERİYORSUNUZ?
Tatlı konusunda Ramazan'da en çok bilinen ve gündeme gelen güllaç bence çok iyi bir tercihtir. Güllaç olabilir. Dondurma olabilir. Yine muhallebi gibi sütle yapılan tatlılar olabilir. Sütle yapılan tatlılar faydalıdır. Hani ama illa da hamur tatlısı yemek istiyorsak eğer, Ramazan'da en fazla iki ya da üç defa alabiliriz. Bu da çok küçük bir dilim baklava şeklinde olmalı. Yanında da doğal sütle yapılmış sade bir dondurma olursa şeker yükselmesinin önlenmesi açısından iyi olacaktır. Hamur tatlısı da olursa doğal sütle yapılmış dondurma hamurun zararlı etkisini telafi edecektir. Dondurma yoksa hamur tatlısının yanında ayran yine aynı etkiyi gösterecektir. İçeceklerden ise genel olarak bütün şekerli ve asitli içeceklerden kaçınmamız iyi olacaktır. Piyasada olan şerbet, hoşaf, komposto tarzı yiyecekler bizim için gazlı içeceklere kıyasla daha sağlıklı olacaktır. Ancak ev yapımı komposto, şerbet ve hoşaf bizim için çok daha sağlıklı içecekler olur. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ