Dikiş makinesiyle yarım asırdır evinin geçimine katkı sağlıyor

İstanbul'da tekstil alanında çalışarak yıllarca evinin geçimine katkı sağlayan 71 yaşındaki Zeliha Ceylan, taşındığı memleketi Kayseri'de açtığı atölyede diktiği ürünlerle üretim hayatının içinde yer almaya devam ediyor.

Kayseri'nin Yeşilhisar ilçesinde bir terzinin yanında 13 yaşında işe başlayan ancak ayağı dikiş makinesinin pedalına ulaşmadığı için işi tam öğrenemeyen Ceylan, bir süre halı dokudu.

Ceylan, polis eşinin işi dolayısıyla Zonguldak, Gaziantep, Eskişehir, Diyarbakır'ın ardından 80'li yıllarda İstanbul'a taşındı.

Terzilik hayali içinde ukde kalan Ceylan, gazeteleri, kağıtları kumaş gibi biçtiğini, dikiş dikme hayalleri kurduğunu söyledi.

Eşinin eskiyen pantolonlarından çocuklarına pantolon diktiğini anlatan Ceylan, eşine bir makine aldırdığını ve sipariş üzerine ürün dikmeye başladığını aktardı.

Kazakların kollarına süet diktiğini ve bunları satıp çok iyi para kazandığını anlatan Ceylan, 'O işlerden 10 tane bilezik yaptım. Bir gün eşim 'O bileziklerle ben atölye açacağım' dedi. Ben de ev alalım istiyordum. Bilezikleri 'Ben de çalışırım' şartıyla verdim.' dedi.

Yaşadıkları bazı talihsizlikler nedeniyle işlerin iyi gitmediğini ve bir günde atölyeyi evine taşıdığını belirten Ceylan, evinin misafir odasını atölyeye çevirdiğini, buradaki denemelerden sonra bir dükkana taşındığını kaydetti.

Ceylan, tekstili sonradan öğrendiğini ifade ederek, 'Getirdiğim işçilerden işi öğrendim, akşama kadar onların ellerine bakıyordum. Düz dikişler, overloklar, vatka dikmeler hepsini öğreniyordum. İşçilerimden işi öğrendim, işçiler gidince ben sabah 8'e kadar çalışırdım. Sabah 8'de kesim masasının altına biraz yatar, 10 paydosuna kadar dinlenirdim. Rabbim bana gücünü verdi, öyle öyle atölyeyi büyüttüm.' diye konuştu.

O yıllarda kadın tekstilci olarak yadırgandığını vurgulayan Ceylan, 'Zeytinburnu'nda bütün atölyeciler erkekti, bir ben kadındım. O zaman bana dediler ki, biz erkekler beceremiyoruz da sen kadın halinle bunu nasıl yapacaksın. Bakalım erkek mi yapar kadın mı yapar dedim. Senetlerimi de ödedim, makinelerimi de çoğalttım. En son 47 makinem vardı, 50 çalışanım. 5 yavrum oldu, hepsini okuttum.' ifadelerini kullandı.

- 'Ölene kadar birilerine bir şeyler öğreteyim istiyorum'

Eşi emekli olduktan ve çocukları da İstanbul'dan ayrıldıktan sonra 2013'te İstanbul'daki atölyeyi kapattığını belirten Ceylan, memleketi Yeşilhisar'a yerleşme kararı aldığını dile getirdi.

İlçeye yerleşince de çalışmadan duramadığını ifade eden Ceylan, geldiği yıl KOSGEB desteğiyle bir dikiş atölyesi açtığını belirtti.

Erkek iç giyimi üzerine çalışan atölyede de dikişe devam eden Ceylan ayrıca ilçede Yeşilhisar Sınırlı Sorumlu Kadın Girişimciler Kooperatifi'ni kurduğunu aktardı.

- Yöresel ürünler de üretiyor

Bu kooperatif kapsamında da bahçesindeki ağaçlardan topladığı meyvelerle pestil, cezerye, pekmez, salça, sirke, tarhana gibi yöresel ürünler yaptığını ve çevresine hem hediye ettiğini hem de sattığını anlatan Ceylan, şöyle konuştu:

'Ata tohumu yetiştiriyorum, yöresel ürünler yapıyorum. Sağlığımı çok koşturmama, heyecanla işime bağlı olmaya borçluyum. İnsanlara faydalı olmayı seviyorum. 35 yıl İstanbul'da çalıştım, binin üzerinde insana iş öğrettim. Bana 'ana' derler. Büyük markalara çalıştım. Bu markalarda da yetiştirdiğim evlatlarım var. Bunlara dokunmak beni mutlu ediyor, beni zinde tutuyor. Ölene kadar da birilerine bir şeyler öğreteyim istiyorum. Öğretmek çok güzel, biz ölüp gideceğiz de öğrettiklerimiz yaşayacak. Benim öğrettiklerimle birisi evine ekmek götürüyorsa, bu benim içimdeki hevesi öldürmüyor.'

AA

Bakmadan Geçme