Dinçer: 'Devlet Bahçeli'nin başkanlığındaki yönetim anlayışı fiilen yolun sonuna gelmiştir'
Erciyes Türk Dünyası Kurultayı Tertip Komitesi adına açıklamalarda bulunan Necip Dinçer, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yönetim anlayışının resmen olmasa bile fiilen yolun sonuna geldiğini söyledi.
Erciyes Türk Dünyası Kurultayı Tertip Komitesi adına açıklamalarda bulunan Necip Dinçer, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yönetim anlayışının resmen olmasa bile fiilen yolun sonuna geldiğini söyleyerek, 'Milliyetçi Hareket Partisi'ni yıllardır öz kimliğinden uzaklaştıran, aksiyonerliğini törpüleyen, ülkücü iradenin tecellisinden uzak bir şekilde, tabana kulak vermeden, başına buyruk bir şekilde yöneten Devlet Bahçeli başkanlığındaki yönetim anlayışı henüz resmen olmasa bile fiilen yolun sonuna gelmiştir. Bugün değilse yarın Bahçeli ve beraberindeki Bahçeli'nin partinin başında kalmasından nasiplenen güruha artık yol görünmüş, ülkücü iradenin tecelli etmesi için bir dönüm noktasına gelinmiştir. Bahçeli, 7 Haziran gecesi 'İktidar değil ana muhalefet olma' arzusunu ortaya koymuş, BDP ile hükümet kurulmasına da yol gösterici olarak başımızı öne eğdirmiştir. Bahçeli'nin ülkücüler tarafından ve seçmen tarafından kabul görmeyen bu resmi ideolojisinin Başbuğ'umuzdan bize miras olan partimizi daha ileriye taşımasının mümkün olmadığı 7'den 70'e aklı yeten herkes tarafından anlaşılmıştır. Başbuğ'umuzun biz ülkücülere, Türk milliyetçilerine emanet ettiği değerleri bir bir törpüleyen, yok eden Bahçeli resmi ideolojisi MHP'yi de yok etmeye meyletmişçesine akıl almaz tutum ve davranışlar sergilemektedir. MHP Genel Başkanlığı makamında oturan kişinin Tayyip Erdoğan'ın en büyük destekçisi olarak anılması, partimizin AK Parti'nin yan kuruluşu gibi anılmasına neden olabilecek tutum ve davranışlar sergilemesi biz ülkücüler için zuldür. Bizler Türk Dünyası'nın Başbuğ'u Alparslan Türkeş'in emaneti bildiğimiz Erciyes Kurultayı'nın yaşatılması için yıllardır gayret gösterdik ve göstermeye de devam edeceğiz. MHP Genel Başkanlığı'na aday olan isimlerden, önce Meral Akşener hanımefendinin, ardından Sinan Oğan beyefendinin genel başkan olmaları durumunda Erciyes Zafer Kurultayı'nı MHP adına yeniden başlatacaklarını beyan etmeleri bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Başbuğ'umuzun emanetine sahip çıkma niyetlerini ortaya koymaları bile ülkücülerin hayır dualarını almalarına yetmiştir. Bütün zorluklara rağmen Başbuğ'un emaneti Erciyes Zafer Kurultayı'nı sürdürmek için mücadele veren Erciyes Türk Dünyası Kurultayı Tertip Komitesi olarak Meral Akşener hanımefendi ve Sinan Oğan beyefendinin bu hassasiyetlerine teşekkür ediyor, MHP'nin genel başkanı kim olursa olsun, Başbuğ'un emanetine sahip çıkmasını temenni ediyoruz. Daha önceleri de MHP Genel Başkanlığı'na aday olurken genel başkan seçilmesi durumunda Erciyes Zafer Kurultayı'nı yeniden başlatacağını vaad eden, ancak seçilemedikten sonra Bahçeli'nin lütfu ile milletvekili koltuğuna oturunca Erciyes'in adını, Başbuğ'un emanetini unutan zatın adını dahi anmaya lüzum görmediğimizi de ifade etmekte fayda görüyoruz. Makamlar gelir geçer, paralar kazanılır kaybedilir, güç elde edilir kaybedilir ama esas olan ülkücülük davasına yani Müslüman Türk olma davasına sahip çıkmaktır, baki olan adamlıktır. Makama talip olanın değil davamıza sahip çıkmaya talip olanların Cenab'ı Allah yar ve yardımcısı olsun. MHP'de olağanüstü kurultayın derhal toplanarak MHP ve dolayısıyla Türkiye'yi kurtaracak olan reçeteyi yazıp tedaviyi gerçekleştirecek olan ülkücü kadroları göreve getirmesi çağrısında bulunuyoruz. Bahçeli'nin partinin başında kalmasından nasiplenenlerin organizasyonu ile MHP'nin üst kurul delegeleri kameralar karşısına çıkarılmakta, onlara söz hakkı dahi tanınmadan Bahçeli'yi destekledikleri iddia edilmektedir. Oysaki yaptığımız istişarelerden dolayı biz biliyoruz ki, il ve ilçe başkanlığı görevini yürüttüğü için partiye zarar vermemek adına ses çıkarmayan delegelerimiz, verilmek istenen imajın aksine Bahçeli'den ve avanelerinden MHP'nin kurtarılması gerektiğini görmüş ve ülkücü iradenin tecelli etmesi için önüne sandığın konmasını beklemektedir. Türkiye genelinde durum aynen böyledir. Kendilerini ulu, bilge, yüce diye tanımlayanlar ülkücülerin önüne sandığı koyduğunda ne demek istediğimizi anlayacaktır' dedi. Necip Dinçer konuşmasını şöyle sürdürdü; 'Tüzük değişikliği kurultayının toplanması için genel başkan adaylarının yürüttüğü çalışmaları destekliyoruz, gerek Meral Akşener Hanımefendiye gerek Sinan Oğan Beyefendiye ve gerekse de Süleyman Servet Sazak beyefendiye çağrımız ise kurultayın toplanabilmesi için delegeden imza alma çalışmalarında birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmeleridir. Mirasımız olan MHP'yi kurtarma eylemini birlik içinde çözmeleri ülkücülerin en büyük arzusudur, benlik değil birlik gerekiyor. Mesele MHP'ye genel başkan seçmekten öte önce MHP'yi ülküsüzlükten kurtarmak olmalı, bunun için birliğimizi bozmadan tam bir kadro hareketi olduğumuzu dost ve düşmana göstermeliyiz, birlik ille de birlik diyoruz. Bu vesileyle Cenab'ı Allah'ın partimize ve ülkemize hayırları vesile kılmasını niyaz ediyoruz. Her biri partinin ve ülkenin geleceği adına vebal altında olan başta üst kurul delegelerimiz olmak üzere bütün dava arkadaşlarımıza bir sloganın yeniden düzenlediğimiz şekliyle sesleniyoruz; 'Sen, bilirsin ülküdaş'.