Diş Hekimleri Odası Başkanı uyardı: Sonu felaket
Kayseri Diş Hekimleri Odası Başkanı Umut Kural mesleğe başladığı günden bu yana sahte diş hekimleriyle mücadele ettiğini dile getirerek, '25 yıldır bu mesleğin içindeyim, çeyrek asırdır bir yol kat edemedik, bunun sonu felaket' dedi.
Sahte diş hekimliği yıllardır süregelen bir sorun olmakla beraber günümüzde artarak devam eden ve vatandaşın sağlığını tehdit eden bir durum olarak karşımıza çıkmaya devam ediyor. Halk sağlığını hiçe sayan birçok sahte diş hekimi, günümüzde aktif olarak boy gösteriyor. Sahte hekimlerin yeni mezunları tuzağına düşürdüğünü kaydeden Kayseri Diş Hekimleri Odası Başkanı Umut Kural konu ile ilgili Anadolu Haber'e açıklamalarda bulundu. 25 yıldır diş hekimliği yapan Başkan Umut Kural sahte diş hekimliği sorununda, çeyrek asırdır bir yol kat edemediklerini kaydetti.
“Çeyrek asırdır bir yol kat edemedik”
Sahte diş hekimliğinin yıllardır süren bir sorun olduğunu fakat sadece şekil değiştirdiğini dile getiren Başkan Kural, Eskiden çekirdekten yetişme diye tabir edilen iş teknisyeni yanında çalışmış değişik vatandaşlar hekimliğe yönelip sahte hekimliği yapıyorlardı ve kendi işlerinde de hani biz çekirdekten yetiştik, daha iyiyiz falan gibi illegal bir durumu, kendi adlarına legalleştirmeye çalışıyorlardı. An itibariyle diploma kiralamayan sahte diş hekimi yok. Yeni meslektaşlarımız da maalesef çok artmış olması nedeniyle Diş Hekimliği Fakültelerinin çaresiz kalıp bir de tam mevzuat oturmadığı için akıllarında yaptıkları işin ne kadar fena bir iş olduğunu da bilmediklerinden genelde yeni mezun hekimlerimizi tuzaklarına düşürüyorlar resmen ve onların diplomaları altında faaliyetlerine devam ettiriyorlar. Bu yıllardır dediğim gibi süregelen bir sorunumuz maalesef ben 25 yıldır gözlemliyorum sahte diş hekimliği sorununu, çeyrek asırdır bir yol kat edemedik” dedi.
“Yeni mezunlar tuzağa düşüyor”
Sahte hekimliğin evrildiğini aktaran Kural, “Artık sahte diş hekimi değil de diş hekimi olmayan sermaye sahipleri hastane açar oldu. Sağlık kuruluşu, özel sağlık kuruluşu açar oldu. Yeni mevzuatta buna altyapı sağlıyor. Nitekim Danıştay'a biz itirazımızı bildirdik yürütmenin durdurulma sistemiyle. Özel sermaye sahiplerinin diş kliniği, polikliniği hastanesi açması daha da kolaylaştırıldı yeni bir mevzuatla. Mantığın almadığı bir şey. Sağlığın ticarileşmesi ülke için de, siyasetçi için de, sağlık için de, vatandaş için de faydasız, bunu Türkiye geçmiş yıllarda değişik yollarla deneyimledi. Şunu biliyoruz ki sağlığın ticarileşmesi hiç kimsenin işine yaramayacak. Biliyorsunuz bu kadın doğumdan örnek vereceğim, insanlar artık çocuklarının burcunu belirleyebilmek için erken doğuma sezaryenle tevessül eder olduk. Çok ciddi sıkıntılarını yaşadık. Sezaryen oranı arttı. Ha bunun birçok sebebi var. En önemli sebeplerinden bir tanesi de sağlığın ticarileşmesi. Eskiden öyle bir şey yoktu. Bu ve buna benzer vakaların diş hekimliğindeki yansımasını biz iliklerimize kadar hissediyoruz. Anlatabildiğimiz kadar da anlatmaya çalışıyoruz. İşin garibi siyasetten bağımsız bunun tasvip eden hiçbir akıl, zihniyet yok. Ne halk istiyor ki, bu sağlığın ticarileşmesini ki en büyük sıkıntısı halka olur. Hem esas alması gereken sağlık hizmetini değil hastanenin ihtiyacı olan sağlık hizmetini almak zorunda kalıyor maalesef. Ama dediğim gibi siyasetçiler de dahil olsun olunmak üzere parti fark etmeden bu işin yanlış olduğunu söylüyorlar. Ama bu sıkıntının kaynağı nerede? Ne amaçlanarak yapılıyor bu işlemler. Onu bilemiyoruz. Emeğin değersizleştirilmesi ülkesi tüm hükümetlerde istenen bir şeydir aslında olmamasına rağmen. Mesela Çinli eti ucuz işçiliğiyle buraya geldi. Tabii bunu Çin Halk Cumhuriyeti'nin idarecileri aman benim işçim ezilmesin diye düşünmüyor. Bir dünya devi olayım diye düşünüyor. Bununla resmen bir ekonomik savaş yapıyor. Ama bu iş sağlığa geçtiği zaman başta sağlık turizmi olmak üzere çünkü ülkemizde diş tedavileri ciddi anlamda ucuz tedaviler diğer gelişmiş ülkelere bakarak. Kaliteyi düşürdüğünüz zaman sağlık turizmini de etkiliyorsunuz. Kendi içerisinde kısır bir döngüye giriyor ve sonu felaket. Ama beraber herhalde bu işi yaşayacağız. Sahte diş hekimlerinin yanı sıra sahte diş hekimi dahi olmayıp sırf sermaye ile diş hekimliğini kar amacı güden kuruluşlara dönüştürme eğiliminden ciddi anlamda da bu işlem rahatsızız. Her ortamda da bunu ifade ediyoruz. İnşallah sesimiz duyulacaktır diye umut ediyorum. Danıştaydan da bizim lehimizde bir karar çıkacağını umut ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Haber Merkezi