Doktorlar iş bıraktı!
Hekim Birliği Sendikası'na bağlı doktorlar ve sağlık çalışanları iki günlük iş bırakma eylemi başlattı.
KAMU sağlık sendikası Hekimsen, 17-18 Mayıs tarihlerinde iki gün süreyle iş bıraktı. Hekimsen Kayseri İl Temsilcisi Hasan Koç, “Sendikal haklarımızın da verdiği yetkiyle 2 gün iş bırakıyoruz. Haklıyız, haksızlığa uğruyoruz ve artık yeter diyoruz. Sesimiz duyulmadığı sürece de eylemlerimize devam edeceğiz” dedi.
Sağlık sendikası Hekimsen, doktorların 5,6,17,18,26 ve 27 Mayıs tarihlerinde grev yapacaklarını açıklamıştı. 6 gün sürecek olan grev kararı Hekimsen'in sosyal medya hesabından 'Mayıs ayında tüm Türkiye'de meslektaşlarımızla birlikte 6 gün iş bırakıyoruz. Tükenen sabrımızla, mesleğimizin itibarı için söz değil icraat bekliyoruz.' şeklinde duyurulmuştu.
“Eylemlerimiz artarak devam edecek”
Aile hekimliğine gereken önemin verilmediğini dile getiren Hekimsen Kayseri İl Temsilcisi Hasan Koç, “Hekimsen Kayseri İl Temsilcisi Hasan Koç, “Hekimsen olarak 17-18 Mayıs tarihlerinde iş bırakma eylemi kararı aldık. Özellikle Kayseri il adına konuşursam, son dönemde Şehir Hastanesi'nde bir acile bir ortopedide neredeyse emekliliğe yaklaşmış. Ortopedi hocamız. Yine Kayseri Devlet Hastanesi'nde Pediatri Uzmanı kadın doktorlarımızdan bir hocamız şiddete, tehdite maruz kaldı. Onunla ilgili 5-6 Mayıs'ta yine iş bırakma ve basın açıklaması yapmıştık. Çalıştığımız ortamlarda can güvenliğimiz yok. Aile hekimleri olarak en son Ağustos ayında çıkartılan bir yönetmelik var. Neredeyse amirin iki dudağı arasında iş güvenliğimiz yok. Keyfi sözleşme fesihleri, zemini hazırlayacak bir sözleşme, yönetmelik çıkartıldı ona itiraz ediyoruz. Aylardır devamlı halkın lanse edilen zam verildi, verilecek, işte şu kadar zam yapıldı gibi söylentilere rağmen. Arkasından gelen yazılarda belki elli tane şantaj şurada bağlanıyor. Bir hastanede yüz hekim varsa bir tanesi anca faydalanabiliyor. Neticede yapılmış bir zam yok. Şu an devlet memurları içerisinde en düşük maaşla çalışan memurlarız. Yani doktorlar da öyle. Yardımcı sağlık personellerimiz de öyle. Aile sağlığı çalışanlarından nüfusunu tamamlayamamış birimlerde asgari ücretin altında çalışan yardımcı sağlık personelleri var. Hemşire hanımlar var. Sıkıntılarımız bunlar. Yani iş bırakmak aklımıza gelen en kanuni, sendikal hakkımız ve biz de hakkımızı kullanıyoruz. İş bırakma eylemleriyle sesimizi duyurmaya ve bizi masaya çağırmalarına, en azından sahanın dertlerini dinlemek için bir adım atmalarını bekliyoruz ama öyle bir niyet de çok göremiyoruz açıkçası. Ve bu gidişle de eylemlerimiz artarak devam edecek.” ifadelerinde bulundu.
“Üzerimizdeki mobbing ve baskı artıyor”
Kurum içinde usülsüz görevlendirmelere başvurulduğunu aktaran Koç, “Hükümet ısrarla uğraşıyoruz vesaire diyor ama sonuç da yok. Devamlı medyadan lanse edilen bir şeyler var fakat üzerimizdeki mobbing ve baskı artıyor. Mesela 5-6 Mayıs'ta iş bıraktık. Şimdi soruşturmalar geliyor ceza puanları geliyor, usulsüz görevlendirmeler geliyor eyleme katılan arkadaşlarımıza. Bunlara karşı halk desteğiyle sizlerin yardımıyla sesimizi duyurmaya haklı olduğumuzu ifade etmeye çalışıyoruz. Haklıyız, haksızlığa uğruyoruz. Ve artık yeter diyoruz. Ne yapacağımızı da bilmiyoruz. Soruşturma olmazsa başka yollardan uğraşıyorlar. Usülsüz görevlendirmeler yapıyorlar. Mesela Kayseri'de çalışan bir arkadaşımıza mesela Yeşilhisar'da Şırnak'a bir hafta sonra Şırnak'a teslim olacaksınız dediler. Oradan Suriye'ye gidiyoruz. Bu insanların bir aile, aile yapısı var. Belki ekonomik olarak sıkıntılı. Küçük çocuğu olanlar, eşi çalışan çalışmayan var. Aile durumları hiç göz önüne alınmadan en büyük emir vergi şeklinde görevlendirmeler, il dışına hatta ülke dışına Suriye'ye usulsüz görevlendirmeler yapıyor. İtiraz ediyoruz iptal ediliyor. Fakat arkadaş görevini orada tamamlamış oluyor. Çok da düzeni bozulmuş oluyor.
Sağlık ocaklarında X ray cihazı olmazsa olmaz. AVM'ye giremeyen insanlar her gün hastanelerde. Özellikle gece yarısından sonra büyük sıkıntı yaşıyoruz. Acil servislerde polikliniklerde güvenlik yetersiz. Güvenlik firmaları gerektiği gibi işini yapmıyor ki meslektaşlarımız durmadan darp edilen ve tehditlere maruz kalıyor. Güvenlik firmaları üzerine bir yaptırım yok.
Daha yoğun ekiplerin bulunduğu yerlere. Nüfusa mesela mobil hizmet götürülebilir. Onlar da mobil hizmet kapsamına alınsın. Can güvenliğimiz yok açıkçası. Şahidimiz de yok bir olay olduğu zaman. Ekonomik olarak zaten maaşlarımız ortada. Pek çok şarta bağlı biz herhangi bir şarta bağlanmadan net emeklimizi de yansıyacak. eğitimi yaptığımız işin riskine göre bizi tatmin edebilecek bir ödeme istiyoruz. Aynı işi yapan hekimler arasında yüzlerce fark var. Yani döner sermaye işte katsayılar devreye giriyor. Çalıştığı birimin önceliği devreye giriyor. Hiç kimse ay sonunda ne alacağını bilmiyor. Son olarak, iş güvenliğimiz yok. Can güvenliğimiz yok. Ve devamlı mobbing altındayız. Mesela hukuken bir şey yapılmasa da eyleme katılan bir arkadaş alakasız bir yere görevlendirilebiliyor. Veya iş yükü altında. Gelirimiz tatmin edecek düzeyde değil. Evin geçimini sağlayamıyoruz. Bir an evvel de çözümü için yetkililerin elini taşın altına koymasını istiyoruz.” dedi.
Öte yandan Mayıs ayı boyunca 6 gün uygulanacak grev boyunca sağlık kuruluşları resmî tatillerde sunulduğu şekilde devam edecek. Bu nedenle vatandaşların acil durumlar dışında sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurmaması istenecek. Grev süresince acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları ve yoğun bakım hastalarının bakımı aksamayacak.
>>Selma Kösedağ