Erdoğan: 'BM'deki Farklı Bir Dinamizmi Ortaya Çıkarmak Durumundayız'
Sudan, Çad ve Tunus'u kapsayan Afrika ülkeleri ziyareti öncesinde basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda alınan Kudüs kararı sonrasında Türkiye'nin atacağı adımların sorulması üzerine, 'İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığı'nın bize vermiş olduğu yükle, dünyadaki tüm uluslararası kuruluşları da yanımıza almak suretiyle, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu içerisinde çok farklı bir güç, farklı bir dinamizmi ortaya çıkarmak ve adımı da buna göre atmak durumundayız' dedi.
Sudan'a hareketinden önce Ankara Esenboğa Havalimanında basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretlerine ve gündemdeki bazı konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Sudan, Çad ve Tunus ziyaretlerini geniş bir kadro ile gerçekleştireceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların, milletvekillerinin ve geniş bir işadamları kadrosunun kendisine eşlik edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı döneminde, Afrika kıtasına atfettiği önem çerçevesinde 12 ülkeyi ziyaret ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde 2005 yılını “Afrika Yılı” ilan ettiklerini hatırlattı. Türkiye'nin 12 büyükelçiliğinin olduğu Afrika'da, bugün 39 büyükelçiliğinin olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Afrika'nın tamamına büyükelçilikleriyle gireceğini ve milleti Afrika halklarıyla buluşturmanın gayreti içerisinde olacaklarını belirtti.
“15 TEMMUZ'DA SUDANLILARIN VERDİĞİ DESTEĞİ UNATMAYACAĞIZ”
İslam âleminin Kudüs meselesi etrafında kenetlendiği bir dönemde kardeş ülkeleri ziyaret etmekten ayrıca memnuniyet duyduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, programı çerçevesinde ilk olarak Sudan'ı ziyaret edeceğini kaydetti.
Türkiye'nin güçlü tarihî ve kültürel bağlara sahip olduğu Sudan'ın, müstesna bir dost ve kardeş bir ülke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından Sudan yönetiminin ve halkının Türkiye'ye en anlamlı desteği veren ülkelerin başında geldiğini hatırlattı ve “O gece boyunca Sudanlı kardeşlerimiz ülkemiz için, milletimiz için, demokrasimiz, geleceğimiz için hem dua ettiler, hem başta Hartum olmak üzere birçok şehirlerinde gösteriler yaptılar. Bu desteği, bu dayanışmayı hiçbir zaman unutmayacağız” dedi.
ABD'nin Kudüs ile ilgili kararını açıklamasının ardından İstanbul'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'ne Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El Beşir'in bizzat katılarak, Kudüs ortak davasına en üst düzeyde destek verdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudanlılara bu destekleri için teşekkür etti.
SUDAN'A CUMHURBAŞKANLIĞI DÜZEYİNDE İLK ZİYARET
Türkiye'den Cumhurbaşkanlığı düzeyinde gerçekleştirilen ilk ziyaret olması nedeniyle Sudan ziyaretinin ayrıca önem taşıdığına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan'la Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin temellerinin atılacağını, temaslarında ikili iş birliğini ve gündemdeki konuları da ele alma fırsatını bulacaklarını açıkladı.
Ziyareti kapsamında Port Sudan ile Türkiye'nin kültürel mirasının bulunduğu Suakin şehirlerinde de incelemelerde bulunacağını ve Sudan Meclisine hitap edeceğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, katılacağı Türkiye-Sudan İş Forumu'nun, iki arasındaki ekonomik ilişkilerin daha yüksek bir seviyeye çıkmasına vesile olması temennisinde bulundu.
ÇAD VE TUNUS ZİYARETLERİ
Sudan'dan sonra gerçekleştireceği Çad ziyaretinin de Türkiye'den Cumhurbaşkanı seviyesinde ilk olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada müzakereleri tamamlanan bazı anlaşmaları imzalayacaklarını, ardından Tunus'a geçeceklerini aktardı.
Yaklaşık 7 yıl önce Tunus halkının başlattığı demokrasi yürüyüşünün, tüm bölge için bir ilham kaynağı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tunus, millet iradesine dayalı çoğulcu demokrasiye kısa zaman içinde çok başarılı bir geçiş yaptı. Türkiye bu süreçte Tunus'a en güçlü destek veren ülkelerin başında gelmiştir. 2013'te Tunus'la Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin teşkiline dair ortak bildiriyi imzaladık, böylece ikili ilişkilerimizi stratejik düzeye çıkarttık” diye konuştu.
Tunus ziyareti çerçevesinde Tunus Cumhurbaşkanı El-Beci Kaid es-Sibsi ile gündemlerindeki konuları ele alacaklarını ve geleceğe yönelik atacakları adımların planlamasını yapacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyareti esnasında Türkiye-Tunus Ekonomik Yatırım Forumu'na da Tunus Cumhurbaşkanı es-Sibsi ile birlikte iştirak edeceklerini açıkladı.
“AFRİKA KITASI İLE İŞ BİRLİĞİMİZ GİDEREK GÜÇLENİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının devamında şunları söyledi: “2005'ten itibaren Afrika kıtasıyla iş birliğimizin giderek güçlendiğini görüyoruz. Başta ticaret ve yatırım olmak üzere tüm kıta ülkeleriyle farklı bir ivme yakaladık. Bildiğiniz gibi, Somali'den Senegal'e, Cezayir'den Mozambik'e kadar Türk müteşebbisler gerçekten başarılı projelere imza attılar. Bugün kıtanın dört bir tarafında ülkemizin bayrağı gururla dalgalanıyor. Bu ziyaretlerimizle hem işadamlarımızın önünü açıyor, hem de kazan-kazan esasına dayalı olarak bu dayanışmayı güçlendiriyoruz.”
Ziyaretleri vesilesiyle, FETÖ terör örgütüyle mücadele kapsamında Afrikalı yöneticileri uyarma imkânı da bulduklarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda Afrika'nın birçok ülkesinde FETÖ'ye ait okulların örgütten alınarak Maarif Vakfı'na devredildiğini görmenin mutluluğu içinde olduklarını söyledi.
“FETÖ'CÜLERİ AFRİKA KITASI'NDA DA BARINDIRMAMAKTA KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu örgütün birçok Afrika ülkesinde emperyalistlerin uşaklığını, gönüllü taşeronluğunu yaptığını da gayet iyi biliyoruz. Hayır, eğitim, diyalog diyerek milleti kandıran FETÖ'cü alçaklar, Afrikalı kardeşlerimizin ihtiyaçları üzerinden de sömürü çarklarını özellikle döndürüyorlar. 15 Temmuz gecesi yaşananlar tüm dünyada bu örgütün gerçek yüzünü ifşa etti. Birçok Afrika ülkesi darbe teşebbüssünün hemen ardından hem FETÖ'cüleri sınır dışı etti, hem de örgüte ait okulları az önce ifade ettiğim gibi Maarif Vakfımıza devretti. Gün geçtikçe bu sayının artığını görüyoruz, daha da artacağına inancım tamdır. Bu katil sürülerini Afrika Kıtası'nda da barındırmamakta kararlıyız.”
Toplantıda basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kudüs konusu ile ilgili olarak Türkiye'nin önündeki yol haritasının ne olacağı yönündeki soruya verdiği cevapta, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Filistin yönetimi ile görüşmelerini yaparak, atılacak adımların çalışmasını yürüttüğünü açıkladı.
“KUDÜS İÇİN ULUSLARARASI DİPLOMASİ NEYİ GEREKTİRİYORSA YAPACAĞIZ”
Kudüs konusu ile ilgili gelişmelerin takipçisi olacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyu Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'ne taşımalarını ilk adım, BM Genel Kurulu'na taşımalarını ikinci adım olarak nitelendirdi. İkinci adımın başarıyla sonuçlandığına işaret eden ve girişimlerini üçüncü ve dördüncü adımların takip edeceğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Bütün bunları tabi duygusallığa kapılmadan gayet akıllı bir şekilde uluslararası diplomasi neyi gerektiriyorsa bunları yaparak bütün uluslararası güçleri, işte Avrupa Birliği gibi, Arap Ligi gibi, bunun yanında İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanlığının bize vermiş olduğu yükle, bunun yanında bağlantısızlar gibi bütün dünyadaki bu tür uluslararası kuruluşları da yanımıza almak suretiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu içerisinde çok farklı bir güç, farklı bir dinamizmi ortaya çıkarmak ve adımı da buna göre atmak durumundayız. Bunun çalışmasını da Dışişleri Bakanlığımız yürütüyor.”
“ABD BAŞKANI İLE GÖRÜŞMEMEMİZ İÇİN BİR SEBEP YOK”
Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak kabul etmesi kararı öncesinde ABD Başkanı Trump ile bir telefon görüşmesi yapacağı hatırlatılarak yöneltilen “Sizin de önümüzdeki süreçte Trump'la bir temasınız, ABD'ye bir çağrınız olacak mı?” sorusunu, Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle cevapladı: “Tabi Amerika'ya çağrımızı aslında yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Sayın Trump'la görüşme olmaması için hiçbir sebep yok. Yine görüşme yollarını tabi ki ararız, temenni ederim ki Sayın Trump da bizi arasın. Çünkü başından itibaren aslında İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak bu kararlarını açıklamadan önce onların bizi aramalarını özellikle beklemiştik. Çünkü bu konuda aranması gereken ülkelerin başında Türkiye geliyor, çünkü dönem başkanıyız. Dönem Başkanı olmanın verdiği böyle bir görevle de eğer bizimle bunun bir istişaresini Sayın Trump yapmış olsaydı herhâlde bu yanlışa düşülmezdi diye düşünüyorum. Ve kendisini öyle veya böyle yine de tabi ki arayabiliriz, ama şu anda verilmiş bir kararım henüz yok.”
“DOĞU GUTA'YA YARDIM İÇİN GEREKLİ ADIMLAR ATILACAK”
Suriye'nin başkenti Şam yakınlarındaki Doğu Guta'da yaşanan insanlık dramıyla ilgili bir çağrısının olup olmayacağı ve insani yardımların nasıl ulaştırılacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 400 bin sivilin yaşadığı ve aynı zamanda terör gruplarının da içinde olduğu bölgede 170'u çocuk 500 civarında acil insani yardıma muhtaç mağdurun olduğunu hatırattı. Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşerek, mağdurların sıkıntısız bir şekilde Türkiye'ye getirip tedavi ve bakımlarını yaptırmak istediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda gerek bizim Genelkurmayımız, gerek Rusya Genelkurmayı olmak üzere karşılıklı birbirleriyle de bu konuları istişare ederek atılması gereken adımları atacaklar. Aynı zamanda istihbarat birimlerimiz atılması gereken adımları atacaklar, Kızılay'ımız, AFAD'ımız, hepsi devreye girerek bu konuda bir çalışmayı yürütecekler” açıklamasını yaptı.
“TEK TİP KIYAFET UYGULAMASI; MAĞDURLARIN, MAZLUMLARIN TALEBİ”
Sorulan bir soru üzerine, dün akşam yayınlanan yeni Kanun Hükmündeki Kararnamede yer alan “anayasal düzene karşı işlenen suçlarda tek tip kıyafet” konusuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat burada zannediyorum şöyle bir şey anlaşılıyor: Cezaevine girdiği andan itibaren tek tip elbise; böyle bir şey yok. Bu sadece duruşmalara gelirken bu insan bu tek tip elbiselerle belirlendiği şekliyle gelecek. Yani kravatlı, öyle çok havalı şekilde duruşmalara gelmeyecekler, tek tip elbiseyi giyecek, o şekilde gelecek” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, aralarında tulum giyecek olanların olacağını, kadınların giyim şeklinin çok daha farklı olarak değerlendirileceğini, bütün bunların çalışmasını Adalet Bakanlığı'nın yapacağını dile getirdi.
Bu uygulamanın aynı zamanda 15 Temmuz mağdurlarının ve mazlumlarının bir talebi olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Diyorlar ki, ‘bunlar benim evlatlarımı öldürdü, şehit etti, ama nedir bu hâlleri, bu kadar rahat nasıl oluyor da buraya geliyorlar? Bunlar darbeci, bunlar terörist, nasıl geliyorlar?' Aslında bu sese bir kulak vermedir ve bu sese kulak vermenin de bir adımıdır bu. Bu Türkiye'nin kendine mahsus bir olay değil. İşte şu anda Amerika bunu uyguluyor, dünyanın değişik yerlerinde bu uygulanıyor. Daha ileri gideceğim, Guantanamo'da tek tip elbiselerle orada bir yaşam şekli oluşturulmuştur. Son malum meşhur duruşmada bırakın tek tip elbise giymeyi, ayaklarına zincir vurmuşlardır, zincirle mahkemeye getirmişlerdir. Türkiye böyle bir uygulama yapmıyor, sadece eline kelepçesini vuruyor, duruşma salonuna kadar getiriyor orada kelepçeyi de alıyorlar, böyle bir durum var.”
TAŞERON İŞÇİ DÜZENLEMESİ
Yine KHK'da yer alan ve kamuoyunda “taşeron işçilerinin kadroya alınması” olarak bilinen düzenlemenin nasıl işleyeceğinin ve alt şirket çalışanı olan işçilerin kadroya nasıl gireceği sorusuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevsimlik işçi ile taşeronun karıştırıldığına işaret ederek, bu ikisinin birbirinden farklı olduğu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü: “Diyelim ki işte 5 ay 29 gün, onlara bazı ilave süreler de getirmek suretiyle onların bu noktadaki zafiyetlerini veya zayıf kalma noktasını o taşeron gruplarını çok daha güçlendirmek suretiyle onlara şu anda devletimiz, Hükûmetimiz böyle bir imkân daha getirdi. Ama bundan sonra aracı olmayacak, yani bir komisyon alır gibi bir taşeron grubu kalkıp da oradan alacak, neyle çalıştıracak? Asgari ücretle çalıştıracak, şimdi böyle bir şey yok.”
Cumhurbaşkanlığı'nda çalışan taşeron işçilerini örnek veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kararname ile bunun kalkacağını ve taşeron şirkette çalışan tüm çalışanların kurum kadrosuna gireceğini, bugüne kadar uygulanan ücret politikasının da tamamen kalkacağını açıkladı ve şunları ekledi: “Belediyeler de aynı şekilde. Belediyelerin BİT'leri var biliyorsunuz, BİT'lerin içerisine ne yapacak, bunlar yerleştirilecek, artık orada taşeron filan kullanılmayacak. Temizlik işçilerini, İstanbul'da İSTOÇ var, diyelim ki İSTOÇ alacak, temizlik işlerini vesaire o yürütecek, ayrıca bir başka taşerona bunu taşere etmeyecek. Yapılacak çalışma budur ve inanıyorum ki çok daha huzurlu, çok daha rahat bir döneme böylece girmiş olacağız.”
Basın toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Ankara Esenboğa Havalimanından, Ankara Valisi Ercan Topaca ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna uğurladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ziyaretinde; eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Maliye Bakanı Naci Ağbal, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Millî Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan eşlik ediyor. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ