Erdoğan: 'D-8, Mevcut Düzene Karşı Kuvvetli Bir Tezdir'

D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü Zirvesi sonrası bir basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'D-8 belli ülkeleri, belli kesimleri, belli gelir gruplarını kollayan statükoya karşı bir itirazın eseridir, böyle kuruldu. D-8 adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu sistemleştiren mevcut düzene karşı aynı zamanda önemli bir teklif, kuvvetli bir tezdir' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen D-8 Ekonomik İşbirliği Örgütü 9. Zirvesinin ardından bir basın toplantısı düzenledi. Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonunda gerçekleştirilen toplantıda, Cumhurbaşkanı Erdoğan zirve ile ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin kurucu üyesi olduğu D-8 Teşkilatının 9. Zirvesi vesilesiyle, örgütün 20. yıl dönümünü bir kardeşlik atmosferi içinde kutladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede aynı zamanda geçen 20 yılın muhasebesini yaptıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvede teşkilatın kendini yenileyip geliştirmesi, geleceğe çok daha güçlü şekilde hazırlanması için hangi adımları atmaları gerektiğini istişare ettiklerini belirterek, üye ülkelerin müşterek duruşunu ortaya koyan İstanbul Bildirisi'nin de zirve kapsamında kabul edildiğini açıkladı. “D-8 TARİHİNDE 20. YIL ÖNEMLİ BİR KİLOMETRE TAŞI” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “D-8 tarihinde 20. yılın önemli bir kilometre taşı olduğunun bilinciyle kendimize bazı hedefler belirledik, tercihli ticaret, vize ve gümrük anlaşmalarının tüm üye ülkelerce onaylanması ve işlerlik kazandırılması öncelikli hedeflerimizdir. Ayrıca, geleceğimizin teminatı olan gençleri yetiştirecek projeler üzerinde de çalışacağız” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve bildirisinde de açıklandığı üzere İran'da bir D-8 Üniversitesi kurulacağını ve bu adımın, üye ülkelerin ilmi tecrübelerinin paylaşılıp karşılıklı öğrenci hareketliliğinin sağlanması bakımından faydalı olacağını dile getirdi ve bu girişiminden dolayı İran'a teşekkür etti. Üye ülkeler arasındaki mevcut ticaret hacminin yeterli olmadığını ve üye ülkelerin potansiyelinin çok altında seyrettiğini zirvede müzakere ettiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam ekonomik büyüklüğü 3 trilyon 770 milyar dolar, nüfusu 1,1 milyar olan devasa bir teşkilata 100 milyar dolarlık ticaret hacminin yakışmadığını, bu rakamı 500 milyar dolara çıkarmak için gayret göstereceklerini kaydetti. “D-8 ÜLKELERİ ARALARINDA MİLLÎ PARALARLA ALIŞVERİŞ YAPMALI” Cumhurbaşkanı Erdoğan D-8 üye ülkeleri olarak savuma sanayi, tarım, turizm, eğitim, enerji gibi alanlarda iş birliğini daha da derinleştirmenin yollarını arayacaklarını belirterek şunları söyledi: “Öte yandan, üye ülkeler arasındaki ticareti kur baskısından kurtarmamız gerekiyor, öyleyse kendi millî paralarımıza geçmemiz lazım. Kendi millî paralarımızla alışverişlerimizi yapmamız lazım ve buna yönelik olarak da bir takas odası kurmayı planladık. Dönem Başkanlığımız sırasında inşallah ülkelerimizin merkez bankası başkanlarını bu amaçla bir araya getirecek, bu meseleyi enine, boyuna tartışacağız.” D-8'in genişletilmesinden korkulmaması gerektiğini de vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu teklifi yaptığı üye ülkelerin dışişleri bakanlarının kendi aralarında teklifi görüştüğünü, teşkilat içinde D-8'in D-20'ye kadar çıkarılmasını yönünde atılacak adımlara olumlu bakıldığını açıkladı. “KARAR ALMA SÜRECİNDE NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK ANLAYIŞI GETİRMELİYİZ” D-8'de oy birliğiyle karar alma anlayışının bırakılarak oy çokluğu ya da nitelikli çoğunluk anlayışının getirilmesi gerektiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü bu oy birliği anlayışı mekanizmaları tıkamaktan başka hiçbir işe yaramaz. İşte bunu Avrupa Birliği'nde de görüyoruz, oy birliği diyorlar, bakıyorsun bir tane ufak ülke geliyor önü tıkıyor. Mesafe alınması lazım, mesafe alınamıyor. Burada da aynı durumu yaşamak istemiyoruz, onun için nitelikli çoğunluk olabilir veyahut da oy çokluğu olabilir ki hızla yola devam edelim” şeklinde konuştu. Uluslararası örgütlerde dönem başkanlığı görevinin önemli ve özel sorumluluklar gerektirdiğine işaret ederek, devraldıkları D-8 dönem başkanlığının, Türkiye açısından bir ayrıcalık olduğu kadar, aynı zamanda önemli bir mesuliyet de teşkil ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun birinci sebebi, vazifeyi D-8'in 20. kuruluş yıl dönümünde devralmış olmamızdır. Bir başka nedeni ise, Türkiye olarak bu görevi ikinci kez devralmamızla birlikte dönem başkanlığı çarkı ikinci devresine giriyor. Artık inşa sürecini geride bırakıp daha somut ve proje odaklı çalışmalar peşinde koşacağız. 20 yılı geride bırakan ve olgunluk çağına doğru yelken açan D-8'in günümüz dünyasında artık daha fazla görünürlük kazanması gerekiyor” şeklinde konuştu. “BEN GÜÇLÜYÜM, ÖYLEYSE HAKLIYIM DİYENLERİN EGEMEN OLDUĞU DÜNYAYI İSTEMİYORUZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zirve oturumunda da belirttiğim üzere, D-8 üyesi ülkeler olarak geleceğimizi birkaç uluslararası kuruluşun ve aktörün insafına bırakamayız. Artık belli güçlerin, belli ülkelerin gündem belirlediği, diğer yüzlerce ülkenin de intibaa ettiği bir dünyada yaşamıyoruz. Bizler dünyanın irili-ufaklı tüm ülkelerinin eşit şekilde söz sahibi olduğu, küresel refaha ortak olduğu, insanlığın geleceğine beraberce yön verdiği bir düzenin savunucularıyız. Biz dünyada adalet arıyoruz, birilerinin sürekli olarak ‘ben ne diyorsam o' diyeceği bir dünya değil. ‘Ben güçlüyüm, öyleyse haklıyım' diyenlerin egemen olduğu bir dünyayı asla istemiyoruz. ‘Haklıyım, öyleyse güçlüyüm' diyenlerin hâkim olduğu bir dünya istiyoruz. D-8 belli ülkeleri, belli kesimleri, belli gelir gruplarını kollayan statükoya karşı bir itirazın eseridir, böyle kuruldu. D-8 adaletsizliği, haksızlığı, hukuksuzluğu sistemleştiren mevcut düzene karşı aynı zamanda önemli bir teklif, kuvvetli bir tezdir. 20 sene önce savaş yerine barışa, çatışma yerine diyaloga, çiftçe standart yerine adalet ve kalkınmaya, üstünlük yerine eşitliğe, sömürü yerine paylaşıma, baskı ve tahakkümün yerine insan haklarına, özgürlüğe ve demokrasiye çağrı yapmasının temel sebebi de budur.” D-8'in, kendi bölgelerinde önemli birer ekonomik güç olan 8 ülkeyi bir araya getiren ve dünya nüfusunun yaklaşık yedide birini temsil eden bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ekonomik iş birliği örgütü olan D-8'in Birleşmiş Milletler'in 2030 için belirlediği sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleşmesi konusunda ciddi rol oynayacağına inandığını söyledi. “D-8'E SALT BİR EKONOMİK KURULUŞ OLARAK BAKILAMAZ” Bununla birlikte D-8'e salt bir ekonomik kuruluş olarak da bakılamayacağını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bugün Arakan'dan Filistin ve Suriye'ye kadar birçok coğrafyada mazlumlar ayakta kalma mücadelesi veriyor. Çatışmalardan, açlık ve kuraklıktan, zalim rejimlerin baskılarından dolayı insanlar evlerini, yurtlarını, sevdiklerini terk ediyor. Masum çocuk bedenlerinin sahile vurduğu utanç verici günlerde yaşıyoruz. Dini kimliğinden, teninin renginden dolayı insanların alçakça katledildiği yürek dağlayıcı manzaralara maalesef şahit oluyoruz. Bugün sözde demokrasinin beşiği olan ülkelerde sırf farklı oldukları için ötekileştirilen, ırkçı, faşist politikaların mağduru olan milyonlarca insan var. Terörizm, kültürel ırkçılık, açlık, kuraklık, salgın hastalıklar, iklim değişikliği tüm dünyanın ortak derdi olmuştur. D-8 gibi uluslararası örgütlerin bu tablo karşısında kayıtsız kalması beklenemez.” “İŞ BİRLİĞİMİZİ HER ALANDA GENİŞLETECEĞİZ” Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şu değerlendirmelerle devam etti: “Biz kendimizi rahat yaşayacağız diye milyarlarca insanın emeğini, alın terini sömüremeyiz. Kendilerinde on binlerce nükleer başlık olan ülkeler, binlerce nükleer başlık olan ülkeler, başkaları yaparken ‘hayır yapamazsınız' deme hakkını acaba kendilerinde nereden buluyorlar? Bunu hangi adalet anlayışıyla açıklayacağız? ‘Ben güçlüyüm, öyleyse ben ne dersem o olur' mantığıyla mı yapacağız? İnsanı merkeze almadan, insana hak ettiği değeri vermeden hiçbir sorunun üstesinden gelemeyiz. ‘Birlikten güç doğar' anlayışıyla inşallah D-8 bünyesinde iş birliğimizi her alanda genişleteceğiz.” Dönem başkanlığı süresince bu önemli görevi örgütün kurucu ülkesi olarak layıkıyla yerine getireceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8'e sağladıkları katkıdan ve zirvenin başarıyla gerçekleştirilmesini sağlayan D-8 Genel Sekreteri Musavi'ye ve ekibine teşekkür etti. “Başkanlığı döneminde örgütümüzün kurulmasına öncülük eden ve D-8'in adeta fikir babası olan merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Hocamızı da bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyorum” ifadelerini de kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamasını Türkiye'nin dönem başkanlığının hayırlı olması temennisiyle tamamladı. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ

Bakmadan Geçme