Erdoğan: 'Dayanışma Ruhunun Olduğu Bir Millet Yıkılamaz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan vatandaşlara seslendiği konuşmasında 'Dayanışma ruhunun olduğu bir millet yıkılmaz' dedi.
İstanbul'da gerçekleşen Türkiye Esnaf Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sorunların temelinde kaos vardır, kavga vardır, güvensizlik vardır. Buna karşılık biz Türkiye'yi son 14 yılda 3 kat büyüttük. İstikrar ve güven ortamını tesis edip koruyarak bu başarıyı yakaladık. Fakat ne yaparsak yapalım, sistem sorunlu olunca, mesele bir yere geliyor ve orada tıkanıyor” ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, esnaf ve sanatkârların oluşturdukları oda, birlik, federasyon ve konfederasyonların temsilcileriyle İstanbul'da bir araya geldi. Bağcılar Spor Kompleksinde, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci'nin ev sahipliğinde “Türkiye Esnaf Buluşması” adı altında gerçekleşen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan esnaf ve sanatkâr temsilcilerine hitaben bir konuşma yaptı.
Buluşmayı gerçekleştiren Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci'ye ve esnaf teşkilatlarının yöneticilerine teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârları toplumun omurgası olarak gördüğünü söyledi ve “İster tek kat olsun, ister 100 kat, tüm binalar bir orta direkten aldığı güçle ayakta durur, bizim milletimizin orta direği de esnaf ve sanatkarlarımızdır. Sizler ne kadar güçlüyseniz ülkemiz o kadar güçlüdür. Sizler ne kadar müreffehseniz milletimiz de o kadar müreffehtir. Sizler ne kadar huzurluysanız, halkımız da o kadar huzurludur” diye konuştu.
“TÜRKİYE'NİN BAŞI NE ZAMAN DERDE GİRSE, ESNAF VE SANATKÂRLAR HEMEN GÖREVE KOŞAR”
Geçmişte hem ücretli olarak çalışmış, hem kendi işini yapmış biri olarak, esnaf ve sanatkârların orta direk olarak Türkiye'ye ve millete nasıl katkılar verdiğini iyi bildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkârın bu ülkenin herhangi bir parçası değil, kurucu unsuru olduğunu belirtti ve şunları ekledi: “Anadolu'yu her biri birer alp olan, her biri birer eren olan ve her biri birer sanatkar olan ecdadımızın rehberliğinde kendimize yurt haline getirdik. Bilek gücüyle alın terinin sentezi olan bu fetih yöntemiyle Avrupa'nın ortalarına kadar gittik. Gittiğimiz her yerde sadece eserler bıraktık, seda hoş sedalar bıraktık. Bugün gidin Balkanlar'a, gidin Kuzey Afrika'ya, ayak bastığınız her yerde ne derler biliyor musunuz? Vefalı Türk geldi derler. İşte bu güzel hatırların altında hep alperenlerimizin, yani esnaf ve sanatkârlarımızın imzası vardır.”
Bugün de Türkiye'nin başı ne zaman derde girse, esnaf ve sanatkarların hemen göreve koştuğuna, 15 Temmuz gecesi darbeciler uçaklarıyla, helikopterleriyle saldırıya geçtikleri anda, ilk harekete geçenlerin esnaf ve sanatkarlar olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehitlerimizin, gazilerimizin mesleklerine baktığımızda, önemli bir bölümünü esnaf ve sanatkarlarımızın oluşturduğunu görüyoruz. Sizler ülkenize sahip çıktığınız sürece, Allah'ın izniyle bu devlete, bu millete kimse diz çöktüremez, kimse el aman dedirtemez. Dayanışma ruhunun olduğu bir millet yıkılamaz. Rabbim tüm milletimizden ve sizlerden razı olsun” dedi.
“ESNAF VE SANATKÂRLARIMIZIN ÜLKEMİZ İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNUN FARKINDAYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk kültüründe ahlakın, disiplinin, dayanışmanın yapı taşı olan esnafın; kendi kar ve zararıyla birlikte, sokağının, mahallesinin, şehrinin, ülkesinin ve milletinin kâr ve zararını da hesap ettiğini, ülkesinin ve milletinin kârını, kendi kârının üzerinde gördüğünü vurguladı ve sözlerinin devamında şunları söyledi: “Biz esnaf ve sanatkârlarımızın ülkemiz için ne kadar önemli olduğunun farkındayız, çalışmalarımızı da buna göre yürütüyoruz. Esnaf ve sanatkarlarımızın acımasız rekabete ve piyasa şartlarına karşı mutlaka korunması gerektiğine inanıyoruz. Biz istiyoruz ki, esnafımızı büyütüp tüccar yapalım. Biz istiyoruz ki, tüccarımızı büyütüp sanayici yapalım. Biz istiyoruz ki, sanayicimizi büyütüp ihracatçı yapalım. Biz istiyoruz ki, ihracatçımızı büyütüp dünya devleri arasına sokalım. İşte bunun için büyümek isteyen, daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha çok istihdam etmek isteyen her esnafımızın, tüccarımızın, sanayicimizin, iş adamımızın yanındayız.”
Son dönemde de esnaf ve sanatkârlar için pek çok desteğin hayata geçirildiğine, kurulan Esnaf Ahilik Sandığı sayesinde, zor duruma düşen esnafın işini bıraktığında tıpkı işçilerde olduğu gibi belirli bir süre işsizlik maaşı alabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sicil affıyla borçlarını ödeme konusunda samimi gayret gösteren esnafın geçmişteki olumsuz kayıtlarının devre dışı kalmasının sağlandığını, genç girişimcilere 3 vergilendirme dönemi boyunca 75 bin lira kazanç istisnası getirildiğini, emekli olduktan sonra esnaflık yapmaya devam eden emeklinin aylığından kesilen sosyal güvenlik destek priminin tamamen kaldırıldığını hatırlattı.
“TÜRKİYE, TÜM MESELELERİN ÜSTESİNDEN GELECEK DİRAYETE SAHİP”
Terör olaylarından ve doğal afetlerden etkilenen esnaf ve sanatkârlara kredi borçlarını erteleme ve 100 bin lira KOSGEB desteğinden yararlanma, küçük işletmelere 50 bin liraya kadar 12 ay ödemesiz, 36 ay vadeli faizsiz kredi gibi imkanların yanı sıra sağlanan imkan ve bu yönde devletin attığı adımlardan örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buradan tüm esnaflarımıza, sanatkârlarımıza, tüccarlarımıza, iş adamlarımıza, sanayicilerimize sesleniyorum; Türkiye'de çarkların dönmeye başlamasını sağlayacak olan sizlersiniz. Şayet siz harekete geçmezseniz, siz ülkenize güvenmezseniz, siz devletinizin arkasında durmazsanız, hangi destek verilirse verilsin istediğimiz neticeye ulaşamayız” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin tüm meselelerin üzerinden gelecek dirayete ve imkana sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, esnaf ve sanatkarlara, “İş dünyamız lütfen dedikodulara, güncel tartışmalara aldırmasın. Devletin verdiği teşvikleri alın, işiniz yoksa işinizi kurun, varsa geliştirin, büyütün. Göreceksiniz ki, siz yürüdükçe devletiniz de sizin önünüzü açmaya devam edecektir.” sözleriyle seslendi.
“TÜRKİYE'NİN GEÇMİŞTE YAŞADIĞI SORUNLARIN TEMELİNDE KAOS VE KAVGA VARDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye'nin geçmişte yaşadığı sorunların temelinde kaos vardır, kavga vardır, güvensizlik vardır. Buna karşılık biz Türkiye'yi son 14 yılda 3 kat büyüttük. İstikrar ve güven ortamını tesis edip koruyarak bu başarıyı yakaladık. Fakat ne yaparsak yapalım, sistem sorunlu olunca, mesela bir yere geliyor orada tıkanıyor. 7 Haziran seçimleri sonrasında yaşadığımız belirsizlik dönemini hatırlıyorsunuz değil mi? Koalisyon ihtimali ortaya çıkınca bir anda terör örgütlerinden dış güçlere kadar herkesin nasıl ellerini ovuşturmaya başladığını unutmadınız değil mi? Diyarbakır'da bir anda 53 tane kardeşimizin nasıl öldürüldüğünü unutmadınız değil mi? Öldüren Kürt, öldürülen de Kürt'tü, unutmadınız değil mi? Çünkü bunlar benim Kürt kardeşlerimi istismar ediyorlardı ve ortaklıklarda sadece istismarla dolaşıyorlardı. Cumhurbaşkanı olarak inisiyatif alıp ülkemizi bu belirsizlik ortamından çıkartacak adımları atmamış olsaydık, bugün belki de yeniden 1990'lı yıllara geri dönüştük. 1990'lar esnaflarımızın belki de tarihimizde ilk defa ekonomik sıkıntıları sebebiyle sokaklara dökülüp gösteri yaptığı yıllardı. Dönemin Başbakanının önüne yazarkasa fırlatmaya kadar varan bu sıkıntıları esnaflarımıza tekrar yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. İste bunun için, istikrarı ve güveni şahıslara bağlı olmaktan çıkartıp, sistemin ruhuna yerleştirmek üzere yönetim sistemimizi değiştirme kararı aldık. Uzun zamandır düşündüğümüz, dile getirdiğimiz, hazırlığını yaptığımız bu sistemin ne kadar gerekli olduğunu 15 Temmuz gecesi bir kez daha gördük.”
Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) desteğiyle Türkiye'yi darbelerin, krizlerin, kaosların sebebi olan yönetim sisteminden kurtarıp istikrarın ve güvenin garantisi olacak yeni yönetim sistemine kavuşturma üzere harekete geçtiklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'te AK Parti'nin ve MHP'nin üzerine düşeni yaptığını söyledi ve her iki partinin genel başkanlarına teşekkür etti.
“YENİ YÖNETİM SİSTEMİNDE CUMHURİYETİMİZ DAHA DA GÜÇLENİYOR”
Sıranın şimdi millette olduğunu sözlerine ekleyerek, esnaf ve sanatkârlardan 16 Nisanda yapılacak halkoylamasında ‘büyük, güçlü, istikrarlı ve müreffeh Türkiye için' ‘evet' demelerini isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tarih boyunca kurucu vasfıyla tebarüz eden esnafımız ve sanatkârımız bu işe sahip çıkıyorsa, halkoylaması tamam demektir” diye ekledi.
Konuşmasında halkoylamasına götürülen anaya değişiklikleri ile ilgili her türlü görüşe, her türlü tercihe saygılı olduklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin gerçeği yansıtmayan yorumları ile ilgili “konuştuklarının tamamı yalan, tamamı yanlış, tamamı iftira, destek yeridir” değerlendirmesini yaptı ve konuşmasına şöyle devam etti: “Diyorlar ki, ‘rejim değişecek, rejim tehlikede.' Yalan, rejim filan değişmiyor, yeni yönetim sisteminde değişikliğe gidiliyor, Cumhuriyetimiz daha da güçleniyor. Diyorlar ki, ‘Meclis kapatılıyor, Meclis işlevsiz hale getiriliyor.' Meclisin falan kapatıldığı falan yok, o da yalan. Bir defa cumhurbaşkanının Meclisi fesih yetkisi yok, yalan. Tam aksine, cumhurbaşkanı ne yaparsa Meclisiyle beraber yapar. Cumhurbaşkanının kanun çıkarma yetkisi bile yok, sadece bütçe. Kanunu kim çıkartır? Milletvekilleri çıkartır, bunun da bilinmesi lazım, yalana gerek yok. Tam tersine, Meclis asli işi olan kanun çıkarma konusunda daha yetkili hale geliyor, yeni denetim imkanlarıyla da güçlendiriliyor. Kardeşlerim, diyorlar ki, ‘cumhurbaşkanı kararnamelerle muhtarlıkları da kapatır'; yalan. ‘Belediyeleri kapatır'; yalan. ‘İstediğini alır, istediğini atar'; yalan. ‘Hatta Meclisi de fesheder'; o da yalan. Çünkü bunlar kuyruklu yalanlarla yaşıyorlar, bu Ana Muhalefetin zihniyeti budur. Biz size yalan söyleyemeyiz, biz olması gereken neyse onu söyleriz.”
“TEK MİLLET, TEK BAYRAK, TEK VATAN VE TEK DEVLET İÇİN 16 NİSAN'DA EVET DİYECEĞİZ”
Türkiye bir hukuk devleti olduğunun, cumhurbaşkanının da esnafın da yaptığı her işin önce Anayasaya, sonra yasalara, sonra da diğer düzenlemelere uygun olması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanının ülkeyi yönetirken alacağı tüm kararlarda önce Anayasaya, sonra kanunlara bakacağını, eğer bir boşluk varsa o zaman kararname çıkaracağını sözlerine ekledi. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ