Erdoğan: 'Dimdik Ayakta Duran Türkiye Ekonomisi Var'
Ankara Ticaret Odası tarafından düzenlenen 'Ankara'nın En'leri' Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Geçmişte, 3-5 milyar dolarlık spekülasyonlarla Türk ekonomisini esir alanlar, şimdi bunların 10 katı, 20 katı saldırılarla yine netice elde edemiyorlar. Çünkü artık, eski Türkiye yok' dedi.
Ödedikleri vergi, yaptıkları ihracat, sağladıkları istihdam, elde ettikleri büyüme ve kıdemleriyle ödül almaya hak kazanan firmaları ve iş adamlarını tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATO yönetiminin çoğulcu yapısıyla sürdürdüğü mücadeleyi, ortaya koyduğu gayretleri ve elde ettiği sonuçları yakından ve takdirle takip ettiğini söyledi.
“EKONOMİ GÜCÜNÜ MİLLETTEN ALIR”
Güçlü ekonominin güçlü devlet demek olduğunu, ekonomisi güçlü olmayan bir devletin altyapı yatırımlarının ve diğer hizmetlerinin, milleti memnun edecek düzeyde olamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonominin asıl gücünü milletten aldığına işaret ederek, milletin çalışkanlığı, üretimi, gayreti ile ortaya çıkardığı katma değerden elde edilen gelirle devletin temel görevlerini yerine getirdiğini ifade etti.
Ekonomimizin bazı sömürgeci ekonomiler gibi başka ülkelerin kaynaklarından beslenmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları kaydetti: “Bir de, bizim ecdadımızın yaptığı gibi, sömürge değil gaza ruhuyla gerçekleştirilen fetihler vardır. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde fethedilen yer sömürülecek değil, tam tersine ihya edilecek, inşa edilecek, tüm imkânları ve insan kaynağıyla ayağa kaldırılacak yer demektir. Balkanlar'a bakın bunu görürsünüz, Kuzey Afrika'ya bakın bunun görürsünüz, hâlâ oralarda bizim ecdadımızın eserleri var. Ve bizim onlara adeta miras olarak bıraktığımız bu eserleri bile onlar korumamışlardır, koruyamamışlardır, onları bile tarumar etmişlerdir. Balkanları fetheden ecdadımız, burada ele geçirdiği zenginlikleri sırtlanıp bir başka yere götürerek, orada kendine refah düzeni kurmaya çalışmamıştır. Tam tersine, tüm birikimi, tüm emeğini bu coğrafyaya vermiş ve medeniyetini burada yükseltmiştir.”
“HİÇBİR ZAMAN SÖMÜRGECİ MİLLET OLMADIK”
İstanbul'un fethedildikten sonra Ayasofya'nın yıkılmasının akıllardan bile geçirilmeyerek, asırlar boyunca aynı şehirde, çok daha büyük, çok daha görkemli eserler inşa edildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da Fener-Balat arasında Demir Kilise'nin milletin parasıyla ihya edildiğini ve kilisenin açılışını bu ay içinde Bulgaristan Başbakanıyla birlikte yapacaklarını da açıkladı.
Bir zamanlar 300-500 cami ve mescidin bulunduğu rivayet edilen Belgrad'da bugün sadece bir caminin ayakta olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ediniz, burada binlerce yıllık bir geçmişten değil, sadece iki asırlık yakın bir tarihten söz ediyoruz. Dolayısıyla, evet bir gaza kültürüyle dünyanın büyük bir bölümünü fethetmiş bir milletiz; ama hiçbir zaman sömürgeci olmadık” diye ekledi.
“MİLLET OLARAK BUGÜNE KADAR NE YAPTIYSAK, ALIN TERİMİZLE YAPTIK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün yaşadığımız topraklarda kayda değer kıymette yer altı ve yer üstü zenginliklerimiz bulunmadığı gibi, sömürgecilik ürünü kanlı bir birikim de söz konusu değildir. Ülke ve millet olarak bugüne kadar ne yaptıysak, alın teriyle, bilek gücüyle çalışarak, çabalayarak yaptık, bunun için yediğimiz her lokma eyvallah helaldir” şeklinde konuştu.
Geleni saadetle karşılayıp gideni selametle uğurlamayı tavsiye eden bir kültürden hayırsız bir işin çıkmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belki zahirde doğal kaynak ve sömürgecilik düzeni sayesinde emeksiz kazanç sağlayanların biraz gerisinde kalmış gözükebiliriz; ama inanın bana, aslında onların fersah fersah ilerisindeyiz. Çünkü o kaynaklar bir gün bitecek, o sömürge düzeni bir gün çökecek, ama bizi bin yıldır bu topraklarda ayakta tutan medeniyetimizin ve kültürümüzün gücü hep devam edecek. Onun için, maziden atiye kuracağımız güçlü köprü sayesinde sırtımız şanlı geçmişimize, yönümüz de aydınlık geleceğimize dönük olmalıdır. Ankara tarihte olduğu gibi, bugün de işte bu kültürün en önemli merkezi olmayı sürdürmek zorundadır, buradan taviz veremez. Ticaret Odamızın yönetiminde işte bu ışığı ve kararlılığı görüyorum.”
Türkiye'nin geçen 15 yılının; milletle el ele verip ülkeyi her alanda yatırım ve hizmetlerle donattıkları bir dönem olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke ekonomisinin bir gecede yıkıldığı, dövizin 3-5 kuruş değil, 5-10 kat birden arttığı günlerden buralara gelindiğine işaret ederek, “Şimdi konuşuyorlar, kur şöyle arttı, kur böyle baskı yaptı, kur bilmem nereden gidiyor nereye geliyor diye. Bütün bunları konuşuyorsunuz da, 1 doların 7500 liraya çıktığı günleri niye konuşmuyorsunuz? Buralardan işi nerelere çektik geldik. Şu anda biz güçlüyüz” ifadelerini kullandı.
“İSTİHDAM SAĞLAYACAK POLİTİKALAR GELİŞTİRİP UYGULAMALIYIZ”
Türkiye'nin, 2003-2016 yılları arasında ortalama yüzde 5,7 bu yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 5,2 büyüdüğünü hatırlatan ve 3. ve 4. çeyrekte çok daha büyük oranlar beklediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, yatırımlarda, bu yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 20'nin üzerinde bir artış elde edilerek, tüm zamanların rekorunun kırılmasının beklendiğini söyledi.
“Geçtiğimiz 15 yılda neredeyse 3,5 kat büyümüş Türkiye'nin, yeni bir hamleyle önümüzdeki 6-7 yılda 2 kat daha büyümesinin önünde hiçbir engel yoktur” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “2005 yılında 19,6 milyon olan istihdam edilen kişi sayısı, bugün 28,8 milyona çıktı. Şimdi aklınıza, ‘peki öyleyse, işsizlik oranımız niye hâlâ çift haneli rakamlarda geziyor' diye bir soru gelebilir. Sebebini söyleyeyim: Kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımı öylesine yüksek seviyelere ulaştı ki, 9,2 milyon yeni istihdam oluşturmamıza rağmen işsizlik oranını hedeflediğimiz düzeye henüz çıkartamadık. Bu durum ülkemiz için bir zaaf veya sorun değildir, tam tersine kadınların ve gençlerin iş gücüne katılımının yükselmesi bizi daha güçlü kılmıştır, güçlü kılar. Ülkeyi yönetenler olarak bizim görevimiz daha çok istihdam sağlayacak politikalar geliştirip uygulamaktır.”
İhracatla ilgili de güzel haberlerin geldiğini, Ekim ayı itibariyle yıllık ihracatın bir önceki döneme göre 15 milyar dolarlık artışla 154,2 milyar doları aştığını aktaran ve 2017 ihracatının 155 milyar doların üzerine çıkmasının beklendiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye aleyhinde yürütülen kampanyalara rağmen turizmde de kayıpların telafi edildiğini; Eylül sonu itibariyle, yıllık turist sayısının 25 milyonu, gelirin 20 milyar doları aştığını kaydetti.
“İNSANIMIZ YÜKSEK FAİZE DEĞİL GÜVENE YATIRIM YAPAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir dönem 136 milyar dolara çıkan, daha sonra 90 milyar dolara kadar gerileyen Merkez Bankası rezervlerinin yeniden 117-120 milyar dolar seviyesine çıktığına, Borsa İstanbul'un yeni rekorlar kırdığına işaret etti ve “Döviz kurlarında son günlerde görülen suni şişkinliğin kısa sürede ortadan kalkacağına inanıyorum” diye ekledi.
Yüksek faizin ekonomi için sıkıntı yarattığı görüşünü yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüksek faizle borçlanmamız lazım gibi yaklaşımları doğru bulmuyorum. Zira mevduat hesaplarına girecek olanlar bilesiniz ki faiz yarışıyla da girmeyecektir, onlar da güven esaslı yarışa gireceklerdir. Biz bunu bir defa yakalamamız lazım. En güvenli olan yerler neresiyse, vatandaş gelir parasını oraya yatırır” sözlerine yer verdi.
“MİLLETİMİZ, DEVLETİNE DE EKONOMİSİNE DE SAHİP ÇIKMIŞTIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu: “Görüldüğü gibi 4-5 yıldır maruz kaldığımız onca saldırıya, ayağımıza takılan onca çelmeye, kurulan onca tuzağa, yapılan onca ihanete rağmen hâlâ dimdik ayakta bir Türkiye ve Türkiye ekonomisi vardır. Milletimiz şartlar ne olursa olsun, devletine de, ekonomisine de sahip çıkmıştır. Hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi, terörle mücadelemizde olduğu gibi gerektiğinde vücudunu ülkesine siper etmiştir. Geçmişte 3-5 milyar dolarlık spekülasyonlarla Türk ekonomisini esir alanlar, şimdi bunların 10 katı, 20 katı saldırılarla yine netice elde edemiyorlar. Çünkü artık eski Türkiye yok. Çünkü artık bir olan, iri olan, diri olan, kardeş olan, hep birlikte Türkiye olan bir Türkiye var. Ne terör örgütleriyle dize getiriliriz, ne silah gibi kullanılan ekonomik şantajlara boyun eğeriz, ne kirli operasyonlara eyvallah ederiz. Tarih boyunca bu millete kefen biçenin sonu hep hüsran olmuştur, şimdi de öyle olacaktır.”
Dev projelerle yollarına devam ettiklerini belirterek, Kanal İstanbul projesinin tamamlanma noktasına gelip ihale aşamasında olduğu bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın fuar sorununun bu dönemde bitirileceğini, Bilkent'teki 3400 yatak kapasiteli şehir hastanesinin Şubat sonuna kadar tamamlanacağını açıkladı. Konuşmasının sonunda, ‘marifet iltifata tabidir' sözüne atıfta bulunarak, güzel işler yapanları ve örnek çalışmalar ortaya koyanları takdir etme geleneğini sürdüren ATO'ya teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan firmaları, iş adamlarını, girişimcileri tebrik edip çalışmalarında başarılar diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, ödül almaya hak kazanan katılımcılara ödüllerini verdi. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ