Erdoğan: 'İzin vermeyiz'
'Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel' programına konuk olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin referandum kararı ve IKBY lideri Barzani'nin açıklamalarıyla ilgili olarak, 'Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi bildiği hâlde, bunun yanında Kerkük, özellikli bir bölge bunu da bildiği hâlde, kalkıp hâlâ buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doğru bulmuyorum' şeklinde konuştu ve 'Irak'ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek adımlara izin vermeyiz' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV, A Haber ve A News kanallarının ortak yayını ile ekrana gelen “Cumhurbaşkanı ile Gündem Özel” programına konuk oldu. Yıldız Sarayı Mabeyn Köşkü'nde gerçekleştirilen ve canlı olarak yayınlanan programda Cumhurbaşkanı Erdoğan, Banu El ve Salih Nayman'ın gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) referandum kararını ve bu kararda IKBY lideri Barzani'nin ısrar ettiğini gösteren açıklamalarını nasıl değerlendirdiği sorusuna verdiği cevapta, ilgili açıklamaları ‘çok çok yanlış' olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi bildiği hâlde, bunun yanında Kerkük özellikli bir bölge bunu da bildiği hâlde, kalkıp hâlâ buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doğru bulmuyorum” dedi.
“HASSASİYETİMİZ MGK TOPLANTISINDAN SONRA DAHA NET GÖRÜLECEK”
IKBY'nin en zor anlarında Türkiye'nin yanlarında olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, referanduma ilişkin atılan adımların, kendilerini ister istemez yeni bir karar sürecine ittiğini belirterek, “Biz bu ayın 27'sinde Millî Güvenlik Kurulu toplantısı yapacaktık, Amerika dönüşü referandum olayını da gündeme alarak, Millî Güvenlik Kurulu toplantısını ayın 22'sine çektik. Millî Güvenlik Kurulu toplantısının arkasından da Hükûmet, Bakanlar Kurulu toplantısını yapacak ve bu konuyla ilgili nihaî kararımızı da bizler teklif olarak, Hükûmet de Bakanlar Kurulu olarak, ayın 22'sinde vereceğiz” açıklamasını yaptı.
“Bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduğu, ayın 22'sindeki Millî Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra daha net, açık görülecektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım'ın ‘Böyle bir akıl tutulması yaşanırsa eğer Türkiye'nin yapacakları bellidir, planlarımız da hazırdır' açıklamasını teyit etti.
“IKBY'NİN REFERANDUM KARARI SİYASİ ACEMİLİKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neye bağlıyorsunuz bu referandum çılgınlığını? Çünkü dünyada İsrail dışında pek de destek olan yok gibi gözüküyor” şeklindeki soruya cevaben şu değerlendirmelerde bulundu, “Akıl tutulmasından öte bir şey olarak görüyorum. Bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olamaz. Bir defa, Irak'ın kenarında 350 kilometre sınırı olan biziz, burada bir diğer tarafta İran, bir diğer tarafta Suriye, Suriye'nin zaten ne durumda olduğu belli. Burada bizim tavrımız nedir? Irak'ın toprak bütünlüğüdür, İran aynı şeyi paylaşıyor. Bütün bunlara rağmen eğer siz burada kendinize göre bağımsız bir devlet ilan ilanına kalkarsanız, kusura bakmayın, buna herkes böyle evet demez. Bütün bunlar ortadayken Irak'ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir adımın atılmasına da öyle kolay kolay herkes evet demez.”
ABD ZİYARETİNDE YAŞANANLAR
Daha önceki ABD'de seyahatinde PKK ve FETÖ terör örgütü mensuplarının protesto gösterilerini engellemeye çalışan korumaları ile ilgili ABD yargısının verdiği gözaltı kararı hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler zirvesi vesilesiyle yapacağı ABD seyahatinde benzer bir olayın tekrarlanması yönünde kaygılarının olup olmadığı soruldu. BM Genel Kurulu toplantısının ABD'nin güvenliği ve güvencesi altında olduğunu hatırlatarak, havalimanından BM Genel Kurulu'na veya konaklayacağı otele kadar kendilerinin güvenliğini ABD güvenlik güçlerinin sağlaması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mayıs ayında ABD Başkanı Donald Trump'ın davetiyle yaptığı resmî ziyarette yaşanan söz konusu olayla ilgili, “Maalesef orada PKK terör örgütünün mensuplarıyla bunun yanında FETÖ terör örgütünün mensuplarının dayanışmasıyla bizler Beyaz Saray'a gittiğimizde belli bir mesafe, ki kısa bir mesafeydi, orada bunların birçok gösterileri oldu. Buna Amerikan güvenlik kurumlarının ne yazık ki ciddi bir müdahalesi olmadı” diye konuştu.
“ABD'DEKİ OLAYLAR FETÖ'YE DAYANIYOR”
Söz konusu olaydan sonra gösteriyi engelleyen kimi korumalarının yanı sıra o seyahate katılmamış ya da o mekânda hiç bulunmamış Cumhurbaşkanlığı korumalarıyla ilgili ABD yargısından gözaltı kararı çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ekledi: “Sonradan bakıyoruz ki olay geliyor gene bu FETÖ'ye dayanıyor, çünkü orada da ne yazık ki bunlarla müşterek çalışıyorlar. Çünkü bu savcılar malum bunlarla müşterek çalışan savcılar olduğu için burada da aynı uygulama yapılıyor. Daha sonra işte Ekonomi Bakanımız Zafer Beyle ilgili ve bunun yanında Halk Bankasının alt yöneticileriyle ilgili alınan kararın da yine nasıl bir organizasyonun neticesi olduğu ortaya çıkıyor. Ben geçen basın toplantımda da söyledim, bu 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruşturmalarında geçen ifadeler neyse, aynı şimdi burada geçiyor.”
“ABD'DEKİ BAZI KURUMLARIN ATTIĞI ADIMLAR TRUMP YÖNETİMİNİ GÖLGELEMEKTE”
Geçen hafta katıldığı zirve vesilesiyle Kazakistan'ın başkenti Astana'da iken ABD Başkanı Trump'ın kendisini telefonla arayarak “Ben bundan dolayı üzgünüm, incelettim; ama bu federal devletin değil eyalet devletinin güvenlikçilerinin yaptığı bir yanlış, direkt bunlar bana bağlı değil, ama ben bu işi yakın takibe alarak araştıracağım, inceleyeceğim” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD seyahatinde Trump'la gerçekleştireceği görüşmede konunun detaylarını konuşacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Çünkü hakikaten bu süreçle ilgili sıkıntılı bazı yaklaşımlar var ve Amerika'da Trump yönetiminin altında bu tür bazı mercilerin attığı yanlış adımlar ister istemez tabii ki Sayın Trump yönetimini de gölgelemektedir. Herhâlde buna da zaten fırsat verilmemesi gerekir diye düşünüyorum” dedi.
TÜRKİYE'NİN ARAKAN HASSASİYETİ
BM Genel Kuruluna konuşmasının bir bölümünü Arakan meselesine ayırmasının beklendiği ve Türkiye'nin Arakan'da yaşananlara ilişkin hassasiyetiyle dünyada da konu ile ilgili farkındalık oluşturmaya başladığı belirtilerek, “Nasıl görüyorsunuz gelinen noktayı, sizce bir farkındalık oluşmaya başladı mı? Umutlu musunuz Arakan için?” şeklindeki soruya karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Arakan'daki tablo tabii büyük bir felaket, çok büyük boyutta bir dram. Hatırlarsanız kısa bir süre önce Kazakistan arifesinde eşimi, oğlumu, Dışişleri Bakanımı, eşini, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı, bir grup gazeteci arkadaşımızı ve Kızılay, AFAD, TİKA, böyle bir grubu biz Bangladeş'e gönderdik. Tabi derdimiz, hem oradaki kampları yerinde görmek, durum tespiti yapmak, o durum tespitinden sonra da biz neler yapabiliriz, ilk etapta ne gibi yardımlarımız olabilir?”
Vatanları Arakan'dan Bangladeş'e sığınmak için yola çıkanların bir kısmının yolda öldüğünü, günlerce hiçbir şey yemeden yol kat ettiğine işaret ederek, Arakanlılara ilk yiyecek uzatanın TİKA olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bangladeş yönetiminden arazi tahsis etmelerini istediklerini ve bu sağlandığında modern koşullarda Arakanlıların barınma, yeme içme ve sağlık ihtiyaçlarını gidereceği kampların hazırlanacağını açıkladı.
“ŞEHİTLERİMİZİN HESABINI SORACAĞIZ”
Programda sorulan bir soru üzerine silahlı insansız hava araçları (SİHA) ile ilgili ana muhalefet partisi yöneticilerinin daha önce ‘Neden bizim insansız hava aracımız yok?' eleştirisine, geçtiğimiz günlerde ise ‘SİHA'larla siviller öldürülüyor' şeklindeki gerçeği yansıtmayan açıklamalarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Al birini vur öbürüne. Birisi diyor ki, ‘Senin insansız hava araçların nerede?' öbürü diyor ki, ‘orada piknik yapıyorlar.' Çıkıyor arkasından genel başkanı ‘Bunlar terörist de olabilir' diyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Sen burada kimin avukatlığına soyunuyorsun?” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, cevabının devamında sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim bu kadar Mehmet'im öldürülüyor değil mi? ‘Sivil' diyor; benim Lice'de, Özalp'ta ilçe başkan yardımcılarım evlerinin kapısının önünde şehit edildi, bunun yanında birçok yerde benim vatandaşlarım şehit edildi. Bütün bunlar olacak, biz hâlâ teröristlerin bulunduğu, olduğu yerlerde, inlerde, mağaralarda bunları izleyeceğiz; yok öyle şey, inlerine gireceğiz inlerine. Benim şehitlerimin, onbinlerce şehidimin hesabını soracağız, sonuna kadar üzerine üzerine gideceğiz. Biz Kılıçdaroğlu'nun hatırı için geri vitese takamayız. Öbürü zaten tam terörist ağzıyla konuşuyor. Sen genel başkansan önce bu adama diyeceksin ki, ‘Sen ne konuşuyorsun?' Senin bu ağzın, Kandil'dekilerin ağzı ve zaten bunlar aynı ağzı kullanıyorlar.”
“SİHA'LAR, TERÖRLE MÜCADELENİN İLERİ NOKTASIDIR”
Türkiye'nin İHA'ları elde edebilmek için yıllarca çalıştığını, ABD'nin vermediğini, İsrail'in tamir ve bakımlarında sorun çıkardığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık silahlı İHA'ları Türkiye'nin üretir hâle geldiğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi de bu onları rahatsız ediyor. Niye? Artık Türkiye kendi silahlı ve silahsız insanız hava araçlarını yapar hâle geldi, mutluyuz. Ve terör örgütlerinin nerede olursa olsun üzerine üzerine hem bu silahlı insansız hava araçlarıyla gidebiliyoruz, hem de silahsız insansız hava araçlarıyla nerede kim var gidip, ondan sonra da uçaklarımıza hemen koordinatlarını verebiliyoruz. İşte bu terörle mücadelenin ileri noktasıdır” şeklinde konuştu.
“BARIŞIN EGEMEN OLMASI İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ”
Ana muhalefet partisi liderinin, ‘Terörü dört yılda bitiririm, bitiremezsem istifa ederim' şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine “Neyle bitirecek? Bu anlayış, bu kafa, neyle bitirebilir böyle bir şeyi?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisi yöneticilerinin, SİHA'ların teröristlere karşı kullanılmasını istemeyen bir anlayışın temsilcileri olduğunu hatırlattı. Aynı siyasi parti liderinin, kamuoyunun tepkisini çeken ‘Yürüyüşse yürüyüş, kavgaysa kavga' şeklindeki açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili siyasi liderin, adeta ‘kavga için yaratıldım' havasında olduğunu dile getirdi sözlerine şöyle devam etti: “Ama biz sevi için geldik, sevgi için geldik ve 15 yıldır biz bunun mücadelesini verdik. Biz birliğin, beraberliğin, bu ülkede özellikle dayanışmanın, barışın egemen olması için bir mücadele sürdürüyoruz. Fakat tabii bütün bu hedeflerimiz sevgiyi arayanlar içindir, barışı arayanlar içindir. Sayın Kılıçdaroğlu aynı anlayışıyla yoluna devam etsin, biz de bu anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”
“BÜYÜME HIZINDA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜ OLDUK”
Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da, başlattıkları kentsel dönüşüm ve değişim çalışmaları ile bölgelerde yeni bir atmosfer oluştuğunu, oradaki vatandaşların da geceleri rahatça sokağa çıkabildiğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Temenni ederim ki tabii diğer siyasi partiler de bu demokratik süreci güçlendirerek onlar da devam ettirsinler. Ama ben Kılıçdaroğlu'nun bu söylemlerini çok da kale almıyorum, varsın o kavga arayışında yoluna devam etsin. Bizim kavgayla kaybedecek vaktimiz yok. Biz üzerimizdeki yükün ne kadar ağır olduğunun bilincindeyiz ve bu görev bilinciyle de inşallah yolumuzu şöyle güçlendirerek devam ettireceğiz ve bu yolda da Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin de üstüne çıkacak. İşte ekonomide geldiğimiz nokta ortada. Bak şu anda Çin ve Hindistan'dan sonra biz dünyada üçüncü sıraya çıktık. İlk çeyrekte 5,2, ikinci çeyrekte 5,1. Büyük ihtimalle üçüncü çeyrekte de herhâlde 6'ya dayanacağız.” HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ