Erdoğan: Kudüs'e Sırtımızı Dönmemiz, Kendimizi İnkar Etmemizdir
Cumhurbaşkanı Erdoğan Sivas'ta toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, ABD'nin Kudüs kararının bölgede barışa ve huzura yönelik bir kışkırtma olduğunu belirterek, 'Kudüs bizim ilk kıblemiz, Peygamberimizin Miraç'a çıktığı kutsal mekân, ecdadımız Yavuz Sultan Selim'in bize emanetidir' dedi ve 'Kudüs'e sırtımızı dönmemiz, kendimizi inkâr etmemiz demektir' ifadelerini kullandı.
Sözlerine, Büyük Birlik Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu'nu, terörle mücadelede, sınır ötesi operasyonlarda ve 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanları rahmetle anarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Nisan halk oylamasında yüzde 71'in üzerinde “evet” oyu veren Sivaslılara teşekkür etti.
SİVAS'A 15 YILDA 20 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK
Toplu açılış töreni ile resmî açılışları gerçekleştirilen 53 hizmet ve tesisin yatırım bedelinin 821 milyon lira olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımların şehre kazandırılmasında emeği geçen bakanlıkları, kurumları, belediyeleri ve yüklenici firmaları tebrik etti.
Geçtiğimiz 15 yılda Sivas'a yapılan yatırımların toplam bedelinin 20 milyar lira olduğunu da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapımı devam eden hızlı tren hatlarıyla Sivas'ın, tüm demir yolu ağlarının merkezine yerleşeceğini söyledi.
Türkiye'yi dünyanın; Sivas'ı da Türkiye'nin en büyük ekonomileri arasına sokmakta kararlı olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunları değerlendirebilmemiz ancak bir olmamıza, iri olmamıza, diri olmamıza, kardeş olmamıza, hep birlikte Türkiye olmamıza bağlı. Sivas'ın tarihî misyonuna uygun şekilde bu büyük birlikteliğin lokomotifi olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Türkiye'nin kalkınması, büyümesi ve güçlenmesi için gayret gösterirken, Suriye ve Irak'ta terör bahanesiyle sergilenen vandallığı, yıkımı, şiddeti ve dökülen kanları asla unutmayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uygulamaya konan senaryoları Fırat Kalkanı Harekâtında olduğu gibi evvel Allah ezip geçeceğiz. İnşallah daha fazlasını da yapacak, kendimizle birlikte tüm kardeşlerimiz için güvenli, huzurlu, müreffeh bir gelecek inşa edeceğiz” dedi.
KUDÜS ÜZERİNDEKİ OYUNLARA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Konuşmasında, ABD'nin, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma ve büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kudüs'ün Müslümanların kırmızı çizgisi olduğunu, Kudüs üzerindeki oyunlara asla müsaade etmeyeceklerini vurguladı ve “İslam dünyasının Kudüs konusundaki hassasiyeti bilindiği hâlde, alınan bu karar bölgede zaten sürekli örselenen barışa, huzura, güvenliğe yönelik bir kışkırtmadır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “1980 yılında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin aldığı 478 sayılı ve altında Amerika'nın da imzası olan belgeye göre, İsrail'in Kudüs'ü başkent ilan etme kararı geçersizdir. Ey Trump, sen 1980'de 478 sayılı bu kararı tek başına nasıl yok farz ediyorsun? Senin böyle bir yetkin var mı? Sen kendin tek başına bir emlak mı alıp satıyorsun? Büyük bir devlete yakışan nedir? Barışı sağlamaktır, çatışmasızlıktır, karmaşa çıkarmak değildir. Bu bölgedeki hassasiyetler bilindiği hâlde, nasıl oluyor da böyle bir şeyi yapıyorsun? Buna yetkin yok. 1947'den itibaren zaten Filistin hep işgale uğramıştır, İsrail bir işgalci devlettir, İsrail bir terör devletidir. Ey Trump, senin düştüğün bu yanlışa biz düşemeyiz. Biz beklerdik ki, bu konuda böyle bir düşüncen varsa bu bizimle önce paylaş. Şu anda Tayyip Erdoğan Türkiye İslam İşbirliği Teşkilatının Dönem Başkanıdır, bizimle bunu paylaşman gerekirdi ve hiç paylaşmadan böyle bir adım atamazsın.”
ABD'NİN KUDÜS KARARI HUKUK TANIMAZ BİR ADIMDIR
Söz konusu kararla ilgili olarak günlerden beri İslam ve Hristiyan dünyasının ileri gelenlerini tek tek telefonla aradığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, çarşamba günü İstanbul'da toplanacak İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Liderler Zirvesi sonrasında kararla ilgili olarak sonuç bildirgesi açıklayıp etkinliklerini sürdüreceklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yani Trump'ın ‘ben yaptım oldu' demesiyle olmuyor. İstediğin kadar sen oraya büyükelçiliğini taşı, istediğin kadar İsrail orayı başkent ilan etsin, ne olur biliyor musunuz? Sadece İsrail yaptıklarıyla kalır, Amerika da aldığı bu adaletsizce kararıyla baş başa kalır. Çünkü bu hukuk tanımaz bir adımdır” şeklinde konuştu.
Hukuk tanımaz bir adımı kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü Kudüs ve Filistin meselesi yeni değildir. İsrail yönetimi Müslümanların Kudüs'teki varlığını sınırlandırmaya ve hatta sonlandırmaya yönelik kötü niyetini, bölgeyi işgal ettiği 1947'den beri her fırsatta gösteriyor” dedi.
Kudüs'te şehirdeki genel baskıların yanında, özellikle Mescid-i Aksa'nın ve Kubbet-üs Sahra'nın içinde bulunduğu Harem bölgesine yönelik İsrail'in tacizlerinin ve saldırıların kesilmeden devam ettiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müslümanların Harem'e girişlerini engellemek için İsrail güvenlik güçleri yıllardır akla, hayale gelmeyecek yollara başvuruyor. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar dâhil tüm Filistinlileri baskıya, kendi topraklarından kaçırmaya yönelik bir politika bilinçli olarak ve insafsızca yürütülüyor” sözlerine yer verdi.
KUDÜS, ECDADIMIZ YAVUZ SULTAN SELİM'İN BİZE EMANETİDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ey Trump, ey Netanyahu; siz bunları yapsanız da biz sizin düştüğümüz bu acze, bu duruma düşmeyeceğiz. Biz çünkü daha vakur, daha onurluyuz. İspanya'dan Yahudiler sürüldüğü zaman dünya onlara kapısını kaparken, benim ceddim kapısını açtı ve onları burada ağırladı. Nereden sürülürlerse sürülsünler mazlumların el aman dediği anda kapısı Türkiye oldu. Biz böyle bir milletiz, böyle bir ecdada sahibiz. Eğer bizden buna seyirci kalmamız bekleniyorsa, hiç kimse kusura bakmasın, biz böyle bir ayıbı sırtımızda taşımayız. Bakın, sinagoglarda biz hiçbir zaman orada böyle oluyor diye kalkıp da ülkemizde de karşıtı olsun istemedik ve istemeyiz. Tüm güvenlik güçlerimize, aman ha dikkatli olun, hep bunu deriz. Niye? Çünkü biz inancımıza güveniyoruz, onun için inanç hürriyetinden korkmayız. Biz düşüncemize güveniyoruz, onun için düşünce hürriyetinden de korkmayız. Çünkü biz haklıyız, onun için de güçlüyüz. Ama Amerika herhâlde pazularına güveniyor, ‘benim pazum var, onun için güçlüyüm.' Hayır, değilsin, çünkü haksızsın.”
Kudüs'ün, Müslümanların ilk kıblesi, Hz. Peygamberin Miraç'a çıktığı kutsal mekân ve Hz. Ömer'in İslam ümmetine emaneti olduğunun unutulmaması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs, ecdadımız Yavuz Sultan Selim'in bize emanetidir. Asırlarca Müslümanların göz bebeği olan bu mübarek beldeye sırtımızı dönmemiz, kendimizi inkâr etmemiz demektir. Biz Sultan Abdülhamid'i inkâr edebilir miyiz? Onların hiçbir bedel kabul etmeksizin sahiplendikleri bu toprakları biz yok fark edebilir miyiz? Türk milleti aslını inkâr eden haramzade olmamıştır, asla olmayacaktır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer Kudüs'ü sıradan bir şehir sananlar varsa çok yanılıyor. Kudüs diğer pek çok vasfının yanı sıra bir semboldür, hem de öyle bir sembol ki dostu düşman, düşmanı dost yapar” dedi.
MÜSLÜMAN SIFATI TAŞIYIP, ZALİMLERİN YANINDA YER ALANLAR BİZİ ÇOK ÜZÜYOR
ABD'nin söz konusu kararını protesto eden bir çocuğa 20 kadar İsrail askerinin uyguladığı şiddeti gösteren fotoğrafa atıfta bulunarak, “Bu ne vicdansızlıktır, bu ne kahpeliktir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Maalesef Müslüman sıfatı taşıyıp da safları gayet açık olan bu mücadelede hâlâ zalimlerin yanında yer alanların olması bizi çok üzüyor. Ama su-i misal emsal olmaz, kötü örnek asla örnek olamaz. Biz doğrunun, iyinin, güzelin, Hakk'ın rızasına uygun olanın peşinde koşacağız. Bu mücadeleyi de zafere ulaşana kadar sürdüreceğiz. ‘Men sabera zafera'; sabreden kimse zafere ulaşacaktır unutmayın” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs'ün ilk fatihi Hazreti Ömer bizimdir, Kudüs'ü Haçlıların barbarlığından kurtaran Selahaddin Eyyubi de bizimdir. Kudüs'ü 3 kıta 7 iklim devleti Osmanlı'ya katan Yavuz Sultan Selim Han da bizimdir. Kudüs'teki son nöbetçimiz Iğdırlı Hasan Onbaşı da bizimdir. Kudüs'ü içinde yaşadığı zulüm düzeninden kurtaracak olan Allah'ın izniyle yine biz olacağız” şeklinde konuştu.
KUDÜS'ÜN YÜZÜ ELBETTE BİR GÜN GÜLECEK
Merhum Âşık Veysel'in ‘Uzun ince bir yoldayım / Gidiyorum gündüz, gece” sözleriyle başlayan şiirinden dizeler aktararak, “Bizler de kâh ağlayarak, kah gülerek, bize biçilen menzile yetişmek için gece-gündüz gidiyoruz, gideceğiz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Önemli olan, bizim için uzun ama dünya tarihine göre adeta deryada bir damla mesafesinde olan bu yolculuğu nasıl yaptığımızdır. Şahıs olarak, şehir olarak, ülke olarak, millet olarak, ümmet olarak, cümle insanlık olarak yaptığımız her güzel iş bizimle beraber ilanihaye kalacaktır. Buna karşılık yapılan zulümler, çektirilen acılar, sergilenen haksızlıklar da aynı şekilde sonsuza kadar faillerinin yakasını bırakmayacaktır.”
Rabbimizden bizleri doğru yolda olan kullarından eylemesini, gafletten, ihanetten, tembellikten muhafaza buyurmasını diliyoruz” temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs'ün yüzü elbette bir gün gülecektir. Bu kurtuluşta ne kadar çok payımız varsa, o kadar çok bahtiyar oluruz. Önce biz kendimizi her bakımdan güçlü, kuvvetli hâle getireceğiz ki, mazlumların kurtuluşuna da öncülük edebilelim, bunun için hep birlikte gece-gündüz çalışmamız gerekiyor” dedi.