Erdoğan: 'Mankurtlardan bilim adamı olmaz'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversiteliler Derneği'nin 14. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleşen kurulda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada 'Zihnini ve yüreğini Amerika'da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz, Müslüman da olmaz' dedi.
Selçuklu'yu yıkılışa götüren Haşhaşi dalgasının bir yanıyla cehalet, bir yanıyla vahşet koktuğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Türkiye'nin benzer saldırılarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ dediğimiz ihanet çetesi, etkisine aldığı insanların zihinlerini örgüte karşı kayıtsız-şartsız bir itaat duygusuyla çökertirken, gerektiğinde 15 Temmuz'da olduğu gibi en acımasız vahşetlere de yöneltebilmiştir. Ülkesine, milletine ve insanlığa hizmet etmek yerine, zihnini ve yüreğini Amerika'da yaşayan bir şarlatana adayan mankurtlardan bilim adamı da olmaz, Müslüman da olmaz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Unutmayın, âlim olmak başka bir şeydir, arif olmak başka bir şeydir. Âlim olabilirsin, ama arif olamazsın. Arif, irtifa makamıdır. Âlim ve arif olduğun zaman, o bambaşka bir zenginliktir. İrfanla yoğrulmamış ilim, nasıl bizi kalpsiz beyinlerin tasallutuna maruz bırakırsa, İslam'ın temiz ve pak mayasıyla yoğrulmamış körü körüne inanç da işte bu tür sapkınlıkların aracı hâline dönüşür. Bize lazım olan dinimizin emrettiği şekilde gönül süzgecinden geçirilerek o damıtılmış bilgidir, yani hikmettir. Hep duamız şu olsun: ‘Ya Rab, bizi bilgi ve hikmetle zenginleştir.' Çünkü hikmetsiz bilgi adeta yok mesabesindedir. Ama hikmetle zenginleştirilmiş bilgi insanı güçlü kılar. Her kim ‘İslam terakkiye manidir' diyorsa, bilin ki o hikmetten nasibini almamış bir nadandır. Çünkü karşısına İslam'ın terakkiyi emrettiğini ifade eden ne kadar ayet, ne kadar hadis, ne kadar örnek koyarsak koyalım bunların fikirleri değişmez. Çünkü bu anlayışın derdi müzakere değil, mübahase değil, selamlama değil, bunların tek gayesi kurdukları tuzaklara çekebildikleri kadar insanı çekebilmektir. Ne olduğunu, kim olduğunu, nereden geldiğini, nerede bulunduğunu, nereye gittiğini bilmeyen insanlar bu tuzaklara düşebilir. Ama biz düşmedik ve düşmeyeceğiz. Hele hele bir Boğaziçilinin böyle bir tuzağa düşmesine asla gönlüm razı gelmez.”
Bir profesörün yaptığı bir sosyal paylaşımda FETÖ terör örgütü elebaşı için “O bize şah damarından daha yakın” dediğini hatırlatarak bunun Allah'a bir ortak koşma olduğunu, İslami bir kavrayış olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun süredir işte bu şekilde inancımıza ters, fıtratımıza ters, ilmimize ters bir dayatmayla karşı karşıyayız. Hamdolsun milletimiz tarihinden tevarüs ettiği irfanıyla, sezgisiyle bu çarpıklığın farkına varmıştır. Artık her yerde, her mahfilde, her dost sohbetinde bu sorgulamaların yapıldığını görüyorum, duyuyorum; bundan ayrıca mutluyum” ifadelerini kullandı.
“15 TEMMUZ DİRENİŞİ BİR ŞAHLANIŞ, UYANIŞ VE ÖZÜNE DÖNÜŞTÜR”
15 Temmuz direnişinin, bu sorgulamanın bir neticesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Eğer bu sorgulamayı benim milletim, benim halkım o günün gecesinde yapmamış olsaydı, Allah aşkına soruyorum F16'ların altına yatar mıydı, o helikopterlerin altına yatar mıydı? Ve üzerine gelen tankların, topların altına kendini atar mıydı? Ama onlar o sorgulamayı yaptılar ve ondan sonra tek şeye kendilerini hedeflediler; ‘bizim için tek çıkış yolu şehadettir' dediler. Evet, ‘mesele vatan olduktan sonra, mesele millet olduktan sonra gerisi teferruattır' dediler ve şehadete yürüdüler. Ve 15 Temmuz direnişi başlı başına bu ferasetle gerçekleştirilen bir şahlanıştır, bir uyanıştır, bir özüne dönüştür. Bu silkinişe kendimizle birlikte tüm kardeşlerimizin, tüm insanlığın ihtiyacı vardır. Türk milleti olarak bin yıldır hep yaptığımız gibi inşallah bu sürecin de öncüsü olacağız.”
Milyonlarca insanımızın canı, malı geleceği pahasına elde edilen sonucun, artık yeterli olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi gün yeniden ayağa kalkma, yeniden yükselişe geçme günüdür. Gittiğimiz her yerde kalbini bize açmış, umudunu bize bağlamış yüzmilyonlarca kardeşimizi gördükçe bu inancımız daha da güçleniyor” dedi.
Göreve geldiklerinde savunma sanayinde yüzde 15 düzeyinde olan yerli üretimin şu anda yüzde 65'e çıktığını ve bunun daha da artacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin şu anda 32 bin fite kadar çıkabilen ve 28 saat havada kalabilen silahlı-silahsız insansız hava araçlarını kendisinin ürettiğini ve terörle mücadelesini bu araçlarla verdiğini dile getirdi.
“ŞAHLANIŞIN BİRİNCİ ŞARTI İMANSA, İKİNCİ ŞARTI DA BİLİMDİR”
Bu durumun birilerine rahatsız ettiğini; ancak bu mücadelenin devam edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şahlanışın birinci şartı imansa, yürekse, ikinci şartı da bunun somut çıktılarını ortaya koyacak bilimdir, bilimsel zihniyettir, bilim kuruluşlarıdır. İşte bunlar da sizlersiniz. Bunun için üniversitelerimizi 2023 hedeflerimizin de, 2053 ve 2071 vizyonumuzun da en önemli taşıyıcıları, en önemli güç kaynakları olarak görüyoruz” diye konuştu. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ