Erdoğan: 'Yerli Kaynakları Daha Fazla Kullanmalıyız'
Elektrik Santralleri Toplu Açılış Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Yerli kaynakları harekete geçirme modeliyle sadece enerji maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda enerji teknolojilerinin yerelleşmesi anlamında da ciddi bir devrime imza atıyoruz. Türkiye, bu alanda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna gelme yolunda ilerliyor' dedi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada 'Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yerli kaynakları daha fazla kullanmalıyız' ifadelerinde bulundu.
Santrallerin ülke ve millet için hayırlı olması temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, projelerin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenlere, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'a ve yatırımcılara teşekkür etti.
“ELEKTRİK ENERJİSİ ALANINDAKİ YATIRIMLAR HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEK”
Törenle birlikte 6 bin 90 megavat gücünde enerji üretecek bin 583 tesisin hizmete alındığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılsonuna kadar bin 191 tane, toplam 2 bin 132 megavatlık elektrik üretim tesisinin daha devreye alınacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017 yılı içinde toplam 2 bin 774 adet ve 8 bin 222 megavatlık tesisin, Türkiye'ye kazandırılmış olacağını ifade etti. Bir yılda devreye giren üretim santralleri açısından yeni bir rekora imza attıklarına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, elektrik enerjisi alanındaki yatırımlara bundan sonra da hız kesmeden devam edeceklerini söyledi.
Ülkelerin büyüme ve refah oranlarıyla enerji tüketimleri arasında doğrudan bir ilişki olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 15 senedir yılda ortalama yüzde 5,7 oranında büyüyen Türkiye'nin enerji talebinin hızlı bir şekilde artığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de 132,3 milyar kilovatsaat olan elektrik enerjisi tüketiminin 2016'da 278,3 milyar kilovatsaate ulaşarak tüketimin iki kattan fazla yükseldiğini kaydetti.
“TOPLAM KURULU GÜCÜMÜZÜ 32 BİN MEGAVATTAN 83 BİN MEGAVATA ÇIKARDIK”
Artan bu talebi karşılamak için son 15 yılda birçok yatırımı hayata geçirdiklerini, enerji alt yapısını yenilerken yeni yatırımlar da gerçekleştirerek toplam kurulu gücü 32 bin megavattan 83 bin megavata çıkardıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde ise yüzde 31'lik bir artış sağladıklarını söyledi.
Yerli kömürün elektrik üretimindeki payını yüzde 16'ya yükselttiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yılların yükselen ekonomileri olan Çin ve Hindistan'ın bu başarılarını önemli oranda elektrik üretiminde kömür kullanmaya borçlu olduğunu dile getirdi.
“BELLİ KESİMLER ENERJİ HAMLELERİMİZİ BALTALAMAK İÇİN ÖZEL ÇABA HARCIYOR”
Polonya'nın yüzde 84, Almanya'nın yüzde 42, İngiltere'nin yüzde 39 ve Danimarka'nın yüzde 34 oranında elektrik ihtiyacını kömürden karşıladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Durum bu kadar açık bir şekilde ortadayken ülkemizde sayıları az, fakat sesleri çok çıkan belli kesimlerin enerji hamlelerimizi baltalamak için özel çaba harcadıklarını görüyoruz. Boşuna çaba harcamayın. Bu kervan gidiyor, böyle de gidecek” diye konuştu.
Bu kesimlerin Türkiye'de bir dikili ağaçlarının ve bu alanlarda attıkları en ufak bir adımın olmadığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu ülkede karanlık bir köy görmek istemiyoruz. Bütün tesislerimizin makinelerinin takır takır çalıştığı bir Türkiye'yi yaşamak istiyoruz. Ve bütün kömür rezervlerimizi en batıdan en doğuya kullanmak durumundayız ve bunu da başaracağız” dedi.
Yerli kömür rezervlerinin hayata geçirildiği oranda cari açığın da azaltılacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, birtakım marjinal örgütlerin, Türkiye'nin farklı yerlerinde bu sabotaj girişimlerinin sancaktarlığını yaparak milletin kafasında istifhamlar oluşturmaya çalıştığını söyledi.
“RAHATSIZ OLSANIZ DA OLMASANIZ DA BİZ NÜKLEER ENERJİYİ YAPACAĞIZ”
Bir dönem hidroelektrik santrallerinin, enerji ihtiyaçlarının karşılanması için değil, bölücü terör örgütüyle mücadele için inşa edildiği yalanının ortaya atıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün bu santrallerin enerji üretiminin yanında, içme ve sulama suyunun sağlanmasından göletlerin oluşturulmasına kadar pek çok kazanım sağladığının görüldüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine bu dönemde hidroelektrik santrallerinin yanı sıra rüzgâr ve güneş enerjisi ile termik santrallerde, Cumhuriyet tarihinde rekorlara imza atıldığına dikkat çekti ve “Şimdi nükleere giriyoruz, tabi nükleer de birilerini rahatsız ediyor. Rahatsız olsanız da, olmasanız da biz nükleer enerjiyi de yapacağız. Çünkü derdimiz ne? Derdimiz paçalda bu enerjiyi kilovatsaatte ne kadar daha ucuza halkımıza ulaştırırız, bunun derdi içindeyiz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “Bu safsatalarının tutmadığını görünce dümeni bu sefer çevreciliğe kırdılar. Ömürlerinde bir ağaç dikmemiş, bir fidana su vermemiş kişiler, birden başımıza ekoloji uzmanı kesildiler. Gezi olayları sırasında insanımızın canına kast eden, esnafın dükkânını yağmalayan, polisimize kurşun sıkan Vandalları, 3-5 ağaç için mücadele eden çevreci gençler diye pazarlamaya kalktılar. Baktılar bu etiket yurt dışındaki Türkiye düşmanı çevrelerde onlara prim kazandırıyor, işi terör örgütünün broşürüne çevirdikleri gazetelerinde eli kanlı teröristleri ekolojik kahramanlar olarak sunmaya kadar vardırdılar.”
“GERÇEK MANADA ÇEVRECİ OLMAYANLARI İFŞA ETMEYİ VAZİFE BİLİRİM”
Benzer tavırlara çukur eylemlerinde de şahit olunduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle ki, kim gerçekten samimi çevreci, kim bu işleri başka amaçlar için kullanan istismarcı, inanın ayırt edemez hâle geldik. Eğer mesele gerçekten çevreyse, bu ülkenin orman varlığını yaklaşık 21 milyon hektardan 22,5 milyon hektara çıkartan bir iktidar partisinin lideri olarak, kimse kusura bakmasın, çevreci sıfatını ben bunlara bırakmam. İşte bu hassasiyetle gerçek manada çevreci olmayanları ifşa etmeyi de vazife bilirim” dedi.
Türkiye'de bu tür istismarları yapanların genellikle kendilerini ‘sol ve sosyalist' gibi sıfatlarla tanımladığına işaret ederek, “Hâlbuki Türk solunun tarlası, sözüm ona karşı oldukları emperyalistler tarafından çok önceden sürülmüştür” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu grupların Türkiye tarihinin önemli bir bölümünde ülkenin büyümesini sabote etmenin, ülkeyi kaos ve çatışma ortamına sürüklemenin en kullanışlı araçları olduklarını, ‘kahrolsun' dedikleri tüm güçlerin bilerek ya da bilmeyerek taşeronluğunu yaptıklarını belirtti.
“EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞI SAVUNANLAR ENERJİ YATIRIMLARINA KARŞI ÇIKMAZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şöyle konuştu: “Dün darbecilere, vesayetçilere gönüllü hizmetkârlık edenler, bugün de Türkiye'nin enerji yatırımlarını baltalamak isteyenlere piyonluk yapıyor. Kimse aksini iddia etmesin, herkes kullanırken bu ülkede kömüre karşı çıkmak demek, ‘Türkiye kendi kaynaklarını değerlendirmesin' demek değil midir? Nükleer güç santrallerine karşı çıkmak, ‘Türkiye enerjide dışa bağımlı olmaya devam etsin' demek değil midir? Barajlara karşı çıkmak, her yıl milyarca dolarımızın dışarıya akıtılmasına aracılık etmek değil midir?”
Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını savunan, böyle bir iddiası ve hassasiyeti olan hiç kimsenin enerji yatırımlarına karşı çıkmasının mümkün olmadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji politikalarında ve uygulamalarında eksik, hata veya yanlış varsa bunları tartışmanın başka bir şey; yapılan işlere toptan karşı çıkıp engellemeye çalışmanın başka bir şey olduğunu vurguladı.
Burada meselenin çevre, ağaç ve ekolojik hassasiyet olmadığını çok iyi bildiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunların derdi gerçekten çevre olsa, mesela Avrupa Birliği'nin 2024 ve sonrası için belirlediği emisyon kriterlerinin de altında bir teknolojiyle üretim yapacak olan Çayırhan Termik Santrali ihalesine karşı çıkmazlar. Ama böyle bir dertleri yok. Ecdadımız ne diyor? ‘Göz nereye bakarsa gönül oraya akar. Gönül nereye akarsa ayak oraya koşar.' Bunların da gözleri husumete baktığı için gönülleri de kin ve nefrete akıyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE YOLUNDA YÜRÜMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Ülke ve millet için hayata geçirdikleri tüm kritik projelerde hırsları akıllarının önüne geçmiş olan bu çevrelerin saldırılarına her zaman muhatap olduklarını; ancak milletin de bu çevrelerin karakterini artık çok iyi bildiği için, yaptıkları tezvirata itibar etmediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz büyük ve güçlü Türkiye yolunda yürümeye devam edeceğiz. Hedeflerimize ulaşmak için daha çok çalışacak, daha çok yatırım yapacak, daha çok üretecek, daha çok istihdam sağlayacak, daha çok ihraç edecek, velhasıl daha büyük adımlar atacağız” açıklamasında bulundu.
Sürdürülebilir büyümeyi temin etmek için enerjide dışa bağımlılığın en aza indirilmesi, bunun için de yerli kaynakların daha fazla kullanılması gerektiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Allah'ın bize bir emaneti olan tabiata saygı duymadan sürdürülebilir büyümeden zaten söz edemeyiz. Biz bu ikisini birlikte yapacak anlayışa ve imkâna sahip olduğumuza inanıyoruz. Yerli kaynakları harekete geçirme kararı aldığımızda, açıkçası bu derece başarılı bir ivme yakalayacağımızı ummuyorduk, ama hamdolsun çok iyi gidiyoruz. Mesela daha önce güneş enerjisindeki rakam 19 doların üzerindeydi, son ihalede güneşte kilovat/saat başına 6,99 dolar fiyat verildi. Aynı şekilde rüzgârda verilen 3,48 dolarlık teklif de yine bir rekordur. Türkiye bugün yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde yüzde 32'lik payla Fransa, Almanya, Belçika, Avusturalya, Güney Kore, Hindistan, Çin, Rusya ve Japonya gibi ülkelerin de önüne geçti.”
“ENERJİ TEKNOLOJİLERİNİN YERELLEŞMESİ ANLAMINDA CİDDİ BİR DEVRİME İMZA ATIYORUZ”
Yerli kaynakları harekete geçirme modelinin sadece enerji maliyetlerini düşürmediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aynı zamanda enerji teknolojilerinin yerelleşmesi anlamında da ciddi bir devrime imza atıyoruz. Türkiye bu alanda teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna gelme yolunda ilerliyor” dedi.
Önümüzdeki 10 yıl içerisinde 10 bin megavat güneş ve 10 bin megavat rüzgâr enerjisini devreye almak istediklerini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna hazır olan girişimcilerimizin şu anda aramızda olduğunu görüyorum, bundan dolayı da mutluyum. Bakanlığımızın yerli kömüre daha fazla teşvik sağlanması konusunda çalıştığını da biliyorum. Bu hususta önümüzdeki yılın ilk aylarında inşallah bir müjde açıklanacak, millî enerji ve maden politikası Türkiye'nin gelecek yıllardaki hedeflerine ulaşmasında önemli bir itici güç olacaktır” şeklinde konuştu.
“Bizim temel meselemiz, siyasi, mali, ekonomik, diplomatik, adli, askerî, kültürel, her alanda millî ve yerli bir altyapıya sahip olmaktır. İnşallah bunu hep birlikte gerçekleştireceğimize inanıyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için yatırımcılardan yeni proje haberlerini beklediğini söyledi. HABER-FOTO: CUMHURBAŞKANLIĞI BASIN MERKEZİ