ERÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi tüberkülozla ilgili açıklamada bulundu
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD. Dr. Öğretim Üyesi Burcu Baran Ketencioğlu '24 Mart Dünya Tüberküloz Günü' dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD. Dr. Öğretim Üyesi Burcu Baran Ketencioğlu; '24 Mart Dünya Tüberküloz Günü' dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
Dr. Öğretim Üyesi Burcu Baran Ketencioğlu, “Tüberkülozun sağlık, sosyal ve ekonomik yıkıcı sonuçlarını önlemek, kamuoyunda farkındalığı artırmak ve küresel hastalık salgınını sona erdirmek amacıyla Robert Koch tarafından Mycobacterium tuberculosis basili keşfedildi. Hastalığın teşhis ve tedavisinin yolunun açıldığı 24 Mart 1882 gününe ithafen her yıl ‘24 Mart Dünya Tüberküloz Günü' olarak anılmaktadır” diye konuştu. Tüberküloz, tanısı kolay, tedavisi ucuz ve mümkün olan bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Burcu Baran Ketencioğlu şunları kaydetti; “Verem hastalığının kontrol altına alınamaması, ölümlerin sürmesine, hastalık nedeniyle ekonomik ve sosyal sorun yaşayan insanların acı çekmesine neden olmaktadır. Her gün 4000'den fazla insan tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetmekte ve 28.000'e yakın insan bu önlenebilir ve tedavi edilebilir hastalığa yakalanmaktadır. Küresel tüberküloz ile mücadele çabaları 2000 yılından bu yana yaklaşık 66 milyon hayat kurtarmıştır. COVID-19 salgınında dünyada verem hastalarının kayda alınması ve tedavi edilmesinde düşüş yaşandı. 2019 yılında kayıtlı 7,1 milyon hasta varken, 2020 yılında kayıtlı hasta sayısı 5,8 milyona düşmüştü. 2021 yılında ise kısmi bir artışla 6,4 milyon hasta kayıtlı olmuştur. Yani hala 4,2 milyon verem hastası kayıtsızdır. Kayıtlı olmayan hastaların düzenli tedavi olmaları da zordur. 2021 yılının kayıtlı hasta sayısı 5 yıl geriye gitmiş, yani 2016 yılının düzeyine gerilemiştir. Covid 19 salgınının etkileri hala sürmektedir."
Dr. Ketencioğlu, ülkemizde tüberkülozla mücadeleye de değinerek; “Türkiye'de tüberküloz kontrolünde verem savaş dispanserleri önemli bir rol üstlenmektedir; yaptıkları hizmetler ücretsizdir. Tanı, tedavi, kayıt, temaslı muayenesi, koruyucu tedavi, risk gruplarının taranması, halka yönelik eğitim, yaptıkları hizmetlerin önde gelenleridir. Verem savaş dispanserlerinin düzenli çalışması önemlidir. Tüberküloz hastalarının tanıları çoğunlukla hastanelerde uzmanlarca konulmaktadır. Tıp fakültesi eğitimlerinde tüberküloz bilgisi verilmeli ve farkındalığı artırılmalıdır. Verem tedavisi için yeni geliştirilen ilaçların, özellikle ilaca dirençli tüberküloz tedavisi ilaçlarının temini ve ülkemizde kullanılması konusunda Sağlık Bakanlığının desteği gereklidir. Verem hasta sayısının düşmesi, bu hastalığı hekimlerin daha az görmesi nedeniyle tanıda gecikmeler olmaktadır. Topluma yönelik veremi anlatan, erken tanının önemini, veremden şüphelenmek gereken durumları vurgulayan farkındalık çabalarına gerek vardır” ifadelerini kullandı.
Dr. Öğretim Üyesi Burcu Baran Ketencioğlu, “Yeni yüzyılda ülkemizde verem savaşını kesintisiz sürdürmemiz gereklidir. Bunun için tüberküloz kontrolünün temel birimi olan verem savaş dispanserleri desteklenmeli ve güçlendirilmelidir” dedi.