ERÜ'den gelengi bahçesi

Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi bahçesinde kurulan 'Gelengi Bahçesi' hayvan parkı ile ilgili bilgiler veren Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Akar, 'İnsanlar fakültemizden geçerken doğal yaşamı da görsünler diye Gelengi bahçesini kurduk' dedi.

Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi bahçesinde kurulan ‘Gelengi Bahçesi' hayvan parkı ile ilgili bilgiler veren Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Akar, 'İnsanlar fakültemizden geçerken doğal yaşamı da görsünler diye Gelengi bahçesini kurduk' dedi.

Akar, bahçe alanının daha önce kayalık bir alandan oluştuğunu ve bir şekilde değerlendirilmek üzere görüşülürken, insanlara doğal yaşamı da göstermek istediklerini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“2013 - 2016 yılları arasında dekan yardımcılığı yaptığım dönemde burada bir kayalık alan vardı. Burası hep böyle değildi. Sadece kayalar ve 2-3 tane ağacı olan bir yerdi. Burayı değerlendirelim dedik ve bunu da yönetim kuruluna taşıdım. Burası ya hayvan parkı olacaktı ya da sosyal bir alan olarak değerlendirilecekti. Bu ikisi öne çıktı ama biz başka bir seçenek olur mu diye düşündük ve biz fakültemizin 3 ana dinamiğine bir anket formu ile sorduk. Bu anketin sonucunda yüzde 60-70 ölçeğinde bir hayvan parkı olma fikri ortaya çıktı. 2015 yılında bu projemizi rektörlüğümüze sunduk ve 2016 yılında burası kuruldu.”
Kurulan alana yaklaşık 10 çeşit hayvan koyduklarını ve 300 adet farklı türlerden ağaç ektiklerini söyleyen Yaşar Akar, “Buranın adını neden ‘Gelengi Bahçesi' koyduğumuza gelince de, bizim Erciyes Üniversitemizin içerisinde ve Anadolu'nun birçok yerinde doğal olarak yaşayan ve genel adı da Anadolu Yer Sincabı olan ama halk arasında adı gelengi olan hayvan, buranın doğal hayvan türü. Bu hayvanlar burada yaşadığı için halkın da kullandığı bu ismi daha sempatik bulduk. Zaten burada yaşıyorlardı ama burası sadece gelengiden oluşmayacaktı burası hayvan parkıydı ve biz dışarıdan da hayvanları bahçeye getirmeyi düşünüyorduk ama isminin gelmesi buradan kaynaklanıyor. İlk kurulduğumuzda Mazakaland hayvanat bahçesinden de destek aldık ve kaz, ördek, hindi, kaz, tavuğun farklı çeşitleri, tavşan gibi yaklaşık 10 çeşit hayvan koyduk ama zaman içerisinde bu hayvanların bazılarının özellikle ses yapmaları sebebiyle hafta sonları sınavlar olduğu için ve yeni diktiğimiz farklı türlerde olan 300 adet ağaca fidan halindeyken zarar verdikleri için göndermek zorunda kaldık ama hala bazı tavuk, güvercin ve keklik türlerimiz mevcut” dedi.
İnsanların artık doğadan koptuğunu ve bu yolla fakülteden geçen herkesin doğal yaşamı görerek gideceğini söyleyen Akar, şunları kaydetti: “Biz burayı kurarken istedik ki bir doğal yaşam alanı oluşturalım buraya. İnsanlar ve gençlerimiz doğadan koptu ve bizler burada kayalıklarıyla, bitkileriyle beraber bir doğal yaşam alanı oluşturmak istedik. Buradan geçerken insanların horoz seslerini ve kuş cıvıltılarını duyarak gitmelerini ve farklı bitkileri, çiçekleri ve böcekleri görmelerini istedim ve bu yaşam alanını görmelerini istedim. Geri dönüşüme bir umut olabilir mi yaklaşımıyla oluşturdum burayı ve hep beraber buranın taşında toprağında emeğimiz var bizim. İlerde daha da güzel olacağına inanıyorum buranın.”

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme