Evliya Çelebi'nin gözünden Kayseri'nin unutulmaz hikayesi!
1649 yılında Kayseri'yi ziyaret eden ünlü seyyah Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde bu şehre dair dikkat çekici bilgilere yer vermiş. Ayrıntılar Kayseri Anadolu Haber'de...
1649 yılında Kayseri'yi ziyaret eden ünlü seyyah Evliya Çelebi, Seyahatname adlı eserinde bu şehre dair dikkat çekici bilgilere yer vermiş. O dönemin Kayseri'si, günümüzde pek çok kişinin bilmediği ilginç yönleriyle öne çıkıyor. İşte Evliya Çelebi’nin Seyahatname ‘sinden Kayseri hakkında öne çıkan noktalar…
Kayseri’nin Kurucusu: Erciş
Evliya Çelebi’ye göre Kayseri'nin kurucusu, adı Erciş olarak bilinen bir kraldır. İlginç bir şekilde, şehrin kurucusunun adının Erciyes Dağı ile de bağlantılı olduğunu belirten Çelebi, ‘‘Erciş’‘ kelimesinin anlamının ise ‘‘bilinmeyen âlemin askerleri’‘ olduğunu ifade eder.
Kayseri Kalesi ve Şehir Mimarisi
Seyahatname'deKayseri Kalesi ile ilgili de bilgilere yer verilmiş. Çelebi, kalenin aslen Rum hükümdarlarından kaldığını, ancak Danişmentliler döneminde güzelleştirildiğini söyler. O dönemde kalenin içinde altı yüz ev bulunduğunu, dışında ise bin kadar iki katlı ahşap ev olduğunu kaydeder. Ayrıca, kalenin beş ana kapısı olduğunu ve bu kapıların isimlerini Boyacı Kapısı, Kiçikapı, Asarönü Kapısı, Pazar Kapısı ve Sivas Kapısı olarak sıralar.
Ahilik ve Pazarlık Kültürü
Günümüzde ‘‘pazarlıkta usta’‘ olarak bilinen Kayserililer, Evliya Çelebi’nin döneminde esnaf ile pazarlık yapmaktan kaçınırlardı. Özellikle Müslüman esnaflar, ahilik sistemine bağlı oldukları için malın gerçek değerini verdiklerinden pazarlığı kabul etmezlerdi. Buna karşın Ermeni, Rum ve Yahudi esnaflarla pazarlık yapmak mümkünmüş.
Kayseri’nin Meşhur Lezzetleri: Beyaz Un, Sucuk ve Pastırma
Evliya Çelebi’nin Kayseri mutfağına dair notları, şehrin bugünkü gastronomik ününü çok önceden kazandığını gösteriyor. O dönem Kayseri’de beyaz undan yapılan ekmeklerin ve çeşitli böreklerin revaçta olduğunu yazan Çelebi, şehrin sucuğu ve pastırmasının da eşsiz olduğunu vurguluyor. Özellikle kimyonlu ve baharatlı sucuk ile sığır pastırmasının Osmanlı sarayına bile gönderildiğini belirtmesi, bu lezzetlerin ne kadar değerli olduğunu ortaya koyuyor.
Uzun Yaşamın Sırrı: Erciyes’in Eteğinde Yaşamak
Evliya Çelebi’ye göre, Kayserililer uzun ömürlü bir halktır. Çelebi, şehrin soğuk havasının ve Erciyes Dağı’nın eteğinde yaşamanın insan ömrünü uzattığını ifade eder. Hatta Kayseri’de insanların 100 ile 160 yaşlarına kadar yaşayabildiğini belirtir.
Kayserililerin Zekâsı ve Eğitim Tutkusu
Çelebi’nin dikkat çeken bir diğer yorumu ise Kayserililerin zekâsı ve eğitimle olan ilgisi üzerine. Kış mevsiminin şiddetli geçtiği Kayseri’de halkın kış aylarını öğrenimle geçirdiğini ve çok sayıda şair ve yazar yetiştirdiğini anlatan Çelebi, Kayserililerin zeki insanlar olduklarını, eğitim ve kültüre önem verdiklerini vurgular.