Genel başkanlık için adı geçen Kayserili isimden ilk açıklama!
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili ve Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde…
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Kararı'na göre genel başkan vekili Mahmut Arıkan'ın genel başkanlık görevine devam kararı konusunda görüş birliğine varıldı. Arıkan, TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Arıkan, 'Yeni Nesil Siyasetin Öncüsü' olma misyonuyla yeniden yola çıkmaya hazırlanıyoruz.' dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kayseri Milletvekili ve Teşkilat Başkanı Mahmut Arıkan'ın, genel merkez tarafından desteklenen aday olduğunu belirtmiş ve partide değişim sürecine girilmişti. Arıkan'ın gündeme dair konuşmaları şöyle,
'Bir de siyasetin kirli, karanlık ve köhnemiş bir tarafı var. Bugün adı ‘İsrail'le Ticaret'. 7 Ekim 2023'den, 6 Kasım 2024 tarihine kadar toplumun hemen hemen her kesimi, İsrail'le kesintisiz bir şekilde devam eden ticarete tepki gösteriyor. İktidar, ellerindeki bütün yetkiye, medya ve trol ağına rağmen; milletimizin nezdinde bütün inandırıcılığını kaybetmiş durumda. Biz ilk günden itibaren ‘ticareti kesin, soykırıma ortak olmayın' dedik. ‘Bizim devletimizin alnında, tarihimizin hiçbir noktasında kara leke yoktur' dedik. Mitingler düzenledik. ‘Vicdanın sesini duy, Hareket Geç' çağrısı ile Tüm Türkiye'de basın açıklamaları düzenledik. Hukuki işler başkanlığımızın koordinasyonu ile yine Tüm Türkiye'de suç duyurularında bulunduk. Meclisi hareket geçirdik. Her basın toplantımızda, her grup toplantımızda, her genel kurul konuşmamızda İsrail ile ticaret konusuna değindik. Yetmedi, arkasından parmak sallanırken, Hasan Bitmez vekilimizi, kürsüde şehit verdik. Şunu net bir şekilde gördük: AK Parti'ye oy veren seçmenlerin hemen hemen hepsinin karşı çıkmasına rağmen, AK Parti iktidarı İsrail'le Ticaretten Vazgeçmiyor! Gazze'ye insani yardım taşıyacak ‘Vicdan Gemisini' göndermiyor, İsrail'e silah taşıyan Katrin Gemisine İstanbul'umuzda ev sahipliği yapıyor. Kısacası iktidar Yalan söylüyor! Yalanı söylemekten de çekinmiyor!
Halbuki, bizim limanlarımızdan gemiler, Endülüs'e mazlumları korumak için giderdi; halbuki, bizim limanlarımızdan gemiler Endonezya'ya, Açe'ye, Afrika'ya ve dünyanın dört bir yanına umut olmak için giderdi. Bizim gemilerimiz, asla ve asla vahşete, zulme ve zalime destek olmak için gitmemiştir. Bu vebale bizi ortak etmeyin dedikçe sizler, gemilere izin verdiniz, ticarete devam ettiniz.
Ölen bebekler çeliği, seramiği, jet yakıtını ne yapsın? Bombalar altında can veren, cesetleri paramparça edilen kardeşlerimiz defnedilecek mezar bulamazken inşaat malzemelerini, tel örgüleri ne yapsın Allah aşkına. Mazlumların bu ticaret mallarına ihtiyacı yok ama, sizin bu kirli ve kanlı paraya ihtiyacınız var. Siz ölü evinin yasçısı, düğün evinin tefçisi, her kanlı planının ortağısınız. Buradan, iktidarın bu ihanetleri karşısında ülkemizin dört bir yanında eylemler yapan tüm genç kardeşlerimi selamlıyorum.
Dikkat çeken kayyım yorumu!
Mardin Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün görevden alınıp kayyım atanmasına ilişkin Arıkan, şöyle konuştu:
‘Olan bitenler karşısında şunu söyleyebiliriz: Türkiye bir sürprizler ülkesi. Sayın Erdoğan ve Külliye ekibi, her gece acaba millete yarın nasıl bir sürpriz yaşatsak diye çok çalışıyor. Şunu da söyleyeyim, çalıştıklarının karşılığını alıyorlar. Bir sabah uyanıyoruz, Meclis kürsüsü davet mekanı olmuş. Bir sabah uyanıyoruz, kayyumlar atanmış. Resmi gazeteyi bir gün okumayanın Ashab-ı Kehf gibi kaldığı bu Türkiye'de, yaşıyoruz. Aslında mesela çok basit: yönetilmiyoruz, savruluyoruz!
Kayyım meselesi, maalesef ki yıllardır devam eden yerleşik bir uygulama haline geldi. Olağanüstü hallerde bile en son seçenek olarak uygulanması gereken bir yöntem, iktidar eliyle adeta bir sopaya dönüştü. Üç defa seçilen Ahmet Türk, üç defa görevden alındı. YSK ‘seçime girebilir' diyor. İktidar ortağı cezaevindekileri Meclis'e davet ediyor. Bunlara karşılık iktidar ‘seçileni cezaevine göndeririz' restiyle cevap veriyor.
Güldür Güldür Show'a skeç malzemesi olacak kadar absürt durumlar, adalet sosuna bulandırılarak politika diye halkımıza sunuluyor. Kayyum görüntüsü bizi iyi yansıtmıyor! Kayyum formülü uluslararası arenada Türkiye imajına ciddi zarar veriyor. Ülke içinde ise aidiyet duygusunu baltalıyor.
Adaylık süreci hukuki garabetten kurtarılmalı. Hukuk adil ve şeffaf bir şekilde işlerse kimse öküz altında buzağı aramaya çalışmaz. Önce hukuka güvenin sağlanması gerekir. Seçimlerden sonra maslahat gözetmek yeni sorunlara yol açmakta. Hiç kimsenin ülkeye bu görüntüyü dayatmaya hakkı yok. Bu yanlıştan vazgeçin. Seçilen suç işlemişse, yeni belediye başkanını belediye meclisi seçsin. hiçbir şehrimiz ithal belediye başkanları tarafından yönetilmek zorunda kalmasın.
Kapatarak, açamazsınız! Yıkarak, inşa edemezsiniz! Bağırarak, anlatamazsınız! Bu oyunun kazananı olmaz. Bu politikalar en nihayetinde BOP'a ve Siyonizm'e hizmet eder. Bu işler birlikte atan kalpleri, bin yıldır kardeşçe yaşayan milletleri birbirine kırdırır. Finalde de Esenyurt kaybeder, Mardin kaybeder, Batman kaybeder, Halfeti kaybeder; Ama Washington kazanır Tel Aviv kazanır!'
Saadet anayasa değişikliğini destekleyecek mi?
Arıkan, Bakınız yine aynı oyun Anayasa meselesinde de oynanıyor. Bir Allah'ın kulu Anayasa değişikliği ile ilgili aksi görüş belirtmedi. Biz de söyledik, yine söylüyoruz. Sivil, geleceği inşa eden, güçlendiren, 85 milyonun tamamının ‘İşte benim anayasam' diyerek sahipleneceği bir metne ihtiyaç var. Ama siz kalkıp da ‘Anayasal düzenlemeyi yapmak gereklidir' dedikten sonra, ‘Erdoğan'ın tekrar seçilmesi lazım' derseniz, bir; ağzınızdaki baklayı, iki; cini şişeden çıkarmış olursunuz. Hiç şüpheniz olmasın! Bu aziz millet sizi, şişeye tıktığınız cinden tanır. Derler ya ‘kuzuyu yemeye karar veren kurt için, suyu bulandırmak basittir.' İşte yaptığınız budur. Suyu bulandırıyorsunuz. Bir kişinin iktidarı için, 85 milyonun geleceği ile oynuyorsunuz.
Bakmayın böyle inden, cinden konuşulduğuna. Türkiye'nin tek bir gündemi var. Tek bir gerçekliği var. O da ekonomik kriz! Kayyumlar, adaylar, açılımlar; tüm bunlar pazartesi günü ilan edilen enflasyon rakamları, açıklanan yeniden değerleme oranı, açlık sınırı, yoksulluk sınırı konuşulmasın diye yapılıyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşıyoruz, ama anlamamamız için cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorlar! Farkettiniz mi bilmiyorum, iktidar yetkilileri en yukarıdan, cumhurbaşkanı yardımcısı, bakanlar, milletvekilleri, büyük-küçük bürokratlar sürekli olarak ‘reçetenin' işe yaradığını, yarının bugünden daha iyi olacağını söylüyorlar.
Asgari ücret tepkisi
Asgari ücrete tepki gösteren Arıkan, ‘3 yıl önce de, 3 ay önce de, ‘yarın iyi olacak' demişlerdi. Olmadı. İktidar biraz daha bekledi, ‘deminden şimdiye' geldi. Yine bir değişiklik olmadı. Sayın bakan! İktidarın ekonomistleri! Ülkemizde asgari ücret ve asgarî ücrete yakın ücret alan işçi sayısı 13 milyon kişi. Asgarî ücretin altında maaş alan emekli sayısı 16 milyon. Geniş tanımlı işsizlik rakamı 10 milyon. 40 milyona yakın insanımız 20 bin TL'yi geçmiş olan açlık sınırının altında yaşıyor. Geri kalanın büyük bir kısmı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Siz hangi iyiden bahsediyorsunuz ya? Hiç kimsenin güvenmediği TÜİK istatistiklerine göre bile enflasyon sebebiyle asgarî ücret yılbaşından bugüne 3'te bir oranından fazla değer kaybetmiş. Ama sizler şimdi diyorsunuz ki asgarî ücret artışını önümüzdeki yılın enflasyon beklentisine göre yapacağız. Sizin hangi beklentiniz, tahmininiz tuttu da; alın teri döken emekçilerimize hak ettikleri ücretleri beklentinize göre vereceksiniz?' ifadelerini kullandı.
Ülkedeki tarım ve aile hekimleri sorununa değinen Arıkan, 81 ilde çiftçiyle buluşacaklarını ve açıklama yapacaklarını belirtti.
Yeni nesil siyaset
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Mahmut Arıkan ‘Yeni nesil siyasetle, seçmeni değil, insanı önceleyeceğiz. Yeni nesil siyasetle, seçmeni istatistiksel veriden ibaret gören anlayışa artık yeter diyeceğiz! Yeni nesil siyasetle, oy avcılığına seçmen mühendisliğine geçit vermeyeceğiz! Yeni nesil siyaset, kutuplaşmayla değil kucaklaşmayla kazanacak! Yeni nesil siyaset insanımızı siyasi ihtirasların oyuncağı olmaktan kurtaracak! Yeni nesil siyaset odağına yalnızca aileyi, yakın çevreyi ve belirli iş insanlarını almayacak! Yeni nesil siyasetle yarın başıma bir iş gelir mi Türkiye'sinden kurtulacağız! Yeni nesil siyaset, istismar tüccarlığına değil, ahlak ve maneviyata odaklanacak! Yeni nesil siyaset, biz bu seçmeni nasılsa kandırır, oyunu alırız anlayışına karşı insanımızı uyanık tutacak! Yeni nesil siyaset, seçim döneminde çantada keklik görülen insanımızı esaretten kurtaracak!' ifadelerini kullandı.