Hasta yakını olay çıkardı acil servis 3 saat hizmet veremedi

Kayseri'de 3 yaşındaki hasta çocuğun yakınları, kendileriyle ilgilenilmediği gerekçesiyle hastanedeki doktorları ölümle tehdit edince gözaltına alındı.

Alınan bilgiye göre, 3 yaşındaki Anıl Y. annesi ve dayısı tarafından ateş ve kusma şikayetiyle Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mustafa Eraslan Çocuk Hastanesi Acil Servisine götürüldü. Burada çocuğuyla ilgilenilmediğini iddia eden anne Ayşe Y. tepki göstererek durumu eşine haber verdi. Hastaneye gelen baba Cemal Y. de sağlık çalışanlarını tehdit edince duruma hastane güvenliği müdahale etti.Müdahalenin ardından sakinleşen ve çocuğunu özel bir hastaneye götüren Cemal Y. bir süre sonra yanına aldığı 6 kişiyle tekrar hastaneye gelerek sağlık çalışanlarına hakaret etmeye başladı.
Olay yerine çağrılan polis, Cemal Y. ve beraberindekileri ifadelerini almak üzere karakola götürdü. İfadelerinin ardından serbest bırakılan Cemal Y. ile beraberindeki 2 kişi, yeniden hastaneye gidip sağlık çalışanlarını tehdit etti. Bunun üzerine polis bu kişileri gözaltına aldı.
Hastaneye gelen ERÜ Tıp Fakültesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Kudret Doğru, gazetecilere yaptığı açıklamada, söz konusu olay nedeniyle çocuk hastanesi acil bölümünde yaklaşık 3 saat hizmet verilemediğini söyledi.Hasta yakınının doktorları tehdit ettiğini belirten Doğru, 'Hasta yakınlarının hekimleri ölümle tehdit etmesi 'burayı kan gölüne çeviririz' gibi ifadelerin kullanılması üzerine biz hemen olayı emniyet güçlerine intikal ettirdik. Emniyet güçleri olayı 10 dakika içerisinde kontrol altına aldı. Acil servisimizde bu olaylar yaşanırken başka hastalar kabul edilemez duruma geldi' dedi.
Olaya karışan kişilerden şikayetçi olduklarını ifade eden Doğru, şöyle konuştu:'Burada tüm personel, halkımızın sağlığı için uğraşıyor hastalarımızın en iyi şartlarda bakılmasını istiyoruz. Bu ilgi gösterilirken bazı hasta yakınlarımız sabırsız davranıyor. Bir an önce doktorun elinde sihirli değnek varmış gibi hastasının tedavi olmasını istiyor. Burada hoşgörülü olmak lazım sadece onların hastasıyla değil başka hastalarla da ilgileniyor. Bunu da düşünmeleri lazım. Asılında bir aksama da yok arkadaşlarımız hemen müdahale ediyor. Zaten hemen tedaviye alınmış muayenesi yapılmış, serum takılmış ama buna rağmen olay çıkarıyorlar.'
ERÜ ÇOCUK ACİL'DE 'FIRAT GİBİ KAN AKITIRIM'
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Mustafa Eraslan ve Fevzi Mercan Çocuk Hastanesi acil bölümünde yaşanan olayın detayları ortaya çıkarken, hasta yakınlarının tehditleri de gündeme geldi.
Konu ile ilgili bir basın açıklaması yapan ERÜ Çocuk Hastanesi Acil Bölümü sorumlusu Prof. Dr. Adnan Öztürk, hasta yakınlarının hastanede tehditler savurduğunu ifade ederek yaşananlardan üzüntü duyduklarını belirtti.
Hasta yakınlarının iddia edildiği gibi hastaneden kovulmadığını ve kendilerine bunun gibi bir davranışın yapılmadığını ifade ettiği konuşmasında Öztürk, dil, din, ırk hiçbir farklılığa bakılmadan buradan geri çevrilmediğini, herkese hizmet verdiklerini ifade ederek, hasta yakınlarının kendilerine tehditler savurduğunu bildirdi. 3 kişi olan hasta yakınlarının; 'O doktor kim, öldüreceğim onu, ben epeydir doktor dövmedim, benim öldürdüğüm çok adam var, daha yeni dört tane leşim var, fırat gibi kan akıtırım burada' gibi sözler sarf ederek doktorları korkuttuklarını kaydeden Öztürk, savcılık tarafından bunların değerlendirilmesini talep etti.
TEKRAR SALDIRI GERÇEKLEŞTİ
Söz konusu olay hakkında bilgiler veren çocuk hastanesi acil bölümü sorumlusu Öztürk, hasta yakınları tarafından sözlü olarak biri akşam 6'da diğeri de aynı gün saat 7'de olmak üzere iki ayrı saldırının yaşandığını söyleyerek güvenlik güçlerine serzenişte bulundu. Öztürk serzenişinde şunları kaydetti; 'Burada gerip olan şey şu, böyle bir saldırının ardından saldırganların tekrar serbest bırakılması, takip edilmemesi ve tekrar saldırıya geçmeleridir. Bizim bundan önce defaatle ilgili yerlere yazmamıza rağmen çocuk acil servisinde bir polis noktası kurularak polisin bulundurulmaması bizleri üzmüş, mağdur emiştir. Yani evet fiziksel bir saldırı olmamıştır ama ağır sözlü saldırılar olmuştur. Daha kötü de olabilirdi. Biri ölseydi cenaze namazını mı kılacaktık. Bunun için tedbir alınması gerekmez miydi? Hastane yönetimi özel güvenlik koyarak biraz yasak sağlıyor. Ancak sizler de biliyorsunuz ki halk tarafından özel güvenlikler çok dikkate alınmıyor. Yani özel güvenlikçilerin maalesef çok başarılı olduğu söylenemez. Bu saldırıların sadece kınamalarla geçiştirilmemesini istiyoruz. Sağlık personeline gerçekleşebilecek bütün saldırıların önlenmesi açısından tedbir alınmasını, bütün yöneticilerden, Sağlık Bakanlığı'ndan ve özellikle de yeni kurulacak hükümetten talep ediyoruz. Öldükten sonra bu doktor kahramandı, iyi çalışırdı, başarılıydı demek o insanı geri getirmeyecektir. Bizler insanların sağlığını korumak ve onları tedavi etmek için çalışıyoruz. Emniyet güçleri buraya geldi, polis ekipleri burada kalacak dendi. Saat 6'ya kadar polis kaldı ama saat 6'dan sonra sizler de görüyorsunuz ki bir emniyet görevlisi yok. Biz polis burada hasta yakınını dövsün, onlara hakaret etsin de demiyoruz. Doktoru görev yaparken korusun istiyoruz. Tabii ki hasta bir psikolojik sıkıntı içersinde geliyor buraya. Onları da sakinleştirme açısından burada bir güvenlikçinin olmasında yarar var. Özel güvenlikçiler maalesef bu konuda bir başarı sağlayamıyorlar.'

Bakmadan Geçme