Hiçyılmaz 64. Hükümet'e başarılar diledi ve iş dünyasının beklentilerini sıraladı
TOBB Ticaret Odaları Konseyi Başkan Yardımcısı ve Kayseri Ticaret Odası Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, kurulan yeni hükümet ile sıkıntıların hızlı şekilde çözülmesini beklediklerini söyledi.
Hiçyılmaz, 64. hükümetin ülkeye hayırlı olmasını dilediği açıklamasında, '2015 yılı çok sıkıntılı geçti. Ekonomik anlamda yaşanan olumsuzluklar iş dünyasını tedirgin eden boyutlara ulaşmıştı. Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu başkanlığında kurulan yeni hükümet ile bu sıkıntıların ortadan kaldırılması bekliyoruz. Yeni hükümet iş dünyasının ortaya koyduğu sıkıntıları çözmek için hızlı bir şekilde hareket etmelidir' dedi.
İş dünyasının, 64. Hükümetten beklentilerini dile getiren Hiçyılmaz, 'Ekonomide güven artırıcı adımlar ve ekonomi yönetimi konusunda etkinlik en büyük beklentimizdir. 10. Kalkınma Planındaki Öncelikli Dönüşüm Programlarını ve Eylem Planlarını hareketlendirmeye yönelik mekanizmalar kurulmalıdır. Bunun yanı sıra kamu-özel sektör istişare ve işbirliği olanakları etkin şekilde kullanılmalıdır. Ekonomiye yön veren kurumların etkin bir şekilde ve siyasi mülahazalardan uzak çalışması sağlanmalıdır. Bölgesel Kalkınma Ajansları Politikası gözden geçirilmeli ve Türkiye gerçeklerine göre yeniden oluşturulmalıdır' dedi.
İşgücü piyasasında önemli bir ihtiyaç olan kalifiye eleman yetiştirilmesi noktasında etkin bir yaklaşım beklediklerini vurgulayan Hiçyılmaz, 'Mesleki Eğitim okulları yeniden düzenlenmelidir. Meslek liselerinin cazibe merkezi olabilmesi için, öğrencilere ve mezunlarına destekler verilmelidir. Mesleki eğitim konusunda düzenlenen kurslar düzene sokulmalıdır. Çok başlı ve verimsiz olarak işleyen yapı değiştirilmelidir' ifadelerini kullandı.
Asgari ücret artışı yapılması konusunun iş dünyasını doğrudan ilgilendirdiğini kaydeden Hiçyılmaz, 'Yapılması muhtemel artışın, istihdam üzerindeki vergi yükleri, kıdem tazminatı ve zorunlu istihdam uygulamaları birlikte ele alınarak işgücü piyasası reformlarının tamamı ile birlikte hayata geçirilmelidir' şeklinde konuştu.
Ekonomideki teşvikler ve zorunlu uygulamalar hakkında görüşlerini ifade eden Hiçyılmaz, '51 ilde uygulanmakta olan İşveren Sigorta Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmalı, zorunlu istihdam uygulamaları cezalandırıcı anlayışla değil teşvik edici bir mantıkla yapılmalıdır. Bugüne kadar verilen ve halen uygulanmakta olan teşviklerin etki analizi yapılmalı ve fayda-zarar sorgulaması gerçekleştirilmelidir. Kurulacak yeni bir teşvik mekanizmasıyla sadece yeni yatırımlara değil, mevcut yatırımlara da sektörel teşvik uygulaması getirilmelidir. Aynı zamanda ilçe bazında da teşvik sistemi de hayata geçirilmelidir. Teşvik edilecek sektörler belirlenirken şehirlerin ihracat potansiyelleri en önemli verilerden biri olmalıdır. Teşvik Belgeli Yatırımlarda, yerli makine teçhizat kullanan girişimcilerin yerli harcama oranları kadar kısmın, bir alt bölge yatırım teşviklerinden yararlandırılması uygun olacaktır' diye konuştu.İş ve çalışma hayatına ilişkin beklentileri sıralayan Hiçyılmaz, 'Ulusal Meslek Standartları hazırlanarak öncelikle yürürlüğe konulmalı, sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki nüfusun istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Kadın istihdamını artıracak uygulamalar hayata geçirilmelidir. Tarımda çalışanların sosyal güvence altına alınması mutlaka sağlanmalıdır. Genç ve kadın girişimcilere ilk 3 yıl vergi muafiyeti getirilmelidir. Kamu ihalelerinde yerli ürüne fiyat avantajı kadın girişimciler için 5 puan artırılmalıdır. Ülkemizde yatırıma uygun arazi envanteri yatırımcılara elektronik ortamda sunulmalıdır' ifadelerini kullandı.
Vergilendirme konusunda 64. Hükümetin atması gereken adımları dile getiren Hiçyılmaz, 'KDV oranlarında değişikliğe gidilmemeli ve damga vergisi kaldırılmalıdır. Gelir Vergisi tasarısı yeniden ele alınmalı ve bu kapsamda vergisini düzenli ödeyen şirketlere vergi indirimi sağlanmalıdır. Ekonomik hayatın akışında karşılaşılan sorunların giderilmesi bakımından; Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ile Türk Ticaret Kanunu uyumu mutlaka sağlanmalıdır. Geçici Vergi Beyannameleri sayısı kademeli olarak düşürülmeli ve yılda bir veya iki defa alınmalıdır' dedi.
Ticari uyuşmazlıklarda alternatif çözüm yöntemlerine ilişkin beklentileri açıklayan Başkan Hiçyılmaz, 'Zorunlu hale gelmelidir. Belirli bir orana kadar olan uyuşmazlıklar, arabuluculuk ve tahkim eliyle çözülebilmesinin önü yasal değişikliklerle açılmalıdır. Bu yasal düzenlemelerin yanı sıra, İş Mahkemeleri ve Bilirkişilik Sistemi de yeniden düzenlenmelidir. Kamudan kaynaklanan haksız rekabetin önüne geçilmeli, Piyasa Gözetim ve Denetimi sistemi yenilenmelidir. Geleceğe yön verecek yapılanmalardan biri olan E-ticaretin, mevzuatı ve altyapısı bir an önce hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır' şeklinde konuştu.
İnovasyonun artık yalnızca tartışılan ve konuşulan bir konu olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade eden Hiçyılmaz, 'Türkiye'nin ileri teknoloji içiren üretim yapabilmesi için inovasyon yapmaya başlamalıdır. Üretimde kullanılan makinelerin, yeni yatırımların sermayesini oluşturacak finansmana erişimde teminat olarak kullanılması sağlanmalıdır. Bireysel Katılım Sermayesi (BKS) sisteminin yaygınlaşmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır' dedi.
İş dünyasının; lojistik konusunda koordinasyonun sağlanması için Lojistik Koordinasyon Kurulu kurulması talepleri olduğunun altını çizen Hiçyılmaz, ' Yurt içi ve yurt dışı yük taşımacılığında güvenli ve ucuz maliyet getirecek olan demiryolunun kullanımı teşvik edilmelidir. OSB'ler ile limanlar arasındaki demiryolu bağlantıları ivedilikle yapılmalıdır. Kayseri ile Mersin arasındaki mevcut demiryolu varlığının iyileştirilmesi ve üretilen malların kuzey ülkelerine ihracatında önem arz eden, Kayseri'yi Samsun limanına bağlayacak bir hattın da projelendirilip yapımının sağlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tren taşımacılığında sağlanacak navlun sübvansiyonu da şehrimizin rekabet gücünün artmasında önemli bir etken olacaktır' diye konuştu.
Hızla büyüyen yurtiçi, yurtdışı yolcu ve kargo taşıma ihtiyacınının karşılanabilmesi için Kayseri havaalanının genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Hiçyılmaz, 'Ankara-Sivas arasında yapılmakta olan Yüksek Hızlı Tren projesine bağlı olarak, Yerköy-Kayseri tren hattının program alınması konusunda, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından söz verilmiştir. Ayrıca, Kapadokya'yı Antalya'ya bağlayacak olan Yüksek Hızlı Tren hattının kısa sürede tamamlanması da beklentilerimiz arasındadır. Bunun yanı sıra; Sayın Başbakanımızın, Tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik IPARD desteklerinden Kayseri'nin yararlandırılması konusunda sözü bulunmaktadır. Bu sözlerin kısa süre içinde gerçekleşmesini beklemekteyiz' dedi.
Kapadokya Bölgesine yönelik turizm politikasının Kayseri'yi de kapsayacak şekilde daha geniş bir hale getirilmesinin turizmin gelişmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Başkan Hiçyılmaz, 'Doğa, kültür, tarih ve sağlık turizminin bölgemizde etkin olması gereklidir. Erciyes ve Aladağlar'ı birlikte ele alan bir turizm destinasyonunun planlanması da turizmin gelişmesi açısından beklentilerimiz arasındadır' ifadelerini kullandı.
Hiçyılmaz, 'Ekonominin vazgeçilmez kolu olan tarımda yeni anlayışlar geliştirilmelidir. Havza üretim modelinin uygulamaya konulması gereklidir. Tarımda arazi bazlı yerine ürün bazlı teşvik sistemi uygulanmalıdır. Tarımda verimliliğin artırılabilmesi için arazi toplulaştırmaları hızlandırılmalıdır' dedi.
Hiçyılmaz, 'Sıralamış olduğum beklenti ve talepler; öncelik arz eden, Türkiye'nin kısa sürede ihtiyaç duyduğu sinerjinin sağlanması ve kalkınma hızının artmasına yönelik gelişmeleri özetlemektedir. İş dünyası olarak beklentimiz, 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesi için küresel dünya ile içinde bulunduğumuz yarışta, önümüzdeki engellerin azami ölçüde kaldırılmasıdır. Yeni oluşan Meclisimizde ve Hükümetimizde bu iradenin olduğunu biliyor ve onlara güveniyoruz' şeklinde konuştu.
KAYSO BAŞKANI BOYDAK:
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, 'Türkiye, kendi kategorisindeki ülkelerden hafif de olsa pozitif yönde bir ayrışma içerisinde. Bu ayrışmanın Türkiye lehine devam etmesi için üretimin, yatırımın ve ihracatın desteklenmesi gerekiyor' değerlendirmesinde bulundu.
Boydak, KAYSO Salonu'ndaki meclis toplantısında yaptığı konuşmada, yeni kurulan 64. Hükümetin, ülkeye ve iş camiasına hayırlar getirmesini temenni etti.
Tek parti iktidarının, ekonomi ve istikrar bakımından iyi bir durum olduğunu belirten Boydak, 'Hepimizin gördüğü gibi hızlı bir şekilde hükümetimiz kuruldu. Bundan sonra önümüzde dört yıllık bir süreç var. Bu süreç büyüme ve kalkınma dönemidir. Dış ilişkilerde restorasyon dönemidir. Dışarı ile ilişkilerimizin ve ticaretimizin daha da geliştiği bir dönemi hep birlikte bekliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi huzurun olmadığı yerde ticaret olmaz. İnşallah, huzurun bölgemizde tekrardan hakim olması ile ticaretimizin artacağına, işlerimizin gelişeceğine yürekten inanıyoruz' diye konuştu.
Hükümetten ilk günkü aşkla icraatların ardı ardına yapılmasını beklediklerini kaydeden Boydak, hukukun üstün olduğu, ekonomik ve yapısal reformların yapıldığı, bütçe açıklarının olmadığı, hane halkının daha refah içerisinde yaşamaya başladığı, bir dönemi beklediklerini belirtti.
Boydak, bu süreçte Türkiye'nin yeni anayasa çalışmalarına hız vermesi gerektiğinin altını çizerek, Türkiye'nin yeni anayasa ile 2023 hedeflerini daha hızlı bir şekilde yakalayacağını vurguladı.
Türkiye'nin gelişip kalkınması için iş dünyasının yatırım yapması gerektiğini savunan Boydak, yeni anayasanın AB kriterlerine uygun, daha anlaşılabilir ve basitleştirilmiş olarak 21. yüzyıl Türkiyesine yakışır bir şekle getirilmesini diledi.
Boydak, Türkiye'nin kendi kategorisindeki ülkelerden hafif de olsa pozitif yönde bir ayrışma içerisinde olduğunu ifade ederek, bu ayrışmanın Türkiye lehine devam etmesi için üretimin, yatırımın ve ihracatın desteklenmesi gerektiğini söyledi.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI
Asgari ücret tartışmalarına değinen Başkan Boydak, şöyle devam etti: 'Asgari ücretin telaffuz edilen rakamlara gelmesi mümkündür ancak vergilerin işveren lehine bir miktar azaltılması bizi bu noktada rahatlatacaktır. Zaten şu anda geçim indirimi dahil bin 122 lira asgari ücret ödüyoruz. Rekabette zorlanan sektörlerimiz var. Burada hükümetten vergi diliminde yapacakları küçük düzenlemelerle bizi rahatlatmalarını bekliyoruz. Gelir vergisinin en alt dilimi 12 bin liraymış. Arkadaşlarımız bunun 17 bin 500 liraya çıkarılmasını öneriyor. İşsizlik sigortası için işçiden kesilen yüzde 1 primin 0,5'e, işverenden alınan yüzde 2'lik primin yüzde 1'e düşürülmesi, yüzde 14 oranındaki SGK primlerinin yüzde 10'a çekilmesi, üst gelir grubunun yüzde 27 ve yüzde 35 seviyelerindeki vergi oranlarının en alt dilimdeki vergi kaybını karşılayacak şekilde artırılması, asgari geçim oranlarının ve çarpanlarının aynı şekilde muhafaza edilmesi ve asgari ücretin yıllık belirlenmesi gibi tekliflerimiz var. Bu tekliflerin de dikkate alınması ile asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılması mümkün olacaktır. İşverenler olarak bizler bir miktar fedakarlık yapıyoruz, kamudan da aynı fedakarlığı beklediğimizi ifade etmek istiyorum.'
Türkiye'nin etrafındaki sıkıntılara rağmen hükümetlerin ülkeyi herhangi bir maceraya sürüklemeden yoluna devam etmesini sağladıklarını belirten Mustafa Boydak, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere tüm yetkililere teşekkür ederek, bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin aynı barışçıl anlayış içerisinde yoluna devam etmesi temennisinde bulundu.
Boydak, finansal sektörde geçmiş aylara göre bir miktar rahatlamalar olduğunu ve firmaların bu süreçte rahat bir şekilde borçlanabildiklerini ancak tahsilat sürelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, bir yılı aşacak vadeli satışlarda risk kontrolünün zor olacağını sözlerine ekledi.
İş dünyasının, 64. Hükümetten beklentilerini dile getiren Hiçyılmaz, 'Ekonomide güven artırıcı adımlar ve ekonomi yönetimi konusunda etkinlik en büyük beklentimizdir. 10. Kalkınma Planındaki Öncelikli Dönüşüm Programlarını ve Eylem Planlarını hareketlendirmeye yönelik mekanizmalar kurulmalıdır. Bunun yanı sıra kamu-özel sektör istişare ve işbirliği olanakları etkin şekilde kullanılmalıdır. Ekonomiye yön veren kurumların etkin bir şekilde ve siyasi mülahazalardan uzak çalışması sağlanmalıdır. Bölgesel Kalkınma Ajansları Politikası gözden geçirilmeli ve Türkiye gerçeklerine göre yeniden oluşturulmalıdır' dedi.
İşgücü piyasasında önemli bir ihtiyaç olan kalifiye eleman yetiştirilmesi noktasında etkin bir yaklaşım beklediklerini vurgulayan Hiçyılmaz, 'Mesleki Eğitim okulları yeniden düzenlenmelidir. Meslek liselerinin cazibe merkezi olabilmesi için, öğrencilere ve mezunlarına destekler verilmelidir. Mesleki eğitim konusunda düzenlenen kurslar düzene sokulmalıdır. Çok başlı ve verimsiz olarak işleyen yapı değiştirilmelidir' ifadelerini kullandı.
Asgari ücret artışı yapılması konusunun iş dünyasını doğrudan ilgilendirdiğini kaydeden Hiçyılmaz, 'Yapılması muhtemel artışın, istihdam üzerindeki vergi yükleri, kıdem tazminatı ve zorunlu istihdam uygulamaları birlikte ele alınarak işgücü piyasası reformlarının tamamı ile birlikte hayata geçirilmelidir' şeklinde konuştu.
Ekonomideki teşvikler ve zorunlu uygulamalar hakkında görüşlerini ifade eden Hiçyılmaz, '51 ilde uygulanmakta olan İşveren Sigorta Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmalı, zorunlu istihdam uygulamaları cezalandırıcı anlayışla değil teşvik edici bir mantıkla yapılmalıdır. Bugüne kadar verilen ve halen uygulanmakta olan teşviklerin etki analizi yapılmalı ve fayda-zarar sorgulaması gerçekleştirilmelidir. Kurulacak yeni bir teşvik mekanizmasıyla sadece yeni yatırımlara değil, mevcut yatırımlara da sektörel teşvik uygulaması getirilmelidir. Aynı zamanda ilçe bazında da teşvik sistemi de hayata geçirilmelidir. Teşvik edilecek sektörler belirlenirken şehirlerin ihracat potansiyelleri en önemli verilerden biri olmalıdır. Teşvik Belgeli Yatırımlarda, yerli makine teçhizat kullanan girişimcilerin yerli harcama oranları kadar kısmın, bir alt bölge yatırım teşviklerinden yararlandırılması uygun olacaktır' diye konuştu.İş ve çalışma hayatına ilişkin beklentileri sıralayan Hiçyılmaz, 'Ulusal Meslek Standartları hazırlanarak öncelikle yürürlüğe konulmalı, sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki nüfusun istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Kadın istihdamını artıracak uygulamalar hayata geçirilmelidir. Tarımda çalışanların sosyal güvence altına alınması mutlaka sağlanmalıdır. Genç ve kadın girişimcilere ilk 3 yıl vergi muafiyeti getirilmelidir. Kamu ihalelerinde yerli ürüne fiyat avantajı kadın girişimciler için 5 puan artırılmalıdır. Ülkemizde yatırıma uygun arazi envanteri yatırımcılara elektronik ortamda sunulmalıdır' ifadelerini kullandı.
Vergilendirme konusunda 64. Hükümetin atması gereken adımları dile getiren Hiçyılmaz, 'KDV oranlarında değişikliğe gidilmemeli ve damga vergisi kaldırılmalıdır. Gelir Vergisi tasarısı yeniden ele alınmalı ve bu kapsamda vergisini düzenli ödeyen şirketlere vergi indirimi sağlanmalıdır. Ekonomik hayatın akışında karşılaşılan sorunların giderilmesi bakımından; Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi ile Türk Ticaret Kanunu uyumu mutlaka sağlanmalıdır. Geçici Vergi Beyannameleri sayısı kademeli olarak düşürülmeli ve yılda bir veya iki defa alınmalıdır' dedi.
Ticari uyuşmazlıklarda alternatif çözüm yöntemlerine ilişkin beklentileri açıklayan Başkan Hiçyılmaz, 'Zorunlu hale gelmelidir. Belirli bir orana kadar olan uyuşmazlıklar, arabuluculuk ve tahkim eliyle çözülebilmesinin önü yasal değişikliklerle açılmalıdır. Bu yasal düzenlemelerin yanı sıra, İş Mahkemeleri ve Bilirkişilik Sistemi de yeniden düzenlenmelidir. Kamudan kaynaklanan haksız rekabetin önüne geçilmeli, Piyasa Gözetim ve Denetimi sistemi yenilenmelidir. Geleceğe yön verecek yapılanmalardan biri olan E-ticaretin, mevzuatı ve altyapısı bir an önce hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır' şeklinde konuştu.
İnovasyonun artık yalnızca tartışılan ve konuşulan bir konu olmaktan çıkarılması gerektiğini ifade eden Hiçyılmaz, 'Türkiye'nin ileri teknoloji içiren üretim yapabilmesi için inovasyon yapmaya başlamalıdır. Üretimde kullanılan makinelerin, yeni yatırımların sermayesini oluşturacak finansmana erişimde teminat olarak kullanılması sağlanmalıdır. Bireysel Katılım Sermayesi (BKS) sisteminin yaygınlaşmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır' dedi.
İş dünyasının; lojistik konusunda koordinasyonun sağlanması için Lojistik Koordinasyon Kurulu kurulması talepleri olduğunun altını çizen Hiçyılmaz, ' Yurt içi ve yurt dışı yük taşımacılığında güvenli ve ucuz maliyet getirecek olan demiryolunun kullanımı teşvik edilmelidir. OSB'ler ile limanlar arasındaki demiryolu bağlantıları ivedilikle yapılmalıdır. Kayseri ile Mersin arasındaki mevcut demiryolu varlığının iyileştirilmesi ve üretilen malların kuzey ülkelerine ihracatında önem arz eden, Kayseri'yi Samsun limanına bağlayacak bir hattın da projelendirilip yapımının sağlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra tren taşımacılığında sağlanacak navlun sübvansiyonu da şehrimizin rekabet gücünün artmasında önemli bir etken olacaktır' diye konuştu.
Hızla büyüyen yurtiçi, yurtdışı yolcu ve kargo taşıma ihtiyacınının karşılanabilmesi için Kayseri havaalanının genişletilmesi gerektiğinin altını çizen Hiçyılmaz, 'Ankara-Sivas arasında yapılmakta olan Yüksek Hızlı Tren projesine bağlı olarak, Yerköy-Kayseri tren hattının program alınması konusunda, Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu tarafından söz verilmiştir. Ayrıca, Kapadokya'yı Antalya'ya bağlayacak olan Yüksek Hızlı Tren hattının kısa sürede tamamlanması da beklentilerimiz arasındadır. Bunun yanı sıra; Sayın Başbakanımızın, Tarım ve hayvancılık sektörüne yönelik IPARD desteklerinden Kayseri'nin yararlandırılması konusunda sözü bulunmaktadır. Bu sözlerin kısa süre içinde gerçekleşmesini beklemekteyiz' dedi.
Kapadokya Bölgesine yönelik turizm politikasının Kayseri'yi de kapsayacak şekilde daha geniş bir hale getirilmesinin turizmin gelişmesi açısından önemli olduğunu kaydeden Başkan Hiçyılmaz, 'Doğa, kültür, tarih ve sağlık turizminin bölgemizde etkin olması gereklidir. Erciyes ve Aladağlar'ı birlikte ele alan bir turizm destinasyonunun planlanması da turizmin gelişmesi açısından beklentilerimiz arasındadır' ifadelerini kullandı.
Hiçyılmaz, 'Ekonominin vazgeçilmez kolu olan tarımda yeni anlayışlar geliştirilmelidir. Havza üretim modelinin uygulamaya konulması gereklidir. Tarımda arazi bazlı yerine ürün bazlı teşvik sistemi uygulanmalıdır. Tarımda verimliliğin artırılabilmesi için arazi toplulaştırmaları hızlandırılmalıdır' dedi.
Hiçyılmaz, 'Sıralamış olduğum beklenti ve talepler; öncelik arz eden, Türkiye'nin kısa sürede ihtiyaç duyduğu sinerjinin sağlanması ve kalkınma hızının artmasına yönelik gelişmeleri özetlemektedir. İş dünyası olarak beklentimiz, 2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmesi için küresel dünya ile içinde bulunduğumuz yarışta, önümüzdeki engellerin azami ölçüde kaldırılmasıdır. Yeni oluşan Meclisimizde ve Hükümetimizde bu iradenin olduğunu biliyor ve onlara güveniyoruz' şeklinde konuştu.
KAYSO BAŞKANI BOYDAK:
Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, 'Türkiye, kendi kategorisindeki ülkelerden hafif de olsa pozitif yönde bir ayrışma içerisinde. Bu ayrışmanın Türkiye lehine devam etmesi için üretimin, yatırımın ve ihracatın desteklenmesi gerekiyor' değerlendirmesinde bulundu.
Boydak, KAYSO Salonu'ndaki meclis toplantısında yaptığı konuşmada, yeni kurulan 64. Hükümetin, ülkeye ve iş camiasına hayırlar getirmesini temenni etti.
Tek parti iktidarının, ekonomi ve istikrar bakımından iyi bir durum olduğunu belirten Boydak, 'Hepimizin gördüğü gibi hızlı bir şekilde hükümetimiz kuruldu. Bundan sonra önümüzde dört yıllık bir süreç var. Bu süreç büyüme ve kalkınma dönemidir. Dış ilişkilerde restorasyon dönemidir. Dışarı ile ilişkilerimizin ve ticaretimizin daha da geliştiği bir dönemi hep birlikte bekliyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi huzurun olmadığı yerde ticaret olmaz. İnşallah, huzurun bölgemizde tekrardan hakim olması ile ticaretimizin artacağına, işlerimizin gelişeceğine yürekten inanıyoruz' diye konuştu.
Hükümetten ilk günkü aşkla icraatların ardı ardına yapılmasını beklediklerini kaydeden Boydak, hukukun üstün olduğu, ekonomik ve yapısal reformların yapıldığı, bütçe açıklarının olmadığı, hane halkının daha refah içerisinde yaşamaya başladığı, bir dönemi beklediklerini belirtti.
Boydak, bu süreçte Türkiye'nin yeni anayasa çalışmalarına hız vermesi gerektiğinin altını çizerek, Türkiye'nin yeni anayasa ile 2023 hedeflerini daha hızlı bir şekilde yakalayacağını vurguladı.
Türkiye'nin gelişip kalkınması için iş dünyasının yatırım yapması gerektiğini savunan Boydak, yeni anayasanın AB kriterlerine uygun, daha anlaşılabilir ve basitleştirilmiş olarak 21. yüzyıl Türkiyesine yakışır bir şekle getirilmesini diledi.
Boydak, Türkiye'nin kendi kategorisindeki ülkelerden hafif de olsa pozitif yönde bir ayrışma içerisinde olduğunu ifade ederek, bu ayrışmanın Türkiye lehine devam etmesi için üretimin, yatırımın ve ihracatın desteklenmesi gerektiğini söyledi.
ASGARİ ÜCRET ARTIŞI
Asgari ücret tartışmalarına değinen Başkan Boydak, şöyle devam etti: 'Asgari ücretin telaffuz edilen rakamlara gelmesi mümkündür ancak vergilerin işveren lehine bir miktar azaltılması bizi bu noktada rahatlatacaktır. Zaten şu anda geçim indirimi dahil bin 122 lira asgari ücret ödüyoruz. Rekabette zorlanan sektörlerimiz var. Burada hükümetten vergi diliminde yapacakları küçük düzenlemelerle bizi rahatlatmalarını bekliyoruz. Gelir vergisinin en alt dilimi 12 bin liraymış. Arkadaşlarımız bunun 17 bin 500 liraya çıkarılmasını öneriyor. İşsizlik sigortası için işçiden kesilen yüzde 1 primin 0,5'e, işverenden alınan yüzde 2'lik primin yüzde 1'e düşürülmesi, yüzde 14 oranındaki SGK primlerinin yüzde 10'a çekilmesi, üst gelir grubunun yüzde 27 ve yüzde 35 seviyelerindeki vergi oranlarının en alt dilimdeki vergi kaybını karşılayacak şekilde artırılması, asgari geçim oranlarının ve çarpanlarının aynı şekilde muhafaza edilmesi ve asgari ücretin yıllık belirlenmesi gibi tekliflerimiz var. Bu tekliflerin de dikkate alınması ile asgari ücretin bin 300 liraya çıkarılması mümkün olacaktır. İşverenler olarak bizler bir miktar fedakarlık yapıyoruz, kamudan da aynı fedakarlığı beklediğimizi ifade etmek istiyorum.'
Türkiye'nin etrafındaki sıkıntılara rağmen hükümetlerin ülkeyi herhangi bir maceraya sürüklemeden yoluna devam etmesini sağladıklarını belirten Mustafa Boydak, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere tüm yetkililere teşekkür ederek, bundan sonraki süreçte de Türkiye'nin aynı barışçıl anlayış içerisinde yoluna devam etmesi temennisinde bulundu.
Boydak, finansal sektörde geçmiş aylara göre bir miktar rahatlamalar olduğunu ve firmaların bu süreçte rahat bir şekilde borçlanabildiklerini ancak tahsilat sürelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, bir yılı aşacak vadeli satışlarda risk kontrolünün zor olacağını sözlerine ekledi.