Hulusi Akar'dan sert açıklamalar! Kime kızdı?
Önceki dönem Milli Savunma Bakanı AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, gündeme dair sert açıklamalarda bulundu. Peki Akar kime, neden kızdı? Detaylar Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde…
Önceki dönem Milli Savunma Bakanı AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, son dönemde gittikçe artan Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçak saldırılara yönelik sert açıklamalarda bulundu. Akar, ‘Herkes görmeli ve bu sapık sözde eylemlere dur demelidir' dedi. Detaylar Kayseri Anadolu Haber'de…
İsveç ve Danimarka'daki İslam karşıtı ırkçı oluşumların Kur'an-ı Kerim'e yönelik alçak saldırıları, Müslüman ülkeler arasında büyük tepkilere sebep oldu. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere birçok isimden hem saldırıları yapanlara hem de bunlara göz yumanlara sert tepkiler geldi.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kayseri Milletvekili Hulusi Akar da son dönemde gittikçe artan bu saldırılara tepki gösteren isimler arasında yer aldı. Akar, Hollanda, İsveç ve Danimarka'da Kuran-ı Kerim'e yönelik provokasyonları çağ dışı ve alçak saldırılar olarak nitelendirdi.
Saldırıları lanetleyen Akar, ‘Ancak bunun yeterli ve önleyici bir cevap olmadığını da görüyoruz. Kur'an-ı Kerim ve diğer kutsal kitaplara yapılan saygısızlık ve saldırılar pek çok ülkenin kanunlarına göre maalesef hala suç sayılmamaktadır' dedi.
Akar, ‘Bunun son örneği, BM Genel Kurulu'nda kutsal kitaplara yönelik her türlü şiddet eylemini uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendiren karardır. Ülkemizin de ortak sunucu olduğu söz konusu kararla, kutsal kitaplara yönelik her türlü şiddet eylemi uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirilmiştir. Ülkemizce de memnuniyetle karşılanan bu karar, kesin ve yeterli bir çözüm olmasa da son dönemde Hollanda, İsveç ve Danimarka'da polis koruması altında kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemlerine izin verilmesi karşısında önem taşımaktadır. Milyarlarca Müslümanı kahreden bu tür nefret suçlarına karşı başta Müslümanlar olmak üzere uluslararası toplumun kararlılıkla ortak hareket etmesi elzemdir. Ayrıca belediyeler ile yerel ve ulusal meclislere görsel ve yazılı basın ve sosyal medya başta olmak üzere her türlü meşru yöntem ve haktan istifade ile ulaşarak, bir Müslüman veya insan haklarına saygılı bir vatandaş olarak bu eylemleri şiddetle reddettiklerini bildirerek, söz konusu eylemlerin o ülkede de suç sayılması için kamuoyu oluşturulmasına ve bu konuda bir yasa çıkarılması için yapılacak çalışmalara her türlü katkı sağlanmalıdır. Derhal gerekli önlemler alınmazsa, bu orta çağı hatırlatan akıl ve ahlak dışı eylemlerin, özellikle Avrupa ülkelerinde toplumsal barış ve huzuru sabote edeceğini, tahrip edeceğini başta ülkeleri yönetenler olmak üzere herkes görmeli ve bu sapık sözde eylemlere 'dur' demelidir' ifadelerinde bulundu.