Kalkan, 'Kayseri'de 23 bin üyemizle darbeye karşı teyakkuzdayız'
Memur Sen ve Eğitim Bir Sen Kayseri Şube Başkanı Aydın Kalkan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Paylaştığı görüşlerinde yetkili sendika olarak düşüncelerini ortaya koyan Kalkan, 'Kayseri'de 23 bin üyemizle darbeye karşı teyakkuzdayız' dedi.
HALEP YANIYOR, İNSANLIK SEYREDİYOR
Sözlerine Suriye'nin Halep kentinde yaşanan insanlık ayıbı ile başlayan Başkan Kalkan, 'Biliyorsunuz Halep şehri Osmanlı'nın en önemli şehirlerindendi. Şu anda Halep şehri gerçekten yanıyor. Geçen hafta 100'den çok çocuk katledildi. Suriye biliyorsunuz Suriye'deki iç savaş devam ediyor. Gerek Suriye ordusu ve gerekse Rusya'nın uçaklarla saldırıları ile çocuklar katlediliyor. Burada insanlık uyuyor, insanlık elden gidiyor. Halep yanıyor, kanıyor. Bizler bir an önce akan kanın durmasını, yangının sönmesini diliyoruz ve tüm dünyayı insanlığa sahip çıkmaya davet ediyoruz bunun için de sendika olarak gayret gösteriyoruz. Bayramda bir ateşkes olmuştu sevinmiştik ama yine ateşkes bitti, savaş devam etmeye başladı. Nerede bir Müslüman varsa gerçekten orada akan kan var. Bunun önlenmesi için örgüt olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bizler tüm taraflardan ve Müslümanların kanlarının akmasına sürekli seyirci kalmış Birleşmiş Milletlerden bu katliamın bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Bunu söylerken maalesef, problemin çözümüne yönelik ümidimizin olmadığını da ifade etmek istiyorum' ifadelerinde bulundu.
FIRAT KALKANI OPERASYONU'NUN ARKASINDAYIZ
Suriye'ye karşı karadan başlatılan ve sınır güvenliğimizi tesis etmek adına yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu hakkında da düşünceleri paylaşan Kalkan; 'DAEŞ'e karşı yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu var. Bu operasyonları örgüt olarak, sendika olarak destekliyoruz. Türkiye'nin kendi sınırlarını koruma hakkı vardır. Bu koruma hakkını da gerçekleştirmek için başlatılan bir Fırat Kalkanı Operasyonu var ve biz bunu sonuna kadar destekliyoruz. Bizler Suriye konusunda emperyalist güçlerin bu bölgeye barış getireceğine inanmıyoruz. İslam coğrafyasını ilgilendiren bu gibi sorunların ancak Müslüman devletlerin bir araya gelerek çözeceklerine inanıyoruz' dedi.
KAYSERİ'DE 23 BİN ÜYEMİZLE DARBEYE KARŞI TEYAKKUZDAYIZ
Son günlerde gündeme gelen ikinci darbe tehdidine ilişkin olarak da görüşlerini bildiren Kalkan: 'Son günlerde bu ikinci darbe girişimi ile ilgili gündemde söylentiler var. Biliyorsunuz birinci darbe girişiminde milletimiz sokaklara inerek bu girişimi önledi. Bu darbe girişimi değil aslında Türkiye'nin işgali idi. Gerçekten baktığınız zaman biz daha önce Türkiye'de darbeyi yaşadık. Bu darbeden ziyade Türkiye'nin bir işgal hareketi idi. Vatandaşlarımızın fedakarlığı ve sağduyusu ile Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkma çağrısına uyan vatandaşlarımız bu işgali önledi. Biz de diyoruz ki kesinlikle bu darbeciler artık bir daha darbeye kalkışamazlar. Vatandaşlardan o direnişi, direnci gördükten sonra bir daha buna cesaret edemezler diye düşünüyoruz. Son günlerde ise baktığımızda basın ve iletişim yoluyla Cumhurbaşkanını yalnızlaştırmaya çalışmaya yönelik haberler geliyor. Gerçekten FETÖ ile mücadele eden bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı sanki yalnız bırakılmış gibiydi 15 Temmuz'a kadar. Tek başına mücadele ediyordu. 15 Temmuz'dan sonra Cumhurbaşkanının haklılığı ortaya çıktı. Burada topyekün FETÖ ile mücadele etmek lazım. Gerek PKK, gerek FETÖ ve gerekse DAEŞ Türkiye'nin işgali için uğraşan terör örgütleri. Bu terör örgütleri ile topyekün mücadele etmek gerekiyor diye düşünüyoruz. Biz de Memur Sen ailesi olarak Türkiye'de 1 milyon Kayseri'de 23 bin üyemizle birlikte ülkemize, demokrasimize ve istiklalimize gelebilecek tüm iç ve dış hainliklere karşı teyakkuz halindeyiz. Asla bir panik havasının oluşmasına izin vermeyeceğiz, gevşemeden vatan hassasiyetimizi elden bırakmayacağız. Biz bir yandan işimizi en iyi şekilde yapıyoruz bir yandan da olayları en hassas biçimde takip ediyoruz' şeklinde onuştu.
OHAL'İ DESTEKLİYORUZ
Açıklamalarında OHAL'i desteklediklerini ifade eden Kalkan: 'OHAL'in 3 ay uzatıldı malum. Bildiğiniz gibi bu normal bir OHAL değil. Halka yönelik değil. Bu yüzden uzamasında bir sakınca görmüyoruz. Bu noktada FETÖ ile ilişkisi olan ve aktif bir şekilde darbe kalkışmasında sorumluluğu olan herkesten bunun hesabı sorulmalıdır. Sade memurlar ve iş adamları üzerinden yürütülen FETÖ mücadelesinin eksik kalacağını düşünmekteyiz. FETÖ terör örgütünün Temmuz'da bu millete reva gördüğü aşağılık davranışlar unutulmamalıdır, sulandırılamamalıdır, keyfi uygulamalara dönüştürülmemelidir. Bu kapsamda OHAL'in uzatılmasını destekliyoruz. Fakat terör örgütleriyle yapılan mücadeleyi zaafa uğratmamak şartıyla Türkiye'nin bir in önce normal hayata geçmesini temenni ediyoruz. Bu operasyonların ucu nereye dayanırsa dayansın, kim olursa olsun, yapmış olduğu bir suç varsa cezası verilmeli, sonuna kadar gidilmeli ve giderilmelidir diyoruz. Peygamberimizin kendisine bir hırsızlık yapılması konusunda geliyorlar bir zengin ve hatırı sayılır insan hırsızlık yapıyor ve bu insanı affedelim gibisinden talepler olunca diyor ki Allah Resulu: 'Ölçü bellidir. Kızım Fatma'da çalsa elini keserim'. Yani kamuda, iş dünyasında her kimse buna yol açan, suçu işleyen, ülkenin bekasına kasteden, işgali, yok edilmesi için uğraşan ona cezası verilmelidir. Bu noktada biz, kamudaki ihraçlar ve açığa almalarda da hassas ve ivedi davranılmasının gerekli olduğunu vurgulamak istiyorum' dedi.
ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKAT YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ
Öğretmen atamaları konusunda ise Kalkan şunları paylaştı: 'Öğretmen atamaları ile ilgili artık öğretmenler mülakatlar ile alınıyor. Komisyonlar kuruluyor illerimizde. Komisyon bir tane olsa ve bütün öğretmen adaylarımız bir komisyondan geçirilmiş olsa daha böyle hak ve adalet tecelli etmiş gibi görünebilir ama siz çeşitli illerde çeşitli komisyonlar kuracaksınız ve buradaki komisyonlara takdir hakkı vereceksiniz. Burada mutlaka bir haksızlıların olabileceği görüşündeyiz. Sözleşmeli öğretmenlik daha önce de denendi. Biz o zaman da buna karşı çıkmıştık aslında. Yine biz sözleşmeli öğretmenliğe de karşı çıkıyoruz. Mülakatla alınmasına da karşıyız. Sonra ikinci bir sınav olmuş oluyor adaylar. Mülakatın yapılmasında gerekçe FETÖ ile ilişkisi olup olmadığını tespit etmekti. Ancak biz KPSS'den yeterli puanı alan öğretmen adayını devletin çeşitli emniyet ve istihbarat kurumları var, bunlar incelesin ve değerlendirsin diyoruz.'
YENİ ÖĞRETMENLER DOĞU'YA ATANMASIN!
Doğu ve Güneydoğu'ya yeni öğretmenlin atanmasını doğru bulmadığını kaydeden Kalkan; 'Yine benim her zaman dillendirdiğim Doğu ve Güneydoğu'ya acemi olan yeni öğretmenlerin görevlendirilmesinden bakanlığın vazgeçmezsi lazım. Buralara işi bilen, tecrübeli, vatan, millet, devlet, bayrak, ezan gibi değerleri verebilecek olan öğretmenleri göndermeli ki buralar gelişsin. Yeni, acemi olan öğretmenlerin oralarda görev yapması bana göre uygun değil. Tecrübeli öğretmenlerin de oralara gönderilmesi için teşvik edilmesi lazım diyorum. Bu teşvikler yerin görev zorluğuna göre farklı ücretlendirme ile sağlanabilir diye düşünüyorum' şeklinde konuştu. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ
HALEP YANIYOR, İNSANLIK SEYREDİYOR
Sözlerine Suriye'nin Halep kentinde yaşanan insanlık ayıbı ile başlayan Başkan Kalkan, 'Biliyorsunuz Halep şehri Osmanlı'nın en önemli şehirlerindendi. Şu anda Halep şehri gerçekten yanıyor. Geçen hafta 100'den çok çocuk katledildi. Suriye biliyorsunuz Suriye'deki iç savaş devam ediyor. Gerek Suriye ordusu ve gerekse Rusya'nın uçaklarla saldırıları ile çocuklar katlediliyor. Burada insanlık uyuyor, insanlık elden gidiyor. Halep yanıyor, kanıyor. Bizler bir an önce akan kanın durmasını, yangının sönmesini diliyoruz ve tüm dünyayı insanlığa sahip çıkmaya davet ediyoruz bunun için de sendika olarak gayret gösteriyoruz. Bayramda bir ateşkes olmuştu sevinmiştik ama yine ateşkes bitti, savaş devam etmeye başladı. Nerede bir Müslüman varsa gerçekten orada akan kan var. Bunun önlenmesi için örgüt olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Bizler tüm taraflardan ve Müslümanların kanlarının akmasına sürekli seyirci kalmış Birleşmiş Milletlerden bu katliamın bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Bunu söylerken maalesef, problemin çözümüne yönelik ümidimizin olmadığını da ifade etmek istiyorum' ifadelerinde bulundu.
FIRAT KALKANI OPERASYONU'NUN ARKASINDAYIZ
Suriye'ye karşı karadan başlatılan ve sınır güvenliğimizi tesis etmek adına yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu hakkında da düşünceleri paylaşan Kalkan; 'DAEŞ'e karşı yürütülen Fırat Kalkanı Operasyonu var. Bu operasyonları örgüt olarak, sendika olarak destekliyoruz. Türkiye'nin kendi sınırlarını koruma hakkı vardır. Bu koruma hakkını da gerçekleştirmek için başlatılan bir Fırat Kalkanı Operasyonu var ve biz bunu sonuna kadar destekliyoruz. Bizler Suriye konusunda emperyalist güçlerin bu bölgeye barış getireceğine inanmıyoruz. İslam coğrafyasını ilgilendiren bu gibi sorunların ancak Müslüman devletlerin bir araya gelerek çözeceklerine inanıyoruz' dedi.
KAYSERİ'DE 23 BİN ÜYEMİZLE DARBEYE KARŞI TEYAKKUZDAYIZ
Son günlerde gündeme gelen ikinci darbe tehdidine ilişkin olarak da görüşlerini bildiren Kalkan: 'Son günlerde bu ikinci darbe girişimi ile ilgili gündemde söylentiler var. Biliyorsunuz birinci darbe girişiminde milletimiz sokaklara inerek bu girişimi önledi. Bu darbe girişimi değil aslında Türkiye'nin işgali idi. Gerçekten baktığınız zaman biz daha önce Türkiye'de darbeyi yaşadık. Bu darbeden ziyade Türkiye'nin bir işgal hareketi idi. Vatandaşlarımızın fedakarlığı ve sağduyusu ile Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkma çağrısına uyan vatandaşlarımız bu işgali önledi. Biz de diyoruz ki kesinlikle bu darbeciler artık bir daha darbeye kalkışamazlar. Vatandaşlardan o direnişi, direnci gördükten sonra bir daha buna cesaret edemezler diye düşünüyoruz. Son günlerde ise baktığımızda basın ve iletişim yoluyla Cumhurbaşkanını yalnızlaştırmaya çalışmaya yönelik haberler geliyor. Gerçekten FETÖ ile mücadele eden bir Cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanı sanki yalnız bırakılmış gibiydi 15 Temmuz'a kadar. Tek başına mücadele ediyordu. 15 Temmuz'dan sonra Cumhurbaşkanının haklılığı ortaya çıktı. Burada topyekün FETÖ ile mücadele etmek lazım. Gerek PKK, gerek FETÖ ve gerekse DAEŞ Türkiye'nin işgali için uğraşan terör örgütleri. Bu terör örgütleri ile topyekün mücadele etmek gerekiyor diye düşünüyoruz. Biz de Memur Sen ailesi olarak Türkiye'de 1 milyon Kayseri'de 23 bin üyemizle birlikte ülkemize, demokrasimize ve istiklalimize gelebilecek tüm iç ve dış hainliklere karşı teyakkuz halindeyiz. Asla bir panik havasının oluşmasına izin vermeyeceğiz, gevşemeden vatan hassasiyetimizi elden bırakmayacağız. Biz bir yandan işimizi en iyi şekilde yapıyoruz bir yandan da olayları en hassas biçimde takip ediyoruz' şeklinde onuştu.
OHAL'İ DESTEKLİYORUZ
Açıklamalarında OHAL'i desteklediklerini ifade eden Kalkan: 'OHAL'in 3 ay uzatıldı malum. Bildiğiniz gibi bu normal bir OHAL değil. Halka yönelik değil. Bu yüzden uzamasında bir sakınca görmüyoruz. Bu noktada FETÖ ile ilişkisi olan ve aktif bir şekilde darbe kalkışmasında sorumluluğu olan herkesten bunun hesabı sorulmalıdır. Sade memurlar ve iş adamları üzerinden yürütülen FETÖ mücadelesinin eksik kalacağını düşünmekteyiz. FETÖ terör örgütünün Temmuz'da bu millete reva gördüğü aşağılık davranışlar unutulmamalıdır, sulandırılamamalıdır, keyfi uygulamalara dönüştürülmemelidir. Bu kapsamda OHAL'in uzatılmasını destekliyoruz. Fakat terör örgütleriyle yapılan mücadeleyi zaafa uğratmamak şartıyla Türkiye'nin bir in önce normal hayata geçmesini temenni ediyoruz. Bu operasyonların ucu nereye dayanırsa dayansın, kim olursa olsun, yapmış olduğu bir suç varsa cezası verilmeli, sonuna kadar gidilmeli ve giderilmelidir diyoruz. Peygamberimizin kendisine bir hırsızlık yapılması konusunda geliyorlar bir zengin ve hatırı sayılır insan hırsızlık yapıyor ve bu insanı affedelim gibisinden talepler olunca diyor ki Allah Resulu: 'Ölçü bellidir. Kızım Fatma'da çalsa elini keserim'. Yani kamuda, iş dünyasında her kimse buna yol açan, suçu işleyen, ülkenin bekasına kasteden, işgali, yok edilmesi için uğraşan ona cezası verilmelidir. Bu noktada biz, kamudaki ihraçlar ve açığa almalarda da hassas ve ivedi davranılmasının gerekli olduğunu vurgulamak istiyorum' dedi.
ÖĞRETMEN ATAMALARINDA MÜLAKAT YAPILMASINI DOĞRU BULMUYORUZ
Öğretmen atamaları konusunda ise Kalkan şunları paylaştı: 'Öğretmen atamaları ile ilgili artık öğretmenler mülakatlar ile alınıyor. Komisyonlar kuruluyor illerimizde. Komisyon bir tane olsa ve bütün öğretmen adaylarımız bir komisyondan geçirilmiş olsa daha böyle hak ve adalet tecelli etmiş gibi görünebilir ama siz çeşitli illerde çeşitli komisyonlar kuracaksınız ve buradaki komisyonlara takdir hakkı vereceksiniz. Burada mutlaka bir haksızlıların olabileceği görüşündeyiz. Sözleşmeli öğretmenlik daha önce de denendi. Biz o zaman da buna karşı çıkmıştık aslında. Yine biz sözleşmeli öğretmenliğe de karşı çıkıyoruz. Mülakatla alınmasına da karşıyız. Sonra ikinci bir sınav olmuş oluyor adaylar. Mülakatın yapılmasında gerekçe FETÖ ile ilişkisi olup olmadığını tespit etmekti. Ancak biz KPSS'den yeterli puanı alan öğretmen adayını devletin çeşitli emniyet ve istihbarat kurumları var, bunlar incelesin ve değerlendirsin diyoruz.'
YENİ ÖĞRETMENLER DOĞU'YA ATANMASIN!
Doğu ve Güneydoğu'ya yeni öğretmenlin atanmasını doğru bulmadığını kaydeden Kalkan; 'Yine benim her zaman dillendirdiğim Doğu ve Güneydoğu'ya acemi olan yeni öğretmenlerin görevlendirilmesinden bakanlığın vazgeçmezsi lazım. Buralara işi bilen, tecrübeli, vatan, millet, devlet, bayrak, ezan gibi değerleri verebilecek olan öğretmenleri göndermeli ki buralar gelişsin. Yeni, acemi olan öğretmenlerin oralarda görev yapması bana göre uygun değil. Tecrübeli öğretmenlerin de oralara gönderilmesi için teşvik edilmesi lazım diyorum. Bu teşvikler yerin görev zorluğuna göre farklı ücretlendirme ile sağlanabilir diye düşünüyorum' şeklinde konuştu. ÖZEL HABER: KAAN AKBAŞ