Kayseri deyip geçmeyin - Burada birçok insan yüzyıllar boyunca hayata tutundu!

Kayseri Anadolu'nun en önemli, sanayi ve ticaret sektörlerinde öne çıkan bir şehirdir. Ancak şehrin çok zaman göz önünde bulunmayan, dünyada ilk olma özellliğini tayışan Gevher Nesibe Darüşşifası'nda yüzyıllar boyunca hasta su ve müzik ile tedavi edildi. Peki Gevher Nesibe hikayesini duymuş muydunuz? Şifahaneye ait bilinmeyen ve tüm dikkat çeken bilgilerin Detayları Kayseri Anadolu Haber'in Kayseri haberlerinde...

Anadolu Selçuklu Devleti'nin kurduğu Gevher Nesibe Darüşşifa ve Tıp Medresesi, dünyada ilk tıp merkezi olarak biliniyor. Hastalar burada müzik ve su ile tedavi edildi. Ruh hastaları için 18 odadan oluşan bimarhanelerin bulunduğu darüşşifa günümüzde Selçuklu Uygarlığı Müzesi olarak hizmet veriyor. Medresenin kuruluş hikayesini öğrenen veya yeniden okuyan vatandaşlar kısa bir düşünceye dalıyor. İşte detaylar…

Buradaki hastalardan ücret alınmadı

Anadolu'daki Tıbbın Doğuşu, Dünyadaki İlk Tıp Okulu Olarak Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası isimli makalede yer alan bilgiye göre, Eğitim süresinin ne kadar ve eğitim içeriğinin ne olduğuna dair kesin bir bilgi bulunamasa da hem teorik hem de darüşşifa kısmında uygulamalı olarak eğitim verilerek hekim ve cerrah yetiştirildi.

Gevher Nesibe Medresesi'nde şifahaneye gelen hastalardan ücret alınmadı. Darüşşifada Biruni ve İbn-i Sina'nın tedavi yöntemleri kullanıldı, bitkisel kökenli ilaçlardan yararlanıldı.

Türk Tabipler Birliği Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi'nde yer alan bilgiye göre, bu tıp merkezinde kullanılmak üzere vakfedilen malların 1584 yılındaki gelir toplamı 43643 akçe kadardı. O dönemde merkezdeki hocalara 20 akçe, hekimlere de 8 akçe maaş verildi. Gevher Nesibe Şifahiyesi Türklerin yaptırdığı on birinci büyük hastane, Anadolu'da ise beşincisi olarak yer aldı.

Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası'nda yıllarca çok iyi hekimler yetiştirildi. Vakıf görevi üstlenerek hasta tedavileri yapılan medresede, bünyesinde hem tıp eğitimi veren bir binayı hem de hastaneyi beraber barındırmasından dolayı dünyada birilk olarak kayıtlara geçti. Bu nedenle Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası geçmişten bugüne önemini korumaktadır.

Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası nasıl açıldı

Mustafa Hayırlıdağ'ın Gevher Nesibe Sultan Darüşşifası isimli derleme makalesinde yer alan bilgiye göre, Darüşşifanın kurucusu Melike İsmetüddin Gevher Nesibe Hatun Anadolu Selçuklu Sultanı 2. Kılıçarslan'ın on iki çocuğundan tek kızıdır. 1. Gıyaseddin Keyhüsrev'in de küçük kardeşidir.

'Gevher Nesibe o dönemde bir komutana aşık olur ancak ağabey 1. Gıyaseddin Keyhüsrev karşı çıkar ve başkasıyla evlendirmek ister. Gevher Nesibe bu evliliğe itiraz edince 1. Gıyaseddin Keyhüsrev kız kardeşinin aşık olduğu genci savaşa gönderdir. Gevher Nesibe bir süre sonra sevdiği adamın şehit olduğunu öğrenir ve yataklara düşer. 1. Gıyaseddin Keyhüsrev Verem hastalığına yakalanan Gevher Nesibe'den özür dileyerek isteği olup olmadığını sorar. , Gevher Nesibe Hatun son arzusunu şu şekilde dile getirir:

'Ben devası olmayan bir derde düştüm, kurtulmama imkn yok. Hiçbir hekim derdime çare bulamadı, ben artık ahiret yolcusuyum. Eğer dilersen benim servetimle benim adıma bir darüşşifa yaptır. Bu darüşşifada bir taraftan dertlilere şifa verilirken, diğer yandan da devası olmayan dertlere şifa aransın. Burada ünlü hekimler ve cerrahlar yetişsin. Kimse bir kuruş ödemesin, bu benim adıma bir vakıf olsun.'

Özetle, kavuşamayan aşıkların meyvesi Kayseri'deki bu merkez olur. Gevher Nesibe Şifaahanesi'nde birçok hasta su ve müzikle tedavi edilerek şifa bulduğu ifade edilir. Günümüzde medrese, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Selçuklu Uygarlığı Müzesi olarak hizmet vermektedir.

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme