Kayseri mantısının geliriyle lösemi hastalarına destek oluyorlar

Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı (LÖSEV) ile kanser hastalığı sürecinde tanışan 10 kadın, haftanın belirli günleri buluştukları vakfın mutfağında bir kaşığa 40 tane sığmasıyla meşhur Kayseri mantısını hijyenik ortamda hazırlıyor.

Yoğrulduktan sonra açılan mantı hamuru kadınlar tarafından küçük küçük kesilerek içi kıymalı harçla doldurulup bükülüyor. El emeği mantılar, kargo ile LÖSEV 'in Ankara 'daki merkezine gönderilerek, burada ambalajlandıktan sonra internet üzerinden satışa sunuluyor.

Annelerden Gülcan Durak, 6 yaşındaki kızı Esma Nur 'a 2017 yılında lösemi teşhisi konduğunu, 3 yıl süren tedavinin ardından kızının sağlığına kavuştuğunu söyledi.

Tedavi sürecinde LÖSEV 'den çok destek gördüklerini anlatan Durak, kızı iyileşmesine rağmen kaygılarının sona ermediğini ve "hastalık tekrarlar mı" endişesi yaşadığını dile getirdi. Bu süreçte vakfın "Annelerin Yüzü Gülüyor Projesi"ni öğrendiğini belirten Durak, "Proje kapsamında haftanın 3 günü buradayız. Beni anlayan birileri var burada. Psikolojik olarak bana çok iyi geliyor. LÖSEV hep yanımızdaydı şimdi de ben onlara yardımcı olmak istiyorum." dedi.

Hatice Aşer de üniversitede okuyan kızının 9 yaşında lösemiye yakalandığını, uzun süren tedavi sonrası hastalığı yendiğini belirtti. Mantı yapımı için annelerin boş zamanlarına göre haftalık liste hazırladığını anlatan Aşer, "Arkadaşlarla iş bölümü yapıyoruz, mantılarımız 'LÖSEV Dükkan 'da satılıyor." diye konuştu.

Meme kanseri hastası Derya Cesuroğlu Gürbüz de hem bir araya gelip lösemili çocukların tedavi sürecine katkı sağladıklarını hem de üretim yaparak motive olduklarını kaydetti. Satışa sunulan mantıyı herkesin gönül rahatlığıyla tüketebileceğini belirten Gürbüz, "Mantıyı yaparken çok emek veriyoruz. Biz LÖSEV 'e katkıda bulunuyoruz, onlar da bize maddi açıdan destek oluyor." ifadelerini kullandı.

Annelere terapi gibi geliyor

LÖSEV Kayseri İl Koordinatörü Ayşegül Çiftçi de Kayseri mantısını hamarat annelerin elinden bağışçılara ve tüketicilere sunduklarını söyledi.

Atölyelerinin 2000 yılında küçük bir masa etrafında rehabilite amacıyla kurulduğunu anlatan Çiftçi, şu bilgileri verdi: "Şu anda lösemiyi atlatmış yüzlerce çocuğumuzun, gencimizin ailesine, erişkin kanser hastalarına yuva olmuş bir marka bu proje. Annelerimiz buraya gelerek endişe halinden bir nebze olsun uzaklaşmış oluyor. Annelerimiz bu atölyelerde üretim yaparak lösemili çocukları iyileştirmeye katkı sağlarken bir yandan da aslında kendilerini iyileştiriyorlar. Annelerimiz artık evlerinde 'Ben ne yapacağım ' psikolojisinden çıkıp özgüveni yüksek kadınlar olarak iş hayatında yerlerini alıyor.'