'Kılıçdaroğlu, tankların yanından pazarlıkla geçti'

AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, bir televizyon kanalının programının canlı yayın konuğu oldu. Özhasek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'a yönelik kullandığı, 'Tankların yanından geçtim, o da geçseydi' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi.

15 Temmuz gecesi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda birlikte çalıştığı Müsteşarlar Yardımcısı'nın da tesadüfen Kılıçdaroğlu ile aynı uçakta olduğunu belirten Özhaseki, 'İndikten sonra orada ihtilal olduğu belli olmuş, Kılıçdaroğlu'nu karşılayanlar hemen kendilerine söylemişler. Sonradan tankın yanındakiler ile Kılıçdaroğlu'nun ekibinden pazarlığa gidenler olmuş. Kemal Bey 'in oradan geçişi pazarlıkla olan bir geçiş' dedi.

Özhaseki, “CHP 'deki gelişmeleri ve aynı zamandaki Kemal Kılıçdaroğlu 'nun Genel Başkanlık sonrasındaki adeta bir eksen kayması meselesini bir göz önünde bulundurmak lazım. Aslında söylediği söz bir sıkışmışlığın, bunalmışlığın, daralmışlığın getirdiği dilinden dökülen o andaki aklına gelenler. Gördüğüm şu; Deniz Baykal sonrasında CHP 'de eksen kayması oldu. 15 Temmuz hain FETÖ kalkışmasında direnmek yerine, pazarlıklara girişen ve ne hikmetse sorunsuz bir şekilde havaalanından ayrılan Kılıçdaroğlu aslında Milli İrade'nin karşısındadır. Demokrasiyi savunmak yerine; gizli saklı bir yerlerde kahve içenleri, Milletimiz unutmayacaktır.” diye konuştu.

“DAHA TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYMADILAR”

Özhaseki, programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. 2019 seçimlerinden sonra belediyelerde bilinçli olarak ciddi bir muhalefet ortaya koymadıklarının altını çizen Mehmet Özhaseki, “2019 yerel seçimlerinden sonra biraz sabırlı davranıp seçmenin kendisinin görmesi için ciddi bir muhalefet ortaya koymadık şu ana kadar. ‘25 senedir siz idare ediyorsunuz. 2019'da bunlar geldi, bir fırsat verin' gibi bir anlayış doğar diye sessizce izlemeye başladık. Ancak şimdi gördüğümüz kötü manzaralar hiç şaşırdığımız şeyler değil. Çünkü şu ana kadar ne Ankara'da ne de İstanbul'da daha taş üstüne taş koymadılar. Yaptıkları tek şey algı operasyonu.” dedi.

“BÜYÜKŞEHİR MECLİSLERİNDEKİ TEKLİFLERİ YÜZDE 96-98 ORANINDA ONAYLADIK”

Büyükşehir meclislerine teklif olarak getirilen dosyaların çok büyük bir çoğunluğuna AK Parti Grubu'nun onay verdiğini vurgulayan Özhaseki, “Baştan sona iş bilmezliklerini dönüp sadece AK Parti'nin mecliste güçlü bir meclis kadrosu var gibi bir ağlaklık içerisinde devam ediyorlar. Ben iki taraftan da aldım bilgileri hem Ankara'dan hem İstanbul'dan. Şu ana kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ne teklif olarak getirilen 2 bin 179 tane dosya var ve AK Parti Grubu olarak sadece 60 tane dosyaya hayır demişiz yani yüzde 2-2,5'ini reddetmişiz. Geri kalan yüzde 97,5-98'ini kabul etmişiz. Reddettiklerimiz kısımda ise Küçükçekmece'de yeşil alana kütle koymak, betona boğmak gibi teklifler var. Bazılarında da evrak eksikliğinden kaynaklı işlem noksanlığı var. Ankara Büyükşehir Meclis Grup Başvekilimiz Murat Köse'ye sordum; o da yüzde 96-97 oranında evet dediklerini belirtti.” diye konuştu.

“BİZİM ARKADAŞLARIMIZ HİÇBİR ŞEKİLDE ÖNÜNÜ KESMİYORLAR”

Özhaseki, iki yılda CHP'li Büyükşehir Belediyeleri'nin ciddi bir borçlanma yaptığını dile getirdi ve şunları söyledi: “Mesela borçlanmalar geliyor. 25 yıllık bizim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaptığımız toplam borçlanma 23 milyar lira. Fakat 2 yılda CHP Belediyesi'nin yaptığı borçlanma 15,5 milyar lira. Gelecek sene bir kuruş borç alamaz duruma gelinmiş. Ankara'da da 4 milyara yakın borçlanma istenmiş şirketlerdeki sermaye artışı dâhil, onlara da arkadaşlarımız evet demişler. Yani gerek meclise gelen evrakların orada tartışılıp onaylanmasında gerekse borçlanmada bizim arkadaşlarımız hiçbir şekilde önünü kesmiyorlar.”

“11 BİN 706 KİŞİYİ İŞTEN ATTILAR”

CHP'li adayların seçim öncesi işçi çıkarmayacağını söylemesine rağmen ciddi bir emekçi kıyımı yapıldığını söyleyen Özhaseki, “Bakın seçim öncesinde ayrıca ‘Biz işçi çıkarmayacağız, işçiyi çıkaran namussuzdur, şerefsizdir' gibi laflar ettiler. Ama İstanbul'da işten atılan kişi sayısı 11 bin 706 kişi. Çok fazla çalışan vardı, bütçe yetmiyordu derseniz de öyle değil. Tam 18 bin kişiyi de burada işe aldılar. Hem de kendi aralarında paylaşarak CHP'ye şu kadar İP'e bu kadar diyerek.” dedi.

“DOĞRULARI SÖYLEYECEĞİZ”

Artık CHP'ye karşı daha ciddi bir muhalefet yapılacağını ifade eden Özhaseki, “2 sene ciddi bir süre. Bu süreye bakıp bundan sonra neler yapabilecekleri hakkında bir kanaat bizde de oluştu. İş yapmaya niyetleri olmadığını şu andan itibaren gördük. Bu gördüklerimizi de önümüzdeki aydan itibaren paylaşmaya başlayacağız. Tek taktiğimiz de şu; doğruları söyleyeceğiz. Bunlar gibi iftira etmeyeceğiz, yalan söylemeyeceğiz. Seçim öncesi söyleyip sonra yapmadıkları her şeyi de tek tek söyleyeceğiz. Bize mani oluyorlar yalanlarını yüzlerine vuracağız.” diye kaydetti.

Seçim zamanı CHP'li Belediye Başkanları'na ne yaptığı sorulduğunda verecek bir cevapları olmadığını söyleyen Özhaseki, “Bakın ben yıllarca Belediye Başkanlığı yaptım. İnsanlar sizi beş yıl boyunca incelerler. Çoğu zaman bir şey söylemezler. Ama beş sene sonra seçim ortamı geldiğinde ilk sorulacak soru şudur: “Kardeşim sen beş sene orda mühür, bütçe sendeyken ne yaptın?” Elbette bunlar karşısında bu arkadaşların söyleyeceği bir çift sözleri dahi yok. Çünkü bütün gerçekler, rakamlar ortada. Biz de bundan sonra bu gerçekleri tek tek söyleyeceğiz.” dedi.

“PANDEMİ SÜRECİNDEN AK BELEDİYELERİMİZ ÜZERLERİNE DÜŞEN GÖREVİ FAZLASIYLA YAPTILAR”

AK Partili Belediyelerin pandemi sürecinde vatandaşın ihtiyaçlarını karşılamak için durmaksızın çalıştığına dikkat çeken Özhaseki, “AK Belediyelerimize bir talimat gönderdik; Vefa Destek Gruplarıyla Koordineli bir şekilde çalışın diye. Belediyelerimiz, Vefa Sosyal Destek Grupları ile koordineli olarak çalışarak hizmete muhtaç olan kim varsa gidip gördüler, ihtiyaçlarını hazır edip kapılarına kadar ulaştırdılar. Arkadaşlarımız Vefa Grupları ile el ele verip en ücra köşedeki vatandaşlarımıza bazen hediye paketi verdiler, çocuklara oyuncaklar götürdüler, dağ başında kalmış bir amcamıza gıda kolisi götürdüler ve üzerlerine düşen görevi fazlasıyla yaptılar.” dedi.

“BÜTÜN ÖMÜRLERİ ALGIYLA, YALANLA GEÇİYOR”

ÖZhaseki, “Bazı CHP'li Belediyeler kurallara uydular, Vefa Grupları ile beraber çalıştılar. Onlara teşekkür ederim. Ancak bazıları sanki Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden bağımsız bir kurummuş gibi kendi kendilerine bağış hesapları açmaya başladılar. Sonra da Genel Başkanları da dahil ilgili arkadaşlar sanki CHP Belediyeleri olmazsa Türkiye yanmış, bitmişti gibi bir hava vermeye başladılar. Yine bütün ömürleri algıyla, yalanla geçiyor.” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin AK Partili Şahinbey Belediyesi'nden bile çok geride olduğunu belirten Özhaseki, şunları söyledi: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi biz 40 bin tablet dağıttık diye çıktı. Bizim Gaziantep'teki ilçe belediyemiz Şahinbey Belediyemiz “Fazla övünme, ben küçük bir ilçeyim 50 bin tablet dağıttım, altı aylık bedava da internet verdim.” dedi. Sonra şaşırdılar ne yapacaklarını ve dediler ki: “Milli Eğitim'in verdiği tabletleri dağıttılar.” falan. Pes doğrusu. Biz karar aldık 1 milyona yakın evladımızın tableti yokmuş. Ne kadarına yardımcı olabiliriz diye Belediye Başkanı arkadaşlarla konuştuk. 250 bin tane tablet alıp kendi bölgelerindeki biraz daha dar gelirli ailelerin çocuklarına dağıtmak üzere bir faaliyet başlattık. Bütün belediyelerimiz gücü yettiğince devletin gösterdiği Devlet Malzeme Ofisi'nden tablet alıp kardeşlerimize yetiştirdiler. Fakat CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, bizim ilçe belediyemizin bile çok gerisinde bir iş yaptı. “Patates meselesi oldu biz Belediye Başkanı arkadaşlarla konuştuk; “Arkadaşlar Nevşehir'deki patatesler çürümesin dedik ve on, yirmi kamyon alabildiğiniz kadar alın ve dar gelirli insanlara dağıtın” dedik. Arkadaşlarımız 5 bin tondan fazla patatesi alıp kendi illerindeki vatandaşlara dağıttı. Bizim amacımız devletin bir parçası olarak bu millete nasıl hizmet ederiz deyip karşılığında ortaya koyduğumuz bu faaliyetler.”

Kurumsal Haber

Bakmadan Geçme