Kovid-19, Tu¨rkiye-ABD ikili ticaretini nasıl etkileyecek
ABD'ye bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 10'un üzerinde artan ihracat Kovid-19 salgını döneminde düşüşe geçse de ekonomilerde normalleşme sonrası geliştirilecek iş birlikleri ve ortaya çıkacak fırsatlarla ikili ticaretin yeniden güçleneceği öngörülüyor.
Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2013 sonrası yıllık ortalama 18-20 milyar dolar bandında seyreden ABD ile dış ticaret hacmi, ilk çeyrekte geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 28,8 artarak 6,1 milyar dolara çıktı.
İlk çeyrekte ABD'ye ihracat 2 milyar 366 milyon dolar düzeyinde gerçekleşirken, bu ülkeden yapılan ithalat 3 milyar 773 milyon dolar oldu. Bu dönemde artış oranı ihracatta yüzde 10,7 ve ithalatta yüzde 43,5 olarak hesaplandı.
Koronavirüs salgınına dair ekonomik etkilerin daha belirginleştiği nisan ayına bakıldığında ise ABD'ye ihracatın eksiye geçtiği görüldü. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, geçen yılın nisan ayında 751 milyon 135 bin dolar olan ABD'ye ihracat, bu yılın aynı ayında yüzde 20,7 azalarak 595 milyon 665 bin dolara geriledi. Bu da nisan ayında ABD'ye ihracat kaybının 155 milyon 470 bin dolar olduğunu ortaya koydu.
ABD'ye ihracatta ilk çeyrekte yaşanan yüzde 10,7'lik artış, nisan ayında Kovid-19 salgını nedeniyle gerçekleşen yüzde 20,7'lik düşüşle birleşince, yılın ilk 4 ayında bu ülkeye yapılan dış satımın eksiye geçmese de yüzde 0,1'le sınırlı kalmasına neden oldu.
Bu kapsamda, 2019'un ilk 4 ayında ABD'ye yapılan 2 milyar 600 milyon dolarlık ihracat, bu yılın aynı döneminde 2 milyar 603 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti.
Yılın ilk 4 ayında ABD'ye en fazla ihracat yapılan sektör, 291 milyon 983 milyon dolarla otomotiv endüstrisi oldu. Bu sektörü 247,9 milyon dolarla savunma ve havacılık izlerken, 224,6 milyon dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri üçüncü sırada yer aldı. Söz konusu süreçte en fazla ihracat artışı yaşanan sektör ise ihracat hacmi ikiye katlanarak 34 milyon dolara yükselen tütün oldu.
'Risklerden ziyade fırsatlara sahibiz'
Türkiye'nin ABD ile dış ticaretinde yaşanan gelişmeler ve ikili ekonomik ilişkilerin geleceği hakkında değerlendirmelerde bulunan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, iki ülke ticaretinde stratejik ilis¸kilerin gidis¸atının en büyük etken oldugˆunu so¨yledi.
Yalçındağ, ABD'nin bir o¨nceki bas¸kanı Barack Obama do¨neminin son yıllarında ikili ticaretin 17 milyar dolar seviyelerinde kaldıgˆını anımsatarak, Donald Trump'ın go¨reve gelmesiyle ticaret hacminin de yu¨kselis¸e gec¸tiğini ve 20 milyar doları aşarak rekor kırdığını ifade etti.
Kovid-19'un ikili ticarete olan etkisini yakından takip ettiklerini vurgulayan Yalçındağ, 'Bugu¨nku¨ kos¸ullarda Tu¨rkiye-ABD ikili ticareti Kovid-19 su¨recinden gu¨c¸lenerek c¸ıkacaktır.' dedi.
Yalçındağ, kendisinin krizlerin, fırsatları beraberinde getirdigˆine inanan bir is¸ insanı olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Kovid-19 salgını su¨recinde u¨lkemiz tarafından ABD'ye iki uc¸ak dolusu kis¸isel koruyucu ekipman sagˆlanmasının o¨nemli ve anlamlı bir jest oldugˆunu du¨s¸u¨nu¨yorum. Tu¨rkiye olarak yaptıgˆımız bu tedarik, ABD'de o¨nemli bir kars¸ılık buldu ve gerek ABD Dıs¸is¸leri Bakanlıgˆı'ndan gerek ABD Kongre üyelerinden olumlu do¨nu¨s¸ler almamızı sagˆladı. S¸imdi sıra, var olan is¸ birligˆi ve dayanıs¸ma ikliminin pekis¸tirilmesinde. Ben o¨nu¨mu¨zdeki su¨rec¸te, risklerden ziyade fırsatlara sahip oldugˆumuzu du¨s¸u¨nu¨yorum. Bildiğiniz u¨zere TAI·K, iki devlet bas¸kanının daha o¨nce hedef olarak koydukları 100 milyar dolar ikili ticaret projesinin koordinasyonunu yu¨ru¨tüyor. Bu nedenle, koronaviru¨s su¨reci o¨ncesinde zaten ikili ticaretin artırılması ic¸in yogˆun c¸alıs¸malar yapıyorduk. Gec¸tigˆimiz yıl Boston Consulting Group'a (BCG), Tu¨rkiye'nin ABD'ye ihracatının artırılması noktasında potansiyel ifade eden sekto¨rlere dair detaylı bir rapor hazırlatmıs¸tık. S¸imdi, bu raporun gelis¸tirilmesi ic¸in tekrar kollarımızı sıvadık.'
'Hem ticarette hem de doğrudan yatırımlarda öne çıkabiliriz'
Mehmet Ali Yalçındağ, elde ettikleri o¨n verilerin sahip olunan avantajları kendilerine go¨sterdiğini belirterek, 'Örneğin tedarik zincirlerinde C¸in'e bagˆımlı firmalar artık go¨zlerini farklı u¨lkelere c¸eviriyor ve bu u¨lkelerin arasında Tu¨rkiye de bulunuyor. C¸es¸itli sekto¨rlerde faaliyet yu¨ru¨ten bu firmalar, artık orta ve uzun vadede tedarik zincirlerini c¸es¸itlendirmeyi hedefliyorlar. Yıllık cirosu 500 milyar doların u¨zerinde olan, du¨nyanın en bu¨yu¨k perakende markası Walmart bunun son o¨rnegˆidir. Tu¨rkiye'nin havacılık ve uzay sanayinden yapı malzemelerine kadar birc¸ok alanda o¨n plana c¸ıktıgˆını so¨yleyebiliriz. Kısacası, kendimizi imalatta C¸in'e alternatif olarak konumlandırmamız ve bunu yaparken de Tu¨rk sanayi ve is¸ gu¨cu¨ne gu¨venimizi korumamız gerekiyor.' diye konuştu.
Bu su¨rec¸te dezavantajların da olduğundan bahseden Yalçındağ, bunların başında ABD'de faaliyet yu¨ru¨ten Tu¨rkiye kars¸ıtı lobilerin geldiğini kaydetti.
Yalçındağ, ABD ile C¸in arasındaki su¨rtu¨s¸menin devam etmesinin Tu¨rkiye'ye hangi alanlarda o¨ne c¸ıkma fırsatı sunduğu hakkında da değerlendirmelerde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:
'ABD ve C¸in arasındaki su¨rtu¨s¸me sonucunda, u¨lkemizin ku¨resel ekonomide daha merkezi bir konumda yer alacağına inanıyorum. Tedarik zincirinin yanı sıra almıs¸ oldugˆumuz bilgiler, bugu¨n birc¸ok ABD ve Avrupa firmalarının Çin'deki u¨retimlerini farklı u¨lkelere kaydırmayı du¨s¸u¨ndu¨kleri yo¨nu¨nde. Bu noktada Tu¨rkiye'nin bir cazibe merkezine do¨nu¨s¸mesi, dogˆrudan yabancı yatırımların artması ac¸ısından kritik o¨nem tas¸ıyor. Bunun yanı sıra, Afrika gibi u¨lkemizin ac¸ılım go¨sterdigˆi u¨c¸u¨ncu¨ cogˆrafyalarda ABD ile gelis¸tirilecek is¸ birlikleri, firmalarımızın finansman sorununa da o¨nemli o¨lc¸u¨de c¸o¨zu¨m olacaktır. Bu açıdan hem ticarette hem de dogˆrudan yatırımlarda u¨lkemizin o¨ne c¸ıkması muhtemel. Dolayısıyla, bu su¨rtu¨s¸meden en c¸ok beslenen u¨lke olmalı ve bunu lehimize c¸evirmek ic¸in var gu¨cu¨mu¨zle c¸alıs¸malıyız.'