Küçükgöze: 'Bumerang Projesi, sürdürülebilir paylaşım döngüsüdür'

Meslek liselerinin memleket meselesi olarak görülmeye başlandığı Türkiye'de, bir zamanlar gözde eğitim yuvaları olan Meslek Liseleri ve orada verilen mesleki ve teknik eğitim konusunda Bumerang Proje Yetkilisi ve Makine Öğretmeni Alpaslan Küçükgöze ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Proje yetkilisinin Alpaslan Küçükgöze, proje danışmanının ise Süleyman Karadeli olduğu mesleki eğitimle ilgili Bumerang Projesi ile mesleki eğitim hakkında bilgiler veren Küçükgöze; 'Bumerang Projesi, tarafları doğru zaman ve zeminde bir araya getiren, nitelikli iş gücünü destekleyen sürdürülebilir paylaşım döngüsüdür' dedi.
Karadeli ayrıca, 'Yeterince rehberlik ve danışmanlık hizmetleri yapılamadığından, kariyer bilinci olmayan bu genç kesim, iş hayatına atılmada bir veya iki senelik gecikmeleri önemsememektedir. Öğrenciler, çalışacakları sektörler ve şartları hakkında yeterli ve gerekli bilgiye sahip olamamakta, mesleki kazanımların, ancak çalışma hayatına girildiğinde tecrübe ile öğrenilebileceğine inanmaktadırlar. Okula devam, derse ilgi ve katılımda sıkıntı yaşayan gençler okulu bitirdikten sonra iş hayatının değişmez gerçekleri ile karşılaştıklarında eğitimin kendi mesleki yeterliliği açısından ne kadar önemli olduğunu görmekte ve anlamaktalar' diyerek eğitimin önemine vurgu yaptı.
1-BUMERANG PROJESİ NEDİR, İSMİ NEDEN BUMERANG?
Bumerang projemiz, mesleki ve teknik eğitimin kök problemlerini tespit ederek, tarafları doğru zaman ve zeminde bir araya getiren, iletişim ve paylaşım ile güncel bilgiye ulaşan, farkındalık eğitimleri ile nitelikli iş gücünü destekleyen sürdürülebilir paylaşım döngüsüdür. Bumerang ismi de fırlatıldığı zaman fırlatanın eline tekrar dönerek ulaşan bir spor aleti olan 'bumerang'dan gelmektedir anlaşıldığı üzere. Projemiz de mesleki anlamda verilen eğitimin şahsa, şahıstan da topluma olan döngüsünü içermektedir. Bu nedenle de ismi bumerangdır. Bu konuda oluşturduğumuz proje ekibimiz, 2013 yılında hazırlık aşamasında bölgemiz sanayi sektör işletmeleri ile yüz yüze görüşmeler ve alan taraması niteliğinde yapmış olduğu anket çalışmaları ile mesleki ve teknik eğitimin gelişmesinin önündeki engelleri ve çözüm yollarını tespit etti. Mesleki eğitimin kronikleşmiş en büyük problemi, sektörlerin ihtiyacını karşılar niteliğe sahip olamadığı gerçeğidir. Avrupa Birliği ülkelerindeki meslek lisesi uygulamaları, öğrenci profili ve eğitim çağındaki tüm öğrencilere oranı ülkemizden önemli oranlarda farklıdır. Gelişmiş ülkelerde işveren, okulun yönetimine ve işleyişine doğrudan katılıp müdahil olabilirken ülkemizde bu konuda henüz yeterli seviye elde edilememiştir. Öğrenci profili sayı ve özellikler yönünden Avrupa Birliği üye ülkelerinden oldukça geridedir. Köklü reformlara ve değişime ihtiyacı vardır. Meslek liselerinden mezun olan gençlerimiz, işletmelere istihdam amaçlı başvurduklarında, okullarında uygulanan teknolojinin ilerisinde bir durum ile karşılaşmaktalar. İşverenler bu problemin farkında olup çözümü yönünde adımlar atmışlardır. Bunun yanı sıra işletme yetkilileri ihtiyacı olan nitelikli personelin okullarda yetişmesi için eğitimciler ile işletmesinde uyguladığı yöntem ve teknikleri fedakarca paylaşmaya hazır olduğunu beyan etmiştir. İşletme sahipleri gençlerin mesleğini iş yerinde öğrenmesinden rahatsız olduğunu dile getirmişlerdir. KAYGED, üye teknik öğretmenleri ile Avrupa Birliği destekli, Sektörlerde Bilgi Paylaşımı ve Koordinasyonu Projesi kapsamında işletmeler ve okullar arasında sürdürülebilir iletişim ve paylaşımı sağlayan Bumerang Döngüsü'nü kurdu. Projemizin stratejisi çözüm taraflarını mümkün olduğunca her fırsatta yan yana getirmeye odaklıydı. Bu birlikteliklerde oluşan mesleki diyaloglar öğretmenlerimizin yeterliliklerine de önemli katkılar sağladı. İşletmelerde tezgh başında, seminer, toplantı ve çalıştaylarda hatta dinlenme aralarında bile oluşan diyaloglar karşılıklı kazanım ile sonuçlandı. Tarafları empatik düşünceye sevk etti. Bumerang projemiz mesleki eğitim müfredatının iyileştirilmesi ve yeterliliğinin artırılması için işletmelerin yetkilileri ve teknik personeli ile koordineli birikim paylaşımı faaliyetleri yapmıştır. Faaliyetlerin sonunda elde edilen ileri ve farklı yöntem ve teknikler eğitimci mantığı ile yeniden düzenlenerek eğitim modüllerine katılmıştır. Böylece proje ekibinde görev yapan teknik öğretmenler yıllardır iş ve eğitim çevrelerinde dillendirilen, gerekliliği vurgulanan okul-sanayi işbirliğini sonuç odaklı faaliyetler ile gerçekleştirdi. Proje faaliyetlerinin sonunda anlaşıldı ki, iş ve eğitim çevreleri uygun iletişim ve paylaşım ortamlarında bir araya gelebiliyor, gerekli tüm fedakarlığı gösterebiliyor, mesleki ve teknik eğitimin ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar.
2-BUMERANG PROJESİ'NİN HANGİ ALANLARDA ETKİLİ OLMASI DÜŞÜNÜLÜYOR?
Bumerang Projesi'nin hizmet alanı mesleki ve teknik eğitimdir. 'İşsizlik yok mesleksizlik var, meslek lisesi memleket meselesi' gibi toplumda mesleki eğitime ve bu eğitimin önemine dair farkındalık meydana geldi. Bizler de bu proje ile mesleki eğitimin önemine, gerekliliğine ve mesleki eğitimin geliştirilerek verim alınmasına yönelik planlarımızı ortaya koyduk. Mesleki ve teknik eğitimin bir ülke için ne kadar hayati olduğunu gözler önüne serdik ve bu konuda en verimli eğitimin verilmesi için bir yol haritası belirledik. Bumerang Projesi ile okul-sanayi iş birliği için meslek liselerinin teknik öğretmenleri, işletme çalışanları ve yöneticileri ile iş yerinde 720 defa bilgi paylaşım çalışması yaptı, meslek liselerinin 8 farklı branşında 140 ders içeriğini imalat sanayisinin ihtiyaçlarına göre yeniledi. Yeterli hale getirdi, İş Kur'a kayıtlı işsizlere 'İşsizlik yok, mesleksizlik var' seminerleri verdi, işverenlerin meslek lisesi öğretmenleri ile buluşturarak 885 öğrenciyle tecrübelerini paylaşmalarını sağladı ve becerikli, yetenekli gençlerin mesleki eğitimi tercih etmesi için 3 bin100 ortaokul öğrencisine profesyonel yönlendirmeler yaptı.
Projemiz, başlangıçta taahhüt edilen başarı göstergelerini aşarak başarı ile süreci tamamlamıştır. Bumerang projemizin mütevazi bütçesi ile mesleki eğitimin büyük problemlerinin çözümüne model olabilen, iletişim ve paylaşım döngüsünün Türkiye geneline uygulanıp başarıya ulaştığında; 'işsizlik yok mesleksizlik var, meslek lisesi memleket meselesi' gibi söylemlerin olduğu bu günlerden, mesleki eğitimin geliştiği, öğrencilerimizin yeterliklerinin arttığı, okul sanayi işbirliğinin gerçekleştiği, sürdürülebilir gelişmenin yaşandığı yakın geleceğe ulaşmayı ümit edebiliriz.
3-BU PROJE NEREDEN HASIL OLDU, NASIL TASARLADINIZ VE BU PROJE SADECE KAYSERİ'DE Mİ?
Türkiye'de mesleki eğitim mevcut eğitim sistemi içerisinde arzu edilen yerden oldukça uzaktadır ve önemli sorunları bulunmaktadır. Mesleki ve teknik eğitim (MTE) imalat sektörünün nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamada AB standartlarından oldukça geridedir. AB ülkelerinde orta öğretim düzeyindeki öğrencilerin büyük çoğunluğu MTE merkezlerinde okurken bu oran Türkiye' de tam tersidir. MTE okulları cazibe merkezi olmaktan çıkmış ilköğretim mezunu öğrenci ve velilerin öncelikli tercihleri arasında bulunmamaktadır. Bu okullarda çalışan MTE öğretmenleri ile müfredatlarında gerçekleşecek yeterlilik artışları okulları cazibe merkezi haline getirebilecek, mezunları imalat sektörünün ihtiyaçlarını karşılar düzeye erişecektir. Avrupa ülkelerindeki mesleki ve teknik eğitim sistemlerinin analiziyle işe başlayan Türkiye, Avrupa Birliği'ne katılım sürecinde mesleki ve teknik eğitim alanında birçok önemli değişiklikler gerçekleştirmiştir. 2003-2004 yılları arasında, iş ve meslek analizlerinin sisteme dhil edilmesiyle mesleki eğitimde yeni bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu ivme, sosyal ortakların da katılımıyla Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi'ne (AYÇ) uygun modüler programlar hazırlanmasına yönelik çalışmalar ile daha da güçlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 2008-2009 eğitim öğretim yılı itibarı ile ülke genelinde faaliyet gösteren sektörlerde 58 alan ve 224 dalda hazırlanan programlar uygulanmıştır. Buna ilaveten, 2006 yılında AB Müktesebatına uygun olarak sosyal ortakların destekleri ve katılımlarıyla Mesleki Yeterlilikler Kurumu (MYK) kurulmuştur. MYK, istihdam ve mesleki eğitim arasındaki bağı kuvvetlendirmek amacıyla hazırlanan 2010 Eylem Planı'na göre ulusal yeterlilikler çerçevesini hazırlayacaktır. Mesleki eğitim iş piyasasına geçişi kolaylaştırması bağlamında büyük önem taşımaktadır. İstatistikler, 2011 yılının Kasım ayında genel orta öğretim mezunlarının iş bulma oranının yüzde 52 iken; mesleki ve teknik eğitim mezunları için aynı oranın yüzde 64 olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, mesleki ve teknik eğitim mezunlarında işsizlik oranı yüzde 10 iken; genel lise mezunları işsizlik oranı yüzde 11 olduğu görülmektedir. Ancak, Türkiye'de mesleki eğitim mevcut eğitim sistemi içerisinde arzu edilen yerden oldukça uzaktadır ve önemli sorunları bulunmaktadır. Bu sorunlardan ilki düşük okullaşma oranlarıdır; istatistiklere göre ortaöğretim öğrencilerinin yalnızca yüzde 43.6'sı mesleki eğitimdedir. Mesleki orta öğretim mezunları 2 yıllık meslek yüksekokullarına sınavsız geçiş hakkına sahiptir. Bununla birlikte, meslek lisesi mezunlarının daha iyi iş bulma ve daha yüksek sosyal statü elde etme beklentisi ile yükseköğretime devam etme eğilimi bulunmaktadır. Diğer taraftan, mesleki ve teknik eğitim okulları mezunlarının sadece yüzde 6.9'u lisans programlarına yerleştirilmektedir. Diğer önemli mesele ise eğitimden istihdama geçişi daha da zorlaştıran; özel sektör ile mesleki ve teknik eğitim arasındaki iletişim eksikliğidir. İşte tüm bu tablo bizlere, mesleki ve teknik eğitimin ne denli önemli, ne denli gerekli olduğunu gösterdi. Burada görülen eksikliklerin, aksaklıkların da giderilmesi noktasında bir fikir birliği hasıl oldu. Bu güdülenme ile bir araya gelerek mesleki ve teknik eğitim adına nasıl bir proje oluşturmamız gerektiğini düşündük ve ismini Bumerang koyduğumuz bu projeyi geliştirdik. Şükür bu proje ile de mesleki ve teknik eğitim alanında bir yol kat ettik.
Bumerang Projesi TR-72 bölgesinde Kayseri merkez olarak uygulandı. Bumerang projesi prototip olarak uygulanmış olup, tüm Türkiye'de de fedakarlık ve özveri ile uygulanabileceğini göstermiştir.
4-ŞU AN BUMERANG PROJESİ NE AŞAMADA VE İLGİ NASIL?
Bumerang projemizin kapanışı 31.08.2015 tarihinde Sektörel Paylaşım Zirvesi faaliyetimizle 276 kişinin katılımı sağlanarak Kayseri'nin en gözde salonuna sahip Radisson Blu Oteli'nde gerçekleştirildi. Faaliyette tüm taraflar söz aldı ve değerlendirmelerde bulundular. Katılımcılar projemizin tüm süreçlerini özetleyen belgesel yapımını izledi. Projenin tüm başarı göstergeleri katılımcılara sunuldu. Mesleki ve teknik eğitimin önündeki engellerin proje faaliyetleri ile nasıl aşıldığı net olarak ortaya konuldu. İstisnasız tüm katılımcılar proje sonuçlarındaki başarının ülke geneline yayılması gerektiği konusunda proje yönetim ekibimize yönlendirme ve telkinlerde bulundular. Sektör temsilcileri projenin en önemli faaliyeti olan bilgi paylaşımının sürdürülebilirliğinin sağlanması için başta MEB olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların yapısal ve yasal değişiklikler yapmaları gerektiği konusunda ortak fikirlerini beyan ettiler. Eğitimciler paylaşımın sürdürülebilirliğinin sağlanması konusunda meslek liselerindeki teknik öğretmenlerin koordinatörlük görevine vurgu yaptıkları bu görevin içeriğinin paylaşım yönünde desteklenmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini beyan ettiler. Bu faaliyet yapıldığı yer, katılımcı profili, içeriğinin planlanması, sunumu ve profesyonel prodüksiyon hizmetleri ile gerçekleştiğinden görünürlük ve farkındalık açısından çok etkili olmuştur. 'Sektörel Paylaşım Zirvesi' olarak adlandırdığımız bu seçkin program, mesleki ve teknik eğitimin kalitesinin ve müfredatının iyileştirilmesinde ülke genelinde görev ve sorumluluğu olan tüm kesimlere, problemler karşısında sessiz ve duyarsız kalınmaması gerektiğini, bireysel ve kurumsal olarak başarılabilecek çok işler olduğunu, her şeyin devletten beklenmesinin yanlışlığını, sivil toplumun örnekleri kendisinden koordineli hareketindeki büyük gücü somut olarak gösterdi.
5-SON OLARAK BUMERANG PROJESİ İLE EĞİTİME NE GİBİ KATKILAR SAĞLANMASI HEDEFLENDİ?
Bumerang projemiz kapsamında 'hazırlık ve motivasyon, iletişim ve paylaşım ile farkındalık ve görünürlük' olarak üç ana hedef gözetildi. Bunlara yönelik 17 başlıkta faaliyetler yapıldı. Hazırlık ve motivasyon amaçlı 3, İletişim ve paylaşım amaçlı 744, Farkındalık ve görünürlük amaçlı 17 çeşit olmak üzere binlerce insanın katıldığı faaliyet gerçekleştirildi. Projemiz, iletişim ve paylaşımı, sağlam stratejiler izleyerek kurumsallaştırmayı başarmıştır. Proje sonunda oluşan çözüm modeli sürdürebilir iletişim ve paylaşım döngüsüdür. Eğitim ve iş çevrelerini temsil eden merkezi kurum ve kuruluşlar, projemizin sonunda ortaya çıkan bu prototip modelin ülke genelinde uygulanabilmesi için gerekli yapısal reformları gerçekleştirmelidirler. Proje sonunda anlaşıldı ki işverenlerimiz ve teknik personeli problemin çözümü konusunda eğitim camiasının atmış olduğu bir adıma karşılık kapısını ve gönlünü fedakarca açabilmektedir. Bu kazan-kazan etkileşimi gösteriyor ki mesleki ve teknik eğitime işverenin Avrupa Birliği ülkelerindeki gibi müdahil olabilmesi ülkemizde de mümkündür. Paylaşım ve iletişim ana başlığı altında dokuz farklı meslek alanında (makine, bilişim, elektrik-elektronik, otomotiv, metal işleri, mobilya, otomasyon, matbaacılık ve solidworks) en az iki teknik öğretmen ve işletme yetkilisi ve çalışanından oluşan mobilize ekiplerin sanayi çalıştayları ile elde edilen yöntem ve teknikler ışığında 140 adet 1.918 sayfa modüllün güncelleme ve geliştirilmesinin yapıldı. Güncellenen bu modüller ülke genelindeki tüm meslek liselerine yaygınlaştırılması için 'Proje Ürün Kitapçığı' ve dijital veri olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili birimlerine gönderildi. Özetle; projenin farkındalığının artması ve 'Mobilize Sebipak' faaliyetleri ile paylaşım metotları gelişiyor, arz ve talep tarafları arası koordinasyon ağı ve merkezi oluştu, bölgemizde elde edilen İleri ve farklı yöntemler derlenerek mesleki ve teknik eğitimde kullanılabilecek şekilde eğitim modüllerine dönüştürüldü. İş Kur'a kayıtlı işsizlerin mesleki ve teknik eğitimin önemi ve gerekliliği konusunda farkındalıkları arttı. Okullarımızın ve derneğimizin kurumsal kapasitesi, öğretmenlerimizin mesleki yeterliliğine katıklar sağlandı, MEB ortaöğretim okullarındaki öğrencilerin mesleki ve teknik eğitimin önemi hakkında farkındalıkları arttı. RÖPORTAJ: KAAN AKBAŞ

Bakmadan Geçme